Kenan Evren

Ahmet Kenan Evren (17 Temmuz 1917 9 Mayıs 2015), Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanlığını ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 17. Genelkurmay Başkanlığını yapmış Türk asker ve devlet adamı. 12 Eylül Darbesi'ni gerçekleştirmesi ile tanınmıştır.

Kenan Evren
7. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
Görev süresi
9 Kasım 1982 - 9 Kasım 1989
Başbakan Bülend Ulusu (1980-83)
Turgut Özal (1983-89)
Yerine geldiği Fahri Korutürk
Yerine gelen Turgut Özal
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı
Görev süresi
12 Eylül 1980 - 9 Kasım 1982
Başbakan Bülend Ulusu
Millî Güvenlik Konseyi Başkanı
Görev süresi
12 Eylül 1980 - 9 Kasım 1982
17. TSK Genelkurmay Başkanı
Görev süresi
7 Mart 1978 - 1 Temmuz 1983
Yerine geldiği Semih Sancar
Yerine gelen Nurettin Ersin
26. Kara Kuvvetleri Komutanı
Görev süresi
5 Eylül 1977 - 6 Mart 1978
Yerine geldiği Semih Sancar
Yerine gelen Nurettin Ersin
Genelkurmay II. Başkanı
Görev süresi
30 Ağustos 1975 - 30 Ağustos 1976
Yerine geldiği Adnan Ersöz
Yerine gelen Vecihi Akın
2. Ege Ordusu Komutanı
Görev süresi
24 Temmuz 1975 - 30 Ağustos 1975
Yerine geldiği Turgut Sunalp
Yerine gelen Ali Sait Özçivril
Kişisel bilgiler
Doğum Ahmet Kenan Evren
17 Temmuz 1917(1917-07-17)
Manisa, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm 9 Mayıs 2015 (97 yaşında)[1]
Ankara, Türkiye
Yattığı yer Devlet Mezarlığı, Ankara
Milliyeti Türk
Evlilik(ler)
Sekine Evren
(e. 1944; ö. 1982)
Çocuk(lar) 3
Bitirdiği okul Kara Harp Okulu
Harp Akademisi
Mesleği Siyasetçi · Asker
Ödülleri TSK Üstün Hizmet Madalyası
TSK Altın Şeref Madalyası
ABD Liyakat Madalyası
İmzası
Askerî hizmeti
Bağlılığı  Türkiye
Branşı Topçu
Hizmet yılları 1931-1983
Rütbesi Orgeneral[2]
Komutası

18 Haziran 2014 tarihinde, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 12 Eylül 1980'de dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'e muhtıra vermek, T.C. Anayasasını ve Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçundan müebbet hapis cezası verilmesine ve orgenerallik rütbesinin erliğe düşürülmesine karar verildi.[3][4] Yargıtay'da onanmalarıyla kesinlik kazanacak kararların, 24 Kasım 2014 itibarıyla Yargıtay sürecine henüz başlanmamıştı.[5] Evren'in ölümünün ardından Yargıtay süreci devam eden kamu davası düşmüş oldu.[2]

9 Mayıs 2015'te, tedavi gördüğü Gülhane Askerî Tıp Akademisi’nde 97 yaşında öldü.[1]

Yaşamı

Askerlik yaşamı

Her ikisi de Balkan göçmeni olan Hayrullah Evren (d. 1877 - ö. 1957) ile Naciye Evren'in (d. 1885 - ö. 1983) dördüncü ve son çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Hayrullah Evren bugün Sırbistan'da bulunan Preşova kasabasından İstanbul'daki amcasının yanına yerleşmiş, Düyun-u Umumiye (Genel Borçlar) teşkilatında aşar kontrol memuru olarak görev yapmıştı. Anne tarafı ise Bulgaristan'ın Ziştov kentinden göç ederek Soma'ya yerleşmişti.[6]

