Sadun Aren
İbrahim Sadun Aren (d. 1922 Erzurum – ö. 8 Mart 2008 Ankara), Türk iktisat profesörü ve siyaset adamı.
Hayatı
Gençliği
Sadun Aren, 1922 yılında doğdu. Annesi, Mevlevi tarikatına mensup olduğu için çocukken Kuran öğrensin diye onu mahalle mektebine gönderdi. Kendi söylemiyle 'ilk toplumsal eylemini' 16 yaşında yaptı;
“ | 1938'de Eskişehir'de lise 10. sınıftaydım. Atatürk öldü. Arkadaşlarla 'Ne yapalım' diye düşündük. Kahvelerde plaklar, şarkılar çalıyordu. 'Önce bunları susturalım' dedik, kimse itiraz etmedi, yayını kestiler. Sonra sinemalara gidip herkesi dışarıya çıkardık.[1] | „ |
1940'ta Eskişehir Lisesi'ni, 1944'te Siyasal Bilgiler Okulu'nu bitirdi. 1945'te aynı okulda asistan, 1950'de doçent oldu. 1951'de İngiltere'ye gönderildi. 1956'da ülkeye dönünce siyasi bir davadan yargılandı ve beraat etti. 1957'de profesör oldu. Eylül 1960'ta Devlet Planlama Teşkilatı'nda danışmanlığa getirildi. 1962'ye kadar bu görevde kaldı. Sosyalist Kültür Derneği'nin kurucuları arasında yer aldı.
Türkiye İşçi Partisi yılları
Sadun Aren, TİP'in kuruluşuyla birlikte Parti'ye girdi ve Parti yönetiminde görev aldı.
TİP, 1965 seçimlerinde yüzde 3 oy oranıyla TBMM'de 14 Milletvekilliği ve bir Senatörlük sandalyesi kazandı. Prof. Aren, Mehmet Ali Aybar ve Çetin Altan ile birlikte İstanbul'dan Milletvekili oldu. 1965 seçimlerinde uygulanan "Milli Bakiye Sistemi" sayesinde Meclis'e 14 milletvekiliyle giren TİP, parlamentoda güçlü bir muhalefet sergiledi. Çetin Altan'ın TBMM'de "Nâzım Hikmet, Türkiye'nin en büyük şairidir" demesi üzerine çıkan kavgada, Sadun Aren ve Çetin Altan Meclis çatısı altında Adalet Partisi'ne üye Milletvekillerinin linç girişimine maruz kaldılar.[2]
1968'de Sovyetler Birliği, Varşova Paktı'ndan kopmaya çalışan Çekoslovakya'yı tanklarıyla işgal etti. Çekoslovakya'da Prag Baharı diye adlandırılan bağımsızlık arayışının askeri yöntemlerle bastırılması, dünyadaki pek çok sosyalist partide olduğu gibi TİP içinde de bölünmelere yol açtı. Özgürlükçü ve bağımsızlık yanlısı Mehmet Ali Aybar işgali kınarken, TİP'in etkili isimleri olan Behice Boran ve Sadun Aren işgali olumlu karşıladılar.[3]
1968 yılından itibaren Aybar'ın dile getirdiği "Türkiye’ye has sosyalizm" söylemi, Prof. Aren'in de içinde olduğu bir grup partili tarafından ideolojik sapma olarak görüldü. Bu grup Emek dergisi çevresinde bir araya geldi. Dergi çevresinde yürütülen mücadele sonunda Mehmet Ali Aybar TİP'den istifa etmek zorunda kaldı. Yapılan Genel Kurul sonrası TİP’in Genel Başkanlığı'na Sadun Aren'in de desteklediği Behice Boran getirildi. "Boran-Aren Dönemi" olarak da anılan bu evre, TİP'in çeşitli engellemelerle karşılaştığı ve iç bölünmeler yaşadığı bir dönemdir.
