Ören İyesi
Ören İyesi – Türk, Tatar, Altay ve Çuvaş mitolojilerinde Harabe Ruhu. Üren İyesi olarak da söylenir. Peg İyesi, Kıyrağan İyesi veya Çaldıbar İyesi de denir. Harabenin koruyucu ruhudur. Uygarlığın bozulma sınırları olarak görülür. Ölümle iç içe olan ve korkulan yerlerdir. Bu nedenle tıpkı mezarlıklar gibi ölü alanlar olarak algılanırlar. Örenler de, bir anlamda yapıların ölüleri ve onların mezarlarıdır.[1] Buralarda sabaha kadar bilinmeyen ışıklar yanar ve müzik sesleri gelir.
Türk mitolojisi |
---|
İnanç sistemi |
|
Türk kültüründe örenler
Cin, peri, mekir, hortlak, meçkey gibi adlarla anılan varlıkların geceleri dolaştıklarına, horoz sesi ya da sabah ezanı duyulur duyulmaz dağılıp, kendi mekanlarına çekildiklerine inanılır.[2] Yaşadıkları bu yerler ise değirmenler, hamamlar, terk edilmiş yapılar, örenler, mezarlıklar ve hanlardır. Issız yerleri anlatmak için kullanılan "in-cin top oynuyor" deyimi bu anlayıştan kaynaklanmaktadır. Bunun dışında bu tür yerlere kimsenin girmeye cesaret edemeyeceği düşüncesi altın, hazine gibi servetlerin gömülmesine neden olmuştur. Hazinelerin bir çömlek içinde harabelere ve viranelere gömülmesi geçmiş dönemlerde oldukça yaygın bir alışkanlık haline gelmiştir.[3] Türk halk innacında "ıssız" sözcüğü Is'ı (İye'si, yani koruyucu ruhu olmayan) yerleri ifade etmekte kullanılır ki, bu tür yerlerin koruyucu ruhu olmadığı için artık tamamen kötü varlıkların eline geçmiştir. İşte örenlerin (harabe ve viranelerin) en tehlikeli olanları da bunlardır.
Etimoloji
(Ör/Ür) kökünden türemiştir. Eski yapı veya kent kalıntısı, virane, harabe demektir.
Kaynakça
- Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011 (OTRS: CC BY-SA 3.0) 27 Aralık 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Adana Halk Kültüründe Albasması Ayşe Başçetinçelik
- Zati Divanında Halk İnanışları, Hakan Yekbaş