Türkiye'de askerî müdahaleler
Türkiye'de askerî müdahaleler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kurumsal olarak ya da bazı subayların kendi başlarına inisiyatif alarak sivil yönetime yaptığı müdahalelerdir.
Türkiye 1946 yılındaki demokratik seçimlerle çok partili hayata geçiş yapmıştır. TSK, iç güvenliğin tehdit altında olduğunu ifade ederek bazen bazı yasaların geçmesini engellemek ya da geçirmeye zorlayarak,[1] bazen de Türkiye Cumhuriyeti hükûmetlerini istifaya zorlayarak ya da alaşağı ederek demokratik sivil yönetime müdahele etmiştir.[2] Bu darbe ve muhtıralar bazen emir komuta zinciri içinde (12 Eylül Darbesi gibi); bazen de emir komuta zinciri dışında sadece bir grup subay tarafından ( 27 Mayıs Darbesi gibi) planlanmış ve icra edilmiştir.
TSK 1960 ve 1980 yıllarında iki kez yönetime el koymuş, 1971 ve 1997 yıllarında ise hükûmeti istifaya zorlamıştır.
2007 yılından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bazı muvazzaf ve emekli mensubları, darbe planı ve ülkeyi kontrol atına almak amaçlı kaos planlarına ilişkin davalarla ilgili olarak yargılanmaya başlanmıştır. Bu davalar arasında Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven darbe teşebbüsü iddiaları, Balyoz darbe planı, İrticayla Mücadele Eylem Planı, Ergenekon davaları, 12 Eylül Darbesi ve 28 Şubat Süreci davaları bulunmaktadır. Bu davalar çerçevesinde 200'den fazla TSK mensubu tutuklu olarak yargılanmaktadır.
Yapılan yargılamalar sonucunda, Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, Eldiven, Balyoz, Ergenekon, davaları TSK'ya kurulan bir kumpas olduğu, sahte delillerle ordunun yetkin durumunun bozulmasının amaçlandığı ortaya çıkartılmış, soruşturmaları başlatan tüm savcılar hakkında davalar açılmış ve meslekten men edilmişlerdir.
Darbeler
27 Mayıs 1960 Darbesi
27 Mayıs 1960'ta yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşen ilk askerî darbedir. Dönemin Genelkurmay Başkanı da dahil 200'den fazla general, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ve Başbakan Adnan Menderes yönetime el koyan askeri grup tarafından tutuklanmıştır. 37 düşük rütbeli subay tarafından planlanlanıp icraa edilen darbe emir komuta zinciri içinde yapılmamıştır. Darbeden sonra bu subaylar ve Emekli Orgeneral Cemal Gürsel in oluşturduğu Millî Birlik Komitesi ülke yönetimini üstlenmiştir.
27 Mayıs 1960’tan, seçimlerin yapılarak normal yaşama geçildiği 15 Ekim 1961 yılına kadar geçen sürede, askerin Millî Birlik Komitesi eliyle cunta olarak iktidarda olduğu dönemdir. Daha sonra 9 Temmuz 1961'de kabul edilen 1961 Anayasası olarak bilinen anayasa değişikliği, 1924 Anayasası'nı yürürlükten kaldırmıştır.
12 Eylül 1980 Darbesi
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 12 Eylül 1980 günü emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirdiği askerî müdahaledir. 27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından Türkiye tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesidir.[3] Bu müdahale ile Süleyman Demirel'in Başbakan'ı olduğu hükûmet görevden alındı, Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi, 1961 Anayasası kaldırıldı, bütün derneklerin faaliyetleri de durduruldu. Parti liderleri önce askeri üslerde gözetim altında tutuldu, ardından yargılandı.
Darbeden sonra 1982 Anayasası hazırlanarak, 1983 yılında siyasi partilerin yeniden kurulmasına izin verilmiştir.
2010 anayasa referandumunda, değişikliklerin kabul edilmesiyle 13 Eylül 2010 tarihinde çeşitli sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve dernekler ile darbe mağduru kişiler 12 Eylül darbesini yapanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.[4] Bütün suç duyurularını toplayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı "Millî Güvenlik Konseyi (MGK) adı altında 12 Eylül 1980'de ülke yönetimine el koyan ve 24 Kasım 1983 yılına kadar bu statüsünü sürdüren askeri cunta yönetiminin hayatta kalan üyeleri, Kenan Evren, Nejat Tümer ve Tahsin Şahinkaya'nın işlediği (A) Nürnberg Şartı ile kabul edilmiş ve tüm devletlerin kendi kanunlarında yer almasa dahi suçun oluşumu halinde takip etmek zorunda oldukları uluslararası hukukun buyruk kuralı niteliğine sahip insanlığa karşı suçlar (B) 765 Sayılı Ceza Kanunu'nun 146, 147, 153, 174, 179, 180, 181. maddeleri kapsamında, insanlığa karşı suçlar ve resen takdir edilecek suçlar nedeniyle haklarında başsavcılık tarafından ceza dava açılması ve haklarında gerekli önlemlerin alınması istemi .."[5] ile 7 Nisan 2011 yılında ilk soruşturma başlattı. 4 Nisan 2012 tarihinde darbenin yargılanmasına başlanmıştır.[6][7]
Muhtıralar
12 Mart 1971
12 Mart 1971 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri komutanı Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri komutanı Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri komutanı Muhsin Batur'un imzasıyla Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a bir muhtıra vererek hükûmetin istifaya zorlandığı askerî müdahaledir
27 Aralık 1979
27 Aralık 1979 tarihinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülend Ulusu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun'un imzasını taşıyan ve dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e verilen bir uyarı mektubudur.
