Melek

Melek (Arapça: ملاك, İbranice: מלאך, Latince: Angelus, Yunanca: Άγγελος), dini bir terim. Melek, birçok dinde inanılan semavi yaratıklara verilen isimdir. Meleklerin görevleri Tanrı'ya hizmet etmektir. Meleklere inancın var olduğu her din ve inançta melek kavramına bakış farklıdır.

Bir Hıristiyan ikonası: Hayalî Mikail tasviri
Hugo Simberg, 1903.

Tarihçe

İnanç politeist toplumlardan tek tanrılı dinlere kadar birçok inanç sisteminde yer almakta, ancak tanımlanan varlıkların isim ve özellikleri farklılıklar göstermektedir. Örneğin mikail (Mi-Ka-el) ismi yahudilikten de eski bir döneme tarihlenmektedir. Bazı melek isimleri putperestlik dönem 2. derece tanrılarının dönüşümleri olarak (Harut ve Marut, malik) görülmektedir.[1]

Yahudiler babil sürgünü öncesinde hiçbir meleğin ismini bilmezlerdi. Ninova ve Babil sürgünü sırasında Pers ve Keldani etkisinde kalan Yahudiler Zerdüştlüğün iyi ruh ve kötü ruh inancını ve ruhların hiyerarşisini iyilik ve kötülük melekleri şeklinde ve meleklerin hiyerarşisi ile birlikte kendi inanç sistemleri içerisine sokmuşlardır.[1]

Etimoloji

Batı dillerinde kullanılan Angel Yunanca elçi anlamına gelen Angelos’tan alınmadır.

Semitik dillerde ve Türkçede kullanılan melek ise İbranice "m l k" kökünden gelir.[2]

Melek, malik, mülk, malik’ül mülk, memlük gibi kelimelerin köken aldığı "m l k"’in İsraillilerin komşuları olan Amon’luların tanrısı Molek (molech, moloch)’in isminden türetildiği düşünülür. Bu ilişki cehennem bekçisi malik açısından düşünüldüğünde daha açıktır.

“Bana ait olan bu tapınağa iğrenç putlarını yerleştirerek onu kirlettiler. Ben-Hinnom Vadisi’nde Molek’e sunu olarak oğullarını, kızlarını ateşte kurban etmek için Baal’ın tapınma yerlerini kurdular. Böyle iğrenç şeyler yaparak Yahuda’yı günaha sürüklemelerini ne buyurdum, ne de aklımdan geçirdim.” (Yeremya: 32:34-35)

Sami kökenli Melek isimlerinin sonunda yer alan El veya İl semitik bir tanrıdır.[3]

Musevilikte melek

Musevilik'de İbranice'si Mal'akh olan melek, Tanrı tarafından belirli bir görevi yerine getirmek amacıyla yaratılan, günahsız yaratıklardır.

Museviliğe göre meleklerin cinsiyeti olmaz ve yemek içmek gibi ihtiyaçları da yoktur ancak, görevleri icabı insan kılığına büründüklerinde bir cinsiyete sahip gibi görünebilirler ve bu durumdayken yiyip içebilirler.

Melekler doğrudan Tanrı'nın direktiflerine göre hareket ederler ve inisiyatif kullanamazlar. Musevilikte başlıca büyük melekler şunlardır.

Michael, Gabriel, Rafael, Uriel, yani Ölüm meleği (Azrail) olan.

Yahudi mezheplerinden Sadukiler melek ve cin inancını bu inancın Yahudiliğe Babil ve İran inançlarından geçtiği gerekçesiyle reddederler. Meleklerle ilgili bilgiler Yahudi apokrif ve rabbinik metinlerde geniş yer tutar.[1]

İslam'da melek

Muhammed ve Cebrail, Câmi'ut-Tevârîh'te yer alan bir minyatür, 1307

Meleklere inanmak İslam dini akidesinin bir parçasıdır, yani iman esaslarındandır. Buna göre İslam dininde meleklerin varlığına ve İslam dininin melek görüşüne inanmayan kişi iman etmiş olmaz. Konuya Kur'an'da 2/285 ve 2/177'de değinilmiştir.

İslam dininde melekler, yemeyen, içmeyen, erkeklik ve dişiliği olmayan, uyumayan, günah işlemeyen, gözle görülmeyen, nurdan ya da ateş[4] varlıklar olarak nitelenmiştir. Görevleri, mahlukatı Allah'ın ismiyle seyredip, Allah'ın kudret ve sanat eserlerini o türlerde görerek, Allah'ı bütün eksikliklerden tenzih ve tespih etmek, ve Allah'a ibadet etmektir. Ayrıca insanlar dışındaki mahlûkatın Allah'a karşı yaptıkları ibadeti Allah'a sunmakla yükümlüdürler. Bunun yanında hayvanların ve bitkilerin görevlerini onlara ilham etmek ve irade ile olan hareketlerine müdahale etmek, vaziyetlerini bir şekilde düzenlemek ile de vazifelidirler. İslam inancına göre meleklerin bu görevleri onların ibadetleridir. Mahlûkat üzerinde gerçek bir tasarrufları yoktur. Yaptıkları ancak Rablerine karşı dua etme konumunda kalarak, neticeyi Allah'ın yaratmasını istemeleridir. Bu İslâm'daki tevhîd inancının bir gereğidir. Tevhîd inancına göre evrende olan bütün her şey Allah tarafından yaratılır. İnsan, melek ve benzeri bütün mahlûkatın iradeleriyle istemeleri ise, vücuda getirilmek istenen şeyin yaratılmasını Allah'tan talep etmekten ibarettir.[5]

İslam dinine göre meleklerin iradeleri vardır. Fakat insandan çok farklı olarak Allahın emrine karşı çıkmaya iradeleri yoktur; sadece emredileni cüzzi iradesiyle yerine getirir. Dolayısıyla günahsız varlıklardır. Aynı sebepten ötürü makamları sabittir.[6]

İslam dininde, Kur'an'da veya hadislerde meleklerin sayıları ve çeşitleri tam olarak belirtilmemiştir. Yine de bazı melek çeşitleri ve görevleri gerek Kur'an'da, gerekse hadislerde belirtilmiştir. İslam dininde özellikle dört büyük melek olarak anılan dört baş melek vardır. Bunlar: Cebrâil, Mîkâîl, İsrâfil ve Azrâîl'dir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 25 Nisan 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Nisan 2017.
  2. "THE FOREIGN VOCABULARY OF THE QUR'AN". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Kasım 2014. (İngilizce)
  3. https://ismailhakkialtuntas.com/.../israil-israelin-tanrisi-el-ile-allah-isminin-tarihi-derinl .
  4. Jane Dammen McAuliffe (Hrsg.): Encyclopaedia of the Qurʾān. Band 5, Brill, Leiden/Boston 2001, S. 117–121, und Band 3 S. 45
  5. Said Nursi. Sözler. s. 24. Söz 4. Dal.
  6. "Said Nursi, Sözler - Yirmi Dördüncü Söz". 25 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Kasım 2014.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.