Rövanşizm

Rövanşizm (Fransızca: Revanchisme ["intikamcılık"]), genellikle bir savaş veya toplumsal hareketin ardından bir ülkenin uğradığı toprak kayıplarını tersine çevirme iradesinin siyasi tezahürüdür. Bir terim olarak, rövanşizm, Fransa-Prusya Savaşı'ndaki Fransız yenilgisinin intikamını almak ve kaybedilen Alsas-Loren'ni geri almak isteyen Fransa'daki Fransız milliyetçiler tarafından ortaya atıldı.[1]

Albert Bettannier tarafından 1887 yılında çizilen Almanya tarafından işgal edilen Alsas-Loren'in illerini öğreten öğreten öğretmen ve öğrencileri resmeden La Tache Noire tablosu.

Rövanşizm düşüncesi cezalandırıcı adalet üzerine inşa edilmiştir ve ekonomik ya da jeopolitik faktörler düşüncenin oluşmasını sağlar. Aşırı intikamcı ideologlar genellikle şahin bir duruş sergiler ve istenen hedeflere başka bir savaşla ulaşılabileceğini öne sürer. Kültürel ve etnik ulusun bir kısmının, ulus-devletin sınırları dışında kurtarılmamış ve kurtarılmayı beklediğini belirten irredantizm anlayışı ile bağlantılıdır.[2]

Rövanşist siyaset genellikle bir ulusun bir ulus devletle özdeşleşmesine dayanır, genellikle etnik milliyetçiliğin köklü duygularını harekete geçirir, etnik grubun yaşadığı devlet dışındaki bölgeleri talep eder ve bu amaçlara destek sağlamak için sert bir milliyetçilik uygular. Rövanşist gerekçelerin bazı tezleri çok eski zamanlardan beri bir bölgede yaşayan insanların atalarının kendi milletinin bir parçası tezini öne sürebilir.

Tarihçe

Fransa

Bu fikrin ortaya atıldığı yerdir. Fransa-Prusya Savaşı'ndaki Fransız yenilgisinin intikamını almak ve kaybedilen Alsas-Loren'ni geri almak isteyen Fransa'daki Fransız milliyetçiler tarafından ortaya atıldı.[3][4] Almanya'ya karşı derin bir öfke, nefret ve intikam besleyen Fransız halkı da bu düşünceyi benimsedi. Alphonse-Marie-Adolphe de Neuville gibi yenilginin aşağılandığını vurgulayan resimler büyük talep gördü.[1]

1917'den bir Fransız propaganda afişi, Prusya'yı bütün Avrupa'yı ele geçirmeye çalışan bir ahtapot olarak tasvir ediyor. Resmin altında da bir alıntı da mevcuttur: "Mirabeau, 1788'de bile savaşın Prusya'nın Ulusal Endüstrisi olduğunu söylüyordu."

Radikal Parti'den Georges Clemenceau, Afrika mücadelesine katılmaya ve Cumhuriyeti Alsas-Loren'deki " Vosges mavi çizgisi" ile ilgili hedeflerden saptıracak diğer maceralara karşı çıktı. Jules Ferry hükûmetleri 1880'lerin başında bir dizi koloniyi takip ettikten sonra, Clemenceau, 1889'da Cumhuriyeti devirebileceği düşünülen, Général Revanche lakaplı popüler bir figür olan Georges Ernest Boulanger'e desteğini verdi. Bu aşırı milliyetçi gelenek Fransızları etkiledi. 1921'e kadar siyaset ve Fransa'nın Rus İmparatorluğu'nu etkilemek için büyük acılar çekmesinin ana nedenlerinden biriydi, Sonuçlanan Fransız-Rus İttifakı 1894 ve daha anlaşmalarının ardından, Üçlü İtilaf üç büyük Müttefik güçlerin Dünya Savaşı: Fransa, İngiltere ve Rusya.[5]

Fransız intikamcılığı, I. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından 1919 yılındaki Versay Barış Antlaşması'nı etkiledi; Fransa, Alsas-Loren'i geri aldı ve mağlup Almanya'dan yüklü miktarda tazminat aldı. Fransa konferansta sadece İkinci Reich'ın ilanının yıldönümünde açılmakla kalmadı, Alman delegasyonu barış antlaşmasını İkinci Reich'ın ilan edildiği Aynalar Salonu'nda imzalanması gerekiyordu.