12 Eylül darbesi'nden yaklaşık bir sene önce verilen bu muhtırada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Türkiye'nin yaşadığı önemli sıkıntılar karşısında partilerin bir araya gelmelerini ve gereken tedbirleri almalarını ısrarla istediği vurgulanmıştır. Bu muhtıranın ardından, istenen ortam sağlanamayınca darbe gerçekleşmiş ve TSK yönetime el koymuştur.
28 Şubat 1997
ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
28 Şubat 1997'de yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve irticaya karşı olduğu iddia edilen süreç. Yaşananlar, çeşitli kaynaklar tarafından post-modern darbe olarak adlandırılmıştır.
27 Nisan 2007
ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
Türk Silahlı Kuvvetleri adına Genelkurmay Başkanlığı'nın[8] Cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısı ile 27 Nisan 2007 tarihinde gece saat 23:20'de[9] yaptığı, lâiklikle ilgili açıklama. Bu açıklama bazı siyasetçi ve gazeteciler tarafından bildiri internet aracılığıyla verildiği için "e-muhtıra" olarak da adlandırılmıştır.[10][11]
Darbe girişimleri ve ayaklanmalar
21 Ekim 1961
27 Mayıs Darbesi sonrası İstanbullu bir grup general ve albayın imzaladığı darbeye teşebbüs protokolüdür.
22 Şubat 1962
22 Şubat 1962'de, Harp Okulu Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir ve arkadaşlarının, ordu içindeki 27 Mayısçıların tasfiyesi için, 20 Şubat günü başlatılan atama ve gözaltına almalara karşı direnişi olayıdır.
20 Mayıs 1963
20 Şubat günü başlatılan atama ve gözaltına almalara karşı direniş olayının devamıdır.
20 Mayıs 1969
20 Mayıs 1969 darbe teşebbüsü, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde başarılı olamamış ve emir-komuta zinciri içerisinde gelişmiş bir askerî darbe teşebbüsüdür.
9 Mart 1971
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde başarılı olamamış ve emir-komuta zinciri dışında gelişmiş bir askerî darbe teşebbüsüdür.
15 Temmuz 2016
15-16 Temmuz 2016 tarihleri arasında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan bir grup asker tarafından gerçekleştirilen askerî darbe teşebbüsü. 16 Temmuz sabahı, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin gerçekleştirdiği operasyonlar sonucunda darbe girişimi bastırıldı ve askerler silahları ile birlikte teslim oldu. Olaylar sonucunda 104'ü darbe yanlısı olmak üzere 300'den fazla kişi hayatını kaybetti, 1491 kişi yaralandı, farklı rütbelerden 8036 asker gözaltına alındı. Yargı ve sivil siyaset mensupları dahil olmak üzere toplam gözaltı sayısı 22 Temmuz tarihi ile birlikte 10 bini buldu. Bunun yanı sıra askerî, idari ve adli kurumlarda birçok kişi görevden alındı. Gülen Hareketi desteğiyle olan askerî darbe girişiminin ardından İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ve Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Türk Ceza Kanununun anayasal düzene karşı suçlar kapsamında yer alan ‘cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türkiye Cumhuriyeti hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs’, ‘Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye teşebbüs’, ‘halkı, Türkiye Cumhuriyeti hükûmetine karşı silahlı isyana tahrik’ ve ‘cumhurbaşkanına suikast’ suçlarından soruşturma başlatıldı. 21 Temmuz'da Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonrasında, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından anayasanın 120. maddesi gereğince olağanüstü hâl ilan edildi.
Gülen Hareketinin lideri olan Fethullah Gülen, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan "en çok aranan teröristler" listesinin "kırmızı" kategorisinde yer almakta, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve Paralel Devlet Yapılanması (PDY) lideri olmakla suçlanmaktadır.[12][13]
Darbe ile ilişkilendirilen davalar
- 1957-1958'de bir grup subayın hükümete komplo hazırlamak suçundan tutuklanarak yargılanmaları.
- Nisan 2009'da Poyrazköy'de bulunan mühimmatlar ve bu mühimmatların azınlıklara karşı tedhiş eylemlerinde kullanılacağı iddiası üzerine açılan dava. 17 sanıkla başlayan dava 19 sanıklı Amirallere Suikast ve 33 sanıklı Kafes Eylem Planı davalarıyla birleştirilmiştir.
