Senetli kölelik

Senetli kölelik, özellikle gençlerin Yeni Dünya'ya geçiş karşılığında belirli bir süre, bir işveren için çalışmak zorunda olduğu çalışma rejimiydi. Başta Kuzey Amerika olmak üzere 18. yüzyılda Britanya İmparatorluğu sömürgelerinde çok yaygındı. Britanya ve Almanya'daki yoksul gençler için bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Belirli bir süre zorunlu çalışmanın ardından kişi istediği yerde çalışma hakkını kazanabiliyordu. İşyeri sahibi patron gençleri geldikleri gemi kaptanından satın almaktaydı. Gelişen imalat sanayisinin yanı sıra çiftliklerde yoğun bir işgücü talebi bulunmaktaydı. Her iki taraf da sözleşmenin şartlarını yerini getirmekle mesuldü, bu konuda Amerikan mahkemeleri yetkiliydi. İşyerinden kaçanlar yakalanıp geri getirilirdi. 17 ve 18. yüzyılda Amerikan sömürgelerine gelen beyazların neredeyse yarısı bu şekilde senetli köleydi. İngiltere ve Fransa çocuk yaşta yoksul gençleri kaçırıp Karayipler'de senetli köle olarak satan suç örgütleri mevcuttu, sözleşmeleri alınıp satılarak sürekli el değiştiren bu çocukların bazıları özgürlüklerine hiç kavuşamazdı.

Kuzey Amerika

1630'lu yıllarla Amerikan Devrimi arasındaki dönemde Amerika'daki sömürgelere gelen beyaz göçmenlerin yarısından fazlası senetli kölelikle gelmiştir. On Üç Koloni'ye göç eden beyazların yarısı senetli köleyken, bölgedeki özgür işgücü sayısı onlardan çoktur. Sömürgelerde Avrupalılar için belirleyici çalışma biçiminin serbest çalışma koşullarında olduğunu söylemek de yanlış olmaz. Senetli kölelik özellikle Virginia ile New Jersey arasındaki bölgede yaygın ve yaşamsaldır.[1] Senetli köle olarak gelenlerin %75'i 25 yaşının altındadır. Avrupalıların bazıları gönüllü gelmemiştir, kaçırılan kişilerin varlığı aslında beyaz kölelik olarak adlandırılan bir kölelik türünün örneğidir. Bu kişiler gönüllü olarak senetli köle olmuş gibi değerlendirilirlerdi.[2] Senetli kölelerin patronlarının bilgisi dışında evlenmeleri yasaktı, fiziksel ceza uygulanabilirdi. Kadın senetli kölelerde hamilelik halinde hizmet süresi uzatılırdı. Ancak gerçek kölelerden farklı olarak hizmet süresinin sonunda özgürlüklerinin verilmesi garanti altına alınmıştı. Süre dolunca belirli bir ilave ödeme olarak toplumun özgür bir parçası olurlardı. Senetli kölelerin hizmeti alını satılsa da kendileri alınıp satılamazdı.

Amerikan Devrimi, Amerika'ya olan göçü sekteye uğrattı. Savaş ve devrim süresince yaşanan ekonomik kriz uzun dönemli işgücü antlaşmalarını cazip hale getirmekten uzaktı. Savaşın ardından özellikle Britanya kaynaklı senetli kölelikte gözle görülür bir düşüş yaşansa da bunun yerini kıta Avrupasından gönüllüler almıştır. Sonraki dönemde ABD'ye göç edilmesine karşı getirilen yüksek vergiler ve ABD'de kabul edilen borç yüzünden hapis cezasının kaldırılması gibi kaçak senetli kölelerin yakalanmasını zorlaştıran uygulamalarla bu işleyişin sonu gelmiş oldu.

Karayipler

1840 yılından önce Karayipler'deki Trinidad ve Tobago, Fransız Guyanası, Surinam başta olmak üzere adalara 500 bin Avrupalının senetli köle olarak geldiği tahmin edilmektedir. 17. yüzyılda İngiltere ve İrlanda'da da yaygın olan uygulamanın en bilineni Üç Krallık Savaşları sırasında İrlanda'nın Cromwell tarafından fethini izleyen dönemde esir edilen İskoç ve İrlandalıların başta Barbados olmak üzere sömürgelere senetli köle olarak gönderilmesidir.

Avustralya ve Pasifik

1840'lı yıllardan önce Avustralya sömürgelerine gönderilen suçlular kendilerini senetli kölelik benzeri bir iş aktinin içinde bulurlardı. Kraliyet emriye kurulan ve Londra'ya yün ihraç eden Van Diemen's Land Company adlı şirket genellikle 7 yıllık kontrtlar yapardı. 1860'ı yıllarda ise Avustralya, Fiji, Yeni Kaledonya ve Samoa'da işgücüne ihtiyacı olan çiftlik sahipleri uzun süreli çalışma akitleri önerirlerdi.[3] 19. yüzyılın ortasından 20. yüzyılın başlarına kadar Avustralya Queensland'deki şekerkamışı tarlalarında çalışmaları için 62 bin yerel işçi senetli kölelik usulünce işe alınmıştır.[4] Senetli köleler arasında kandırılan, kaçırılan örnekler hiç de azımsanmayacak sayıdadır. Avustralya'da 1901 yılında yasalaşan kurallara göre bu dönemde senetli köle olarak çalışan kişiler memleketlerine gönderilmiştir.

Afrika

Doğu ve Güney Afrika'daki Britanya kaynaklı bazı büyük çaplı inşaat projelerinde ortaya çıkan muazzam işgücü açığı yerel kaynaklardan kapatılmayınca Hindistan'dan çoğu senetli köle olarak işçi getirilmiştir. Örneğin Uganda demiryolları bu şekilde inşa edilmiştir. Çiftliklerde, madenlerde ve inşaatlarda çalışan bu kişiler ve onların çocukları zamanla Kenya ve Uganda ekonomisinde önemli söz sahibi olmuştur. 1970'li yıllarda Uganda Devlet Başkanı İdi Amin tarafından başlatılan ülkedeki Asyalıların ülkeden zorla atılması siyasetince göçe zorlanan bu topluluktur.

Yasal durum

1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin 4. maddesinde hiçbir insanın köle olamayacağı veya zorla çalıştırılamayacağı; kölelik ve köle ticaretinin her şeklinin engelleneceği yazar.[5] Uluslararası yasalarda yasa dışı olsa da senetli kölelik benzeri uygulamaların yasa dışı olması ancak ulusal mahkemelerce tespit edilebilmektedir.

Kaynakça

  1. Bu döneme dair bazı sayısal veriler şöyledir: 1775 yılından önce Avrupalı göçmen sayısı 500 bin iken bunun ancak 50 bini senetli köledir. Ayrıca 300 bin de köle Afrikalı bulunur.
  2. Bu tür kaçırılan kişilerin en ünlüsü İskoç asıllı Kızılderili Peter lakaplı yazar ve zorunlu gezgin Peter Williamson'dur (1730–1799).
  3. Blackbirding
  4. Çoğunlukla Solomon Adaları, Vanuatu ve Kiribati sakinleri
  5. Madde 4: Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü şekliyle yasaktır. Metnin aslı 27 Eylül 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Ağustos 2015 tarihinde erişilmiştir
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.