Abdullah Alpdoğan
Hüseyin Abdullah Alpdoğan (1878, Taşköprü, Kastamonu - 9 Nisan 1972, Kadıköy, İstanbul), Türk asker ve siyasetçi.
Hüseyin Abdullah Alpdoğan | |
---|---|
IV. (Tunceli) Umumî Müfettişi | |
Görev süresi 10 Ocak 1936 - 28 Şubat 1943 | |
Başkan | Mustafa Kemal Atatürk İsmet İnönü |
Başbakan | İsmet İnönü Celal Bayar Refik Saydam Şükrü Saracoğlu |
Yerine gelen | Muzaffer Ergüder |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | Hüseyin Abdullah 1878 Taşköprü, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 9 Nisan 1972 (94 yaşında) Kadıköy, İstanbul, Türkiye |
Partisi | Cumhuriyet Halk Partisi (1923-1941) |
Bitirdiği okul | Kara Harp Akademisi |
Mesleği | Asker, siyasetçi |
Ödülleri | İstiklâl Madalyası |
Askerî hizmeti | |
Bağlılığı | Osmanlı (1900-1920) Türkiye (1920-1943) |
Hizmet yılları | 1902-1943 |
Rütbesi | Korgeneral |
Komutası | 9. Tümen, 41. Tümen, 61. Tümen, Erkân-ı Harbiye-i Umumiye 4. Şube Müdürü, Merkez Ordusu Erkan-ı Harbiye Subayı, Milli Müdafaa Vekaleti Ordu Dairesi Başkanı ve Müsteşar Muavini, 1. Ordu Erkan-ı Harbiye Subayı, Tunceli Valisi ve Komutanı, 4. Umumi Müfettişi, 8. Kolordu, 17. Kolordu, 1. Süvari Tümeni |
Çatışma/savaşları | Balkan Savaşları I. Dünya Savaşı Türk Kurtuluş Savaşı |
1878 yılında Abdullah Efendi'nin oğlu olarak dünyaya geldi. Asker ve siyasetçi Nureddin İbrahim Konyar'ın kızı Memduha Hanım (1904-1970) ile evlenen ve iki çocuk sahibi olan [1] Alpdoğan, 1972 yılında İstanbul'da öldü ve Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.[2]
Askeri ve Siyasi Kariyeri
1902 yılında Mekteb-i Harbiye'den Mülazım (Teğmen) rütbesiyle piyade sınıf on ikincisi olarak bitirdi. 1905 yılında Erkân-ı Harbiye Mektebi'ni Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle bitirerek Osmanlı Ordusu'na katıldı. Seyyar Topçu Alayı 1. Tabur Subaylığı, Nizamiye 3. Alayı 3. Tabur 3. Bölük Subaylığı, Erkân-ı Harbiye 1. Şube Subaylığı, Edirne İstilaat Komisyonu Üyeliği, 2. Tekirdağ Kolordusu Kurmay Subaylığı, Kale-i Sultaniye 2. Kolordu Kurmay Subaylığı, 2. Kolordu Erkan-ı Harbiye Subaylığı, 5. Ordu Erkan-ı Harbiyesi 9. Şube Müdürlüğü, 11. ve 21. Kolordu Erkan-ı Harbiye Subaylığı, 9., 41. ve 61. Fırka Komutanlığı, Erkân-ı Harbiye-i Umumiye 4. Şube Müdürlüğü, Merkez Ordusu Erkan-ı Harbiye Subaylığı, Milli Müdafaa Vekaleti Ordu Dairesi Başkanlığı ve Müsteşar Muavinliği, 1. Ordu Müfettişliği Erkan-ı Harbiye Subaylığı, Tunceli Valiliği ve Komutanlığı, 4. Umumi Müfettişliği, 8. ve 17. Kolordu Komutanlığı, 1. Süvari Tümen Komutanlığı, TBMM VII. Dönem (Ara Seçim) Bolu, VIII. dönem Kastamonu milletvekilliği yaptı.
Tunceli Valiliği ve 1937 Dersim İsyanı
Kurtuluş Savaşı sırasında Koçgiri Harekatı'nda daha sonra damadı olacağı Sakallı Nurettin Paşa'nın emrinde görev yapan Alpdoğan, bu askerî harekât sürerken Ankara'ya çektikleri telgraflarla "tenkil harekâtının Dersim ve çevresini de kapsaması gerektiğini" bildirmiştir.[3] Ancak bu talebi kabul görmemiş ve harekât Koçgiri ile sınırlı kalmıştır.
Alpdoğan, Koçgiri Hareketı sırasında edindiği "tecrübeleri", 1937-38'de Dersim'de uygulamıştır.[4]
10 Ocak 1936'da bir kararname ile Sekizinci Kolordu Komutanı olan Alptoğan, Tunceli Valiliği'ne atanır. Alpdoğan bu görevi Haziran 1943 tarihine kadar 7 yıl boyunca sürdürecektir.
Aralık 1935 tarih ve 2884 sayılı Tunceli Vilayetinin İdaresi Hakkında Kanun gereğince Tunceli Valisinin yetkileri şöyle sıralanmaktadır[3]:
Vilayetteki memurlar üzerinde bakanın sahip olduğu yetkileri kullanmak;
Vilayetteki kaza ve nahiyelerin sınır ve merkezlerini değiştirmek;
Kaymakam ve nahiye müdürlerini atamak; bu süjeleri gerekirse askerlerden seçmek;
Askeri memurlar hakkında askeri yasaları işletmek;
Sivil memurlara ceza verebilmek;
Disiplin Komisyonu kararı ile bu memurları ihraç edebilmek;
Belediye başkanlıklarına nahiye müdürlerini ve kaymakamları atayabilmek;
Vilayet halkından olan kişileri veya aileleri vilayet içinde bir yerden başka bir yere nakletmek veya vilayet içinde ikamet etmelerini men etmek;
İdam hükümlerini tecil etmek;
Kamu davası açılmasına izin vermek;
Tutukluluk halinin kaldırılmasına izin vermek.
