Pink Floyd

Pink Floyd, 1965'te Londra'da kurulan İngiliz progresif/psikedelik rock müzik grubu. Felsefî şarkı sözleri, yenilikçi albüm kapakları, etkileyici-girift sahne şovları ile Pink Floyd, dünya çapında başarıya ulaşmıştır.

"Dark Side Of The Moon" albümünün çıkışından hemen sonra grubun Earls Court'daki canlı performansından görünüm
Genel bilgiler
Unvanı Sigma 6, The Megadeaths, The Architectural Abdabs, The Abdabs, The Tea Set, The Pink Floyd Sound, The Pink Floyd
Başladığı yer Londra, İngiltere
Tarzlar Progressive rock, psikedelik rock, acid rock, space rock[1]
Müzik şirketi Harvest, Capitol, Columbia, EMI
Resmî site PinkFloyd.com
Eski üyeler Syd Barrett
Roger Waters
David Gilmour
Rick Wright
Nick Mason

Pink Floyd, gitar ve vokalde Syd Barrett, davulda Nick Mason, basta ve vokalde Roger Waters ve klavye ve vokalde Richard Wright adlı üniversite öğrencileri tarafından kuruldu[2]. 1960'ların sonunda Londra'nın yeraltı müzik dünyasında verdikleri konserlerle popülerlik kazandılar ve Barrett'in liderliği altında listelere giren iki single ve başarılı bir ilk albüm olan The Piper at the Gates of Dawn'u (1967) yayımladılar. Gitarist ve vokalist David Gilmour Aralık 1967'de gruba katıldı. Zihinsel rahatsızlık geçiren Barrett, durumunun kötüleşmesi ile Nisan 1968'de gruptan ayrıldı. Waters grubun birinci söz yazarı ve yaratıcı lideri oldu ve The Dark Side of the Moon (1973), Wish You Were Here (1975), Animals (1977), The Wall (1979) ve The Final Cut (1983) gibi konsept albümlere imza attı. The Dark Side of the Moon ve The Wall tüm zamanların en çok satan albümlerinden oldu. Grubun simgesi haline gelmiş olan The Dark Side of the Moon, tüm zamanların en uzun süre zirvede kalan albümü olarak Billboard 200 listesinde 741 hafta kalmıştır.

Müzikal anlamda yaşanan tartışmaların ardından Wright, Pink Floyd'u 1979'da terk etti. Bunu 1985'te Waters'ın gruptan ayrılması takip etti. Gilmour ve Mason, Pink Floyd olarak müzik hayatlarına devam ettiler, Wright ise önce stüdyo müzisyeni olarak sonra da grup elemanı olarak onlara tekrar katıldı. Üçlü, A Momentary Lapse of Reason (1987) ve The Division Bell (1994) olmak üzere iki albüm daha yayımladı, 1994 yılı boyunca konserlere çıktı. Neredeyse 20 yıllık küslüğün ardından Gilmour, Wright ve Mason, bir hayır konseri olan Live 8 için 2005'te Londra'da Waters ile tekrar bir araya geldi ve Pink Floyd olarak konser verdi. Gilmour ve Waters daha sonra grubu tekrar diriltme planlarının olmadığını açıkladı. Barrett 2006 yılında, Wright ise 2008 yılında hayatını kaybetti. Son Pink Floyd albümü The Endless River (2014) Waters olmadan kaydedildi ve büyük ölçüde yayımlanmamış eski şarkılardan oluştu.

Pink Floyd, 1996'da ABD'de Rock and Roll Hall of Fame'e, 2005'te UK Music Hall of Fame'e dahil edildi. Grup, 2013 itibarıyla 75 milyonu ABD'de olmak üzere dünya çapında 250 milyon albüm satmıştır. Popüler müzik tarihinde ticari olarak en başarılı gruplardan biridir.

Tarihi

Kuruluş

Grup 1965 yılında Roger Waters ve Nick Mason tarafından "Sigma 6" adıyla Londra'da kuruldu. Bir yıl sonra Rick Wright da gruba katıldı. Grup ismini sırasıyla T-Set, Meggadeaths ve Abdabs olarak değiştirdi. Abdabs ismiyle bir süre devam eden grup, yaptıkları müziği "rhythm and blues" olarak tanımlıyordu. Grup Regent Street Politeknik'te çoğunlukla mimari okuyan öğrencilerden oluşuyordu. Grubun ilk kadrosu şöyleydi: Roger Waters - Lead gitar, Richard Wright - Ritim gitar, Nick Mason - Davul, Clive Metcalf - Bas, Keith Nable ve Juliette Gale - Solist. Bir süre sonra grup dağıldı ve Roger Waters, Nick Mason, Rick Wright etrafında tekrar kuruldu. Roger Waters eski okul arkadaşı Syd Barrett'i de gruba dahil etti. Gruba caz gitaristi Bob Close da katıldı. Close, grubun blues tarzından uzaklaşmasından sonra gruptan ayrıldı.

Gruba isim aranırken Syd Barrett'in aklına iki caz gitaristi olan Pink Anderson ve Floyd Council'in ilk isimlerinden oluşan Pink Floyd ismi geldi ve grubun ismi Pink Floyd olarak belirlendi. Bu sebeple grubun kurucusu olarak görülen kişi de Syd Barrett oldu. 1965 sonlarında grup ilk olarak Londra'da Palace Gate'de Countdown Club'da yaptı. İlk gösterilerinden itibaren ışık gösterileri ve slayt görüntülerini konserlerinde kullandılar.

Kalabalık bir seyirci önüne ilk defa 1966 yılında International Times isimli yeraltı dergisinin açılış partisinde çıktı. Parti Pink Floyd'un basında yer alması için önemli bir fırsattı.[3]

The Piper at the Gates of Dawn

Grubun ilk oluşumundan sonraki kayıtları ve çalışmaları psikedelik rock tarzından oldukça uzaktı. Ve grup o zamanlar ciddi anlamda dinlenen ve de beğeni toplayan caz müziğini, altyapıları olarak benimsedi ve müziklerindeki bateri ve gitar alt yapılarını caz akorları üzerine kurarak başarı sağladı. Daha sonra kendilerini geliştirerek kendi müziklerini oluşturdular. Bunun ismi ne caz ne de psikedelik rock'tı. Bu, diğer müzik türlerinden farklılık gösteren bir müzikti. Bu Pink Floyd gerçeğiydi. O zamanlar tüm dünya Pink Floyd'u konuşuyordu. Müzik otoriteleri bile ne yorum yazabileceklerini bilmiyorlardı.

