Mehmed Şükrü Paşa
Mehmed Şükrü Paşa (d. 1857, Erzurum – ö. 5 Haziran 1916, İstanbul) Osmanlı askeri. Balkan Savaşları'nda Bulgarlar tarafından kuşatılan Edirne şehrini 155 gün boyunca zor koşullar altında savunmuştur, “Edirne Müdafii” olarak da anılır. Edirne de adına yapılan anıt vardır. Bu anıt, 54.Mekanize Piyade tugay komutanlığı himayesinde olup, anıt alanı içerisinde balkan savaşı müzesi de bulunmaktadır. Anıt, 27.07.1998 tarihinde hizmete açılmıştır. Anıtı ve müzeyi dolaşmak ücretsizdir.[1]
Mehmed Şükrü Paşa | |
---|---|
Takma adı | "Edirne Müdafii", "Deli Şükrü Paşa" |
Doğum |
1 Ocak 1857 Erzurum, Osmanlı Devleti |
Ölüm |
5 Haziran 1916 (59 yaşında) İstanbul, Osmanlı Devleti |
Bağlılığı | Osmanlı İmparatorluğu |
Hizmet dalı | Osmanlı ordusu |
Hizmet yılları | 1878-1914 |
Rütbesi | Birinci Ferik |
Komuta ettiği | Edirne Müstahkem Mevki Komutanlığı |
Savaşları/Çatışmaları | 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı, I. Balkan Savaşı |
Ailesi | Eşi: Zafer Rabia Hanım |
Hayatı
1857 yılında Erzurum'da doğdu. Erzurumlu Ayabakan ailesinden Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) Mustafa ile Muhsine'nin tek çocuğu idi[2]
Erzincan Askeri İdadisi'nde başladığı askeri eğitimine İstanbul'da Sütlüce Topçu Okulu'nda devam etti. Bu okuldan 1879 yılında topçu teğmeni olarak mezun oldu[2]. Eğitimi sırasında matematik alanındaki başarısı ile dikkat çekmişti. Bu nedenle Almanya'ya öğrenime gönderildi. Dört seneden fazla Potsdam Garnizonu'nda eğitim gördü. 1880 senesinde üsteğmenliğe, 1883'te kıdemli yüzbaşılığa terfi etti.
İstanbul'a döndükten sonra birçok kurumda askerî talim ve terbiye öğretmenliklerinde bulundu. 1887'de rütbesi binbaşılığa yükseltildi. Süvari Ferik İmrahor Manastırlı Nuri Paşa'nın kızı Zafer Rabia Hanım ile evlendi. Bu evlilikten dünyaya gelen dokuz çocuğundan üç kızı ve bir oğlu olgunluk çağına kadar yaşadı; yedi torunu oldu.
Almanca, İngilizce ve Fransızca lisanlarını iyi bilen Şükrü Paşa, çeşitli askeri görevlerinin yanı sıra Harbiye ve Darüşşafaka'da matematik ve balistik öğretmenliklerinde bulundu. Yetiştirdiği gençler arasında ünlü matematikçi Salih Zeki de vardır.
1888 senesinde Kaymakamlığa, 1889'da Miralaylığa terfi etti ve 1893 tarihinde 36 yaşında iken Mirlivalığa yükseldi. Mirliva'dan Birinci Ferikliğe yükselene kadar olan askerlik hizmetlerini Edirne'de geçirdi. 1905 yılında Selanik'e gönderildi. Bu sırada askerlik hayatında aşırı disiplin merakı ve titizliği nedeniyle “Deli Şükrü Paşa” olarak tanındı.
1908'de Müşirliğe yükseltilen rütbesi, II. Meşrutiyet'in ilanı ile yapılan düzenlemeler sonucu Ferikliğe indirildi. O sene İstanbul'a gelen Şükrü Paşa, 1912'ye kadar Redif Müfettişliği, Çanakkale Boğazı Muhafızlığı gibi görevlerde bulundu. I. Balkan Savaşı başlayınca Edirne Müstahkem Mevkii Komutanlığı'na atandı.
Edirne savunması
24 Eylül 1912 tarihinde Osmanlı Sofya Elçiliğinin İstanbul'a gönderdiği uyarı telgrafı yaklaşan tehlikeyi bildiriyordu: "Bulgarların ilk amacı Osmanlı'nın güçsüz Kırklareli tümenidir. Edirne'ye ise baskın taarruzu düşünüyorlar. Edirne müstahkem mevkii takviye edilmeli, vatani hizmet süresi dolan askerler terhis edilmemelidir."