Alpdoğan'ın yetki ve görevleri sadece idari değil aynı zamanda askeri ve adlidir. Yasa ile şehirde kudretli "tek adam" olmanın yanı sıra "Dördüncü Umumi Müfettiş" olarak mıntıka dâhilinde tüm devlet işlerinin olduğu gibi -dönemin tek partisi CHP'nin- parti faaliyet ve teşkilatının da yüksek murâkıp ve müfettişidir.[3]
1936'da devletin üst makamlarına sunulan raporlara göre Dersim'de bir "asayiş sorunu" kalmamıştır. Umumi Müfettişlerin 1936 toplantısında "Şimdiye kadar hükümet kuvvet ve nüfuzunun giremediği Dersim, Türkiye Cumhuriyeti camiasının ayrılmaz bir parçası haline girmiştir, bölge asayişinde yüzde 99 salah (düzelme) vardır" değerlendirmeleri yapılmıştır.[5]
Buna rağmen Alpdoğan, Valilik görevine gelir gelmez bölgedeki "silahların toplanması" kararı alır. Silah toplama kararını tüm aşiret liderleriyle yüz yüze görüşerek bizzat kendisi takip eder. 1936 boyunca devam eden silah toplama işinde tam başarı sağlanmıştır. Aşiretlerin ve ailelerin elindeki silahların yanı sıra bıçak ve kamaları dahi toplamıştır.[3]
Ancak 22 Mart 1937 tarihinde Gahmut Köprüsü'nün yakılması üzerine "1. Tunceli Askeri Harekâtı" resmen başlatılır.
"Tunceli bölgesinde hükümetçe konulmak istenen karakolları bölge halkı menfaatlerine uygun görmediklerinden Kahmutla Pah arasındaki Darboğaz tahta köprüsünü yaktılar ve oradaki jandarmalarla müsademe ettiler. Bu surette isyan başladı."[6]
Bizzat Vali Abdullah Alpdoğan tarafından kurdele kesilerek açılan bu tahta köprünün yakılması sırasında İsmail Hakkı Yüzbaşı isimli bir asker yaşamını kaybetmiştir. Yaşanan silahlı çatışmada köprüyü yakanlardan da çok sayıda kişi ölmüştür. Ardından 4 gün sonra 26 Nisan günü Sin'e bağlı Askisor Karakolu isyancılar tarafından basılır. Bu olayda hiç kimse ölmemiştir. Ancak devletin tepkisi çok sert olacaktır. 4 Mayıs 1937'de Bakanlar Kurulu toplanarak "1937 Yılında Yapılan Tunceli Tenkil Harekatına Dair Bakanlar Kurulu Kararı" yayımlanır. "Gayet Gizlidir" ibareli yarım sayfadan oluşan kararın en önemli cümlesi şöyledir[7]:
"Sadece taarruz hareketiyle ilerlemekle iktifa ettikçe isyan ocakları daimi olarak yerinde bırakılmış olur. Bunun içindir ki, silah kullanmış olanları ve kullananları yerinde ve sonuna kadar zarar vermeyecek hale getirmek, köyleri kamilen tahrip etmek ve aileleri uzaklaştırmak lüzumlu görülmüştür."
Karar uyarınca batıya 2 bin kişi nakledilecektir. Ekim 1937'de harekât sona ermiş; 5 aylık askeri faaliyeti sonunda 1 subay şehit düşmüş; 4 subay ise yaralanmıştır. Er ve sivil insan ölü ve yaralı sayısı hakkında bir veri yoktur.[8]
Madalyaları
Alpdoğan Osmanlı Ordusu'nda katıldığı Birinci Dünya Savaşı'nda 2. Sınıf Demir Haç, Muharebe Gümüş İmtiyaz, Kılınçlı 3. Mecidi Nişanı, Harp Madalyası, İstiklal Madalyası gibi madalya ve nişanlar ile çeşitli takdirnameler kazanmıştır.
Kaynakça
- "TBMM Albümü". tbmm.gov.tr. 31 Ekim 2012. 11 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mart 2013.
- "Alpdoğan Paşa". Taşköprü Haber Ajansı. 9 Şubat 2015. 2 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2015.
- Aygün, Hüseyin (5 Şubat 2011). "Dersim 1938'e Dair "Yeni" Belgeler, Bilgiler - 2". Bianet. 20 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ekim 2020.
- İbrahim Bahadır (2002). Cumhuriyet'in Kuruluş Sürecinde Atatürk ve Aleviler. Kalan Yayınları. s. 81.
- M. Bülent Varlık (yayına hazırlayan) (2010). Umumi Müfettişler Toplantı Tutanakları-1936. Dipnot Yayıncılık. s. 29.
- Necmettin Sahir Sılan (2010). Doğu Anadolu'da Toplumsal Mühendislik, Dersim-Sason (1934-1946). Tarih Vakfı Yurt Yayınları.
- Hüseyin Aygün (10 Mayıs 2008). "4 Mayıs 1937'yi, "Dersim Katliamı"nı Hatırlamak". Bianet - Bağımsız İletişim Ağı. 4 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ekim 2020.
- Reşat Hallı (1972). Türkiye Cumhuriyeti'nde Ayaklanmalar (1924-1938). Genelkurmay Basımevi.