Almanya

I. Dünya Savaşı'nın kayıplarına yanıt olarak gelişen Alman intikamcı hareketi savaş öncesinde Almanya'nın topraklarında yer alan ancak I. Dünya Savaşı ile birlikte kaybedilen topraklarla ve orada yaşayan Alman halklarıyla Almanya ile olan tarihsel ilişkisi nedeniyle düzenlenmesi gerektiğini belirtiyordu. Hareket, Alsas-Loren, Polonya Koridoru ve Sudetenland'ın yeniden birleşmesi çağrısında bulundu Adolf Hitler tarafından desteklenen bu iddialar II. Dünya Savaşı'na yol açtı.[6]

Litvanya

Büyük Litvanya, 20. yüzyılın başlarında Litvanya topraklarını Litvanya Büyük Dükalığı'na ait olan toprakların önemli bir parçasının Litvanya'ya ait olduğunu belirtir. Bu kavramda bölgede yaşayan insanların Litvanyaca konuşmasına veya kendilerini Litvanyalı olarak görmelerine bakılmaksızın, üzerlerinde yaşayan tüm insanları kapsardı. Kavram, Litvanya dilinin ezici bir şekilde konuşulduğu "dilsel Litvanya" kavramı ile tezatlık oluşturuyordu.

Büyük Litvanya kavramı, bu geniş topraklarda yaşayan insanların, özellikle de etnografik Litvanya'nın destekçilerine göre yeniden Litvanyalı hale getirilmesi gereken "Slavlaştırılmış Litvanyalılar" olan Polonyalılar ve Belarusluların kendi kaderini tayin hakkı ile çatışıyordu. Bireyler kendi etnik kökenine ve milliyetine karar veremeyeceğini ve bunun dilleriyle değil atalarıyla ilgili olduğunu savundular.

Polonya

1920'lerde ve 1930'larda Polonya, Alman, Rusya ve Avusturya-Macaristan imparatorlukları tarafından işgal edilmiş etnik Polonya topraklarını geri almaya çalışıyordu:

Polonya, güneyden Karadeniz'e kadar olan bölgeyi kendi hakkı olarak kabul ediyordu. Başkalarının revizyonist iddialarının kurbanı, Versay Barış Antlaşması'nda belirlenen sınırları da pek kabul etmedi. 1938'de Çek devleti Münih Antlaşması (1938)'yla parçalandığında, Polonya Prag'a ültimatom vererek Teschen bölgesinin kendilerine bırakılmasını talep etti; Çek hükûmeti buna karşı direnebilecek durumu kalmamıştı.[7]

İsveç

İsveç, Finlandiya Savaşı'yla (1808-09) Finlandiya'yı Rusya'ya kaptırdı ve yaklaşık 600 yıllık İsveç'in Finlandiya üzerindeki egemenliğini sona erdi. 1800'lerin geri kalanında Finlandiya'yı Rusya'dan geri almak hakkında düşünceler vardı, ancak ne pratik plan ve ne de bunu yapabilecek bir siyasi irade vardı. İsveç, Rusya'nın askeri gücüne karşı asla kendi başına meydan okuyamayacağı için hiçbir girişimde bulunmadı.

1853-1856 yılları arasında meydana gelen Kırım Savaşı sırasında Müttefik ülkeler, İsveç limanları üzerinden Rusya'ya karşı operasyon yapmak için İsveç ile görüşmeler başlattı. İsveç'in bu izni vermesi durumunda müttefikler, İsveç'in Finlandiya'yı geri almasına yardımcı olacaklardı. Sonunda planlar suya düştü ve İsveç asla çatışmaya dahil olmadı.

