Osmanlı döneminde Bosna-Hersek
Osmanlı döneminde Bosna-Hersek, Bosna-Hersek'in 1463/1482'den Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun Bosna'yı ele geçirdiği 1878'e kadar Osmanlı yönetiminde kaldığı dönemdir. Osmanlıların gelişi, Bosna-Hersek tarihindeki en önemli olaydır ve günümüz Bosna-Hersek bölgesi için muazzam dini, dilsel, kültürel, politik ve askeri sonuçlar doğurmuştur.
Bosna-Hersek tarihi |
---|
Antik Çağlar |
Orta Çağ |
Yeni Çağ'dan Günümüze |
Osmanlı hakimiyeti sırasında, İslam ve Yahudilik ilk olarak Bosna'da önemli görünürken, Ortodoksluk mevcut devletin tüm alanını kapsıyordu. Bosna kökenli politikacılar ve düşünürler anavatanlarının sınırlarının çok ötesinde tarih üzerinde bir etkiye sahipken, Bosna'da Saraybosna ve Mostar gibi şehirler ve onlarla birlikte Mostar Köprüsü ve Ferhad Paşa Camii gibi etkileyici mimari objeler inşa edildi. Bosna-Hersek'in modern sınırları da bu dönemden gelmektedir.
Osmanlı fethi
Bosna-Hersek'in Osmanlı fethi 1384 yılında başladı ve daha sonra Bosansko Krajiéte'ye yayıldı. Bosna Krallığı 1463'te düştü; Hersek Düklüğü ise 1482'de o dönemki adıyla Konstantiniyye'nin kontrolüne girdi. Bugünkü Bosna'nın batı kesimlerinin de Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olması yaklaşık bir yüzyıl daha sürdü. Bosna, Berislavić hanedanının hükümdarlığında resmî olarak varlığını sürdürdü ve 1527'de başkenti Jajce'nin Osmanlılar tarafından ele geçirilmesiyle düştü.[1] Aynı yıl ülkede ilk Osmanlı yönetimi kuruldu.
15. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu'nun bölgeyi hakimiyeti altına almasından sonra önemli sayıda Boşnak İslam dinini kabul etti. Bu din değişimi aniden olmayıp, Osmanlılar tarafından dayatılan çeşitli kurallara dayalı aşamalı bir süreç olduğu tahmin edilmektedir. İslam'ın çoğunluk dini haline gelmesi yüz yıldan fazla sürdü.[2] Akademisyenler arasındaki genel görüş, Bosnak nüfusun şiddetli dönüşüm yöntemlerini kullanarak İslamlaştırılmadığı, bu sürecin çoğunlukla barışçıl ve gönüllü olduğu yönündedir.[3]
Osmanlı yönetimi
Türkler 1541'e kadar Slavonya'yı ve Macaristan'ın büyük bir kısmını ele geçirdi. Gelecek yüzyılda, Bosna eyaletinin çoğu bir sınır bölgesi değildi ve göreceli barış içinde geliştirildi. Bölgenin toprakları Bosna Eyaleti ve Hersek Sancağı olmak üzere iki kısma ayrıldı ve Bosna bu eyalet ve sancakla yönetildi.
Ancak Osmanlı İmparatorluğu, Avusturya ile 1683'ten 1697'ye kadar süren Kutsal İttifak savaşlarını kaybettikten sonra, Karlofça Antlaşması'yla Slavonia ve Macaristan'ı Avusturya'ya bıraktı ve böylece Bosna'nın kuzey ve batı sınırları Avusturya ile Osmanlı imparatorlukları arasındaki sınır haline geldi. 1716'da Avusturya kuzey Bosna'yı ve kuzey Sırbistan'ı ele geçirdi, ancak bu alınan yerler 1739 yılında imzalanan Belgrad Antlaşması'yla birlikte tekrar Osmanlı İmparatorluğu'na verildi. Ardından, sınır savaşları devam etmesine rağmen, kurulan sınırlar bir buçuk asır daha değişmeden kaldı.
Osmanlı İmparatorluğu ile Avusturya ve Venedik arasındaki savaşlar Bosna'yı tahrip etti ve nüfusun göç etmesine katkıda bulundu; Macaristan ve Slavonya'dan gelen Müslüman mülteciler, Boşnak yerli nüfusu asimile ederek Bosna'ya yerleşirken, çoğunlukla Kosova'dan olmak üzere, aynı zamanda Sırbistan ve Bosna'dan gelenler de dahil olmak üzere bölgedeki birçok Doğu Ortodoks Hıristiyan, Avusturya İmparatoru'nun daveti üzerine Slavonya'daki Bosna sınırına ve askeri sınıra yerleştirildi.
