Oral Çelik

Okul yılları

Malatyalı yoksul bir aileden gelen Çelik, dört çocuğun en küçüğüydü.[1] Siyasi görüşlerinin oluşumunda ülkücü olan ağabeyi Mustafa Çelik'in büyük etkisi oldu.[1] Malatya'da öğrenim gördüğü Turan Emeksiz Lisesi'nde en yakın arkadaşlarından biri Mehmet Ali Ağca'ydı.[1] 1970'li yıllarda Hazar Gölü'nün kenarında kurulan ülkücü eğitim kamplarına katıldı.[2] 27 Haziran 1980'de Sivas Eğitim Enstitüsü'nden mezun oldu.[3]

Yurtdışına kaçışı ve Papa'ya suikast girişimi

1979'da gazeteci Abdi İpekçi'nin cinayetine ilişkin Mehmet Ali Ağca ile birlikte anılan ve aynı dönemde Malatya'da bir dizi cinayet ve bombalama eylemi düzenleyen ülkücü grubun içinde olduğu iddia edilen Oral Çelik, olayların hemen ardından yurtdışına kaçtı.[4] 12 Eylül Darbesi'nden sonra Yalçın Özbey, Mehmet Şener, Mehmet Ali Ağca ve Abdullah Çatlı ile Bulgaristan'da ve İsviçre'de bir araya geldi.[5]

Çatlı ile birlikte Viyana'da kalan Çelik, 30 Mart 1981'de Papa II. Jean Paul'e yönelik suikast girişiminin öncesinde Zürih'te Ağca ve Bekir Çelenk ile buluştu[5] ve 13 Mayıs 1981 günü gerçekleştirilen suikast eyleminden sonra kayıplara karıştı. Suikastı araştıran İtalyan savcı, olay yerinde bulunan Amerikalı turist Lowell Newton'un çektiği fotoğraflarda elinde silahla kaçan ikinci bir kişinin görüntülendiğini, Ağca'nın iki el ateş ettiğini ancak Papa'nın üç kurşun yarası aldığını, fotoğraftaki ikinci tetikçinin Oral Çelik olduğunu ve Ağca'nın olaydan sonra verdiği ifadesinde bunu itiraf ettiğini ileri sürdü.[5] Bu iddiaları reddeden Çelik, suikast girişiminden hüküm giyen ve daha sonra bizzat Papa II. Jean Paul tarafından affedilen Ağca'nın "bir piyon, bir maşa" olduğunu, olayda ismini vermediği ikinci bir tekikçinin daha olduğunu, suikast emrini Papa'nın yerine geçmek isteyen Pecci adında bir kardinalin verdiğini, İtalyan ve Fransız istihbarat örgütlerinin de olayda rol aldığını ileri sürmektedir.[6][7]

Çelik, 1985'te İsviçre'de Çatlı ve Şener'le birlikte yakalandı.[4] 14 Kasım 1986'da Fransa'da uyuşturucu suçundan üzerinde Bedri Ateş adında sahte pasaportla yakalandı ve üç yıl hapis yattı.[4] Gerçek kimliği ortaya çıkınca İtalya'ya iade edildi ve Abdullah Çatlı'nın tanık sıfatıyla "Suikast günü Çelik Viyana'da benim yanımdaydı" demesiyle burada yargılandıği davadan beraat etti.[1]

Türkiye'ye iadesi

Çelik, 1996 yılında İtalya'dan Türkiye'ye iade edildi ve "silahlı çete üyesi olmak, ruhsatsız silah taşımak ve cezaevinden adam kaçırmak" suçlarından zamanaşımı nedeniyle beraat etti.[4] 1997'de 24 yaşındaki Emine Avcu ile evlendi.[8] Abdullah Çatlı'nın eşi ve kızları, Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul İl Başkanı Mehmet Gül ve sanatçılar Nuri Sesigüzel ve Selahattin Alpay'ın konuk olduğu düğüne Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu çelenk gönderirken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Doğru Yol Partisi milletvekili Mustafa Cihan Paçacı, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura kutlama telgrafı çekti.[8] 1998'de Malatyaspor Kulübü başkanlığına seçildi.[9] 2002 erken seçimlerinde Malatya'dan bağımsız milletvekili adayı oldu. Aynı yıl Sır'rın Sırrı adlı kitabı yayımlandı.

Yargılanması

Abdi İpekçi suikastı

17 yıl sonra mahkeme huzuruna getirilen Çelik, Abdi İpekçi'nin öldürülmesine ilişkin olarak 20 yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılandı.[10] Savcı, mahkemeye sunduğu iddianamede suikastın Mehmet Ali Ağca ve Oral Çelik tarafından planlandığını belirtti.[10] Ağca, Çelik'in "olayda kullanılan tabancaları temin ettiği, olayın meydana geldiği sırada Ağca'yı gözetlediği, eylemin tamamlanmasından sonra da silahları alarak kaçtığı" yönünde ifade verdi.[10] Diğer sanıklardan Yavuz Çaylan ve Güngör Uygur da Çelik'in eyleme katıldığını ifade etti.[10] Millî İstihbarat Teşkilatı'nın 28 Ekim 1997'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği "Gizli" ibareli raporunda Çelik'in "Abdi İpekçi suikastini planlayanlar arasında bulunduğu, Mehmet Ali Ağca'ya yardım taahhüt ettiği ve suikast sonrasında bu sözünü yerine getirdiği" belirtildi.[10][11] Suçlamaları kabul etmeyen Çelik, iddiaların dedikodudan ibaret olduğunu ileri sürdü.[10] İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 28 Mayıs 1999 tarihli kararıyla, "hakkında kesin ve yeterli delil bulunamadığından dolayı" beraat etti.[12][13] Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 15 Kasım 1999 tarihli onamasıyla hakkındaki beraat kararı kesinleşti.[14]