İlkokulu doğum yeri Alaşehir'de, ortaokulu Manisa'da, liseyi Maltepe Askeri Lisesinde okudu. 1938'de Kara Harp Okulunu bitirerek topçu asteğmen, Şubat 1939'da teğmen oldu. 1940'ta Topçu Okulu'nu bitirdikten sonra çeşitli birliklerde görev yaptı. Ağustos 1942'de üsteğmenliğe yükseldi. 1946 yılına kadar çeşitli topçu birliklerinde Batarya Takım Komutanı ve Batarya Komutanı olarak görev yaptı. 1946 yılında girdiği Kara Harp Akademisi'ni 1949 yılında kurmay yüzbaşı olarak bitirdi. Daha sonra Genelkurmay Eğitim Şubesi kısım amirliği, 1. Ordu Harekat Dairesi başkan yardımcılığı yaptı, Kara Harp Akademisi'nde öğretmenlik etti.

1958-1959 yıllarında, Kore Savaşı'nın ardından Güney Kore'de kalan Türk Tugayında harekât ve eğitim şube müdürü ve kurmay başkanı olarak görev aldı. Türkiye'ye döndükten sonra 1959-61 arasında Ordu Donatım Okulu Kurmay Başkanlığı ve 2. Ordu Harekât Eğitim Başkanlığı görevlerini üstlendi. O sırada 27 Mayıs Darbesi'yle ordu yönetime el koymuştu. 227. Piyade Alayı komutanlığı, 9. Kolordu Kurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Okullar Dairesi başkanlığı yaptı. 1964'te tuğgeneral, 1967'de tümgeneral oldu. 58. Er Eğitim Tümeni komutanlığı ve 2. Ordu kurmay başkanlığı görevlerine atandı. 1970'te korgeneralliğe yükseldi. 2. Kolordu komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Denetleme Kurulu başkanlığı görevlerinde bulundu. 1974'te orgeneral olarak Genelkurmay İkinci Başkanlığına getirildi.[7]. 1976 ile 1977 yıllarında Ege Ordusu komutanlığı görevinde bulundu.

Kara Kuvvetleri Komutanı Namık Kemal Ersun'un 1 Haziran 1977'de, Kanlı 1 Mayıs'tan (1 Mayıs 1977) sonra darbe girişiminde bulunacağı iddiasıyla dönemin başbakanı Süleyman Demirel tarafından 200 asker ile birlikte resen emekliye sevkedilmesiyle Kenan Evren'e Genelkurmay Başkanlığı yolu açıldı.[8] Gelecekteki Genelkurmay Başkanı olmasına kesin gözüyle bakılan Ersun’un emekliye ayrılması Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki dengelerin ve kıdem geleneğinin bir anda altüst olmasına neden oldu. Bu karışık dönem nedeniyle Genelkurmay Başkanı Semih Sancar'ın görev süresi bir yıl uzatılırken. Bu arada Kara Kuvvetleri Komutanlığına yani bir yıl sonra Genelkurmay Başkanı olacak isim konusunda bir anlaşmazlık baş gösterdi; Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk 1. Ordu Komutanı Adnan Ersöz’ü isterken, Başbakan Demirel, 3. Ordu Komutanı Ali Fethi Esener’in Kara Kuvvetleri’nin yeni komutanı olmasını istedi. Ancak Ne Demirel ne de Korutürk geri adım atmayınca her iki komutan da görev süreleri bittiğinden 30 Ağustos 1977’de emekliye ayrıldı. Böylece en kıdemli olan Orgeneral Kenan Evren, beklenmedik biçimde 5 Eylül 1977 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı oldu.[9] 1977-78 yıllarında Kara Kuvvetleri Komutanlığı yapan Evren, 6 Mart 1978'de Genelkurmay Başkanlığına atandı.

27 Aralık 1979'da kuvvet komutanlarıyla birlikte imzalayarak cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e gönderdiği ve "adresi meçhul mektup" olarak tarihe geçen uyarı mektubunda (27 Aralık Muhtırası) iki büyük siyasal partinin ülkenin sorunlarının çözülmesinde uzlaşmaya varmalarını, ülkeyi birlikte yönetmelerini öneriyordu. Dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, askerlerin talebi doğrultusunda mektubu 2 Ocak 1980 tarihinde hükûmet ve siyasi partilere gönderdi.[10] 30 Ağustos 1980'de, Zafer Bayramı dolayısıyla radyo ve televizyonda yayımlanan konuşmasında alınmasını gerekli gördüğü önlemleri dile getirdi.