Macaristan

Trianon Antlaşması: Macaristan Krallığı topraklarının % 72'sini ve 3.3 milyon Macar Macaristan dışında kaldı.

Büyük Macaristan fikri, Macaristan'ın komşu ülkelerindeki Macar nüfuslu bölgeler üzerinde kontrolü yeniden kazanmayı hedefleyen Macar irredantizmiyle ilişkilidir. Trianon Antlaşması'nın sonucu bugüne kadar Macaristan'da Trianon travması olarak anılıyor. Bir araştırmaya göre, 2020'de Macarların üçte ikisi komşu ülkelerin bazı bölümlerinin kendilerine ait olması gerektiği konusunda hemfikirdi.

Meksika

Bazı Meksikalı milliyetçiler, Güneybatı Birleşik Devletler'i iade edilmesi gereken Meksika toprakları olarak görüyor. Meksika-Amerika Savaşı'nın bir sonucu olarak Teksas ilhakında (1845) ve Meksika çekilmesinde (1848) ABD'ye bırakılıncaya kadar bölge Meksika'ya aitti .

Rusya

Rusya'nın Kırım'ı ilhakı birlikte Batı ve Rusya arasında ilişkilerin gerginleşmesine neden oldu. Daha sonrasında bu gerginlik Donbass Savaşı ile daha çok arttı. Batılılar Ukrayna hükğmetine destek veririrken, Rusya ise ayrılıkçı hareketini destekliyor. Batı'da tanınmış medya organlarında Rusya'nın Ukrayna'da izlediği politikayı Kremlin ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in rövanşist politikası olarak değerlendirdi.

Bazı Rus milliyetçileri, Alaska'yı iade edilmesi gereken bir Rus bölgesi olarak görüyor. Alaska, 1867'de Rusya tarafından ABD'ye yasal olarak satıldı.

Arjantin

Arjantin, İngiliz kontrolündeki Falkland Adaları'nı Tierra del Fuego Eyaleti'nin bir parçası olarak görüyor. 1982 yılında adayı işgal eden Arjantin Ordusu Falkland Savaşı'nı kaybedince adadan geri çekilmek zorunda kaldı. 1994 yılında Arjantin anayasasına bu topraklar üzerindeki iddiası eklendi.

İspanya

İspanya, 1713 Utrecht Antlaşması hükümleri uyarınca Cebelitarıkİngiltere'ye devretti. İspanya'nın Cebelitarık üzerindeki iddiası, diktatör Francisco Franco'dan beri İspanya hükûmetlerinin ana gündemlerinden birisidir.

Kaynakça

  1. Jay, Robert (1984). "Alphonse de Neuville's 'The Spy' and the Legacy of the Franco-Prussian War". Metropolitan Museum Journal. 19–20: 151-162. doi:10.2307/1512817. JSTOR 1512817.
  2. Margaret Macmillan, The War That Ended Peace: The Road to 1914 (2013) ch 6
  3. Karine Varley, "The Taboos of Defeat: Unmentionable Memories of the Franco-Prussian War in France, 1870–1914." in Jenny Macleod, ed., Defeat and Memory: Cultural Histories of Military Defeat in the Modern Era (Palgrave Macmillan, 2008) pp. 62–80.
  4. Karine Varley, Under the Shadow of Defeat: The War of 1870–71 in French Memory (2008)
  5. See W. Schivelbusch, The Culture of Defeat, p. 106 (Henry Holt and Co. 2001)
  6. Antisemitism: A Historical Encyclopedia of Prejudice and Persecution, Volume 1. Richard S. Levy, 528–529, ABC-CLIO 2005
  7. Overy, Richard; Wheatcroft, Andrew (1999). The Road to War. Penguin. s. 9. ISBN 978-0-14-028530-7.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.