Çelik, 17 Nisan 2006 tarihli Bugün gazetesinde yer alan röportajında şunları söyledi:[12]

« İpekçi'ye üç suikast girişimi oldu. Üçüncüsünde hayatını kaybetti. İşin ortasındaydım. İki suikastı gerçekleştiremeyen arkadaşlar karikatürist Bedri Koraman'a yöneldi. Silah tutukluk yapınca vazgeçtiler. Herkes Mehmet Ali Ağca'yı kahraman sanıyor. Öyle değil. Aranan tipte bir adamdı. Kartal Cezaevi'nden onu kaçıran benim. Barındırdım, pasaport aldım, cebine harçlık koydum, yurtdışına çıkarttım. »

Bu sözlerin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 27 Nisan 2006'da Çelik'in yeniden yargılanması isteminde bulundu, ancak bu talep İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi.[14]

Mehmet Ali Ağca, 2010'da çıkan Papa'yı Neden Vurdum isimli kitabında Oral Çelik ve Yalçın Özbey'in "vatansever duygularla" İpekçi'yi öldürdüklerini, çünkü Çelik'in İpekçi'nin "Yunan casusu" olduğuna inandığını iddia etti.[15] Ağca ayrıca Abdullah Çatlı ile Oral Çelik vasıtasıyla tanıştığını, Mihri Belli'yi Çelik ve Yalçın Özbey'in vurduklarını, Çelik'in Ağca'ya Kemal Türkler ve Behice Boran'a suikast düzenleneceğini birkaç gün öncesinden anlattığını ileri sürdü.[15]

Malatya'daki olaylar

Çelik, 7 Haziran 1979'da Malatya'da TÖB-DER üyesi öğretmen Nevzat Yıldırım'ın öldürmek ve öğretmen Mustafa Cankulu'yu yaralamaktan 30 yıla kadar hapis istemiyle yargılandı.[16] Cankulu, olaydan bir yıl sonra intihar etti.[17] Dava dosyasında görgü tanıklarının ifadelerinin bulunduğu yedi klasör ortadan kaybolunca mahkeme, "yeterli delil bulunamadığı" gerekçesiyle Çelik'in beraatine karar verdi.[17] Bir bölümü 19 yıl sonra ortaya çıkan klasörlerde, aynı davada yargılanan Doğan Sarı'nın cinayete ilişkin şu ifadeleri yer alıyordu:[17]

« 7.6.1979'da, saat 11.30 sıralarında, Kışla Caddesi üzerindeki Petek Eczanesi önüne geldik. Ben olay yerinin karşısındaki Akbank'ın önünde bulunuyorudum. Çelik'e gözcülük yaptım. Çelik, eczane önündeki ayakkabı boyacısına ayakkabısını boyatırken, tabancasını çekerek ateş etti. Olaydan sonraki boşluktan faydalanarak Mecidiye İşhanı'na doğru kaçtık. »

Çelik ayrıca 19 Eylül 1979'da üç arkadaşıyla birlikte bir taksiyi gaspederek avukat yazıhanesi bastığı ve bir kişiyi yaraladığı iddiasıyla yargılandı ve bu davadan da delil yetersizliğinden dolayı beraat etti.[18]

Kaynakça

  1. "Bu kaçıncı beraat?" 15 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Milliyet. 29 Mayıs 1999. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
  2. "Ülkücüleri Naziler eğitti" 16 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Hürriyet. 17 Nisan 2006. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
  3. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul Tutanağı 14 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 20. Dönem 2. Yasama Yılı, 69. Birleşim, 18 Mart 1997. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
  4. "Kanı yerde kaldı" 16 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Hürriyet. 17 Ağustos 1999. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
  5. "Adım adım suikast" 15 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Takvim. 20 Kasım 2010. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
  6. "Oral Çelik, Papa suikastının kitabını yazdı" 14 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Radikal. 28 Haziran 2002. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
  7. "Oral Çelik, Papa suikastini İtalyan televizyonuna anlattı" 16 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Hürriyet. 7 Mayıs 2001. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
  8. "Oral Çelik evlendi". Milliyet. 17 Kasım 1997. Sayfa 6.
  9. Malatya Başkanı Oral Çelik oldu 16 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Hürriyet. 28 Mayıs 1998. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
  10. MİT: Çelik de katıldı 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Sabah. 18 Aralık 1997. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
  11. "MİT raporundaki Ağca şifreleri" 16 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Sabah. 19 Ocak 2010. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
  12. "İpekçi'de yeni bir umut ışığı" 14 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Radikal. 4 Mayıs 2006. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
  13. "Çelik ve Özbey suçlu" 15 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Milliyet. 16 Haziran 2000. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
  14. Oral Çelik'in İpekçi davasından yeniden yargılanması talebi 16 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Hürriyet. 31 Mayıs 2006. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
  15. "İpekçi'yi Oral vurdu" 14 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Radikal. 14 Kasım 2010. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
  16. "Oral Celik serbest" 15 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Milliyet. 23 Ocak 1997. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
  17. "Çelik'in Cinayet Dosyası Bulundu". Milliyet. 8 Şubat 1999. Sayfa 15.
  18. Oral "Çelik serbest kaldı" 15 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Sabah. 23 Ocak 1997. En son 12 Ekim 2013 tarihinde erişildi.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.