2018-21 Türkiye döviz ve borç krizi
2018-21 Türkiye döviz ve borç krizi, Türkiye'de devam eden ve finansal bulaşma yüzünden uluslararası yansımaları olan bir ekonomik kriz. Türk lirasının değer kaybı, yüksek enflasyon, artan borç ve karşılık gelen kredi temerrütleriyle karakterize olup krizin genel olarak, Türkiye ekonomisindeki yüksek cari açık ve yabancı para borcunun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın artan otoriterliği ve faiz politikasına ilişkin alışılmışın dışında fikirleriyle birleştiği düşünülmektedir.[1][2]
Kriz, liranın dalgalanmalar hâlinde büyük oranda değer kaybetmesiyle görünür olmaya başladı ve sonraki aşamada ödenemeyen borçlar ve ekonomik daralma ile daha derin bir boyuta ulaştı. Enflasyon oranı çift hanelerde takılıp kalınca stagflasyon ortaya çıktı. Kriz, kolay kredi ve devlet bütçesiyle desteklenen inşaat sektörü patlamasının yarattığı Erdoğan liderliğindeki ekonomik büyüme döneminin sonunu getirdi.[3]
2018-2021 arası TL'nin değer kaybına neden olan bazı olaylar :
- Suriye iç savaşı sonrası milyonlarca göçmenin Türkiye'ye gelmesiyle oluşan mülteci sorununun ekonomiye olan negatif etkisi
- ABD-Türkiye İlişkilerini zora sokan S-400 krizi
- TCMB faiz kararlarının yabancı yatırımcının beklediği yönde olmaması
- 3 Kasım 2020 ABD seçimlerini Türkiye'ye ağır yaptırımlardan yana olan Joe Biden'in kazanma ihtimalinin artması
- Dış siyasetteki tansiyon artışı (Fransa ve Yunanistan ile yaşanan politik çatışmalar, ABD ve AB tarafından yaptırım söylemleri.)
- COVID-19 pandemisinin ülke ekonomileri üzerindeki etkisi
- Merkez Bankası'nın brüt rezervlerindeki ciddi azalma[4]
Etkileri
2018 yılı itibarıyla etkisini gösteren Türkiye döviz ve borç krizi, sosyal ve ekonomik olarak en çok döviz kurları ve Merkez Bankasının döviz rezervleri üzerinde hissedilmiştir.
Merkez Bankası'nın verilerine göre, 1 Ocak 2018 tarihinde 3.78 seviyesinde bulunan Dolar kuru, 23 Kasım 2020 tarihi itibarıyla 7.64 seviyesine yükselmiştir. Aynı dönemde Avrupa Para birimi Euro ise, 4.54 seviyesinden 9.06 lira seviyesine yükselmiştir.[5]
Yine Merkez Bankasının piyasalar tarafından önemle takip edilen döviz rezervleri de 2018 sonrası önemli düzeyde düştü. 2018 yılı Ocak ayında Merkez Bankasının net döviz rezervi 77.9 milyar dolar iken,[6] 2020 yılı Ocak ayı itibarıyla 33.9 milyar dolara gerilemiştir.[7]
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası EVDS Çalışma Grubu verisine göre 5 Ocak 2018 tarihindeki brüt döviz rezervi 87,466 milyar dolar, 23 Ekim 2020 tarihinde 45,086 milyar dolardır.[8]
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- "How Turkey fell from investment darling to junk-rated emerging market". The Economist. 19 Mayıs 2018. 12 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2018.
- Borzou Daragahi (25 Mayıs 2018). "Erdogan Is Failing Economics 101". Foreign Policy. 13 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2018.
- Jack Ewing (17 Ağustos 2018). "Life in Turkey Now: Tough Talk, but Fears of Drug Shortages". New York Times.
- "Dolarda rekorlar haftası: S400, Biden, faiz…". www.sozcu.com.tr. 13 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2020.
- https://evds2.tcmb.gov.tr/index.php?/evds/serieMarket/#collapse_2
- https://m.dunya.com/amp/finans/haberler/merkez-bankasi-brut-doviz-rezervi-33-milyar-dolar-azaldi-haberi-460222
- "Merkez'in net rezervi 20 günde 9,2 milyar dolar azaldı". www.sozcu.com.tr. 22 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2020.
- "EVDS | TCMB Rezervi". evds2.tcmb.gov.tr. 2 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2020.