Mersiye

Mersiye (Arapça: رثاء), şiirin temel konularından biridir. Ölülerin ardından, onların kaybı nedeniyle duyulan derin üzüntüyü ifade etmek için nazmedilen ağıt şiirlerini adlandırmak için kullanılan edebî bir terimdir.

Etimoloji

TDK sözlüğüne göre, mersiye terimi,Türkçeye Arapçadaki mers̱iye sözcüğünden geçmiştir. Arapçada mersiye terimine karşılık gelen ıstılah ise, yine aynı kökten türetilmiş olan risâ' (Arapça: رثاء) sözcüğüdür. Arapçada ağıt yakma işini meslek haline getirmiş kadınlar için, nevvâha, ressâ’e, ressâye, hâliḳa ve şâkka gibi muhtelif sözcükler kullanılmaktadır.[1] Türkçede törenlerde mersiye okuyan kişiye mersiyehan denilmektedir. Bu sözcük ise Farsça kökenlidir.

Arap Edebiyatında Mersiye

Eski Arap geleneklerine göre, kadınlar ölen akrabalarının ardından mersiye şiirleri söylemelidir. Bu nedenle mersiye sanatı, kadınların yoğun şekilde faaliyet gösterdiği bir alan olmuştur. el-Hansâ', Arap edebiyatının en meşhur kadın mersiye şairidir.[2]

Divan Edebiyatında Mersiye

Divan edebiyatında ölen bir kimsenin yiğitliğini, cömertliğini iyiliğini, yaptıklarını övmek ve ölümünden duyulan acıyı dile getirmek için yazılan şiir türüne mersiye adı verilir. Mersiyeler genellikle mesnevi ve terkib-i bent nazım biçimlerinde yazılmıştır. Ünlü divan şairi Baki'nin Kanuni Sultan Süleyman'ın ölümü üstüne yazdığı Kanuni Mersiyesi, bu türün en güzel örneklerindendir. Divan Edebiyatı klasik çağında orta uzunlukta ve tamamı beyitlerden oluşan bir şiir iken; son evrede 8 beyitten ve bunu tamamlayan bendlerden oluşan bir yapıya dönüşmüştür. Arapça ve Farsça kelimeler çok olduğundan dili ağırdır.

Şiilik ve Alevilikte Mersiye

Şiili ve Alevilikte mersiye türü Kerbela Olayı ile özdeşleşmiştir. Mersiye, Kerbela vakasını işleyen, Ehlibeyte ve On İki İmamlara bağlılığı, sevgiyi dile getiren bir şiir türüdür. Özelikle Muharrem Ay'ı boyunca söylenen ve Ehlibeyt taraftarlarının olduğu her coğrafyada ve her dilde söylenen ağıtlar bütünüdür mersiyeler. Mersiyelerde zalim olana, haksız olana bir öfke vardır. Yine mazlum olana, haklı olana bir sevgi ve sempati vardır. Mersiyeleri salt ağıt boyutuyla algılamak eksiklik olur. Mersiyeler bu noktada bilinç taşımasıdır. Aynı zamanda ne kadar da zaman geçmiş olursa olsun iyinin unutulmayacağının ve kötünün, zalimin her daim lanetleneceğinin göstergeleridir. Edebi açıdan, Ehlibeyte bağlı olanlar için bir edebi zenginliktir.

İleri okumalar

Esat Ayyıldız. "El-Hansâ’ Bint ‘Amr: Eski Arap Şiirinde Öncü Bir Mersiye Şairi Hanım". Mütefekkir 7 / 13 (Haziran 2020): 201-224 . https://doi.org/10.30523/mutefekkir.757993

Kaynaklar

  1. Esat Ayyıldız. "El-Hansâ’ Bint ‘Amr: Eski Arap Şiirinde Öncü Bir Mersiye Şairi Hanım". Mütefekkir 7 / 13 (Haziran 2020): 201-224 . https://doi.org/10.30523/mutefekkir.757993
  2. Esat Ayyıldız. "El-Hansâ’ Bint ‘Amr: Eski Arap Şiirinde Öncü Bir Mersiye Şairi Hanım". Mütefekkir 7 / 13 (Haziran 2020): 201-224 . https://doi.org/10.30523/mutefekkir.757993
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.