Büyükçekmece Gölü
Büyükçekmece Gölü, Marmara Bölgesi'nde, Çatalca yöresinin güney kesiminde deniz kulağı gölü. Göl, İstanbul'un içme suyu kaynağı olarak kullanılmaktadır. Göl, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yapılarla derinleştirilmiştir. Gölün deniz ayağına bir baraj yapılmıştır.[3]
Büyükçekmece Gölü | |
---|---|
| |
Konum | İstanbul, Türkiye |
Uzunluk | 7 km |
Genişlik | 2 km |
Yüzölçümü | 12 km2 [1][2] |
En derin noktası | 3,5 m [1] |
Adalar | Yok |
Yerleşimler | Büyükçekmece, Çatalca, Arnavutköy |
Çatalca yöresinden güneye doğru inen derenin (Karasu, Delice Çayı) aşağı çığırının yükselen deniz seviyesi altında kalmasıyla koy halinde oluşmuş, sonra önü, koyun orta kısmında çakıl, kum ve kil gibi maddelerin meydana getirdiği bir dil ile tıkanmıştır. Bu dil üzerinde gölü denize bağlayan bir kesinti bulunur ve bunun üzerinden çok gözlü tarihi bir köprü olan Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü geçer. Büyükçekmece Gölünün Marmara Denizi ile birleştiği yerde Büyükçekmece Barajı yer alır. Baraj ile deniz arasında hafif tuzlu bir göl, su odacıkları ve sazlıklar bulunur. Gölde balık da tutulur. Gölde eskiden 30 tür balık varken bu sayı halihazırda 4'ü yabancı tür olmak üzere 15 tür balık kalmıştır. Göl adını köprü olmadığı zamanlarda üzerinde yer alan çekmece adı verilen elle çekilerek karşıya geçmek için kullanılan salların büyük olmasından alır. [3]
Büyükçekmece Gölü Oluşum Faktörleri
Büyükçekmece oluşmasında hazırlayıcı parametreler olarak başlıca, genç faylara ait veriler bulunmaktadır. Buzul dönemindeki vadilerin derine aşındırma işlemi de bu fay zonlarını takip ederek heyelanların oluşmasına neden olmuş olmalıdır. Ayrıca, heyelanların oluşmasında diğer hazırlayıcı parametreler geçirimsiz özellikte fisürlü kil ile ara seviyelerde geçirimli kum düzeylerinin bulunması ve heyelanların topuk kısımlarının aşındırılması olayları etken olduğu belirlenmiştir.
Topografik Faktörler
İnceleme alanı 0 ile 200 m kot yüksekliğinde, ortalama 60–130 m kotundadır. Bölgesel eğim yapı trendi ile uyumlu olarak KB-GD doğrultuludur. İnceleme alanındaki heyelanların genel olarak aktif olanları batıya ve doğuya bakan yamaçlarda gelişmiştir. Daha az oranda heyelan olayları güney, kuzey batı ve güney doğuya eğimli yamaçlarda bulunmaktadır. İnceleme alanında gelişen heyelanlar içbükey yamaçlarda yoğunluk kazanmıştır. İnceleme alanında eğimler 0 ile 90 derece arasında, ortalama eğim derecesi ise 0 ile 20 derece arasında değişmektedir. Heyelan açısından yaklaşık 15 derece den daha yüksek eğimler risklidir. Gürpınar formasyonunda eğimin azaldığı killi kesimlerde geçirimsiz özellikten dolayı genellikle dentritik tip drenaj ağı gelişmiştir. Dik yamaçlar genellikle sırtları oluşturan Çukurçeşme formasyonuna ait çakıllı kum düzeyleri heyelan aynalarına tekabül etmektedir. Eğimli yamaçlar Gürpınar formasyonu kısımlarını içermektedir. Topoğrafik olarak yüksek kotlarda yüzeylenen Bakırköy formasyonu az eğimli yamaç oluşumuna neden olmaktadır. Heyelanların saha içindeki genel dağılımı ile eğim derecesi kıyaslandığında, heyelandan etkilenen sahaların dik ve eğimli yamaçlarda yer aldığı açıkça görülmektedir. Dik yamaçlar, genellikle Gürpınar formasyonundaki derin kayma yüzeyli aktif ve eski heyelanlı alanları yansıtmaktadır.
