Türkiye'de işsizlik
Türkiye'deki resmî işgücü ve işsizlik istatistikleri, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından araştırılıp raporlanmaktadır.[1]
İşgücü ve işsizlik istatistikleri
Güncel işgücü ve işsizlik istatistikleri
Ekim 2019 verileriyle[2]
İşgücü verileri | Veri | İşsizlik verileri | Veri |
---|---|---|---|
Toplam işgücü | 32.740.000 kişi | Türkiye'deki işsizlik oranı | %13,4 |
İşgücüne katılım oranı (toplam) | %53,0 | Türkiye genelinde işsiz sayısı | 4.438.000 kişi |
İşgücüne katılım oranı (erkeklerde) | %71,9 | Tarım dışı işsizlik oranı | %15,7 |
İşgücüne katılım oranı (kadınlarda) | %34,6 | Genç nüfusta işsizlik oranı | %25,3 |
Türkiye'de yıllara göre işsizlik oranları
Ekim 2019 verileriyle[2]
Yıl | İşgücü
(bin kişi) |
İşsiz sayısı
(bin kişi) |
İşsizlik % | Yıl | İşgücü
(bin kişi) |
İşsiz sayısı
(bin kişi) |
İşsizlik % | Yıl | İşgücü
(bin kişi) |
İşsiz sayısı
(bin kişi) |
İşsizlik % |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1990 | 20.150 | 1.611 | 8,0 | 2000 | 23.078 | 1.497 | 6,5 | 2010 | 25.641 | 3.046 | 11,9 |
1991 | 21.010 | 1.722 | 8,2 | 2001 | 23.491 | 1.967 | 8,4 | 2011 | 26.725 | 2.615 | 9,8 |
1992 | 21.264 | 1.805 | 8,5 | 2002 | 23.818 | 2.464 | 10,3 | 2012 | 24.821 | 2.518 | 9,2 |
1993 | 20.314 | 1.814 | 8,9 | 2003 | 23.818 | 2.493 | 10,5 | 2013 | 25.524 | 2.747 | 9,7 |
1994 | 21.876 | 1.870 | 8,5 | 2004 | 22.016 | 2.385 | 10,8 | 2014 | 28.786 | 2.853 | 9,9 |
1995 | 22.286 | 1.700 | 7,6 | 2005 | 22.454 | 2.388 | 10,6 | 2015 | 29.678 | 3.057 | 10,3 |
1996 | 22.697 | 1.502 | 6,6 | 2006 | 22.751 | 2.328 | 10,2 | 2016 | 30.535 | 3.330 | 10,9 |
1997 | 22.755 | 1.551 | 6,8 | 2007 | 23.114 | 2.377 | 10,3 | 2017 | 31.643 | 3.454 | 10,9 |
1998 | 23.385 | 1.606 | 6,9 | 2008 | 23.805 | 2.611 | 11,0 | 2018 | 32.274 | 3.537 | 11,0 |
1999 | 23.878 | 1.829 | 7,7 | 2009 | 24.748 | 3.471 | 14,0 | 2019* | 33.180 | 4.650 | 13,4 |
İşsizliğin nedenleri
- Şirketlerin maliyet odaklı yaklaşımları: Kalite odaklı yaklaşımda maliyetleri bir miktar artırmayı göze alarak detaylı planlama ve üretim yapılır. Türkiye'deki işletmeler ise standart bir işi yaparken maliyetleri olabildiğince düşürmeyi tercih etmekte, bu da çoğu zaman kalite ve işgücünden feragat ederek karşılanmaktadır. Bu durum da kişi başına çalışma saatlerini yükseltirken, iş başına çalışan sayısını düşürmektedir.
- İşverenlerin çalışanlara dair vergi ve prim yükünü yüksek bulması: Bazı ülkelerde çalışanların vergi ve primleri yine çalışanların kendisi tarafından hesaplanıp karşılanmakta, işverenin mali olarak tek yükü maaş ödemeleri olmaktadır. Türkiye'de ise bu konuda uygulanan mevzuatlar bu tip ödemeleri işveren tarafında da oldukça yoğun biçimde uygulamakta, dolayısıyla işverenler bu tip maliyetleri de göz önünde bulundurarak çalışan sayısında kısıntıya gitmektedir.
- Dezavantajlı grupların işgücüne katılımı: Kadın, engelli, vb. cinsiyet ve toplumsal sınıfların işgücünde dezavantajlı olduğu dönemden eşit haklara sahip olduğu döneme geçişin 2008 sonrasında hız kazanmasıyla, bu konuda çalışmalar yapan diğer ülkelerin daha uzun zamana yaydığı süreç Türkiye'de dar bir zaman dilimine sıkışmıştır.
- Yüksek genç nüfus: Gelişmiş ülkelere oranla yüksek sayıda genç nüfusa sahip olan Türkiye, aynı oranda üretim ve istihdam büyümesi sağlayamamaktadır.
- Eğitim sistemi: Türkiye'de eğitim sisteminin kalifiye eleman yetiştirme odaklı olmaması, dünyadaki güncel gelişmelere yavaş ayak uydurması gibi etkenler, ulusal çıktıları ve işgücünü dünyada daha az rekabetçi hale getirmekte, bu da istihdam ve üretim artışının yeterli oranda sağlanamamasında başlıca sebebi teşkil etmektedir.[3][4]
Sosyal destekler
Türkiye İş Kurumu (İŞKUR)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı bir kuruluş olan Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), 21 Ocak 1946 tarihinde 4837 sayılı kanun ile “İş ve İşçi Bulma Kurumu” adıyla kurulmuştur. Kurumun hizmetleri arasında iş ve meslek danışmanlığı, istihdam, işsizlik ödeneği, işgücü eğitim kursları ve girişimcilik programları yer almaktadır.
İşsizlik sigortası
Türkiye'de işsizlik sigortası 4447 sayılı kanunla Mart 2002 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. İşsizlik sigortasından yararlanabilmek için son üç yıl içinde en az 600 gün, işten ayrılmadan önceki son 120 gün kesintisiz prim ödemiş olma şartı aranmaktadır. Hizmet akdinin sona ermesinden sonra 30 gün içerisinde, işten ayrılma belgesiyle Türkiye İş Kurumuna şahsen başvurulması gerekir. İşsizlik sigortası bağlanan kişiler, prim ödeme gün sayılarına bağlı olarak 180 ila 300 gün arasında işsizlik ödeneğinden yararlanabilirler. İşsizlik ödeneğinin devam ettiği süre boyunca Genel Sağlık Sigortası primleri de ödenir ve sağlık hizmetlerinden yararlanılabilir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1007
- https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/issizlik-rakamlari-aciklandi/1698440
- Türkiye'de İşsizliğin Nedenleri.
- "İşsizliğin Nedenleri". 16 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2020.