Grup "psikedelik rock" tarzları ve görselleri çok iyi kullandıkları konserler ile Londra yer altının en önemli gruplarından biri haline gelmişti. 1966'da daha bir firmayla anlaşmamışken gazeteci Peter Whitehead'ın çektiği Tonite Let's All Make Love in London belgeselinde şarkılarıyla yer aldılar.

1966'da ilk kez bir müzik şirketiyle anlaştılar. 1967'de Arnold Layne single'ı ile müzik dünyasına girdiler. 20. olan bu single'ı See Emily Play takip etti. Şarkı 6. olmuş ve grubu ünlü program "Top of the Pops"'a çıkartmıştır. İlk albümleri The Piper at the Gates of Dawn bir şarkı dışında tamamen Barrett imzalıydı. Albüm İngiltere'de büyük bir başarı kazandı. Amerika'da albüm çok iyi satmasa da grup Jimi Hendrix ile beraber turneye çıkıp kendini tanıttı.

Syd Barrett'in ayrılışı

Gelişmiş bir sound'a sahip bu albümden sonra Syd Barrett ruh sağlığını gittikçe kaybediyordu. Stüdyolara katılmayan, konserlerde iyi performans göstermeyen Barrett'in yanına grup elemanlarının arkadaşı David Gilmour da Aralık 1967'de gitara alınd[2] ı. Syd Barrett'in arkadaşı olan Gilmour, 1960'ların başında onunla Cambridge Tech'te beraber okumuştu. Okul yıllarında öğle aralarında beraber gitar ve armonika çalan ikili, daha sonra otostop turuna çıkıp Fransa'nın güneyinde dolaşmışlardı. 1965'te Joker's Wild'ın elemanı olan Gilmour, o zaman the Tea Set olarak çalan grubu da izlemişti. Steve O'Rourke, Gilmour ile buluştu ve gitariste haftada 30 poundluk bir ücret ödemeye taahhüt etti. Ocak 1968'de Gilmour grubun ikinci gitaristi ve beşinci üyesi olarak tanıtıldı. Grup, Barrett ile sadece şarkı yazımında çalışmayı planlıyordu. Gilmour'un gelmesi ile hayal kırıklığına uğrayan Barrett, gruba şarkı yazımında yardım etmemeye başladı. Ocak 1968'de yapılan fotoğraf çekimlerinde de Barrett'in grubun diğer dört elemanından daha uzakta durduğu dikkat çekiyordu.

Barrett ile beraber çalışmak gitgide zorlaşırken, Ocak ayında Southampton'a bir konser vermek için girerken grup elemanlarından biri Barrett'i alıp almayacaklarını diğerlerine sordu. Sonunda onu rahatsız etmemeye karar verip, konsere dört kişi gittiler. Bu da gruptaki ayrılığın en büyük sinyali oldu. 1968 Mart'ında Pink Floyd, ortakları Jenner ve King ile grubun geleceğini konuştu ve bu toplantıda Barrett, gruptan ayrılmayı kabul etti.

Jenner ve King, Barrett'in grubun arkasındaki beyin olduğunu inandılar ve Pink Floyd ile bağlarını kopararak yola Barrett ile devam etme kararı aldılar. Morrisson haklarını NEMS Enterprises'a sattı ve grubun yeni menejeri O'Rourke oldu. Barrett'in ayrılığı 6 Nisan 1968'de açıklandı. Barrett'in ayrılığı sonrası şarkı yazımı ve yaratım süreci genellikle Waters tarafından yönetildi. Gilmour, Avrupa TV'lerinde çıktıkları programlarda Barrett'in sesine playback yaptı ancak çıktıkları konserlerde Barrett şarkıları yerine Waters ve Wright tarafından yazılan "It Would Be So Nice" ve "Careful with That Axe, Eugene" gibi şarkılara ağırlık verdiler.

A Saucerful of Secrets

1968'de Pink Floyd Abbey Road stüdyolarına döndü ve ikinci albümleri A Saucerful of Secrets'ı kaydetmeye başladı. Albüm Barrett'ın Floyd için yazdığı son şarkı olan "Jugband Blues"u içeriyordu. Barrett, "Remember a Day"da da gitar çalmıştı. Waters, şarkı yazarlığını geliştirmeye başladı ve "Set the Controls for the Heart of the Sun", "Let There Be More Light" ve "Corporal Clegg" şarkılarını besteledi. Wright da "See-Saw" ve "Remember a Day" şarkılarını albüme verdi. Smith, grubu kendi prodüktörlüklerini kendileri yapması konusunda destek verdi ve yeni şarkıların demolarını kendi evlerinde kaydettiler. Yine Smith'in desteği ile kayıt stüdyolarını nasıl kullanabileceklerini öğrendiler. Ancak Smith grubun müzikal çalışmalarından hâlen endişe duymaktaydı ve Mason "Remember a Day" şarkısında zorluk çekerken Smith onun yerine davul çaldı.

Haziran 1968'de yayınlanan albüm Hipgnosis'ten Storm Thorgerson ve Aubrey Powell'in tasarladığı bir saykedelik kapak ile piyasaya sürüldü. Bu Hipgnosis tarafından tasarlanan birçok Pink Floyd albümünün ilkiydi. EMI şirketi de tarihinde ikinci kez bir grubun albüm kapaklarında kendi tasarımcılarıyla çalışmasına izin vermiş oldu. Albüm, listelerde dokuz numaraya kadar yükseldi ve 11 hafta İngiltere listelerinde kaldı. Albümün yayınlanmasından bir gün sonra grup Hyde Park'taki ilk konserini verdi. Temmuz 1968'de ikinci kez ABD'ye gittiler. The Soft Machine ve the Who'ya eşlik eden grubun bu turnesi ilk ciddi turneleriydi. Aynı yılın Aralık ayında "Point Me at the Sky" single'ını yayınladılar ancak bu single da "See Emily Play" sonrası single'lar gibi başarısız oldu ve single konusundaki başarısızlıkları 1973 tarihli "Money"ye kadar devam etti.

