Sovyet Kürdistanı (belgesel)
Sovyet Kürdistanı (Kürtçe: Kurdistana Sovêtê), 1938 tarihinde gösterime giren Azerbaycan Kürtleriyle birlikte genel olarak Sovyetler Birliği'nde yaşayan Kürtlerin Ekim Devrimi ile birlikte değişen toplumsal yaşantısını konu alan Sovyetler Birliği yapımı belgesel film.[1] Belgesel filmde ağırlı olarak Kelbecer ve Laçın'de yaşayan Kürtleri konu almıştır.
Sovyet Kürdistanı | |
---|---|
Kurdistana Sovêtê | |
Hikâye | Sovyetler Birliği'nde yaşayan Kürtlerin Ekim Devrimi ile birlikte değişen toplumsal yaşantısı |
Cinsi | Belgesel film |
Türü |
Devrimci tarihi film Yaşam konulu film |
Renk | Siyah-beyaz |
Çıkış tarih(ler)i | 1938) |
Süre | 12 dakika |
Ülke | Sovyetler Birliği |
Dil | Rusça |
Tarihsel arka plan
Sovyetler Birliği'nde Kürtler
1923 yılında Azerbaycan Kürtleri için Ermenistan SSC ve Dağlık Karabağ Özerk Oblastı arasında Laçın merkezli Kürdistan Uyezdi olarak bilinen bölge kuruldu. Sovyetler Birliği Kürt kültürünün gelişmesine katkıda bulundu, ilk kez Kürt olmayan araştırmacıların yanında Kürtler kendi kültürlerine dair yapılan çalışmalara katkıda bulunmaya başladı.
19. yüzyılın ikinci yarısında yazılan kitaplarda ve masallarında "Kürtlerin yaşadığı alan", "Kürt bölgesi" ve "Kürdistan" adıyla geçen bu bölge Bolşeviklerce ilk defa 1921 yılında resmî olarak Kürdistan adıyla kullanılmıştır.[2][3][4] Kürtler Sovyetler Birliği'de bir ulus olarak resmen tanındı. Azerbaycan Komünist Partisi'nin Birinci Sekreteri Sergey Kirov'un önerisi ve Vladimir Lenin'in onayıyla Temmuz 1923'te Kürdistan Uyezdi (Kızıl Kürdistan veya Kürdistana Sor) adıyla anılan bölge kuruldu.[5][not 1] İsmail Beşikçi, bu yapının Kafkasya'daki halklar arasında kırılgan dengelerin bulunduğu bir ortamda doğduğunu ve Kürtlerle kurulacak ittifak sayesinde Ermenilerin bölgedeki hâkimiyet alanını azaltmak isteyen Azeri yöneticilerin Kürtlere otonom bir yerel yönetim verilmesi fikrini desteklemesi nedeniyle Kürdistan Uyezdi'nin kurulduğunu belirtir.[7] Bu kararda Dağlık Karabağ'ın özerk yönetim şeklinde Azerbaycan SSC'ye verilmesinin ardından meydana gelebilecek bir gerilimi önlemek amacıyla adına Ermenistan SSC sınırında Kürtlerden oluşan bir "tampon bölge" yaratmanın ve bunun iki halk arasındaki tarihsel anlaşmazlığın aşılmasına hizmet edebileceği temennisinin etkili olduğuna dair yorumlar da mevcuttur.[6]
Sovyetler Birliği Kürt kültürünün gelişmesine katkıda bulundu, ilk kez Kürt olmayan araştırmacıların yanında Kürtler kendi kültürlerine dair yapılan çalışmalara katkıda bulunmaya başladı.[8][9] İlk Kürt filmi olan 1926 çıkışlı Zare, Ermenistan SSC'deki film stüdyosu olan Armenfilm tarafından üretildi. Hamo Beknazaryan'ın yönetmenliğini yaptığı film, genç bir Yezîdî Kürt kızı olan Zare'nin, Ekim Devrimi arifesinde çoban Saydo'ya olan sevgisini konu alır. Film, Kürt sinemasının klasikleri arasında yer alır.[8] Sovyet Ermeni besteci Aram Haçaturyan'nin en bilinen balelerinden olan Gayaneh Kürtçe karakterler ve temaları içerir. Orijinal libretto, Ermenistan sınırında Sovyet-Türkiye sınırında bulunan dağlık alandaki bir kolhozun arka planında yer alan Ermenileri, Kürtleri ve Rusları içeren etnik bir aşk hikâyesidir. Bale, en çok Haçaturyan'ın "Kürtlerin Dansı" olarak adlandırdığı ateşli Kılıç Dansı ile bilinir.[8]
