Saraç, Şarkışla
Saraç, Sivas ilinin Şarkışla ilçesine bağlı bir köydür.
Saraç | |
---|---|
Ülke |
|
İl | Sivas |
İlçe | Şarkışla |
Coğrafi bölge | İç Anadolu Bölgesi |
Nüfus (2007) | |
• Toplam | 110 |
Zaman dilimi | UTC+03.00 (UDAZD) |
İl alan kodu | 0346 |
Posta kodu | 58400 |
Tarihçe
Köyün adının 1800`lü yılların basından itibaren köyde Saraciye isi yapan Avedikyan ve Hacaduryan adli Ermeni ailelerden kalma olduğu bilinmektedir. Köy 1915 Ermeni Tehcirine kadar Ermeni yerlesimi olarak bilinmekle birlikte daha sonraları Alevi (Türkmen ve Kürt) yerlesimi olarak bugünlere gelmiştir. 1950`li yıllardan sonra köyden kente göclerin hızlanmasıyla birlikte köy basta Ankara olmak üzere büyük şehirlere ve yurt dışında da Almanya`ya büyük göcler vermiştir. Bugün bütün aileler Alevi Türkmen kültürü örf ve adetlerine uygun olarak yaşamlarını sürdürmektedirler.
Coğrafya
Sivas iline 113 km, Şarkışla ilçesine 22 km uzaklıktadır.
İnançlar
Şeme dağı
Saraç köyünün Şeme dağının eteklerinde kuruludur ve dağı köylülerce kutsal kabul edilir. Köylülerin Şeme dağı'na dönerek dua ettikleri bilinmektedir. Zirvesinde bir yatır bulunmaktadır ki dağla aynı adı taşıyan Şeme adlı evliyanın mezarıdır. Şeme Baba’nın ve kardeşinin Türklerin Anadolu’ya ilk geldikleri dönemlerde öncü kuvvet komutanlarından oldukları ve şehit düştükleri yönünde yaygın bir kanaat vardır. Şeme Baba, darda kalanların yardımına yetişen bir eren olarak anlatılır. Eskiden dağın üzerinde geceleri bir ışık yandığını söyleyenler de bulunur. Ancak dağa adını veren bu kişiden ziyade çok kutsal olan dağın kendisidir. Şeme dağından bir ağaç hatta bir dal kesenin onmayacağına inanılır. Bu yasağı çiğneyen kişinin başına mutlaka bir kötü iş gelir. Çevrdeki diğer dağlar kel iken Şeme dağı kutsallığı nedeniyle yeşildir. Her yıl haziran ayının ilk haftasında köylüler toplanarak dağa "ziyarete" çıkarlar. Kurban kesilir, herkes evinde ne varsa ortak sofraya koymak için getirir. Günümüzde geniş katılımlı bir tören halinde gerçekleştirilmekte ve dışarıdan gelenler de katılmaktadır.
Boz atlı Hızır
Darda kalmışların yardımcısı olan ak sakallı ak yüzlü, nurlu bir ihtiyardır. Kimi zaman boz bir ata binerek geldiği söylenir. Her türlü zorluk karşısında, özellikle insanların yalnız başlarına karşılaştıkları güç duruumlarda yardıma çağrılır."Hızır, nerede çağırırsan orada hazır" denilir. Hızır için Saraç köyünde ocak ayının sonu ile şubat ayının ilk günlerinde üç gün oruç tutulur. Orucun bittiğinde buğday kavrularak el değirmeninde çekilip "Kavut" yapılır. Sıcak şeker ile yoğurularak "Kavut topu" haline getirilir ve dağıtılır. Kavut topu'nun yapılacağı gece büyük leğenlere konulan çekilmiş buğdayın üzerine Hızır'ın gece gelip el basacağı umulur. ve o sabah özenle Hızır'ın o eve uğrayıp uğramadığı araştırılır. Hızır insanları sınamak için don (kılık, şekil) değiştirerek onların kapılarını çalar ve genellikle de yaşlı bir dilenci kılığında gelir. Böylece insanların yoksul kişilere, muhtaçlara gösterdikleri tutumlarının ne olduğunu ölçer. Azarlayıp karnını doyurmaktan, bir bardak suyu ya da sütü vermekten kaçınan kişilerin evlerinin bereketi kaçar. Bu nedenle bir şey isteyen insanların eli boş çevrilmemesine dikkat edilir.
Karataş
İhsanlı köyü yolu üzerinde dağa gömülmüş 3-4 metre yüksekliğinde bir kaya parçası bulunmaktadır. karataşın dilekleri yerine getireceğine inanılır. Konuyla ilgili bir de anlatı bulunmaktadır. Yıllardır evli bulundukları halde hiç çocukları olmayan bir karı koca kutsal bir dergaha adak adayıp çocuk dilemek için giderlerken, bir tarlada çalışan bir köylü ile karşılaşırlar. Köylü ile selamlaşıp konuşur ve dergahın yolunu sorarlar. Köylü de sırf yorulmasınlar 3-4 günlük yolu gitmesinler diye az ilerideki büyükçe kara bir kayayı göstererek "hele burada bir dileyin dileğinizi, geri dönün, dergaha ne zaman olsa gidersiniz" der. Aradan bir yıl geçer ve dilek tuttukları yere kurban kesmeye giderler. Tarladaki köylüyü bulurlar, o da şaşkınlıkla işin aslını anlatmaya çalışır ama boşuna... Önemli olan insanın inancını tam tutmasdır. Bu durum yörede "Tutarsan da kara taştan tut" sözü ile anlatılır.
Sallandudak taşı
Şeme yolu üzerinde bulunan yaklaşık 2 metre çapında, insan dudağını andıran bir taş vardır.
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri | |
---|---|
2007 | 110 |
2000 | 154 |
1997 | 176 |
Saraç kavunu
Kumlu toprakta az su ile yetiştirilen kavun Saraç yöresine özgüdür.
Kaynakça
- Sivas’ta Yatmakta Olan Horasan Merkezli Anadolu Erenleri, Yrd. Doç. Dr. Doğan KAYA
- Şarkışla Yöresinde Ziyaret Yerleri İle İlgili İnanç ve Uygulamalar, Yrd. Doç. Ahmet GÖKBEL, Cumhuriyet Üniversitesi
- Aşık Veysel Meslek Yüksekokulu - "Şarkışla Merkez ve Köyleri İncelemesi", 2017 (Sayfa: 51)