Pink Floyd'un yükselişi

Yeni Pink Floyd, grubun beyni Barrett'ten sonra kendilerini bulmak için stüdyoda uzun zaman geçiriyordu. Grup zaman zaman Careful With That Axe, Eugene gibi uzun ve deneysel şarkılar üzerinde çalışıyorlardı. Vokalleri ise Waters, Gilmour ve Wright üçlüsü değişerek yapıyorlardı. Grup 1969'da More filminin soundtrack'ini yaptı. Albümde daha önceden yaptıkları bestelerin yanında film için özel besteler yaptılar.

Pink Floyd 1969'da ilk iki LP'lik albümleri Ummagumma'yı çıkarmışlardı. İlk LP'si 4 tane canlı performanstan ikinci LP ise grubun solo çalışmalarından oluşmuştu. İkinci disk'te bulunan solo şarkılardaki psikedelik özellikler hem dinleyiciler hem de eleştirmenler tarafından çok başarılı bulunmuştu.

Pink Floyd'un Pink Floyd'un Meddle albümü için reklam çalışması

1970'te Atom Heart Mother yayınlandı. Grup albümün ilk şarkısını 23 dakikalık bir beste olan "Atom Heart Mother"ı bir orkestrayla kaydederek oluşturmuştu. Grubun üç elemanının da solo eserleri ve bir tane daha deneysel parçadan oluşan albüm Floyd'un o dönem en çok satan albümü olmuştu. Grup üyeleri daha sonra bu albümü beğenmemiş olsalar bile deneyselliği, ses efektleriyle Pink Floyd ile bütünleşecek elementlerin bulunduğu ilk albüm olmuştu. Floyd albümün başarısıyla ilk Amerika turnelerine çıkmıştı. Albümün ismiyle ilgili soru soran gazetecilere grup üyelerinden Nick Mason şöyle cevap veriyordu: "Her şey atomik bir kalp makinesiyle hayata bağlanmış hamile bir kadının gazete manşetine çıkmasıyla başladı. Dünyanın annesini ya da dünyanın kalbini düşünmek istiyorsan ineklerle başlık arasındaki bağlantıyı da görürsün."[4]

Grup 1971'de ilk dönemlerindeki teklilerinin toplandığı Relics albümünü çıkardı ve Zabriskie Point albümüne şarkılar verdi. Aynı yıl içinde bulunan "Echoes" parçasıyla dikkat çeken Meddle yayınlandı. Ses efektlerin daha da dikkat çektiği albüm, grup tarafından da grupça çalıştıkları ilk albüm olarak görülmüştü. Albüm İngiltere listelerinde 3 numaraya kadar çıktı.

1972'de çıkan Obscured By Clouds, "La Vallee" adlı filmin film müziğiydi. Albüm bir önceki Meddle'a göre daha sade olmasıyla dikkat çekiyordu. Albüm eleştirmenler tarafından çok beğenilmese de ilk kez Amerika listelerine ilk 50'den giriyordu. Free Four şarkısı ise Amerika'da bir hit haline geldi. Şarkı daha sonra çok konu olacak Roger Waters'ın babasıyla ilgiliydi. Albüm Waters gruptan ayrılana dek David Gilmour'un son yazdığı sözleri içeriyordu.

The Dark Side Of The Moon

Pink Floyd'un efsanevi "The Dark Side Of The Moon" albümünün kapak resminde gökkuşağı bayrağının renklerinin de yer aldığı optik yansımadan oluşan üçgen.

Grubun sonraki albümü The Dark Side of the Moon (bu isim astronomik bir anlamdan ziyade, kişinin cinnet geçirmesiyle ilgilidir)[5] Mayıs 1972 ile Ocak 1973 arasında kaydedildi. Albüm Mart 1973'te piyasaya çıktı. Albümün mühendisliğini Alan Parsons yaptı. Parsons'a Chris Thomas da destek verdi. Thomas özellikle albümdeki "Us and Them" parçasındaki yankılar gibi dikkate değer değişiklikler yaptı.[5] Albüm Britanya ve Amerika müzik listelerine birinci sıradan girdi. Özellikle grup üyelerinden David Gilmour ve Nick Mason'a göre bu albüm müzikal açıdan Meddle veya Atom Heart Mother'dan daha iyi değildi; fakat ilk defa albüm tanıtımı için belirli bir para ayrılmıştı ve basın gruba destek vermişti. David Gilmour albümün müzikal başarısını parçaların daha önce canlı olarak çalınması ve parçaların bilinmesine, dolayısıyla kayıtların iyi olmasına bağlıyordu.[6] Albümde saksafon kullanımı ve Wright'ın piyano stili bazı parçalara bir caz havası katıyordu, kadın vokalistler yer alıyordu.

Albümde bütün parçaların sözleri Roger Waters tarafından yazılmış ve tematik şekilde birbirlerine bağlanmıştı. Grup artık dünya ve insan sorunlarına odaklanan ve tek bir konu ve ton etrafında yoğunlaşan bir müzik yapmaya karar kıldı.[7]

Dark Side of the Moon dünya çapında 50 milyondan fazla satarak dünyanın en çok satan ikinci Rock albümü olmuştur.[8] Bu albümle beraber grubun basçısı Waters'ın grupta egemenliği daha ön plana çıkmıştır. 1969'dan beri İngiltere'de single yayınlamayan Pink Floyd bu albümden Money şarkısını yayınlamış ve bir numaraya oturmuştur.

Albümün başarısı A Nice Pair (İlk iki albümün birlikte olduğu bir toplama), Syd Barrett (Barrett'in iki albümünün beraber olduğu bir toplama) ve Pink Floyd: Pompeii Konseri gibi materyallerin yayınlanmasına neden oldu. Bu toplamalar Pink Floyd'un ilk dönemlerini de yeni dinleyicilere daha yakından tanıttı.

