Töre ve namus suçları
Töre ve namus suçları -özellikle ataerkil toplumlarda- aldatmak, zinâ etmek, evlenmeyi reddetmek, boşanmaya çalışmak, tecavüze uğramış olmak gibi nedenlerle, başta kadınlar olmak üzere aile fertlerine yöneltilen şiddet. Batılı kaynaklarda genellikle onur suçları şeklinde adlandırılır.[1] Bu suçların çok büyük bir kısmı cinayetle sonuçlanır. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun tahminlerine göre dünyada her sene yaklaşık 5000 kadın veya genç kız[2] töre ve namus cinayetlerine kurban gitmektedir.
Kadına yönelik şiddet |
---|
Konular |
|
Öldürme |
Cinsel saldırı ve tecavüz |
|
Diğer türler |
Uluslararası yasal tedbirler |
İlişkili maddeler |
İnsan Hakları İzleme Örgütü töre ve namus suçlarını şu şekilde tanımlar:
"Onur suçları; ailenin onurunu zedeledikleri gerekçesiyle, erkek fertler tarafından kadın fertlere yöneltilen, genellikle cinayet şeklinde gerçekleşen şiddettir. Herhangi bir kadın, ailesinin seçtiği bir kişiyle evlenmeyi reddetmek, tecavüze uğramak, -kocası tarafından suistimale uğrasa dahi- boşanmaya çalışmak ya da zina (suçlaması) gibi gerekçelerin de arasında bulunduğu çok çeşitli nedenlerle hedef gösterilebilir. Bir kadının ailesinin "onurunu zedeleyecek" şekilde davrandığı idraki, hayatına kastetmek için yeterli bir nedendir."[3]
Türkiye'de töre ve namus suçları
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı tarafından 2008 yılında hazırlanan bir rapora göre Türkiye'de töre ve namus cinayetleri -başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere- en çok büyükşehirlerde gerçekleşmektedir ve sanıkların büyük çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi kökenlidir.[4] Örneğin İstanbul'da haftada en az bir namus cinayeti işlenmektedir.
Türkiye'deki en yaygın cinayet nedenleri: yasak ilişki, cinsel taciz ve tecavüzdür. Bunun dışında kan davası ve kız alıp-verme meseleleri de önemli nedenler arasındadır. Sanıkların büyük çoğunluğu 19-35 yaş arası erkeklerdir ve sanıkların %9'unu suça teşvik edilen çocuklar oluşturmaktadır. Suçlular genellikle pişmanlık duymamaktadır ve cezaevinde kahraman gibi karşılanmaktadır.[4]
Gey namus cinayetleri
Gey olduğunu açıkladıktan sonra 15 Temmuz 2008 tarihinde kendi ailesinin fertlerinden biri (en önemli şüpheli babasıdır[5]) tarafından vurularak öldürülen ve bu nedenle bazı kaynaklarda namus cinayeti[6] olarak adlandırılan Ahmet Yıldız vakası, Türkiye'de cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle işlenen cinayetlere yetkililerin yaklaşımlarındaki eksiklik nedeniyle sembolik bir öneme sahiptir.[7]
Kaynakça
- "Arşivlenmiş kopya". 4 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2011.
- Chapter 3: Ending Violence against Women and Girls unfpa.org. Erişim: 4 Aralık 2009 (İngilizce)
- Item 12 - Integration of the human rights of women and the gender perspective: Violence Against Women and "Honor" Crimes hrw.org. Erişim: 5 Aralık 2009 (İngilizce)
- İstanbul'da haftada bir töre cinayeti işleniyor Radikal.com.tr. 19 Haziran 2008. Erişim: 9 Temmuz 2012.
- "Ahmet Yıldız davasında baba hâlâ kayıp". Birgün. 16 Mart 2011. 2 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2012.
- Aile İçi Şiddet ile Mücadelede kadınlar. Birleşik Krallık: Uluslararası Af Örgütü. 2004.
- "Ne Bir Hastalık Ne Bir Suç" - Türkiye'de Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans Bireyler Eşitlik İstiyor (İngilizce). Birleşik Krallık: Uluslararası Af Örgütü. 2011. s. 28.