Litoloji
Heyelanların oluştuğu Gürpınar formasyonunun ilk 15 m—20 m‘si aşırı konsolide, yüksek plastisiteli, yer yer fisürlü, katı-sert kil, alt kesimleri kiltaşından oluşmaktadır. Bu istif içerisinde yer yer silt, kum, kumtaşı ve tüf mercekleri bulunmaktadır. Bu birimlerin üstünde ise Çukurçeşme formasyonuna ait kum ve çakıllı kum düzeyleri ile Bakırköy formasyonuna ait kireçtaşı, marn ve kiltaşı düzeyleri bulunmaktadır. Bakırköy ve Çukurçeşme formasyonu birimleri kısmen Gürpınar formasyonuna ait killere göre jeoteknik dayanımı yüksek birimlerdir. Bu nedenle bu birimler aşınmaya karşın doğada korunurken, yamaçlardaki Gürpınar formasyonuna ait kil düzeyleri aşınmaya uğrayarak dikleşen vadi yamaçlar stabilitesini sağlayamamışlar ve heyelanlar oluşmuştur.
Fay Zonu Etkileri
Büyükçekmece gölünü oluşturan Büyükçekmece fayıdır. Bu fay inceleme alanının güney batısından başlayarak KB yönüne doğru Büyükçekmece gölünün içinden geçerek karaya çıkmakta ve Çatalca‘ya doğru uzanmaktadır. Bu fayın Çatalca‘ya doğru olan devamında Paleozoik yaşlı metamorfik birimler ile Oligosene ait birimler yan yana gelmektedir. Bu fayın diğer verisi, Büyükçekmece yerleşim yerinde yapılan su sondajında alüvyon kalınlığı 100 metreye ulaşmış ve sondajda yoğun olarak gaz çıkışı izlenmiştir.[4]
Büyükçekmece Havzası Arazi Örtüsü Değişimleri
1987 yılında Büyükçekmece havzası içerisinde yer alan yaklaşık 63.630 hektarlık arazinin % 69,01’ini tarım alanları, % 13,26’sını orman alanları, % 2,03’ünü yerleşim alanları ve % 15,7’sini göl, maden alanları, çıplak toprak vb. alanları oluşturmaktadır. Büyükçekmece Gölü Havzası’nın 1987 yılındaki arazi kullanım haritasına bakıldığında; havzanın kuzeyinin ve Çatalca şehir merkezinin batı ve güneybatı kesiminin ormanlarla kaplı olduğu, orman alanları dışında tarım alanlarının havzanın hemen hemen tamamını kapladığı, tarım alanlarının gölün batısında, kuzeyinde ve kuzeybatısında yer yer yerleşim alanları (meskûn) tarafından kesintiye uğradığı görülmektedir. Ayrıca gölün hemen kuzeybatısında Çatalca-Büyükçekmece yolunun batısında maden alanları, doğu ve kuzeydoğusunda askeri alanlar ve doğu ve güneybatısında sanayi alanları bulunmaktadır. 2007 yılında Büyükçekmece Havzası sınırları içerisinde yer alan yaklaşık 63.630 hektarlık arazinin % 67,34’ünü tarım alanları, % 14,11’ini orman alanları, % 3,81’ini yerleşim alanları ve % 14,75’ini göl, maden alanları, çıplak toprak vb. alanları oluşturmaktadır. Havzanın 1987-2007 yılları arasındaki arazi örtüsü değişimleri karşılaştırıldığında havzanın kuzeyinde Yassıören ve Kestanelik köyleri etrafında ve Çatalca’nın batısında orman alanlarının ve havzanın doğusunda E-5-TEM bağlantı yolunun batısında Çakmaklı ve Alkent 2000 çevresinde, havzanın batısında Türkoba ve Bahçelievler çevresinde, Çatalca-Büyükçekmece yolunun etrafında ve kuzeyde Kırcaali ve Yassıören köyleri çevresinde tarım alanlarının tahrip edildiği görülmektedir. Sanayi alanlarının Çatalca ile Büyükçekmece arasında yolun iki tarafında gelişme gösterdiği 1987-2007 yılları arasında orman alanlarının tarım alanlarına ve tarım alanlarının ise genel itibarıyla yerleşim alanlarına dönüştüğü görülmektedir.[5]
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- "Arşivlenmiş kopya". 4 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2007.
- "Arşivlenmiş kopya". 1 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ekim 2017.
- "Arşivlenmiş kopya". 7 Kasım 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2007.
- TURGUT, Süleyman DALGIÇ1 Mehmet, and İbrahim KUŞKU. "BÜYÜKÇEKMECE İLE KÜÇÜKÇEKMECE ARASINDAKİ HEYELANLARIN OLUŞUMASINDA HAZIRLAYICI VE TETİKLEYCİ PARAMETRELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ."
- Karakuyu, M., Karaburun, A., Kara, F. (2012) "Kentleşmenin Büyükçekmece Gölü Havzasındaki Arazi Kullanım Değişimleri Üzerindeki Etkisinin Zamansal Analizi", Marmara Coğrafya Dergisi, S. 26, s. 42-54