12 Eylül 1980 Darbesi

12 Eylül 1980 tarihinde yapılan askeri darbe ile ülke yönetimine el konulmasından sonra yasama ve yürütme yetkilerini kullanmak üzere Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in liderliğinde, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Sedat Celasun'dan oluşan Millî Güvenlik Konseyi (MGK) kuruldu.

Evren bu dönemde, MGK ve Genelkurmay başkanlığının yanı sıra devlet başkanlığını da üstlendi. MGK başkanı imzasıyla yayımladığı bildiride, Türkiye'nin iç ve dış düşmanlarının tahriki içinde olduğunu, devletin başlıca organlarının işlemez duruma getirildiğini, siyasal partilerin kısır çekişmeler içinde bulunduğunu, ülkenin savaş eşiğine getirildiğini belirtiyordu. TBMM ve hükûmeti feshetti, bütün ülkede sıkıyönetim ilan etti. 20 Eylül'de Deniz Kuvvetleri eski komutanı emekli oramiral Bülent Ulusu'ya hükûmeti kurma görevi verdi. Devlet başkanı olarak yurt gezilerine çıkarak 12 Eylül Darbesinin amaçlarını halka anlattı. 12 Eylül Darbesinin birinci yıldönümünde Danışma Meclisi'nin toplanacağını açıkladı. Üyeleri MGK tarafından seçilen Danışma Meclisi'nce hazırlanan ve MGK'ce denetlenen anayasanın kabul edilmesi için yoğun bir propaganda kampanyası yürüttü. 1982 Anayasası, 7 Kasım 1982 tarihinde yapılan referandumda yüzde 91.37'lik 'evet' oyuyla kabul edildi. Evren, yeni anayasanın 1. geçici maddesi uyarınca, yedi yıllık bir süre için, Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı sıfatını kazandı.[11]

Darbenin dış bağlantısı

Mehmet Ali Birand'ın, 12 Eylül'ü anlattığı "12 Eylül Saat: 04.00" adlı kitabında, 12 Eylül Darbesi sırasında dönemin CIA Türkiye Masası İstasyon Şefi Paul Henze'in askerî müdahaleyi haber alırken, haberi ulaştıran diplomatın "Your boys have done it. (Senin çocuklar yaptılar." şeklinde yaptığı iddia ettiği konuşması, 12 Eylül Darbesi içinde ABD'nin rolü konusunda tartışmalara neden olmuştur. Henze'den sonra mesaj Başkan Jimmy Carter'a iletilmiştir. [12] Paul Henze 2003 yılında verdiği demeçte, "Senin çocuklar yaptılar." sözlerinin Mehmet Ali Birand'ın uydurması olduğunu belirtmiştir, kısa bir süre sonra Birand ise 1997'de Henze ile yaptığı görüşmenin sesli ve görüntülü kayıtlarını yayımlamıştır. Ancak yayımlanan kayıtlarda, konuşmanın Birand'ın iddia ettiği gibi değil, "The boys in Ankara did it. (Ankara'dakiler yaptılar.)" şeklinde olduğu görülmüştür.[13]

Kenan Evren'in bu dönemde NATO içerisinde gizli bir örgütlenme olan stay-behind kontrgerilla ordusunun başında bulunduğu iddia edilmektedir[14][15][16].

12 Eylül Darbesiyle başlayan dönemde demokrasiden uzaklaşılması Avrupa ülkelerinde tepkiyle karşılandı. Buna karşın Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile ilişkilerde yakınlaşma oldu. Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına dönmesi için kolaylık gösterildi. Özellikle Orta Doğu ülkeleriyle yakınlaşma başladı.