Bunun üzerine Edirne Müstahkem Mevkii Komutanlığına getirilen Mehmed Şükrü Paşa, Edirne kuşatması başlamadan bir hafta önce kente gelebildi. Edirne'nin savunması görevi verilen Şükrü Paşa'ya şehrin kuşatılması halinde 50 gün savunulması emri verilmişti. Bu sürede ya Bulgar ordularının geriletileceği ya da İstanbul'dan destek gönderileceği öngörülmüştü. Ancak Mehmed Şükrü Paşa, kurmayları Kâzım (Karabekir), Remzi (Yiğitgüden) ve Fuat Bey ile, İstanbul'dan destek alamamasına rağmen, Bulgar ve Sırp ordularının saldırılarına 5 ay 5 gün süreyle direnerek tarihe geçen bir savunma gerçekleştirdi.
26 Mart 1913 günü Bulgar Komutanlığına bir subay göndererek kalenin teslimini teklif etmek zorunda kaldığında hürmetle karşılandı. Kimi kaynaklara göre kılıcını usulen Bulgar komutanına teslim etmiş ve Edirne'ye ertesi gün gelen Alman asıllı Bulgar çarı I. Ferdinand kılıcını kendisine geri teslim etmiştir. Bu kılıç teslim sahnesi, Edirne'nin işgalinin simgesi haline gelmiştir.[3] Fotoğrafın aslına ulaşıldığı iddia edilen bir kaynakta ise fotoğrafta fotomontaj ile mizansen yaratıldığı ve Şükrü Paşa'nın böyle bir görüntüye malzeme olmamak için teslim olmadan önce kılıçlarını kırdığı ileri sürülmektedir.[3].
Şehri kahramanca savunması Avrupa basınında büyük yer bulduğu ve kamuoyunda takdir uyandırdığı için eğitim gördüğü Almanya'da adına küçük çaplı anıtlar dikilmiş[4]; Fransız milleti adına bir kılıç ve hayranları tarafından binlerce imza ile bezenmiş bir altın kitap hediye edilmiştir.
Altı ay boyunca Sofya'da itibarlı bir esaret dönemi geçiren Şükrü Paşa, bu dönemi matematik ve topçuluk problemleri çözerek geçirdi. Hazırladığı bir kitabı Bulgar veliahdı Boris'e hediye etti.
Emekliliği
Balkan Savaşı'nda tarihe geçen başarılarından sonra rütbesi tekrar Birinci Ferikliğe yükseltildi ve emekli edildi. Günlerini kütüphanesinde çalışmakla geçirdi. Edirne savunması sırasında yakalandığı siyatik hastalığının tedavisi için gittiği Bursa kaplıcalarında zatürreye yakalandı ve İstanbul'a dönüşünde evinde 5 Haziran 1916 günü hayatını yitirdi.
Naaşı, Müttefik kuvvetler komutanlarının katıldığı büyük bir askeri törenle İstanbul'da Merkezefendi Mezarlığı'nda toprağa verildi. Edirne halkının isteği ve ailesinin uygun görmesi üzerine mezarı 1988'de Edirne'de yapılan anıt-mezara nakledildi.[5]
1934 yılında Soyadı Kanunu'nın kabulünden sonra ailesi, Erzurum'lu olmalarına rağmen Edirne soyadını almıştır.
Kaynakça
- http://www.edirnevdb.gov.tr/kultur/anitlar.html
- Edirne Müdafii Mehmet Şükrü Paşa, Akintarih.com sitesi, Erişim tarihi:09.04.2011
- Tarihteki en büyük yalan! Şükrü Paşa aklandı, Muhalif Gazete, 20.11.2012
- "Erkan Akyüz, Kahramanlarımızdan Bir Kahraman Şükrü Paşa, Genç Medya, 25.03.2011". 12 Nisan 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Nisan 2011.
- Ahmet Usal, Edirne Anıtları, Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı, Aralık 25, 2006
Dipnot:Şükrü Paşa'nın oğlu Osman Şükrü, aşağıdaki kaynaklardan yararlanarak Şükrü Paşa'nın yaşam öyküsünü derlemiştir.[1]
- İsmail Hami Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, 4. cilt, sayfa 390-392 ve 432
- Ali Hadi Okon, Dünden Yapraklar, sayfa 44-45
- Binbaşı Mehmet Ali, el yazması notlar 1916
- Fransızca L'illustration Dergisi, 8 Şubat 1913, No:3635
- Tasviri Efkar Gazetesi 25 Kasım 1934
- Zaman Gazetesi, 25 Kasım 1934
- Cumhuriyet Gazetesi, 25 Kasım 1934
- Tarih Hazinesi Dergisi, 15 Aralık 1950
- Feridun Fazıl Tülbentçi, Vatan Gazetesi 5 Haziran 1955
- Kazancıgil Ratip, Savaşı Yaşayanların Kaleminden Edirne Balkan Savaşı Anıları Hafız Rakım Ertür, Şevket Dağdevirenzade, Dr. Rifat Osman Edirne Valiliği Kültür Yayınları Mayıs 2013 İstanbul s: 132