Wish You Were Here

Pink Floyd stüdyoya Ocak 1975'te geri döndü. Alan Parsons grubun kendisiyle çalışmaya devam etmesi önerisini kendi çalışmalarına öncelik vermek için reddetti, grup da More albümünde çalıştıkları Brian Humphries ile anlaştı. Grup Dark Side of the Moon albümünün başarısından sonra yeni fiziksel ve duygusal olarak bitkin durumdaydı.

Waters, yeni bir konsept için araştırmaya girişti. Grup 1974'te çıktığı Avrupa turnesinde üç yeni besteyle hayranlarının karşısına çıktı. Bu besteler sonraki albüm için bir başlangıç noktası oldu. Bu bestelerden birinde Gilmour tarafından çalınan bir gitar solosu Waters'a grubun eski üyesi ve kurucusu Syd Barrett'i hatırlattı. Albüm Eylül 1975'te piyasaya çıktı. Albümde yer alan Shine On You Crazy Diamond ve Wish You Were Here parçaları da Barrett'ın anısına idi. "Shine On You Crazy Diamond" içindeki slide guitar ve psikedelik havayla Barrett günlerine bir gönderme yapıyordu. Şarkının sonunda Rick Wright See Emily Play'den bir bölüm çalıyordu. Diğer şarkılar ise müzik endüstrisine karşı bir eleştiriydi.

Albüm kayıtları sırasında Syd Barrett stüdyoyu ziyaret etmişti ancak grup elemanları fiziksel olarak değişmiş Syd Barrett'i tanımamışlar, tanıyınca da gözyaşlarına boğulmuşlardı. Ona besteledikleri şarkıları dinletmişlerdi ve daha sonra Barrett stüdyodan ayrılmıştı. Bu grubun Barrett'i son kez gördüğü andı.

Waters o günleri şöyle anlatıyor: "Çok garipti, sözler yazılmıştı ve aslında Syd ile ilgiliydi, geri kalan her şey başka bir şey anlatabilirdi ama neden sözleri Syd hakkında yazmaya başladım, bunu bilmiyorum. Sanırım Dave'in solosu ve onun hüzünlü sound'u beni oraya götürdü. Aslında Syd'in durumunun grubun genel durumunun bir sembolü olması 'Wish You Were Here' kayıtlarının başlamasından çok önceydi. (...) Elbette o çok önemliydi, grup Syd olmadan asla başlayamazdı. Çünkü her şeyi yazan oydu. Onsuz hiçbir şey olmazdı ama diğer yandan onunla da yürüyemezdi. Rock'n Roll tarihinde Syd önemli olabilir ya da olmayabilir ama Pink Floyd için insanların düşündüklerinden çok daha önemli. Kendimi yıllarca onun tehdidi altında hissettim. Ama o 'Wish You Were Here' kayıtlarında geldiğinde karşımda iri, şişman, kel, delirmiş bir insan buldum ve gözyaşlarımı tutamadım."[9]

Wright ise olaydan şöyle bahsediyor: "Bütün albüm Dave'in baştaki gitar solosundan yola çıktı, çok güzel bir soloydu. Sonuçta bence albüm bizim en iyi albümümüz oldu, çünkü en renklisi ve en duygusalıydı. 'Shine On' un sözleri Syd için yazılmıştı. Stüdyoya yürüyerek gelmiştim. Roger masasında miksaj yapıyordu, sonra onun yanında oturan şişman, kel bir adam gördüm. Bunu garipsemedim çünkü insanların bizi merak edip gelmesi normaldi. Sonra roger 'Bu adam kim bilmiyorsun değil mi?' dedi. 'Bu Syd'. Büyük bir şoktu, çünkü onu 6 yıldır hiç görmemiştim. Ayağa kalktı, dişlerini fırçaları, yeniden oturdu ve 'Pekala gitarı ne zaman çalacağım?' dedi. Tabii yanında gitarını getirmemişti. Biz ise 'Üzgünüz Syd, gitarların işi bitti', dedik."[10]

Animals

Grubun Animals isimli albümünün kapağında görünen Battersea Enerji İstasyonu

Bu albümden sonra Pink Floyd 1977'de yine bir Harvest yapımı olan Animals'ı piyasaya çıkardı. George Orwell'in ünlü eseri Hayvan Çiftliği'ne nazireten, çeşitli kişilik yapılarının birer hayvan (domuzlar, köpekler ve koyunlar) olarak sembolize edildiği albüm oldukça ilgi çekti. Albümde Gilmour ve Waters'ın birlikte yaptığı bir şarkı dışında her şarkı Roger Waters'a aitti. Aynı yıl haziran ayında bir ABD turu yaptılar. Turnede albüm kapağında da kullandıkları büyük domuz da konserlerde kullanıldı.

The Wall

Pink Floyd, 1977'den beri üzerinde çalıştığı The Wall albümünü Kasım 1979'da EMI'den çıkarttı. Bu albümde "Pink" adındaki bir karakterin doğumundan itibaren olan süreç incelenmiş; savaş, babaya duyulan hasret, eğitim sistemi, aldatma gibi konular işlenmiştir.

Turnede bir hayranıyla kavga eden Roger Waters kafasında seyirciyle kendisinin arasına bir duvar örme düşüncesini yaratmıştı. Daha sonra konsepti geliştirerek bir insanın tüm insanlara karşı olması olarak büyütmüştü.

Albümün kayıtları sırasında Waters egemenliği eline aldı. Özellikle albümde Rick Wright'ın katkısı çok azdır. Bu durum Gilmour'un hoşuna gitmiyor, Waters'la olan rekabetini artırıyordu. Waters albümde olması gerektiğini düşündüğü şeyler yüzünden grup elemanlarıyla kavga ediyordu. Tüm bu kavgalara rağmen Another Brick In The Wall (Part 2) ve Comfortably Numb gibi şarkılar büyük başarı kazanmıştı. Albüm kayıtları sonrası Wright gruptan ayrılmış ancak konserlerde bir turne müzisyeni olarak çalmıştır.