Cumhurbaşkanlığı

Kenan Evren Romanya gezisinde (Nisan 1982)

1 Temmuz 1983'te Genelkurmay Başkanlığı görevini Kara Kuvvetleri Komutanı Nurettin Ersin'e devrederek askerlikten emekliye ayrıldı.[17] 4 Kasım 1983'te seçimlere iki gün kala TRT'de üstü kapalı bir biçimde Anavatan Partisi (ANAP) lideri Turgut Özal'ı eleştiren bir konuşma yaptı. Ancak Evren, bazı çevrelerce bu hareketiyle askeri yönetimin güdümünde gösterilen ve giderek zayıflayan Milliyetçi Demokrasi Partisinin (MDP) oylarını artırmaktan çok askeri yönetime duyulan tepkiyle Turgut Özal'ın oylarını artırmayı hedeflemişti.[18]

Millî Güvenlik Konseyi’nin varlığı, 6 Kasım 1983'teki genel seçimlerin ardından, TBMM Başkanlık Divanı'nın oluştuğu 7 Aralık 1983'te sona erdi.[19].

Kenan Evren Devlet Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı sırasında yurt içinde ve dışında birçok gezintiye çıktı. Evren ile Pakistan Devlet Başkanı Ziya ül Hak arasında karşılıklı ziyaretlerle pekiştirilen büyük bir dostluk kuruldu. Eylül 1982'de bir Uzakdoğu gezisine çıkan Evren, Bangladeş, Pakistan, Güney Kore, Çin ve Endonezya'yı ziyaret etti. Bu ülkelerle Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesinde önemli bir adım atılmış oldu. Ocak 1984'te toplanan IV. İslam Zirve Konferansı'na Türkiye ilk kez cumhurbaşkanı düzeyinde katıldı. Evren konferans başkan yardımcısı seçildi. İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Komitesi başkanı olarak, İslam ülkeleri arasında ekonomik bağların güçlendirilmesini, alınan kararların bir an önce uygulanmaya konmasını istedi (15 Kasım 1984). V. İslam Zirve Konferansı'na katılan Evren, konferansın sonuç bildirisinde, Kıbrıs Türkleri ve Bulgaristan'daki Türk azınlığın durumu gibi konulara yer verilmesinde etkin rol oynadı (30 Ocak 1987)[20] . Kenan Evren, 1988 yılında İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in davetlisi olarak resmi ziyarette bulundu.[21]

1983 Seçimlerinde iktidara gelen ANAP'ın lideri Turgut Özal ile genelde uyum içinde çalıştı.[18] 9 Kasım 1989'da Cumhurbaşkanlığı görevi sona eren Evren, yerini Turgut Özal'a bıraktı.

1990'da Atatürk Uluslararası Barış Ödülü'ne layık görüldü. Kasım 1990-Eylül 1991 arasında, Kenan Evren'in Anıları adıyla 6 ciltten oluşan otobiyografisi yayımlandı.

Muş konuşması

Kenan Evren 3 Ekim 1984'te Muş'a yaptığı gezide şöyle demiştir:

"Dün gece Şemdinli civarında yine böyle bir olay oldu. Aranan anarşistlerden bazıları; gece vakti vazifeden dönen bir askerî araca ateş ediyorlar, bir subayımızla bir erimizi şehit ediyorlar. Şimdi ben bunu yakaladıktan sonra mahkemeye vereceğim ve ondan sonra da idam etmeyeceğim! Ömür boyu ona bakacağım! Bu vatan için kanını akıtan bu Mehmetçiklere silah çeken o haini ben senelerce besleyeceğim! Buna siz razı olur musunuz?" [22]

Yargı süreci

2000 yılında Adana savcısı Sacit Kayasu Kenan Evren hakkında iddianame hazırladı. Fakat, Kayasu'nun iddianamesi kabul edilmedi. Kayasu ilk olarak, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından kınama cezası aldı. Daha sonra Yargıtay tarafından "görevi kötüye kullanmak" ve "askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif" suçundan mahkûm edilen Kayasu'yu Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu meslekten ihraç etti. Avukatlık yapma hakkı dahi elinden alınan Kayasu, ihraç kararı üzerine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde dava açtı. 2008'de sona eren davada "ifade özgürlüğünü kısıtladığı" için Türkiye 41 bin avro tazminata mahkûm edildi.[23]

12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumda anayasa değişikliklerinin kabul edilmesiyle 12 Eylül Darbesi'nin sorumlularının yargılanmasını engelleyen Anayasa'nın "geçici 15. madde"si yürürlükten kaldırıldı.

