Kırgızistan tarihi
Türk tarihinin bilinen en eski kavimlerinden biri olan Kırgız Türkleri, Çin kaynaklarında “Ge-kun”, “Kie-kun”, “K’i-ku”, “Hegu” adıyla geçmektedir.
Köktürk yazılı metinlerinde “Kırkız”, Tibetçe kaynaklarda “Gir-kis” şeklinde geçen Kırgız adının, bazı araştırıcılara göre, “kır” ile “gez” kelimelerinin birleşmesinden oluştuğu ve “kır gezen” anlamına geldiği; bazılarına göre ise “kırk” ve “yüz” sayılarının birleşmiş şekli olduğu ifade edilmektedir. Ayrıca Kırgız adının, “kır Oğuz” yani kır Oğuzları kelimesinden çıktığı da belirtilir. Ayrıca "kırk- uz (soy)" kelimesinden çıkmış olabileceğide rus ve kırgız tarih profesörleri tarafından söylenmektedir. Kırgızlar, efsanelere göre “kırk kız”dan meydana gelmişlerdir.
Kırgızlar, Orta Asya'daki en eski milletlerden biridir. Yazılı bir dile sahip olmadıklarından dolayı köklerine ilişkin çalışmalar, bölgedeki diğer gruplar tarafından Kırgızlara yapılan atıflara dayanmaktadır. Kırgızlar ile ilgili ilk yazılı belgelere, MÖ 3. yüzyıla ait Çin kaynaklarında rastlanmaktadır. Bu dönemde Hun yöneticisi mao-tun(mete han) tarafından Kırgız toprakları zapt edilmiş ve Kırgızlar uzun asırlar boyunca birçok göçebe imparatorlukta aktif bir şekilde savaşmışlardır.
MÖ 2. ve 1. yüzyıllarda Tanrı Dağları'nın doğusuyla Tannu-ola arasındaki bölgede Kien-Kun adında müstakil bir devlet kurmuşlardır. Daha sonra Aral Gölü ve Hazar Denizi'nin kuzeyindeki bozkırlar ile Tanrı Dağlarına kadar yayılmışlar. MS 560’ta Köktürklere tâbi olmuşlardır. Bu dönem Kırgızların önderine ajo (veya aça, aço)[1] (elteber) denilmekteydi[2]. 581 yılı I. Kök Türk Kağanlığı'nın yıkılmasıyla 629 yılına kadar Çinlilere uzak kaldığından Kırgızlar serbest beylikler halinde yaşadı. Tarihte Kırgızların bu dönemine dair üç yönetici adı geçer. Gyesi bey, Güybaşı bey ve Ali bey[3]. (711 yılına kadar 2. Göktürk devletine karşı düşman olmuşlarlardır. 703 yılında 2. Göktürk kağanı Kapkan kağan asker toplayıp kırgızlarla savaşmış ancak başarılı olamamıştır. Bunun üzerine, Bilge kağan için yazılan taş sütun üzerine, Kırgızların kağanı Barsbekin adını yazıp; " Biz o zaman Barsbekin kağan olduğunu kabul edip, kız kardeşimi Barsbekle evlendirdim" diye yazmaktadır. Ancak Barsbek hala 2. Göktürk devletine düşmandı. Bu yüzden, türgişlere ve Çinlilere Elçi gönderip birlik kurmayı teklif etti. (Bu teklif kabul edilse de savaş zamanında yardım gelmedi). Bu durum üzerine 2. Göktürk devleti saldırıp [(711)] yılında Barsbekide bu savaşta öldürerek kırgızları egemenliği altına aldı. Fakat [(744)]. yılı Uygurlar 2. Göktürk devletini yıkınca, tekrar Bağımsız olan kırgızlar, uygurların egemenliğne girmemek için, Karluk ve Çiklerle birlik kurdu. ANcak bunu öğrenen Uygurlar Çikleri [(751)] yılında, Kırgızları ise 758 yılında yenerek egemenliği altına aldı. 758’de Uygurların hâkimiyetine girmişlerdir. [(795)] yılı Uygur hakimiyetine karşı ayaklanan kırgızlar 20 yıl ayaklanmayı sürdürdüler. İç savaş nedeniyle gücünü kaybeden Uygurlar [(840)] yılında Uygurları yıkmışlardır. 840'ta Uygurları mağlup eden Kırgızlar, Ötüken’e yerleşerek bir devlet kurmuşlardır. Moğol imparatorluğu döneminde Çağatay ulusuna dâhil olan Kırgızlar, Asya’da Moğol üstünlüğü sona erdikten sonra, 1700 senesinde kurulan Hokand Devletinin hâkimiyetine girmişlerdir. 1867 yılında Kırgızistan’ın bir kısmı Türkistan Vilayetine bağlanmıştır. 1876 yılında Hokand tamamen Rusya’nın hâkimiyetine girmiştir. 20. yüzyılın başında Buhara, Rusların hâkimiyetine girince Kırgızlar da Çarlık Rusya'sının etkisi altına girmişlerdir.
1862'de Bişkek'te kurulan Rus Garnizonu 14 yılda tüm Kırgızistan’ı işgal altına almıştır. 1916 yılında zorunlu askerlik uygulaması Kırgızların Ruslara karşı şiddet olaylarının patlamasına yol açmış ancak Ruslar bu ayaklanmayı şiddet yoluyla bastırmışlardır. Devrimden ve kanlı bir iç savaştan sonra 1919 – 1920 yıllarında Kırgızistan’da Sovyet gücü kurulmuştur. Ruslar tarafından işgal edilen yerler, “Türkistan Bölgesi” adı altında Orenburg’a bağlı bir askerî valilik haline getirilmiştir. Orenburg’dan sonra 1867’de Taşkent merkez olmak üzere Türkistan genel valiliği oluşturulmuştur.
Kırgızlar, 1873 – 1875 yıllarında Rus idaresine karşı ayaklanmışlar; 1885 Oş İsyanı'ndan sonra vuku bulan 1898 Andican isyansı yenilgiyle sonuçlanmıştır. Kırgızların en kanlı isyanı 1916’da cereyan etmiş, bu isyandan sonra binlerce aile Çin’e göçmüş ve yüzlerce insan kurşuna dizilmiştir.
1 Mayıs 1918’de bütün Türkistan, Türkistan Otonom Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adı altında birleştirilmiş; 1926 yılında Kırgızistan, Kırgız Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adını almıştır. Daha sonra 1936’da Kırgız Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adını almıştır.
Sovyet döneminden sonra Gorbaçov’in 1986’da başa geçmesiyle başlayan açıklık (glasnost) ve yeniden yapılanma (perestroyka) hareketi sonucunda Kırgızistan Cumhuriyeti 31 Ağustos 1991 günü bağımsızlığını ilân etmiştir.
Kaynakça
- Sibirya Türkçesinde aça, açay: baba , ağa manasına gelir.
- Barsbek Kagan kitabı, Keneş Yusupov. Bişkek, 2003 basımı. s. 7
- Barsbek Kagan kitabı, Keneş Yusupov. Bişkek, 2003 basımı. s. 12