Abdurrahman Sami Paşa

Abdurrahman Sami Paşa (1794, Trapoliçe - 1882, İstanbul), bürokrat, şair.

Osmanlı Devletinde 19. yüzyılın önemli devlet adamlarındandır.[1] Osmanlı Devleti'nin ilk maarif (millî eğitim) bakanı olarak görev yapmıştır. Devrinde İstanbul'un sosyal hayatında etkin bir isimdir.[1]

İlk Türk romanın yazarı Samipaşazade Sezai’nin ve Osmanlı Maarif vekillerinden Abdüllatif Suphi Paşa’nın babası, Türkiye millî eğitim bakanlarından Hamdullah Suphi Tanrıöver’in dedesidir.

Yaşamı

1794 yılında Mora’da dünyaya geldi. Adı Abdurrahman idi. Sami, şiir yazarken kullandığı mahlastır.

III. Ahmed devrinde ordu ile Mora'ya gitmiş, Trapoliçe'de tekke kurmuş bir aileye mensuptur.[1] Babası, Mora'daki Cerrahi Tekkesi'nin şeyhi Necip Efendi'dir. Özel dersler alarak eğitim gördü. Arapça, Farsça, Fransızca, Yunanca, İbranice ve Lâtinceye vâkıftı.[2] Genç yaşta şiir yazmaya başladı.

1814 yılında çıkan Mora İsyanı sırasında babası öldü, ailesinin mal varlığına el konuldu, tekke kiliseye çevrildi. Trapoliçe'de ailesiyle mahsur kalan Abdurrahman Sami, Rum ileri gelenlerinin devreye girmesiyle Mısır'a gitmek için izin alabildi.[3] Aile Mısır'a gitti ancak kardeşleri Baki ve Hayrullah kardeşler rehin olarak Trapoliçe'de kaldı.

Abdurrahman Sami, Mısır'da kısa sürede devlet kademelerinde kendine yer buldu. Mora Yarımadası'ndaki isyanı bastırmak için Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu Kavalalı İbrahim Paşa ile Mora'ya gönderildi. Mora’da esir kalan kardeşlerini kurtarıp Mısır'a getirdi.[1] 25 yıl kadar Mısır'da kaldı; İbrahim Paşa'nın "Mektupçuluğunu" ve "Takvim Müdürlüğünü" yaptı. Kahire'de bir Cerrahi tekkesi kurdu. Mora isyanının sebeplerini kaleme aldı ve ödül olarak Bulak Matbaası müdürlüğüne getirildi.[3]. 1831 yılında Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın "Baş Muavini" oldu, 1843 yılında ise "Ferik" rütbesine yükseltildi[3].

Mısır'da hidivliğe I. Abbas'ın geçmesi üzerine Mısır'dan uzaklaştırıldı. 1849 yılında İstanbul'a gelerek Osmanlı Devleti'nin hizmetine girdi. Taşkasap'ta bir konak alıp ailesi ile yerleşti. Cerrahi tekkesinin Karagümrük'teki asitanesine (merkez tekke) devam etti[3]. Rumeli Müfettişliği görevinde, Bosna, Trabzon, Vidin valiliklerinde bulundu. 1856 yılında Meclis-i Tanzimat azalığına seçildi.

17 Mart 1857 yılında Osmanlı Devleti'nin maarif işlerini tek bir çatı altında toplamak ve daha düzenli yürütebilmek için kurulan Maarif-i Umumiye Nezareti'nin başına getirildi, devletin ilk Marif Nazırı (Millî Eğitim Bakanı) oldu. Bu görevine devam ederken, Girit İsyanı’nın çıkması ile yerine vekaleten Kemal Efendi getirilerek kendisi Girit Valiliği ile görevlendirildi. Bir yıl süren Girit Valiliği sırasında Girit'te çıkan isyanları bastırmakla uğraşan Abdurrahman Sami Paşa 1859 yılında tekrar Maarif-i Umumiye Nazırlığı'na döndü. 25 Kasım 1861 tarihinde görevinden istifa etti.

Abdurrahman Sami Paşa'nın mezarı

1863 yılında Mısır'a gitti; Sultan Abdülaziz'in Mısır'ı ziyareti sırasında Meclis-i Vala azalığına atandı. Sultan Abülhamit tahta çıktığında Ayan Meclisi'nde üye oldu. 1877 yılında evinde istirahate çekildi. Taşkasap'ta aldığı konak ve Çamlıca'daki köşkü Ahmed Vefik Paşa, Ziya Paşa, Ali Suavi gibi kişilerin müdavimleri arasında yer aldığı edebi toplantılara sosyal ve siyasi meselelerin tartışıldığı toplantılara açık idi.

Devlete yaptığı hizmetlerden dolayı "İmtiyaz Nişanı" ile ödüllendirilen Abdurrahman Sami Paşa, 1882 yılında 88 yaşında yaşamını yitirdi. Cenazesi II. Abdülhamit tarafından II. Mahmut türbesi yanına defnettirildi.

Çocukları

Abdurrahman Sami Paşa’nın 7 oğlu olmuştur: Abdüllatif Suphi, Necip, Abdulhalim, Abdurrahman Hasan, Abdulbaki, Mehmet Sezai ve Mahmut Hüdai Bey. Oğullarından Mehmet Sezai Bey, ilk gerçekçi Türk romanlarından birisi olarak bilenen "Sergüzeşt" adlı ünlü eserin yazarıdır. Necip Paşa, Sultan Abdülmecit'in kızı Mediha Sultan ile evlenip padişah II. Abdülhamit’in eniştesi olmuştu. Abdüllatif Suphi Paşa da babası gibi devlet adamı olmuş ve maarif bakanlığı yapmıştır. Abdüllatif Suphi Paşa'nın oğlu Hamdullah Suphi ise Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk millî eğitim bakanı olmuştur.

Eserleri

Abdurrahman Sami Paşa divan edebiyatı geleneğinde ve tasavvuf etkisinde şiirler yazmış bir şairdir. Şiirlerini topladığı divanı dışında Avrupa'nın gelişmesi, milliyet düşüncesinin yayılması gibi konuları işleyen "'Rumuz’ul-Hikem (1870) adlı bir eseri, mektuplarını ve bazı şiirlerini içeren "İnşa-yı Sami" (1873) ve İslam ahlakını anlatan "Kişveri'd-Derun" adlı kitabı bulunmaktadır. Kişveri'd-Derun, Arapça'ya çevrilmiş ve Arapça olarak basılmıştır.

Kaynakça

  1. Gümüş, Nevin. [sutad.selcuk.edu.tr/sutad/article/download/557/546 "Abdurrahman Sâmî Paşa'ya Ait Mensur Bir Letâif-Nâme"] |url= değerini kontrol edin (yardım). sutad.selcuk.edu.tr/. Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı 31, Yıl: 2012. Erişim tarihi: 6 Aralık 2017.
  2. "Sami Paşa Köşlü". https://www.uskudar.bel.tr. Üsküdar Belediyesi web siesi. 6 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Aralık 2017. |website= dış bağlantı (yardım)
  3. Özer, Murat. ""Hu" Sesleri Geliyor Eski Konaktan". http://kadimsanat.blogspot.co.uk. Chronicle Dergisi, Sayı 4, Yıl:2006. 6 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Aralık 2017. |website= dış bağlantı (yardım)
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.