Manisa'nın Alaşehir ilçesinde yer alan Kenan Evren Anıtı.

13 Eylül 2010 tarihinde Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) İzmir İl Yönetimi Kenan Evren hakkında "darbe yapmak, anayasa değiştirmek, hükümeti yıkmak, sistemli bir şekilde planlayarak ve tasarlayarak adam öldürmek, kasten yaralamak, işkence yapmak, eziyet etmek, hürriyetten yoksun bırakmak ve cinsel saldırıda bulunmak" gibi suçlardan suç duyurusunda bulundu.[24]

Bunun yanı sıra Ankara, İstanbul ve Bursa gibi Türkiye'nin değişik illerinde de 2010 Anayasa değişikliği referandumundan “evet” çıkmasının ardından Anayasa’nın Geçici 15. Maddesinin yürürlükten kaldırılması ve 12 Eylül 1980 darbesini yapanlara yargı yolunun açılması üzerine savcılıklara suç duyurusuna başlandı.[25]

Suç duyurularının ardından 8 Nisan 2011'de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Kenan Evren ve hayatta kalan tek MGK Üyesi olan Tahsin Şahinkaya’nın ifadesi alındı. Ocak 2012'de tamamlanan soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın "şüpheli" olarak yer aldı. İddianamede, Evren ve Şahinkaya'nın, 765 sayılı TCK'nın "Devlet Kuvvetleri Aleyhinde Cürümler"e ilişkin 146. maddesi ile 80. maddesi uyarınca "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına" çarptırılmaları istendi.[26]

İddianame, 10 Ocak 2012'de Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesin tarafından kabul edildi[27] ve 4 Nisan 2012'de 12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleştirilen askerî darbenin sorumlularının yargılanmalarına başlandı.

22 Ağustos 2012'de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından 12 Eylül Davası'nın görüldüğü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen raporda, sanık Kenan Evren'in duruşmaya katılmasının "tıbbi açıdan uygun olmadığı" bildirildi. Bunun üzerine Mahkeme, Dava'nın sanıkları Evren ve Şahinkaya'nın savunmalarının, sesli ve görüntülü iletişim teknolojisiyle alınmasına karar verirken, sanıkların mal varlıklarına tedbir konulması yönündeki talebi reddetti.[28] Evren tedavi gördüğü Ankara GATA'daki odasında kurulan kamera ve ses sistemi ile mahkemeye katıldı.

13 Şubat 2013'te, Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya haklarında açılan 12 Eylül dönemine ilişkin dava nedeniyle haklarının ihlal edildiği ileri sürerek Anayasa Mahkemesi'ne başvurdular. 25 Ekim 2013'te Cumhuriyet Savcısı Selçuk Kocaman, 12. Ağır Ceza Mahkemesine verdiği 18 sayfalık esas hakkındaki görüşte, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın, TCK'nın "devlet kuvvetleri aleyhine cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını ve rütbelerinin sökülmesini istedi.[29]

Dava Mart 2014'te, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kapatılmasının ardından Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne devredildi.

18 Haziran 2014 tarihinde, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 12 Eylül 1980'de dönemin başbakanı Süleyman Demirel'e muhtıra vermek, T.C. Anayasasını ve Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçundan müebbet hapis cezasına ve orgenerallik rütbesinin erliğe düşürülmesine karar verildi.[3][4] Kesinleşmeleri için Yargıtay'da onanmaları gereken kararların, 24 Kasım 2014 itibarıyla altı aydır temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmeyerek yerel mahkemede bekletildiği ortaya çıkmıştı.[5] Evren'in ölümüyle Yargıtay sürecindeki dava düştü ve kararlar kesinleşmedi.[2]

Ölümü

Evren'in cenaze töreninden bir görünüm.

