İlaç kirliliği

İlaç kirliliği, ilaçlar ve ilaç metabolitleri tarafından oluşan, atık sular ile deniz çevresine (yeraltısuyu, nehirler, göller ve okyanuslar) ulaşabilen çevre kirliliğidir. İlaç kirliliği bu nedenle başta su kirliliği şeklindedir.

Millbrook, New Yorkta Cary Enstitüsü Ekosistem Çalışmaları Enstitüsünden bir bilim insanı, "İlaç kirliliği, dünya çapında sularda algılanmaz" demiştir.[1] "Kirlilik eski altyapı, kanalizasyon taşmaları ve tarımsal akışın da içinde olduğu sebeplerle olmaktadır. Su arıtma tesisleri kanalizasyon suyunu arıtsalar bile ilaç kirliliğini arıtmak için yeterli ekipmanlara sahip değillerdir."[1]

Kaynakları ve etkileri

Bu kirliliğin en büyük nedeni idrarla vücuttan atılan ilaçlardır. Özellikle hastanelerdeki (konutlardan daha fazladır) süresi dolmuş veya gereksiz kullanılan ilaçlardan gelir. Sebep olan diğer kaynaklar ise tarımsal akış  (çiftlik hayvanlarında antibiyotik kullanımından dolayı) ve ilaç endüstrisidir. İlaç kirliliğine karışan bir diğer surum da su kirliliğindeki cinsellik etkisidir. Balık ve amfibi ölümlerine katkıda bulunan bir diğer husus ta enedüstriyel kirliliktir.

Korunma

İlaç kirliliğinden korunmada ana eylem, ilaçları kanalizasyona atmak yerine onları yakmaktır.Kimyasal birkaç istisna dışında, yakıldığında aktif molekülleri düşer.

Birçok yerde, ilaç depoları, marketler ve kamu binaları gibi yerlerde ilaç toplama noktaları oluşturulmaktadır. İnsanlar kullanmasıkları ilaçları kanalizasyona veya çöpe atmak yerine güvenli bertarafı için bu noktalara teslim etmektedirler.

İlaç kirliliğinin önlenmesinin bir diğer yolu ise uygulama masraflarının büyük bir sorun olduğu çevre yasaları ve çevre düzenlemeleridir, ihmal, yolsuzluk ve taksir bu düzenlemeleri uygulamayı zorlaştırmaktadır. Bunun olumlu ve olumsuz yönleri hakkında lobi çalışmaları halen devam etmektedir.[2][3]

Üretim

Olağan dışı ilaç kirliliğine o bir örnek 2009 yılında Hindistanda ilaç üretim faaliyetlerine konsantro olmuş bir alanda gerçekleşti.[4] Çevre hukukuna ve yönetmeliklere yeterince uygunn hareket edildiğinde ve fabrikalardan atık su güvenli bir düzeye temizlendiğinde, tüm ilaç üretimi bu soruna katkıda bulunmamaktadırlar.[4] Gelişmekte olan ülkelerde, yolsuzluklarla ve makul şekilde sorumlulukları reddetme yoluyla bu yasalar uygulamamaktadır. Bu sorun herkese aittir, İyi düzenlenmiş yerlerde büyük müşteriler fabrikaların çalışmalarını düzenini ya da mekanlarını incelerler, bu da dışsallığın artması anlamına gelir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

3. G.Vijay “Chemicals and Pharmaceuticals in South India: Sun-Rise Industrialisation or Global Cost Shifting of Dirty Goods Manufacturing”, in Hans Lofgren and Prakash Sarangi (eds) (2009) The Politics and Culture of Globalisation: India and Australia, Social Science Press, New Delhi.

6. G.Vijay ‘Systemic Failure of Regulation: The Political Economy of Pharmaceutical and Bulk Drug Manufacturing’ in Hans Lofgren (ed) (2013)The politics of the pharmaceutical industry and access to medicines: world pharmacy and India, Social Science Press, New Delhi.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.