- 2004 yılında Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki hükûmeti devirmek için planlandığı iddia edilen darbe girişiminin safhalarını oluşturan operasyonların adlarıdır. Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen günlüklere göre 2003 ve 2004 yıllarında dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ve Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına tarafından darbe planları hazırlanmış fakat Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün engellemesiyle bu girişimler sonuçsuz kalmıştır.[14] Darbe planları hakkında dava süreci devam etmektedir.
- 2003 Mart ayında 1. Ordu Komutanlığında dönemin AK Parti hükûmetini devirmek için, dönemin 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın liderliğindeki cunta tarafından hazırlandığı iddia edilen plan. Plan darbe zeminini hazırlama amaçlı Çarşaf, Sakal, Suga ve Oraj kod adlı eylem planlarından oluşmaktadır. 19 Temmuz 2010'da İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi İstanbul Cumhuriyet Savcılarının hazırladığı iddianameyi kabul ederek tamamı asker 196 kişi hakkında dava açtı. 968 sayfalık iddianamede sanıklara "Türkiye Cumhuriyeti yürütme organını cebren ıskat ve vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs etmek" suçlaması yöneltildi. Fakat eski TCK'nın 61/1. maddesine dayanılarak "eksik teşebbüs" nedeniyle cezalarda indirim yapılması istendi ve her sanık için 15 yıldan 20 yıla kadar hapis talep edildi.[15] Dava halen devam etmektedir. 11 Şubat 2011 tarihinde dosyadaki delil durumu, dosyada kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması, delillerin tam olarak toplanılmamış olması, sanıkların konumları itibarıyla delillere etki yapma ihtimalinin olması, tanıkların henüz dinlenilmemiş oluşu, atılı suçun CMK'nın 100. maddesinde belirtilen katalog suçlardan olması, belirtilen bu sebeplerle adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı gerekçeleriyle 134 sanığın tutuklanmasına, 29 sanık hakkında da yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi.
- Ergenekon zanlısı Mustafa Levent Göktaş'ın yine aynı soruşturma kapsamında tutuklanan avukatı Serdar Öztürk'ün ofisinde ele geçirilen ve 12 Haziran 2009'da Taraf gazetesinde manşetten verilen "İrticayla Mücadele Eylem Planı" başlıklı belge ve bu belgenin uygulanmaya konulmasından dolayı açılan davalar. Dursun Çiçek'in imzaladığı ileri sürülen belge Adalet ve Kalkınma Partisi ile Gülen hareketine (belgede FG’ciler) yönelik sahte bayrak ,kara propaganda, komplo ve yıpratma planları içermekteydi.[16][17][18][19][20][21]
Kaynakça
- http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=251522
- "Arşivlenmiş kopya". 26 Haziran 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2011.
- http://www.stargazete.com/gazete/yazar/ahmet-kekec/o-silahlar-babanizin-mali-mi-haber-187988.htm
- http://www.stargazete.com/politika/darbeciler-hakkinda-suc-duyurusu-haber-293621.htm
- 6 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 12 Eylül'ün ilk soruşturması
- "12 Eylül darbesi yargı önüne çıktı, millet ayağa kalktı". Zaman. 5 Nisan 2012. Erişim tarihi: 5 Nisan 2012.
- "Darbe yapmak da teşebbüs de suçtur". Yeni Şafak. 5 Nisan 2012. 13 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Nisan 2012.
- "Arşivlenmiş kopya". 27 Mayıs 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2011.
- Çevrimiçi
- radikal.com.tr 4 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. "e-muhtıra erken seçimi gündeme taşıdı" 29 Nisan 2007, Alındı 21 Mayıs 2008
- "Arşivlenmiş kopya". 14 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2011.
- "Arananlar: Kırmızı Liste". Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı. 13 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mart 2016.
- "İçişleri Bakanlığı "aranan teröristler"in listesini yayınladı". NTV.com.tr. Anadolu Ajansı. 28 Ekim 2015. Erişim tarihi: 14 Mart 2016.
- "Özkök'ün darbe iddialarıyla ilgili o ifadeleri..." CNN Türk. 5 Aralık 2009. 11 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2010.
- "Balyoz iddianamesi kabul edildi". Bugün. 19 Temmuz 2010. 18 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Temmuz 2010.
- Baransu, Mehmet (12 Haziran 2009). "AKP ve Gülen'i bitirme planı". Taraf. 17 Aralık 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Temmuz 2009.
- Baransu, Mehmet (12 Haziran 2009). "Fethullahçılar'da silah yakalanması sağlanacak". Taraf. 22 Ağustos 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2010.
- Baransu, Mehmet (12 Haziran 2009). "AKP içindeki ajanlar harekete geçirilecek". Taraf. 21 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2010.
- Baransu, Mehmet (12 Haziran 2009). "Ergenekon sanığı olan subaylar savunulacak". Taraf. 15 Haziran 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2010.
- Baransu, Mehmet (12 Haziran 2009). "Milliyetçi partilerin imajı genişletilecek". Taraf. 27 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2010.
- Baransu, Mehmet (12 Haziran 2009). "Kurtlar Vadisi'nin imajı kirletilecek". Taraf. 21 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2010.