9 Mayıs 2015 tarihinde beyin ölümünün gerçekleşmesiyle Gülhane Askeri Tıp Akademisinde (GATA) 97 yaşında öldü. Ölümünden bir hafta önce kalçasında oluşan kırıktan dolayı hastaneye kaldırılarak ameliyata alındı. Ameliyattan sonra ilerleyen saatlerde durumu ağırlaşmıştı. 12 Mayıs 2015 tarihinde naaşı, askeri cenaze aracıyla GATA'dan alınarak Genelkurmay Başkanlığına götürüldü ve askeri tören düzenlendi, törene sivil olarak sadece ailesi katıldı. Cenazesi, Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde kılınan öğle namazını müteakip Devlet Mezarlığı’nda toprağa verildi. Evren'in cenaze namazı için camiye gelenler arasında Eski Başbakan Bülend Ulusu eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, Fenerbahçe kulübü eski Başkanı Ali Şen, Fenerbahçe eski II. Başkanı ve iş adamı Nihat Özdemir, Eski meclis başkanları, İsmet Sezgin, Kaya Erdem, eski Genelkurmay Başkanları Necdet Üruğ, Işık Koşaner, Hilmi Özkök, eski Genelkurmay II. Başkanları Çevik Bir, Hulusi Akar ve kuvvet komutanları vardı.[30][31]

Hatırası

TBMM'deki partiler 25 Kasım 2019 tarihinde, Kenan Evren’in adının okul, cadde, sokak, mahalle, köy ve kışlalardan silinmesi konusunda anlaştı.[32]

Özel yaşamı

27 Mayıs 1944'te Sekine Evren (d. 1922 - ö. 1982) ile hayatını birleştiren Evren'in bu evlilikten Şenay, Gülay ve Miray adlı üç kızı oldu.