Ekonomik ve sosyal yaşam
Kafkasya Kürtlerinin sınıfsal ayrımı Sovyetleşme döneminden çok önce başladı. Sovyetler Birliği öncesi geleneksel olarak ataerkil kabile yaşantısına sahip olan Kürtler, toplumsal ilişkilerini oba sistemi içerisinde yaşadılar. Bu obaların başında genellikle "ağa", "rûspi" veya "aksakal" ismi verilen kişiler veya yurt sahibi zengin kişiler vardı. Ağalar geçim için gerekli olan hayvancılık ekonomisinin örgütleyici pozisyonunda idi. Bu görev ağanın elinde bulunan otlaklardan ve ekin yerlerinden oluşan yurtlara sahip olmasından ileri geldi. Bu kişiler hayvan sürülerinin güdülmesi için kiraladığı çobanları ve söz konusu obaya dahil olan insanları maddi olarak sömürmekte ve halktan vergi toplamaktaydı. Yurtlara olan sahiplik ırsi bir karakter taşıdı ve atadan oğula ve diğer kuşaklara geçti. Kürtlerin sınıfsal ayrışma süreci, ekonominin piyasa için mal üretme gücüne ve Kürtlerin tümden yerleşik yaşama geçmesiyle birlikte hız kazandı. Sovyetler Birliği'nin kuruluş yıllarında Kürtlerde göçebe hayat tarzı nadir görülmekteydi.[10][11][10][12]
Kürtlerin yoğun yaşadığı Laçın, Kelbecer ve Kubadlı'da Türk Sultanov beylerinin atadan oğula geçen geniş arazileri mevcuttu, Kürtler bu topraklarda çalışmak zorunda bırakıldılar ve ağır vergilere tabiydiler. Kürt köylerinin çoğunda kış ayları boyunca bir öğün ekmek için tarım işçisi olarak çalışma doğal bir yaşam biçimi haline gelmişti. Kabile sistemi içerisinde tefecilik yaygındı. Müsavat Partisi hükûmeti bu ağaların hükümranlığını yasallaştırarak bu bölgelerin iktidarını Sultanovlara verdi. Xosrov Bey Sultanov Karabağ'ın genel valisi tayin edildi. Azerbaycan'ın Sovyetleştirilmesi öncesi Kelbecer'de egemen olan Goturlu beylerinin 80 hektar yayla ve ekin alanları, 45 hektar ise orman arazileri bulunmaktaydı. Bu beylerden en fakirleri olan Hadi Bey Rızaoğlu'nun 105 ineği, çok sayıda koyunu, özel çalışanları ve korumaları vardı. Bu ağalar uzun dönem boyunca Kürtler arasında korku yaymaya devam etmiştir. Özellikle Sultanovlar Sovyet öncesi dönemde keyfi kaçırma, baskın, yağma, tecavüz, toplu katliam gibi davranışlarla anılmaktaydı. Rus İmparatorluğu yetkilileri Kürtleri yöneten ağalara para ve hediye vermek onları kendi politikalarına alet etmeye çalıştı.[11] Bölgenin Sovyetleşmesi döneminden önce Kürt yerleşim birimleri on yıllar boyunca kabile ilişkilerinin henüz ortadan kalkmadığı bir ortamda sınıf mücadelesinin görüldüğü yerler oldu.[10]
Ağaların ve beylerin ayrıcalıklı konumları bölgede Sovyet sisteminin yerleşmesi, zenginliğin kaybedilmesi ve bölgedeki Kürt işçilerinin yönetime gelmesi sonucu sekteye uğradı. Sovyetleşme sonrasında köylerde sosyalist esaslara dayalı gerçekleştirilen yapılanma ile birlikte yeni toplumsal ilişkiler ortaya çıktı, ağaların etkisi kırıldı ve suç işleyenler tutuklandı. Buna karşın Azerbaycan SSC Bilimsel Araştırmalar Enstitüsü'nün 1930'lu yıllarda yaptıkları araştırmalarda Kürt köylerinde o tarihlerde halen rûsipîlik (yaşlı-aksakallılık) kurumlarının, köy ağalarının ve zengin unsurların imtiyaz alanı olduğunu tespit etmiştir. Enstitü, bu eski toplumsal ilişkileri kırmak için topyekûn kolektivizasyon politikalarının uygulanması ve köy ağalarının bir sınıf olarak yok edilmesi gerektiğini belirtmiştir.[10]