12 Mart dönemi
Aren, 12 Mart askerî darbesinden sonra gözaltına alınarak Yıldırım Bölge'ye götürüldü. Bir hafta sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Mamak Askeri Cezaevi'ne gönderildi. Tutukluyken mide kanaması geçirerek Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne kaldırıldı. Bu arada TCK'nın 141/1 maddesi gereği yargılandığı dava da sürmekteydi. 1972'de dava karara bağlandı ve 12 yıl 5 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Türkiye İşçi Partisi yöneticisi diğer arkadaşlarıyla birlikte cezasının geri kalan kısmını çekmek üzere Niğde Cezaevi'ne gönderildi. 1974'te çıkan genel aftan yararlanarak tahliye oldu. Cezaevindeyken Marksizm ve üniversitede okutulan ekonomiyi anlatan bir kitap üzerinde çalışmaya başladı. Bu kitap daha sonraki tutuklanması için gerekçe oldu.[4]
1974 affıyla serbest bırakıldıktan sonra DİSK'te görev aldı. Bu dönemde Politika gazetesinde yazdı.
12 Eylül darbesi
Sadun Aren 12 Eylül döneminde, önce ders notları (Marksist içerikli denilerek) sonra DİSK'te görev alması nedeniyle tutuklandı. 1984'te tahliye oldu.
Tahliyesinden sonra yeniden fakülteye dönmesine izin verilmedi. Çeşitli konferanslara ve seminerlere katıldı. 1976'da İstanbul'a giderek DİSK'e danışman oldu. 1977’de yeniden Ankara'ya döndü. Yeni kurulan DİSK Araştırma Enstitüsü'nün başına geçti. 12 Eylül 1980 darbesi ile enstitü kapanana kadar bu görevi yürüttü.
Sadun Aren, Nisan 1981'de tekrar gözaltına alınarak 1. Şube'ye götürüldü. 15 gün burada kaldıktan sonra önce İstanbul Metris'e, oradan Selimiye Cezaevi'ne gönderildi, çıktığı mahkemece tahliye edildi. 1982'de yeniden tutuklandı ve Mamak Askeri Cezaevi'ne gönderildi. Buradan da avukatlarının talebi üzerine kendi durumundaki tutukluların bulunduğu Dil Okulu'na gönderildi. Niğde Cezaevi'nde yazdığı kitabı nedeniyle açılan davadan beraat etti ancak DİSK davası sürdüğünden yeniden Metris Cezaevi'ne gönderildi. 1984 yılında diğer DİSK davası sanıkları ile birlikte tahliye edildi. Bu arada Türkiye Barış Derneği dolayısıyla da hakkında dava açıldı ancak o davadan beraat etti.
90'lar ve yeniden siyasal mücadele
Sadun Aren, 1991'de Sosyalist Birlik Partisi'nin Genel Başkanlığı'na seçildi. Daha sonra Birleşik Sosyalist Parti (BSP) Genel Başkanlığı'nı sürdürdü. 8 Mart 2008'de Ankara'da hayata veda eden Aren, öldüğünde de Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin (ÖDP) Onursal Genel Başkanı ve Türkiye İnsan Hakları Kurumu Vakfı (TİHAK) Kurucu Üyesiydi.
Aren'in ekonomi ile ilgili çeşitli kitap ve makaleleri ve TİP'i anlatan kitapları vardır. Bunların yanında Mahir Çayan, kendisi kaleme aldığı "Aren Oportünizminin Niteliği" adlı yazısında Sadun Aren'i eleştirmiştir. Sadun Aren 2008 yılında Ankara'da hayatını kaybetti. Mezarı Ankara'dadır.
Eserleri
|
|
Kaynakça
- Başaran, Rıfat (9 Mart 2008). "Eski tüfeklerden Sadun Aren öldü". Radikal. 30 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Aralık 2013.
- Koç, Yıldırım (26 Kasım 2011). "Meclis'te TİP'lileri linç girişimi (1968)". Aydınlık. 30 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Aralık 2013.
- Kahraman, Hasan Bülent (15 Mart 2008). "Yanlışlıklar tarihi ve Sadun Aren". Sabah. 30 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Aralık 2013.
- Karaca, Ekin. "Sadun Aren'in Özgeçmişi". Bianet. 31 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Aralık 2013.