C. Fraser tarafından İngilizce'ye çevrilen Avusturya-Rus-Türk savaşı (1735-39) kitabının Osmanlı Müslüman anlatımına göre, Boşnak Müslüman kadınlar Osterwitch Kalesi kuşatıldığında Avusturyalı Almanlara karşı "kahramanların cesaretini kazanarak" savaştılar.[5] Osterwitchatyk Muharebesi'nde ölenler arasında Boşnak Müslüman kadın ve erkekler de yer alıyordu. Boşnak Müslüman kadınlar Būzin (Büzin) Kalesi'ni savunmak için savaştılar. Kadınlar ve erkekler, Çetin Kalesi'nde Avusturyalılara karşı direndi. Boşnak kadınlar, Osmanlı ile Avusturya arasındaki savaşın Osmanlı dışı kayıtlarına göre militarist sayıldılar ve Avusturyalılara karşı Boşnakların savaşta başarılı olmasına önemli katkı sağladılar. Yeni Pazar, Izvornik, Östroviç-i âtık, Çetin, Būzin, Gradişka ve Banaluka Avusturyalılar tarafından vuruldu.[9] Bir Fransız kaynak, savaşta savaşan Boşnak Müslüman kadınların savaşındaki cesaretinden bahsetmiştir.[10]
Bölgedeki 19. yüzyıl isyanlarının en ünlüsü, "Bosna Ejderi" (Zmaj od Bosne) lakaplı Yüzbaşı Hüseyin Kaptan Gradaşçeviç liderliğindeki 1831-1832 ayaklanmasıydı. Gradaşçeviç, eyalette binlerce yerel Boşnak askerin katıldığı tam kapsamlı bir ayaklanma çıkarmayı başardı. Birkaç önemli zafer kazanmasına rağmen, isyancılar sonunda 1832'de Saraybosna yakınlarındaki bir savaşta yenildi. İç anlaşmazlık isyanın başarısız olmasında önemli rol oynadı, çünkü Gradaščević, Hersek soylularının bir çoğunun desteğini alamadı. İsyan 1850'de bastırıldı ancak İmparatorluk gerilemeye devam etti.
Osmanlı padişahları, 19. yüzyılın başlarında, çoğunlukla sınır savaşlarının neden olduğu ciddi meseleleri ele almak için çeşitli ekonomik ve askeri reformlar uygulamaya çalıştılar. Ancak reformlar genellikle Bosna'daki yüzbaşıların direnişi ile karşılandı.
Osmanlı yönetimi, 1878'e kadar dört yüz yıldan fazla sürdü, ancak nominal olarak Bosna-Hersek, resmî olarak Avusturya-Macaristan'ın bir parçası haline geldiği 1908'e kadar (fiili etkili bir kural olmadan) Osmanlı toprağı olarak kaldı.
İdari yapısı
Osmanlı yönetimi, Bosna'da birçok mimari eserin yanı sıra Saraybosna ve Mostar da dahil olmak üzere birçok yeni kentin kurulması ve gelişmesine etki etti. Bu daha çok Boşnakların padişahların ve Türklerin gözündeki saygınlıktan kaynaklanmıştır. İmparatorluk aynı zamanda Türkler ve Boşnaklar arasındaki yakın ilişkileri de destekledi ve Osmanlı döneminde birçok Türk Boşnak'a güven ve yakınlık hissetti.
İdari
Mevcut Bosna-Hersek bölgesi başlangıçta Osmanlı Rumeli Eyaleti'nin bir parçasıydı ve Bosna, Hersek ve İzvornik üç sancak arasında bölündü. 1580'de Osmanlılar, Bosna-Hersek'in sancaklarına bölünmüş olan Bosna Eyaleti'ni kurdu. Ayrıca, yerel yönetimi ve tarımı değiştiren ama genellikle Avrupa feodal yurtluklara benzer bir düzenleme olan sipahi (tımarlı) sistemini de uygulamaya koydular.
Daha sonra bölge Osmanlı Tanzimat reformlarının bir parçası olarak, bugünkü Bosna-Hersek'i Sancak bölgesi (daha sonra Yeni Pazar Sancağı) ile birlikte kapsayan Bosna Vilayeti ve Hersek Vilayeti oldu.
Din
Tüm Boşnak Hristiyanlar sonunda İslam'ı kabul etti. Kesin oranlar veya bunun ne kadarının gönüllü olup olmadığı konusunda çelişkili iddialar vardır. En eski Türk defterleri, Boşnak Hristiyanları Katoliklerden veya Ortodokslardan açıkça ayırt ettiğinden, Osmanlı yönetimi döneminde zaman zaman Hristiyanların sayısının, esas olarak İslamizasyon nedeniyle birkaç yüz kişiyi geçmediği konusunda genel bir fikir birliği vardır.