1982 yılında Alan Parker tarafından albümle aynı isimde bir film çekildi. Soyut bir anlatım tekniğine sahip, simgesel bir anlatım tarzını benimseyen film, Mayıs 1982'de Cannes Film Festivali'nde gösterildi. Film Türkiye'de ilk defa Emek Sineması'nda 1986 kasımında gösterilmiştir.[11]

The Final Cut

Mart 1983'te, The Wall albümünden çıkarılan parçalar ile yapılan The Final Cut, aynı zamanda grubun bir kriz içerisinde olduğunun açık göstergesi oldu. Roger Waters'ın, Rick Wright'ın albümde çalmasına izin vermemesi ve Nick Mason'ın albümdeki bazı parçalarda çalmasını istemeyişi sonucu kavgalar yaşanmış, David Gilmour da sadece tek parça seslendirmiştir. Gilmour, Waters'a albüm için besteler yapabilmesi için albümü geç yayınlamasını teklif etmiş ancak Waters bunu kabul etmemiştir.

Albüm savaş karşıtı bir albümdü ve birçok yönden The Wall albümünü hatırlatıyordu. Albümün turnesi de yapılmadı ve grup elemanları solo çalışmalar için Pink Floyd'dan bir süre uzak kaldılar. Bütün bunlara rağmen albüm Britanya'da müzik listelerinde 1 numaraya kadar çıkmayı başardı.[12]

Bir süre sonra Roger Waters ile David Gilmour arasındaki anlaşmazlık sonucu Roger Waters grubu dağıttığını açıkladı. Ancak David Gilmour Pink Floyd adını devam ettirmek istedi ve davayı kazandı.

Waters'ın ayrılışı

Gilmour ikinci solo albümü About Face'i 1984'te kaydetti ve bu albümde John Lennon'ın öldürülmesinden Waters ile ilişkisine kadar farklı kişisel konular işledi. Daha sonra bu albümü Pink Floyd'dan uzaklaşmak için kullandığını açıkladı. Kısa bir süre sonra Waters ilk solo albümü The Pros and Cons of Hitch Hiking ardından turneye çıktı. Wright, Dave Harris ile Zee adlı bir grup kurup Identity adlı bir albüm çıkardı ama pek büyük bir başarı yakalayamadı. Ağustos 1985'te Mason ikinci solo albümü Profiles'ı çıkardı.

The Pros and Cons of Hitch Hiking yayınlandıktan sonra Waters, Pink Floyd'un bir daha bir araya gelmeyeceğini açıkladı. O'Rourke ile gelecekteki telif hakları konusunu konuşmak için konuştu. O'Rourke bu durumdan Mason ve Gilmour'u bilgilendirince Waters bu duruma sinirlendi ve O'Rourke'ı menajerlikten kovmak istedi. O'Rourke ile kendi anlaşmasını sonlandıran Waters onun yerine Peter Rudge'ı işe aldı. EMI ve Columbia'yı arayan Waters, gruptan ayrıldığını ve sözleşmelerini iptal etmek istediğini resmen açıkladı. Gilmour, Waters'ın Pink Floyd'u sona erdirmek için ayrıldığına inandı. Waters daha sonra mahkemeye giderek grubu resmi olarak sona erdirmek için başvuru yapıp, geri kalan üyelerin Pink Flyod ismini kullanmalarını engellemeye çalıştı. Avukatları bu ortaklığın hiçbir zaman resmi bir belgeyle oluşmadığını öğrendiğinde ise Waters mahkemeye tekrar giderek grup isminin kullanılması hakkında bir veto hakkına sahip olma başvurusunda bulundu. Gilmour ise Pink Floyd'un devam edeceğini medyaya açıkladı. 2013 yılında Waters bu davalardan pişman duyduğunu açıkladı ve bu konuda hatalı olduğunu kabul etti.

A Momentary Lapse of Reason

1983'ten sonra 1994'e kadar grup elemanlarının solo albümleri yayınlamakla beraber, 1986'da Gilmour, Waters'sız ilk albüm olan A Momentary Lapse of Reason için müzisyenleri bir araya getirmeye başladı. Wright'ın gruba tekrar katılmasını engelleyecek yasal problemler olmasına karşın Hampstead'te yapılan bir toplantı sonrası Pink Floyd, Wright'ı kayıtlara katılması için davet etti. Gilmour daha sonra Wright'ın bu kayıtlara katılmasının grubu müzik anlamında ve yasal olarak güçlendireceğini belirtti. Pink Floyd, haftalık 11,000 dolarlık bir ücret karşılığında Wright'ı dışarıdan bir müzisyen olarak kayıtlara dahil etti. Albüm kayıtları Gilmour'un Thames nehrine demirlemiş olan botu Astoria'da başladı. Gilmour, Eric Stewart ve Roger McGough gibi söz yazarlarıyla konuşsa da en sonunda Anthony Moore'u sözlere imza atması için seçti. Gilmour, daha sonra Waters'sız bir Pink Floyd'un yaratım aşamasında sıkıntılar çektiğini itiraf etti. Mason da müziğe ara vermesinden dolayı kayıtlarda zorlandı ve bazı davul kayıtları stüdyo müzisyenleri tarafından yapıldı. Mason ise daha çok albümün ses efektleri üstünde çalıştı.

Albüm, Eylül 1987'de yayınlandı. The Wall ve The Final Cut'ta grupla çalışamayan Storm Thorgerson albümün kapağını yaptı. Waters'ın grupta artık olmadığını vurgulamak için Meddle albümünden sonra ilk kez bir albüm içine grup fotoğrafı koydular. Albüm, İngiltere ve ABD'de listelere üçüncü sıradan girdi. Waters, albümü beğenmediğini açıklayarak şarkıların genel olarak kötü olduğunu ve Gilmour'un söz yazarlığının başarısız olduğunu söyledi. Gilmour, albüm hakkında iyi düşüncelere sahip olduğunu söylese de Wright daha sonra Waters'ın eleştirilerinin doğru olduğunu kabul etti ve bu albümün bir grup albümü olmadığını düşündüğünü söyledi. Q dergisi de albümü bir David Gilmour albümü olarak tanımladı.