Devrim'de Kürtler
1917 Ekim Devrimi döneminde yoğun olarak Kafkasya'da yaşayan Kürtler Bakü gibi işçi sınıfının kitlesel güç oluşturduğu alanlarda çalışmaktayken, Çar yanlısı kimi önde gelenler bütün Kürtlerin devrime topyekûn katılmalarını engellemeye çalışmaktaydı. Çar'a bağlılık karşılığında "general" unvanına sahip varlıklı Kürtler de mevcuttu. Bu kesim geniş topraklara sahip olduğundan diğer emekçi Kürtlere söz geçirir konumda idi. Buna karşın Ferik Polatbekov, Erebê Şemo gibi isimler Kürtlerin Bolşeviklere destek vermesi için halk nezdinde çalışmalar yürüttü.[13] 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın ardından Rusya egemenliğine geçen Kars Oblastı'nda çok sayıda Kürt yaşamaktaydı. I. Dünya Savaşı öncesi Rusya egemenliği altında bulunan topraklarda, dünya savaşının patlak vermesi ve Çarlık iktidarının değişmesi neticesinde pek çok yeni gelişme meydana geldi; çok sayıda isyan ortaya çıktı, askerler birliklerini terk etti, yönetimler değişti, Erzincan Sovyeti örneği gibi yeni Sovyet hükûmetleri kurma girişimleri meydana geldi ve toplu katliamlar yaşandı. I. Dünya Savaşı sırasında bölgede gerçekleşen gelişmeler nedeniyle bölgedeki Kürt nüfusun çoğunlukla yaşadıkları yerleri terk etmelerine karşın, Polatbekov gibi aktivistler ise Kars ve çevresinde devrim yanlısı faaliyetlerde bulundular. Bu dönemde gerçekleşen Ermeni Kırımı, Süryani Katliamı gibi Müslüman olmayan halklara karşı işlenen toplu katliamlar, Yezîdîlik inancına sahip Kürtler bulundukları bölgelerden göçmek zorunda kaldı. Bu koşullar altında 1918 yılında Yezîdî Kürtlerin çoğu Kafkasya'ya göç etti.[14] Bu dönemde gerçekleşen Ekim Devrimi'nin akabinde Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan'da Bolşevizm taraftarlığı güçlenmekteydi. H. M. Çetoyev Sovyet Ermenistan'ı Kürtleri adlı eserinde Kızıl Ordu'nun Ermenistan'a müdahalesi döneminde başta Pamba Kurdu köylüleri olmak üzere birçok Kürdün Kızıl Ordu'ya öncülük yaptığını, Kürt Şamil Teymurov'un başkanlığındaki askerî birliğin Kızıl Ordu ile birlikte Sovyet hükûmetinin kurulması için aktif rol oynadığını ve Ermenistan'a giren 11. Ordu'yu coşkuyla karşıladığını aktarmıştır.[15] Erebê Şemo, Kürt Çoban adlı eserinde söz konusu dönemi "Kır ve düzlüklerde, vadi ve kayalar arasında yaşayan yoksul Kürtlere yalnızca Sovyet iktidarı mutluluk, esenlik ve ilerleme getirdi. ifadeleriyle anlatır.[16]
Devrim sonrası yıllarda özellikle kırsal bölgelerde yaşayan Kürtler üzerinde geleneksel aşiret sistemi, ağaların ve oğullarının kitleler üzerindeki etkisi sayesinde devrim öncesi yıllarında olduğu gibi halen güçlü idi. Toprakların, otlakların ve yaylaların iyileri bu kişilerin elindeyken, işe yaramayanlar yoksul Kürtlere bırakıldı. Yeni sistemde ağalar doğrudan ezen ve sömüren olarak görünmemek için şeyhlerle birlikte hareket etmeye devam ediyorlardı. Sovyet sistemi ve devrim yanlısı Kürtler bu sistemin sisteminin yok edilmesine yönelik faaliyetlerde bulundu. Yoksul Kürtler kendi aralarında güçlü örgütlenmeler oluşturarak bu kişilere karşı mücadelelerde bulundular. 