Kıta sahanlığı
Kıta sahanlığı, jeolojik olarak ülkeyi oluşturan kara parçasının deniz altındaki uzantısıdır ve kıtanın bitip okyanusun başladığı kıtasal çizgiye kadardır. Kıta sahanlığı, kara platformu olarak da bilinir, bir kıtayı ya da kara parçasını çevreleyen görece sığ ve eğimli deniz tabanına verilen addır.[1]
Deniz habitatları |
---|
|
Sahanlıklar, pasif kıta kenarlarında geniş ve nispeten düz, aktif kıta kenarlarında ise dar ve düzensizdir. Kıta sahanlıklarının sığ derinliklerde yer almaları nedeni ile, deniz suyu seviyesinin değişiminden yakından etkilenirler. Pleyistosen (1.8 milyon – 10 000 yıl arası) zamanındaki buzul devrinde, bugün 100 metreye kadar olan sahanlık kesimlerinin su üstünde yer alması ve şekillenmesi buna örnektir. Bazı kıyılarda kıta sahanlığının 200m hatta 400m ve daha fazla derinliğe kadar açılmış olduğu görülmektedir. Bunun gibi durumların tektonik depresyonlarla alakalı olabileceği düşünülmektedir. Kuzey enlemlerinde sahanlıklar buzul aşınmasına maruz kalırken, daha sıcak güney enlemleri, akarsu vadilerinin etkisi altında kalmışlardır.[2]
Kıta sahanlıklarının eni bölgelere göre oldukça değişmekle birlikte jeolojik açıdan ortalama 75 km olarak kabul edilir. Çoğu yerde kıta sahanlığı, kara kütlesinin deniz sınırından sonraki uzantısı biçimindedir. Derinlikleri bölgelere göre değişmekle birlikte, 150 metreden fazla olmayan derinliklere sahiptirler. [3]
Küresel Dağılım
Kıta sahanlıkları Özellikle Şili kıyıları ya da Sumatra’nın batı kesimlerinde olduğu gibi kıyıların ilerleyen bölümlerinde görülür. En geniş kıta sahanlığı, Sibirya kıta sahanlığı olup, 1500 km genişliğindedir. Diğer benzer bölgeler ise Kuzey Denizi’nde ve Basra Körfezi’nde görülür. Bu bölgelerde ortalama kıta sahanlığı genişliği yaklaşık 80 km'dir.[4]
Tortul
Kıta sahanlığındaki tortulların büyük kısmı (%60-70i) son buzul çağında, deniz seviyesi 100-120 metre düşükken, akarsular tarafından depolanmış kalıntı çökellerden oluşmaktadır.[4]
Ekonomik Önemi
Biyolojik çeşitliliğin fazla olması, yani genel bir tabirle ekonomik değeri yüksek türlerin bu bölgelerde yaşam sürdürmeleri, kıta sahanlığında münhasır ekonomik bölgesini ilan etmiş olan ülkelerin ekonomisine avlanma ve yetiştirme faaliyetleri sonucunda gelecek katkının büyüklüğü su götürmez bir gerçektir. Kıta sahanlığının bir diğer ticari boyutu ise bizim alanımıza uzak olmakla birlikte deniz ve okyanus dibinin (bentik bölge) altında yatan fosil yakıtların varlığı veyahut olabilme ihtimalidir.[5]
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- Akkuş, A. (2007). Genel Fiziki Coğrafya. Ankara: Nobel Yayınları
- Erinç, S. (2012). Jeomorfoloji-1. İstanbul: Der Yayınları
- Doğanay, H. (2000). Coğrafya Bilimine Giriş. Konya: Çizgi Kitap Evi
- "Arşivlenmiş kopya". 27 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Aralık 2014.
- Sakallıoğlu E ,Kıta Sahanlığı Jeolojisi – Ekonomisi- Politikası. Ankara: M.T.A
Ek okuma
- Özey, Ramazan (2002). Kıta sahanlığı ve Türkiye. İstanbul: aktif yayınevi. ss. 262-263. ISBN 9789756755594.