Akvaristlik

Akvaristlik veya akvaryum hobisi (İngilizce: Fishkeeping), evde veya işyerinde bulunan bir akvaryumda ya da bahçede bulunan bir havuzda veya gölette balık yetiştiriciliği yapılmasına, akvaryum düzenlenmesine odaklı günümüzde popüler bir hobidir. Akvaristlik hobisini yapan kişiye akvarist adı verilir.

Peyzaj yapılmış bir tatlı su akvaryumu

Akvaristlik türleri

Akvaristlikte asıl amaç akvaryum hobisini doğaya ve akvaryumda yaşayan bitki, omurgasız ve balıklara zarar vermeden, bilinçli bir şekilde gerçekleştirmektir.[1] Akvaristlik yalnızca balık yetiştirmek ve bulundurmak olarak belirtilemeyeceği için genellikle bu isimle fazla tanınmaz ve daha yaygın şekilde akvaryumculuk olarak bilinir. Balıkların doğal ortamlarına uygun olarak üç tür akvaryumda akvaristlik yapılır. Bunlar tatlı su, tuzlu su (Deniz akvaryumu olarak bilinir) ve acı su akvaryumudur.

Tatlı su

Tatlı su akvaristliği, günümüzde her yerde küçük evcil hayvan mağazalarında kolay bir şekilde bulunabilen japon balığı, lepistes veya melek balığı gibi türlerin tutulduğu en çok bilinen hobidir. Çoğu tatlı su akvaryumlarında birbirleriyle uyumlu türlerin bulunduğu tanklar veya üretimi yapılan tek türde canlıların bulunduğu tanklar yoğundur. Ayrıca canlı doğuran moliler ve lepistesler en kolay yetiştirilen türler arasındadır. Ancak tatlı su akvaryumlarında çiklitgiller, yayıngiller, Amerikan tetraları ve killifish gibi pek çok balık türü tatlı su akvaryumlarında yetiştirilmektedir.

Tatlı su akvaristliğinde gereken malzeme ve donanım, tuzlu ve acı su akvaristliğine nazaran daha ucuzdur, kolay bir şekilde bulunur.

Birçok tatlı su akvaristi akvaryumunda sucul bitkileri kullanarak peyzaj yapar. Avrupa'da bulunan akvaryumcular arasında bu tür akvaryumlar Hollanda tarzı akvaryumlar olarak adlandırılır. Son yıllarda yoğun bitkili akvaryum savunucularından birisi ise akvaryum fotoğrafçılığı ve doğal tarz akvaryumları ile tanınan Takashi Amano'dur.

Bahçe havuzları tatlı su akvaristliği için diğer benzer bir yöntemdir. Ancak bunun için yeterli şartların oluştuğu geniş ortamlar gereklidir. Ilıman kuşak iklimlerinde Ide (orfe) ya da koi türü tropikal akvaryum balıklar bahçe havuzlarında yetiştirilebilir.

Tuzlu su (Deniz)

Tuzlu su ya da deniz akvaristliğinde, bu tür akvaryumlarda yaşayan canlıları korumak daha zor ve önemli ölçüde daha pahalı bir hobidir. Sonuç olarak bu dal daha tecrübeli akvaristlik bilgisi gerektirmektedir. Deniz akvaryumları mercanlar, mercan resifleri (mercan kayaları) ve balık türleri ile daha ilginç, çekici, farklı ve renkli olabilir. Deniz akvaryumu canlıları tatlı su akvaryumlarında olabileceği gibi oda sıcaklığında gelişemezler. Daha farklı gereksinimlere ihtiyaç duyduklarından dolayı, yaşam için doğal şartların oluşturulması amacıyla farklı malzemelere ihtiyaç duyulur. Soğuk su balıkları olarak adlandırılan bu gruptaki balık türleri için soğutucu olarak tabir edilen özel cihazlar ile akvaryum ısısının sürekli olarak aynı ısıda tutulması ve soğutulması gerekmektedir.