1925 yılında beylerin ve ağaların bütün siyasî hakları ellerinden alındı ve yönetim kademelerinden uzaklaştırıldılar. Ağalar ile birlikte beraberindeki şeyhler ve mollalar Sovyet yanlısı Kürtleri "baba-dede düşmanları" ve "gelenek hainleri" ilan ettiler, ancak Sovyet devleti bu kişilerin etkin olmasına izin vermedi.[11][17]
Notlar
Kaynakça
- Özel;
- "Ekim Devriminin 100. yılında Sovyet Kürtleri". Gazete Manifesto. 13 Kasım 2017. 6 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2020.
- "2894 Nolu Özel Klasör". Azerbaycan Cumhuriyeti Millî Arşiv İdaresi. s. 67.
- Askerov 2005, s. 48.
- Babayan, David (8 Aralık 2005). "Красный Курдистан: геополитические аспекты создания и упразднения" (Rusça). Noravank.am. 28 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2020.
В течение всего 1921г. было опубликовано множество материалов о том, что в Красном Курдистане начался страшный голод. Кстати, первое упоминание названия «Курдистан» связано именно с голодом. В мае 1921г. на одной из сессий ЦИК Азербайджана рассматривался вопрос голода в Курдистане. По масштабам голода Курдистан даже сравнивали с Поволжьем. 14 ноября 1921г. председатель Совнаркома Азербайджана Н.Нариманов послал телеграмму Ленину и проинформировал советского вождя о том, что создан Азербайджанский государственный банк. В этой же самой телеграмме Нариманов отметил, что 40 млн рублей направлены на помощь голодающим братского Поволжья и Курдистана в знак пролетарской солидарности. В.Ленин на данную телеграмму отреагировал через три дня и в своем кратком ответном послании охарактеризовал помощь голодающему Поволжью и Курдистану как знак готовности маршировать под знаменем Красного интернационала трудящихся.
- Can 2017, s. 76.
- Alpaslan, Kavel (1 Eylül 2017). "Lenin'in Kızıl Kürdistan'ı". Gazete Duvar. 24 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2020.
- Beşikçi, İsmail (9 Aralık 2009). "Ermenistan-Azerbaycan Çatışmasında Kızıl Kürdistan". Zazaki.net. 10 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2020.
- Shakarian, Pietro A. (13 Kasım 2017). "Top Ten Origins: Russia's Relations with the Kurds" (İngilizce). Origins.osu.edu. 5 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2020.
- Arikan, Ali Ufuk (20 Şubat 2016). "Özkan Öztaş'la 'SSCB'de Kürt Sanatı' kitabı üzerine". Sol. 17 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2020.
- Bukşpan, A. B. (2007). Azerbaycan Kürtleri. Pêrî Yayınları. ISBN 9789759010652.
- Şahin 1999, s. 220.
- Can 2017, s. 234-249.
- Can 2017, s. 47-48.
- Can 2017, s. 51.
- Can 2017, s. 74.
- Can 2017, s. 57.
- Can 2017, s. 72-73.
- Genel;
- Askerov, Gajar (2005). Курдская диаспора в странах СНГ (Rusça). Bişkek: Монография.
- Can, Hüseyin (2017). Stalin ve Kürtler. İstanbul: Ceylan Yayınları. ISBN 978-975-2416-07-9.
- Şahin, Hasan (1999). "Kırım Savaşı (1853-1856) Sırasında Rusların Doğu Anadolu'daki Aşiretleri Elde Etme Gayretleri" (PDF). Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 11. ISSN 1300-9052.