Kaynakça

  1. "7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren hayatını kaybetti". Anadolu Ajansı. 9 Mayıs 2015. 11 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mayıs 2015.
  2. "12 Eylül davası düştü". Milliyet. 10 Temmuz 2015. 6 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Aralık 2015.
  3. "Evren ve Şahinkaya'ya müebbet". Hürriyet. 18 Haziran 2014. 20 Haziran 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Haziran 2014.
  4. "Evren ve Şahinkaya'ya müebbet". Anadolu Ajansı. 18 Haziran 2014. 5 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Haziran 2014.
  5. "Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkındaki dosya 6 aydır Yargıtay'a gönderilmedi". Hürriyet. 24 Kasım 2014. 3 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Şubat 2015.
  6. Kenan Evren, Kenan Evren'in Anıları, Milliyet Yayınları, 1990. ISBN 975-506-077-4.
  7. http://www.tsk.mil.tr/1_TSK_HAKKINDA/1_2_Genelkurmay_Baskanlari/konular/kenan_evren.htm 18 Aralık 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Biyografi
  8. İlgili Merdan Yanardağ makalesi 7 Mayıs 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. soL 4 Mayıs 2012 tarihinde erişilmiştir
  9. Soner Yalçın, Bay Pipo, Doğan Kitap, 1999. ISBN 975-6770-28-7.
  10. http://www.haberturk.com/gundem/haber/732719-asli-ortaya-cikti 14 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 'Aslı' ortaya çıktı
  11. Cengiz Sunay (2010). Türk siyasetinde sivil-asker ilişkileri: 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve sonrası. Orion Kitabevi. ISBN 978-9944-769-51-8. 17 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2013.
  12. "Birand, Mehmet Ali: 12 Eylül Saat: 04.00".
  13. "Paul Henze: "The boys in Ankara did it."". 21 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.
  14. "Paralel History Project NATO's Secret Armies". 12 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2009.
  15. Evren, 13 Aralık 1979 günü Genelkurmay Başkanı sıfatıyla Brüksel'deki NATO Askeri Komite toplantısına katılmış ve İstanbul'a dönüşünde 1. Ordu Komutanı Necdet Üruğ'un Selimiye'deki toplantı odasında tüm kuvvet komutanlarıyla toplantı yapmıştır. Toplantının gündemi Silahlı Kuvvetlerin askeri müdahalesiydi.(Mehmet Ali Birand, 12 Eylül Saat:04:00 Karacan Yayınları 12.Baskı, Temmuz 1985 s.132)
  16. "Susurluk Raporu". 26 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2008.
  17. https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/18093.pdf
  18. Hasan Cemal, Özal Hikayesi, Bilgi Yayınevi, Eylül 1989. ISBN 975-494-113-0.
  19. "Cumhurbaşkanı Seçimleri". 29 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2012.
  20. Rüştü Yılmaz, Jivkov Döneminde Bulgaristan Türkleri ve Türkiye'ye Göç Olayları (Türk Basınına Göre), T.C. Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü, Ankara, 2008.
  21. "Arşivlenmiş kopya". 23 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Nisan 2020.
  22. Baskın Oran, Kenan Evren'in Yazılmamış Anıları, Bilgi Yayınevi, Mayıs 1989. ISBN 975-494-095-9.
  23. Önderoğlu, Erol (13 Kasım 2008). "12 Eylül'ün Peşine Düşünce Cezalandırılan Savcı Kayasu AİHM'de Kazandı". Bianet. 29 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2010.
  24. http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=1018714&CategoryID=77 17 Ekim 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Evren'in yargılanması için ilk başvuru yapıldı!
  25. http://www.ntvmsnbc.com/id/25131021/ 6 Şubat 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Darbecilere suç duyurusu
  26. Evren ve Şahinkaya'ya ağırlaştırılmış müebbet! , CNNTürk, 4 Ocak 2012.
  27. Ve Evren resmen sanık! 2 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., CNNTürk, 10 Ocak 2012.
  28. Evren'in mal varlığına tedbir konulmadı 3 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., CNNTürk, 28 Eylül 2012.
  29. Kenan Even ve Tahsin Şahinkaya'ya müebbet istemi (12 Eylül Davası) 3 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Bugün, 25 Ekim 2013.
  30. milliyet.com.tr. "Kenan Evren'e cenaze namazında protesto". 17 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2015.
  31. ntv.com.tr. "Kenan Evren için Genelkurmay Karargahı'nda askeri tören". Erişim tarihi: 12 Mayıs 2015.
  32. "Tüm partiler anlaştı: Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in ismi her yerden silinecek". Euronews. 25 Kasım 2019. Erişim tarihi: 12 Mart 2020.

Dış bağlantılar

Siyasi görevi
Önce gelen:
Kendisi
(Devlet Başkanı)
7. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı

9 Kasım 1982 - 9 Kasım 1989
Sonra gelen:
Turgut Özal
Önce gelen:
İhsan Sabri Çağlayangil
(Cumhurbaşkanı Vekili)
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı
12 Eylül 1980 - 9 Kasım 1982
Sonra gelen:
Kendisi
(Cumhurbaşkanı)
Askerî görevi
Önce gelen:
Semih Sancar
TSK Genelkurmay Başkanı
6 Mart 1978 - 1 Temmuz 1983
Sonra gelen:
Nurettin Ersin
Önce gelen:
Semih Sancar
Türk Kara Kuvvetleri Komutanı
5 Eylül 1977 - 6 Mart 1978
Sonra gelen:
Nurettin Ersin
Önce gelen:
Turgut Sunalp
Ege Ordusu Komutanı
24 Temmuz 1975 - 30 Ağustos 1975
Sonra gelen:
Ali Sait Özçivril
Önce gelen:
Adnan Ersöz
TSK Genelkurmay II. Başkanı
30 Ağustos 1975 - 30 Ağustos 1976
Sonra gelen:
Vecihi Akın
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.