Deniz akvaryumlarında genellikle büyük miktarlarda mercan kayalığı canlı kaya, gözenekli kalkerli kayalar ile mercan kaplı yosun, süngerler, solucanlar ve diğer küçük deniz organizmaları bulundurulur. Daha sonra akvaryum yeterli olgunluğa erişmesinin ardından hem çeşitli küçük balık türleri ve ardından daha büyük bir mercanın yanı sıra, karides, yengeç, derisi dikenliler, yumuşakçalar eklenir. Bu türde akvaryumlara ise resif akvaryumu denilir.

Acı su (yarı tuzlu)

Acı su akvaryumlarında tuzluluk oranı deniz suyu ve tatlı su arasında bulunur, diğer tüm unsurları tatlı su ve tuzlu su (deniz) akvaryumları ile aynıdır. Tatlı su türleri olarak bilinen örneğin moliler, Florida flagfish ve çiklitlerden chromides ya da siyah çeneli tilapia gibi bazı balık türlerinin çoğu acı su türleridir. Ayrıca monos spp, scats, archerfish balıkları ve pufferfish, kaya balığı, yassı balıklar, lepisosteiformes'lerin bazı türleri yalnızca acı su balığı olarak işlem görürler. Genel olarak acı su akvaryumlarında suyun özgül ağırlığı 1.005 ila 1.010 civarında tutulmakla birlikte, sudaki tuzluluğun ufak miktarlarda değişken olmasına acı su balıklarının tümü tolerans gösterebilirler. Ancak bu tolerans düşük oranlarda ve yavaş şekilde farklılaştırılmalıdır. Hatta acı akvaryumlarda suyun tuzluluğunu sürekli kontrol etmek ve zaman zaman değişken olmasını sağlamak, parazitleri balıklardan uzak tutar.

Akvaristliğin kökeni

Koi (ve Japon balığı) Çin ve Japonya'da yüzyıllar boyunca dekoratif havuzlarda beslenmiştir.

Balıklar binlerce yıldır havuzlar ve göletlerde gıda olarak kullanılmak üzere beslenmişlerdir. Bu havuzlarda bulunan parlak renkli ve uysal türleri evcil hayvan olarak değil de, gıda olarak daha değerli olmuştur. Birçok kültürde geçmişte hem işlevsel amaçla hem de dekoratif amaçla balık yetiştirmişlerdir.

Antik Sümerler vahşi balıkları yemek için hazırlamadan önce havuzlarda tutmuşlardır. Antik Mısır'ın Oxyrhynchus şehrinde, dikdörtgen havuzlarda esaret altındaki kutsal balık tasvirleri bulunmuştur.

Benzer şekilde Asya'da yayın balığı ve çeşitli sazan türlerinin, pirinç tarlalarında yemeklik stok olarak kullanılması uzun yıllara dayanmaktadır. Günümüzde oldukça popüler olan Sazan balığından yapay seçilim yoluyla tamamen evcilleştirilmiş türleri olan koi ve japon balığı üretimi sırasıyla 2000 yıl önce Japonya ve Çin'de başlamıştır. Ortaçağ Avrupası'ndaki manastırlarda ise sazan havuzları bir standart olarak bulunuyordu.

Deniz balıkları da benzer şekilde yüzyıllar boyunca değerlendirilmiştir. Zengin Romalıların tuzlu su havuzlarında Taşemengiller ve diğer balık türlerini besledikleri bilinmektedir. Tertullianus özellikle ince bir kefal için 8000 Sestertius ödendiğini bildirmektedir. Cicero'da bir avukat olan Quintus Hortensius'un sevdiği bir numunenin öldüğünde ağladığını bildirmiştir.[2][3][4][5]

Akvaryum bakımı

Görüntüde, ABD'nin Kaliforniya eyaletinde bulunan Monterey Körfezi Akvaryumu'nda 335,000 U.S. gallon (1.3 milyon litre) akvaryum ile kelp ormanı ekosistemi simüle edilmektedir.

İdeal bir akvaryum ekolojisinde, kapalı bir sistem olan akvaryum içerisinde doğadaki denge yeniden üretilmektedir. Pratikte böyle bir dengeyi sağlamak neredeyse imkânsızdır. Örneğin, büyük akvaryumlarda dengeli bir av-avcı ilişkisini korumak bile neredeyse imkânsızdır. Akvarist ise küçük bir ekosistem olan akvaryumda bu dengeyi sağlamak ve korumak zorundadır.