Osmanlı idaresinde, Bosna-Hersek'in etnik ve dini yapısı da değişikliğe uğradı. Birçok Katolik Boşnak, Osmanlı'nın Macaristan Krallığı'nın büyük kısmını ele geçirmesinden sonra Habsburg Avusturya'nın kontrolündeki Hırvatistan'a ve Macaristan'ın yıkılmasından sonra Venedik Cumhuriyeti tarafından kontrol edilen Dalmaçya'ya çekildi. Buna karşılık, birkaç yüzyıl boyunca Hırvatistan, Avusturya-Macaristan yönetimi altında ve Bosna Osmanlı yönetimi altındaydı. Kuzey ve batıdan gelen Müslümanlar Bosna'ya göç ederek Bihać'in kuzeybatı köşesinde yoğun bir Müslüman cep oluşturdular.
İslamizasyona uğramayan diğer Boşnak Katolikleri kendilerini 20. yüzyıla kadar tamamlamasa da, kendilerini Boşnak Hırvatları olarak tanımaya başladılar (örneğin 19. yüzyıl Katolik yazar Ivan Franjo Jukić kendisini Hırvat değil Boşnak olarak kabul etti). Hersek'ten ve komşu Semendire Sancağı (Belgrad Paşalığı)'ndan Ortodoks Sırplar ve Ulahlar Bosna'nın bazı bölgelerine göç ettiler. Birçok Ulah daha sonra yerel Sırp, Boşnak ve Hırvat nüfuslarına karışarak asimile oldu. Osmanlı döneminde Bosna'da başta Saraybosna olmak üzere Sefarad Yahudi cemaati de gelişti. Sefarad Yahudileri 15. yüzyılın sonunda Katolik İspanya'da zulüm görerek sınır dışı edildi ve bir çoğu başta İstanbul ve çevresine olmak üzere diğer dinlere karşı (özellikle Ehl-i kitap inancına sahip insanlara) hoşgörüsü nedeniyle Osmanlı İmparatorluğu'na yerleşti. İlk sinagog 1581 yılında Saraybosna'da inşa edildi.
Vergilendirme
Osmanlı döneminde Hristiyanlar Osmanlı makamları tarafından "Zimmi" olarak değerlendirildi, ancak müslüman tebaa ile aynı kısıtlamalara tabi tutuldular. Zimmilerin orduya katılmaları gerekmiyordu, ancak cizye (Bosna'da glavar) adı verilen özel bir vergi ödemek zorundaydılar.
Osmanlı idaresinde, Ortodoks veya Katolik fark etmeksizin Hristiyan ailelerin çocukları, ailelerinden alınarak, Yeniçeri olarak yetiştirilmek üzere orduya alınmıştır (bu uygulama devşirme sistemi olarak biliniyordu, bu kelime 'toplamak' anlamına gelmektedir). Ancak, bu uygulama bölgedeki insanların çoğunun kızgınlığına yol açtı. Bunun nedeni, Yeniçeri Ocağı'nın Osmanlı toplumunda çok yüksek bir konuma sahip olmasıydı. Eğitimleri sayesinde (sanat, bilim, matematik, şiir, edebiyat ve Osmanlı İmparatorluğu'nda konuşulan Arapça, Hırvatça, Sırpça, Yunanca ve Türkçe gibi birçok dil öğretildi) yeniçeriler, vali ve hatta sadrazam olabilme şansına sahiplerdi.
Kaynakça
- Pinson, Mark (1996) [1993]. The Muslims of Bosnia-Herzegovina, the Historic Development from Middle Ages to the Dissolution of Yugoslavia (Second bas.). United States of America: President and Fellows of Harvard College. s. 11. ISBN 0-932885-12-8. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2014.
The Ottomans conquered Bosnia in 1463; ... though last fortress in Herzegovina was to fall in 1481, and in Bosnia Jajce under Hungarian garrison actually held until 1527
- Malcolm (1994), ss. 51-55
- Velikonja, Mitja (2003). Religious Separation and Political Intolerance in Bosnia-Herzegovina. Texas A&M University Press., s. 66
- Oriental Translation Fund (1830). Publications. ss. 17-.
- Michael Robert Hickok (1997). Ottoman Military Administration in Eighteenth-Century Bosnia. BRILL. ss. 15-. ISBN 90-04-10689-8.
- Michael Robert Hickok (1995). Looking for the Doctor's Son: Ottoman Administration of 18th Century Bosnia. University of Michigan. s. 34. 23 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2020.
Edebiyat
- Bataković, Dušan T. (1996). The Serbs of Bosnia & Herzegovina: History and Politics. Dialogue Association.
- Markus Koller and Kemal H. Karpat, Ottoman Bosnia: A History in Peril, University of Wisconsin Press (2004) 0-299-20714-5
- Matija Mazuranic, A Glance into Ottoman Bosnia, Saqi Books (2007)