Waters, ABD'deki organizatörleri arayarak ve Pink Floyd adının kullanılması durumunda dava açacağını söyleyerek albümün turnesini engellemeye çalıştı. Gilmour ve Mason, Mason'ın  Ferrari 250 GTO'sunu teminat olarak göstererek turne için gerekli parayı bankalardan topladı. Mason ve Wright'ın formda olmamaları nedeniyle turne hazırlıkları zorlu geçti. Gilmour, zorlandığını fark ettiği için Bob Erzin'den bu dönem yardım aldı. Pink Floyd, Kuzey Amerika'yı turlarken, Waters da yakın şehirlerde fakat daha küçük salonlarda Radio K.A.O.S. albümünün turnesini yapmaktaydı. Waters, bu konserlerde kendi fikri olan "uçan domuz" balonunu kullanan Pink Floyd'a telif hakkı davası açtı. Pink Floyd da buna karşılık balona büyük bir erkek cinsel organı takarak balonu Waters'ın dizaynından daha farklı bir hale getirdi. 23 Aralık'ta iki tarafta anlaşmaya vardı. Mason ve Gilmour Pink Floyd adının hakkını alırken, Waters da The Wall ile ilgili şarkıların ve dizaynların hakkını kazandı.

The Division Bell ve P•U•L•S•E

Bu albüm sonrası Pink Floyd, La Carrera Panamericana'da yarışıp bu olayın soundtrack'ini yapmak gibi, kişisel çalışmalarla uğraştı. Ocak 1993'te Britannia Row Stüdyoları'na dönen üçlü yeni bir albüm için çalışmalara başladı. İki hafta sonra grup, şarkılara dönüştürebilecekleri fikirleri topladılar. Erzin, albüm prodüktörlerinden biri olmak için tekrar grupla çalışmaya başladı. Prodüksiyon Şubat - Mayıs 1993 arasında Astoria'ya taşındı ve grup 25 müzikal fikre odaklanmaya başladı.

Sözleşme gereğince Wright grubun bir elemanı değildi ve az kalsın albümde yer alamayacaktı. Ancak, sonuç olarak albümdeki beş şarkıya imza attı ve 1975 tarihli Wish You Were Here'den sonra ilk kez şarkı yazarı olarak adı geçti. Albümün şarkı yazarlarından bir diğeri de daha sonra Gilmour'un eşi olacak Polly Samson oldu. "High Hopes"un aralarında bulunduğu birkaç şarkıya söz yazdı. Bu şarkının kayıtları önceleri zorlu geçse de şarkı Ezrin'e göre albümünü bir arada tutan şarkı oldu. Albümün orkestral kayıtları için yine Michael Kamen ile çalıştılar. Dick Parry ve Chris Thomas da müzisyen olarak gruba geri döndü. Yazar Douglas Adams albümün adını önerirken[13] , Thorgerson da kapağı düzenledi. Thorgerson, kapakta Easter Adası'ndaki Moai anıtlarından etkilendi. Birbirine bakmakta olan iki yüzün oluşturduğu üçüncü yüzün Pink Floyd'un geçmişini, Syd ve Roger'ı temsil ettiğini açıkladı. Albümü Nisan 1994'te çıkaran grup hemen ardından bir turneye başladı. Albüm hem İngiltere'de hem de ABD'de listelere bir numaradan girdi ve İngiltere'de 51 hafta listelerde kaldı.

Pink Floyd, San Bernardino'daki Norton Air Force Base'deki bir hangarda iki haftadan uzun bir süre provalar yaptıktan sonra Momentary Lapse of Reason turnesinde de beraber çalıştıkları ekiple 29 Mart 1994'te Miami'de albümün bir konserini verdi. Pink Floyd'un en iyi şarkılarına da yer veren grup daha sonra The Dark Side of the Moon albümünün tamamını repertuvarına aldı. Pink Floyd'un son turnesi 29 Ekim 1994'te tamamlandı. Bu konserler sonrası Pink Floyd Mayıs 1995'te iki CD'den oluşan P•U•L•S•E adlı konser albümünü çıkardı. Kapak yine Storm Thorgerson tarafından yapıldı. Gerek The Division Bell, gerek P•U•L•S•E basından sert eleştiriler aldı. P•U•L•S•E grubun 2003 yılında menajerleri Steve O'Rourke için düzenlenen cenaze törenine ve 2005 yılında tek seferlik olarak Live 8 konserleri için bir araya gelişine kadarki son kez görünüşü oldu.

Grup 1996'da "Rock 'N Roll Hall of Fame"e girmeye hak kazandı Törende Roger Waters bulunmadı. 2000'de Is There Anybody Out There? The Wall Live 1980-81 konser albümü ve 2001'de best of Echoes yayınlandı. 2003'te Dark Side of the Moon yeniden yayınlandı. 2004'te ise Nick Mason "Inside Out" isimli Pink Floyd kitabını yazdı.

Gilmour, Mason ve Wright 2003'te ölen menajerleri Steve O'Rourke için birleşip "Fat Old Sun" ve "The Great Gig In The Sky"'ı cenazede çaldılar. 1981 yılındaki Earls Court (Londra) konserinin ardından bir daha sahnede birlikte görülmeyen grubun orijinal kadrosu 2 Temmuz 2005 tarihinde Londra Hyde Park'ta düzenlenen Live 8 yardım konserlerinde 24 yıl sonra bir araya geldi ve "Breathe", "Money", "Wish You Were Here" ve "Comfortably Numb" parçalarını canlı olarak çaldı.