Suyun miktarı arttıkça, sistemik şokun etkilerini de azaltmak kolaylaşır. Örneğin; 10 litrelik bir tank içerisinde tek bir balığın ölümü dramatik değişikliklere neden olurken, 400 litrelik bir tankta birden çok balığın ölümü sadece küçük bir dengesizlik oluşturur. Bunun için, akvaristlikte daha büyük tanklarda daha düşük yoğunlukta dikkatle bakıma ihtiyaç duyulur.

Besin döngüsü, akvaryumlarda önem bir yer tutar. Çözünmüş oksijen suya bir pompa yardımıyla suyun yüzeyinden giriş yapar ve karbondiotsit ayrışır. Sürekli gözden kaçmasına rağmen fosfat'da besin döngüsünde oldukça önemli bir yer tutar. Bir gıda olarak suya giren kükürt, demir ve Mikrobesinler ise atık olarak çıkış yaparlar. Azot döngüsünün uygun şekilde ilerlemesi için dengeli ve yeterli bir besin planlaması, herhangi bir talihsizlik ile karşılaşmamak için biyolojik döngü açısından önemli ve yeterli olur.

Su koşulları

Su içeriği, akvaryumdaki çözeltinin en önemli koşullarından birisidir ve toplam çözünmüş katı maddeler ile diğer bileşenler önemli ölçüde su kimyasını ve organizmaların çevreleriyle olan etkileşimininde belirleyici olabilir. Tuz içeriği veya tuzluluk su koşullarının en temel sınıflandırmasını oluşturur. Bir akvaryum tatlı su veya bir göl ya da nehir ortamının taklit edildiği (0.5 (BBK) PPT altında tuzluluk) acı sudaki tuzluluk oranlarına sahip olabilir. Ayrıca (0.5 ila 30 BBK oranında tuz seviyesi) bir okyanus ya da deniz ortamının taklit edildiği haliç ya da deniz suyu tuzluluk oranına da sahip olabilir. Hatta bazı akvaryumlar, bazı tuzlu su organizmalarını yetiştirmek amacıyla bunlardan daha yüksek tuzluluk oranına sahip, özel bir tank da olabilir.

Diğer su özellikleri ise suda çözünmüş maddelerin sonucunda oluşabilir ve canlıların doğal ortamlarına benzer koşulların oluşturulması için bunlar da ayrıca önem taşımaktadır. Tuzlu sularda genellikle alkaliklik seviyesi değişiklik gösterirken, tatlı sularda suyun pH derecesi değişiklik gösterir. Genel olarak mineraller, suyun sert veya yumuşak olmasına göre çözünmede değişiklik gösterir. Sert su genellikle alkali iken, yumuşak su ise genellikle nötr olan su asitliğine sahiptir.[6] Çözünmüş organik içerikler ile çözünmüş gazların da içeriği oldukça önemli faktörlerdir.

Akvaryumlarda genellikle, akvaristler kendi yerel su şebekelerinden elde ettikleri ve dinlendirilmiş musluk suyunu kullanırlar. Çünkü su kaynakları, insan tüketimi için klor ile dezenfekte edilir ve musluk suyunda bulunan bu klor maddesi bir müddet bekletilmesinin ardından yok olduğu için, akvaryumlarda bu su hemen kullanılamaz. Geçmişte musluk suyunun sadece bir veya iki gün dinlendirilmesi sonucunda, soyun klor dağılımının eşitlenmesi mümkündü.[6] Ancak günümüzde kloramin kullanımı nedeniyle, bu suların klorunun arıtılması veya daha fazla süre ile bekletilmesi popüler olmuştur. Ayrıca artık, kloramin veya klorun bu sudan kaldırılması ve hazır hale getirilmesi için katkılarda bulunmaktadır. Acı veya tuzlu su akvaryumlarında ise diğer bazı mineral karışımlarının suya eklenmesi gerekmektedir.

Daha karmaşık bir şekilde, akvaryum su koşullarının alkalinitesi, sertliği ya da gazların veya organiklerin çözünmüşlük oranları değiştirilebilir. Örneğin; sodyum bikarbonat veya benzeri katkı maddeleri ile suyun pH değeri yükseltilebilir.[6] Bazı akvaryum filtreleri ile akvaryum suyunda deiyonizasyon ve ters osmoz işlemlerinden birisi veya her ikisi de kullanılarak su arıtılabilir. Buna karşılık, büyük oranda su ihtiyacı bulunan bazı halka açık akvaryumlar genellikle suya fazla müdahalenin olmadığı ve kolay erişilebildiği doğal su kaynaklarının (örneğin nehir, göl ya da okyanus gibi) yanında kurulmuş ve bu doğal su kaynağı ile akvaryum suyu ihtiyacını karşılıyor olabilir.

Akvaryum su koşullarında önemli bir temel daha olan suyun sıcaklığı ise, akvaryum canlılarının doğal ortamlarında tropikal veya soğuk su koşullarından hangisinde yaşadıklarına bağlı olarak değişiklik gösterir. Ayrıca bu durum, akvaryumun yine bir diğer temelini oluşturmaktadır. Bazı balık ve bitki türleri yalnızca sınırlı bir ısı aralığında tolere edilebilse de; akvaryumlarda yetiştirilen en popüler tropikal balık türleri ile tatlı su akvaryum balık türleri ortalama olarak 25 °C (77 °F) sıcaklığında ılık akvaryumlarda yaşamaktan hoşlanırlar. Bu ısı derecesi akvaristler arasında genellikle en çok kullanılan ısı seviyesidir. Soğuk su akvaryumları ise normal oda sıcaklığı koşullarında bakımı yapılan akvaryum türleridir. Su ısısının tutarlı bir şekilde, sürekli olarak sabit bir ısı aralığında bulundurulması gereklidir. Çünkü, akvaryumlardaki organizmaların pek çoğunda ani ısı değişiklikleri çeşitli hastalıklara veya alışılmayan şoklara neden olabilir.[6] Akvaryumlardaki su sıcaklığı bir termometre ile veya çeşitli ısıtma ya da soğutma üniteleri ile kontrol altında tutulabilir.

Suyun doğru yöndeki bir hareketi de, doğal ekosistemin taklidi açısından önemlidir. Su akışının sağlanması için, suya hareket verecek olan hava pompaları, çeşitli dalga motorları veya kafa motorları gibi değişik tasarımlara sahip materyaller kullanılabilir. Bu sayede, suyun akışı ve aynı zamanda havalandırması dikkatli bir şekilde yapılmış olacaktır.

Azot çevrimi

Bir akvaryumdaki azot döngüsü modeli.

Akvaryumlarda, balıklara verilen gıdalar sonucunda onların metobolizmalarında ürettikleri atık üretimini kontrol altında tutmak ve yönetmek oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Balıklar ve omurgasızların, mantar ve bazı bakteriler (su içerisinde amonyuma dönüşür) bulunduran amonyak halindeki azot ifrazatları, muhakkak azot döngüsünden geçmelidir. Amonyak ayrıca bitkisel ve hayvansal dışkılar ile diğer döküntülerin dahil olduğu bir ayrışma sonucunda üretilir. Atık azot ürünlerinin belirli bir oranın üzerinde olması neticesinde, bu durum balık ve diğer akvaryum sakinleri için akvaryum suyunun zehirli bir hale gelmesine neden olur.[6]

Kaynakça

  1. "Bilinçli akvaryumculuk nedir, bilinçli akvarist kimdir?". bilyap. 1 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2013.
  2. The Roman Way, lll - Filling the day (BBC Radio 4, 5 March 2007)
  3. Cicero, Letters to Atticus (Epistulae ad Atticum) 1.18
  4. Cicero, Letters to Atticus (Epistulae ad Atticum) 1.19
  5. Cicero, Letters to Atticus (Epistulae ad Atticum) 1.20
  6. Axelrod, Herbert, R. (1996). Exotic Tropical Fishes. T.F.H. Publications. ISBN 0-87666-543-1.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.