2005-2014: Yeniden buluşma, ölümler ve son albüm

Roger Waters (sağ tarafta) Live 8 için önceki grup arkadaşlarıyla beraber sahnedeyken

2 Temmuz 2005'te Londra Hyde Park'ta düzenlenen Live 8 konserinde Waters, Gilmour, Mason ve Wright, Pink Floyd olarak 24 yıldan sonra ilk kez sahneye çıktı. Organizatör Bob Geldof yılın başında yeniden buluşmanın olasılığını tartışmak için sene başında Mason'ı aradıktan sonra bu birleşmeyi sağladı. Geldof ilk olarak teklifi reddeden Gilmour ile konuştu, daha sonra Mason'a arabuluculuk teklif etti ancak Mason bu teklifi reddetti, ve en sonunda bu buluşmaya sıcak bakan Waters ile konuştu. Waters daha sonra Geldof ile bir ay içinde gerçekleşmesi planlanan bu olay hakkında bilgi aldı. İki hafta sonra Waters, iki yıllık bir aradan sonra Gilmour'u aradı ve bir sonraki gün ikili beraber çalışmaya karar verdi. Gilmour, bunun ardından teklifi anında kabul eden Wright'ı aradı. Grup, basına yaptığı açıklamada Live 8'in odaklandığı konuların yanında gruptaki problemlerin ne kadar önemsiz kaldığına vurgu yaptı.

Londra'daki Connaught Otel'de çalacakları şarkılara karar veren grup, Black Island Studios'ta üç gün prova yaptı. Bu provalarda şarkıların düzenlemeleri ve çalacakları şarkıların hızları hakkında tartışmalar yaşandı. Çalınacak şarkılara konserden sadece bir gün önce karar verilebildi. Performanslarının başında Waters seyirciye şu sözleri söyledi: "Bu oldukça duygusal, bunca yıl sonra bu üç adamla burada olmak, sizinle burada olmak. Bunu burada olmayanlar için yapıyor ve özellikle tabii ki Syd için". Performansın sonunda Gilmour, seyirciye teşekkür edip sahneden ayrıldı. Waters bunun ardından onu geri çağırdı ve grup olarak seyirciyi selamladılar. Grubun bu selamı Live 8 sonrası gazetelerin başlıklarında yer aldı.

Pink Floyd bu konser sonrası 136 milyon pound'luk bir konser teklifini reddetse de Waters yeniden bir buluşmaya açık kapı bıraktı ve bir yardım kuruluşu adına bunu yapabileceklerini söyledi. Ancak Gilmour Associated Press'e böyle bir durumun gerçekleşmeyeceğini söyledi ve provalarda bu işi devam ettirmenin bir anlamı olamayacağını anladığını açıkladı. Daha sonra verdiği röportajlarda da bu fikrini tekrarladı.

Barrett ve Wright'ın ölümü

Grup kurucularından Syd Barrett, 7 Temmuz 2006'da Cambridge'teki evinde pankreas kanserinden dolayı hayatını kaybetti.[14] 10 Mayıs 2007'de Londra'daki Barbican Centre'da düzenlenen Barrett'ı anma konserinde Roger Waters sahne aldı ve "Flickering Flame" şarkısını çaldı. Konserin sonunda ise sürpriz olarak Gilmour, Mason, Wright, Arnold Layne'i çaldılar. Gecenin son performansında tüm konuklar beraber "Bike"ı söylediler ancak Roger Waters diğer Floyd üyeleriyle sahneye çıkmadı.

Grubun piyanisti Richard Wright da 15 Eylül 2008 tarihinde açıklanmayan bir kanser çeşidinden dolayı yaşamını yitirdi. Wright'ın ölümünden bir hafta sonra Gilmour A Saucerful of Secrets albümünde yer alan bir Wright bestesi olan "Remember a Day"i Wright'ın anısına yorumladı.

Daha sonraki performanslar ve yeniden yayınlanan albümler

10 Temmuz 2010'da Waters ve Gilmour, Hoping Vakfı için düzenlenen bir gecede beraber çaldılar. Filistinli çocuklar için düzenlenen bu gece 200 kişilik bir seyirci kitlesinin önünde Oxfordshire'daki Kiddington Hall'da düzenlendi. Waters'ın bu konsere katılmasına bir karşılık olarak Gilmour, 12 Mayıs 2011'de Waters'ın O2 Arena'da verdiği The Wall konserinde "Comfortably Numb"da sanatçıya eşlik etti. Mason da aynı konserin sonunda çalınan "Outside the Wall" şarkısında ikiliye katıldı ve tamburin çaldı.

26 Eylül 2011'de Pink Floyd ve EMI, Why Pink Floyd...? adı altında grubun eski albümlerinin yeniden düzenlenmiş versiyonlarının yayınladığı büyük çaplı bir projeye başladı. Albümler, The Wall'un prodüktörlerinden James Guthrie tarafından elden geçirilmişlerdi. Haziran 2015'te Pink Floyd, The Piper at the Gates of Dawn'dan önce kaydettikleri 6 şarkıdan oluşan ve kısıtlı sayıda basılan 1965: Their First Recordings adlı bir EP yayınladı.

The Endless River

2012'de Gilmour ve Mason, yeni bir Pink Floyd albümü hazırlamak üzere Division Bell sırasında Wright ile yapılan kayıtlara geri dönme kararı aldı. Bu kayıtların üstüne yeni kayıtlar yapmak için stüdyo müzisyenleri ile anlaştılar. Waters bu projeye dahil olmadı. Samson, Temmuz 2014'te Twitter üzerinden bu yeni albümün adının The Endless River olduğunu açıkladı. 7 Temmuz'da Pink Floyd'un websitesinde yapılan açıklama ile yeni albümün genellikle enstrümantal ve ambient bir havada olacağı söylendi. Albüm 7 Kasım 2014'te Parlophone tarafından yayınlandı. Albüm karma tepkiler almasına rağmen Amazon UK'de tarih boyunca en çok ön sipariş verilen albüm oldu ve birçok ülkede listelere ilk sıradan birdi. Albümün plak versiyonu 2014 yılında İngiltere'de en hızlı satılan plak olurken, 1997 tarihinden beri en hızlı satılan plak unvanını da aldı.

Gilmour, The Endless River'in Pink Floyd'un son albümü olduğunu açıkladı. Albüm bir turne ile desteklenmezken Gilmour, bu albümün konserlerinin Wright olmadan verilebilmesinin imkânsızlığına değindi. Ağustos 2015'te Gilmour bir kez daha Pink Floyd'un sona erdiğini ve Wright'sız bir yeniden toparlanmanın doğru olmayacağının altını çizdi.

Temmuz 2016'da grup albüme girmeyen şarkılar, konser performansları, yeni düzenlemeler ve bazı videoların yer aldığı 27 CD'lik CD, DVD ve Blu-ray'den oluşan The Early Years 1965–1972 box-setini yayınladı.

Etkiledikleri

Çok sayıda sanatçı Pink Floyd'un müziğinden etkilenmiştir. David Bowie Syd Barrett'ı büyük bir ilham kaynağı olarak tanımlamaktadır. The Edge, ilk gecikme pedalını Animals albümündeki açılışı duyduktan sonra almıştır. Pet Shop Boys Marillion'un gitaristi Steve Rothery de Wish You Were Here albümünü büyük bir ilham kaynağı olarak göstermektedir.

Bunun dışında pek çok grup Pink Floyd'dan etkilenmiş ve şarkılarını cover'lamışlardır. Bunlardan bazıları: Moğollar, Kurtalan Ekspres, Foo Fighters, Dream Theater, My Chemical Romance, Porcupine Tree, The Mars Volta, The La's, Queen, Oasis, Iron Maiden, Stone Temple Pilots, Coheed and Cambria, Tool, Queensryche, 30 Seconds to Mars, Scissor Sisters, Rush, Radiohead, Gorillaz, Mudvayne, Nine Inch Nails, Korn, Primus, System of a Down, Smashing Pumpkins'dir.

Ödülleri

Pink Floyd pek çok ödüle aday gösterildi ve pek çok ödül kazandı. Grup 1980 yılındaki Grammy ödül töreninde "Best Engineered Non-Classical Album" dalında, yine aynı yıl düzenlenen BAFTA ödül töreninde "En Orijinal Şarkı" (Waters'a) ve "En İyi Sound" (James Guthrie, Eddy Joseph, Clive Winter, Graham Hartstone ve Nicholas Le Messurier'a) dallarında ödüle lâyık görülmüştür. Floyd 1995 yılındaki Grammy ödül töreninde "Marooned" ile "En İyi Entrümantal Rock Şarkısı" dalında ödül kazanmıştır. Pink Floyd, 2008 yılıda çağdaş müziğe katkılarından dolayı Polar Müzik Ödülü'ne lâyık görülmüş, ödülü Waters ve Mason İsveç kralı XVI. Carl Gustaf'ın elinden almışlardır. Grup 17 Ocak 1996'da Rock and Roll Şöhretler Kulübü'ne, 16 Kasım 2005'te Birleşik Krallık Şöhretler Kulübü'ne kabul edilmiştir. Gilmour ve Mason orada bulundu. Wright ameliyat olduğu için katılamazken, Roger Waters Roma'da olduğu için videosuyla törene katıldı.

Grup Üyeleri

Üyeler

  • Syd Barrett – lead vokal, lead gitar (1965–1968)
  • David Gilmour – lead vokal, lead gitar, bas gitar, klavye, özel efektler (Aralık 1967–1996, 2005, 2011)
  • Bob Klose – gitar (1965)
  • Nick Mason – davul, perküsyon, programlama (1965–1996, 2005, 2011)
  • Roger Waters – lead vokal, bas gitar, diğer gitarlar, perküsyon, programlama (1965–1985, 2005, 2011)
  • Rick Wright – klavye, vokal (ara sıra lead), org, piyano, sintesayzır, mellotron (1965–1979, 1987–1996, 2005)

Zaman Çizelgesi

Diskografi

Çıkış Tarihi Albümün İsmi Billboard RIAA Plak Şirketi
4 Ağustos 1967 The Piper at the Gates of Dawn 131 - Columbia/EMI (BK)
Tower/Capitol (ABD)
28 Haziran 1968 A Saucerful of Secrets - -
27 Temmuz 1969 Soundtrack from the Film More 153 -
7 Kasım 1969 Ummagumma 74 Platinum Harvest/EMI
2 Ekim 1970 Atom Heart Mother 55 Gold
5 Kasım 1971 Meddle 70 2× Platinum
2 Haziran 1972 Obscured By Clouds 46 Gold
23 Mart 1973 Dark Side Of The Moon 1 15× Platinum
12 Eylül 1975 Wish You Were Here 1 6× Platinum Harvest/EMI
Columbia/CBS
21 Ocak 1977 Animals 3 4× Platinum
30 Kasım 1979 The Wall 1 23× Platinum
21 Mart 1983 The Final Cut 6 2× Platinum
7 Eylül 1987 A Momentary Lapse of Reason 3 4× Platinum EMI
28 Mart 1994 The Division Bell 1 3× Platinum
10 Kasım 2014 The Endless River Parlophone/Columbia

Kaynakça

  1. "Allmusic.com'da Pink Floyd maddesi, Erişim tarihi:2010
  2. "Arşivlenmiş kopya". 25 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Kasım 2019.
  3. Serdar Öktem ve Nedime Harmandağlı, Pink Floyd, Stüdyo İmge, İstanbul 1996, s. 11 vd.
  4. Serdar Öktem ve Nedime Harmandağlı, a.g.e, s. 45
  5. İngilizce Vikipedi'deki Pink Floyd maddesi
  6. Serdar Öktem ve Nedime Harmandağlı, a.g.e, s. 59-60,66
  7. Serdar Öktem ve Nedime Harmandağlı, a.g.e, s. 60
  8. Dünya çapında en çok satan albümler listesi
  9. Serdar Öktem ve Nedime Harmandağlı, a.g.e, s. 69-70
  10. Serdar Öktem ve Nedime Harmandağlı, a.g.e, s. 70-71
  11. Filmin Vikipedi'deki maddesi, Filmin IMDB'deki sayfası
  12. İngilizce Vikipedi'deki Pink Floyd Diskografisi maddesi
  13. Serdar Öktem ve Nedime Harmandağlı, a.g.e, s. 115
  14. "Şöhreti ellerinin tersiyle ittiler". www.hurriyet.com.tr. Erişim tarihi: 5 Haziran 2020.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.