Mahayana
Mahāyāna, (Sanskrit महायान mahāyāna, kelime olarak ‘Büyük Taşıt’ (“Maha” “büyük”, “yana” ise “taşıt”) anlamına gelir; Çince: 大乘, Dàchéng; Japonca: 大乗, Daijō; Vietnamca: Đại Thừa; Korece: 대승, Dae-seung; Thai: มหายาน, Maha Yan ) Budizm’in üç ana kolundan biridir. Kaynağı Hint yarımadasıdır. Budizm’i Hinayana ve Mahayana olarak sınıflandırır. Vajrayana ise Mahayana Budizm’inin bir uzantısıdır. MS 1. yüzyılda Orta Asya ve Çin’e geçmiş, buradan da Doğu Asya’ya yayılmıştır. Günümüze hâlen uygulanmakta olduğu yerler Hindistan, Çin, Tibet, Japonya, Kore, Vietnam ve Tayvan’dır.
Budizm Kavramları |
Önemli Kişiler |
Yörelere göre Budizm |
Budizmin Yazılı Kaynakları |
Budist Kültürü |
Kökeni
Mahayana’nın ayrı bir okul olarak ortaya çıkışı MÖ 1. yüzyılda Kuşan İmparatorluğu (günümüzde Pakistan içinde bir bölge) sınırları içinde gerçekleşmiştir. Burada bir hayli geliştirildikten sonra yaklaşık MS 2. yüzyıl civarında Çin’de yayılmaya başlamıştır. Mahayana Budizminin kökeni kesin olarak bilinemese de, kimi araştırmacılar tarafından Ekavyavaharika, Lokottaravadin ve Sautranika gibi eski okullarla arasında benzerlikler kurulmaktadır. Ancak 2. yüzyılda Nagarjuna tarafından kurulan Madhyamika okulu ilk Mahayana Budist okul olarak kabul edilir.
Doktrin
Mahayana yolunu benimseyenler, Budizm’in daha ortodoks kolu olan Theravada’yı (eskilerin yolu) biraz da küçümseyici bir ifadeyle Hinayana (küçük taşıt) olarak adlandırır. Günümüzde Sri Lanka, Myanmar, Tayland, Laos ve Kamboçya’da yaygın olan Theravada Budizmi ile Mahayana arasındaki temel ayrım Buda’nın doğası ve Budizm’de izlenmesi gereken ideal konularında ortaya çıkar. Theravada’da Buda’nın yolunu izleyip nirvanaya ulaşan kişiye arhat adı verilir. Mahayanacılar ise arhat idealini dar ve bencil bir amaç sayarlar ve karşılık olarak bodhisattva idealini savunurlar. Bodhisattva aydınlanmaya erişmiş, ancak Buda olmayı erteleyerek dünya üzerindeki tüm duyarlı canlılar Budalığa erişmedikçe doğum ölüm döngüsünden (samsara) ayrılmayı reddeden, yardıma ihtiyacı olanın yardımına koşan kişidir. Dolayısıyla bodhissatva’nın en önemli erdemi şefkat (karuna), Theravada’nın bilgelik erdeminden daha üstün sayılır.
Hinayana ve Mahayana arasındaki fark
Hinayana sözcük olarak “ küçük araba” ya da “ küçük yol” anlamına gelmektedir. Hina, yani “küçük” kelimesi, ruhu harekete geçirmeyi ifade etmektedir. Dört Yüce Gerçekten birincisi olan, acıların kavranması, edinilmiş davranışlarla acılardan kurtuluşu hedefler. Her kim bu söz konusu ruhsal enginliğe ulaşırsa (feragat olarak da adlandırılır) Mahayana’dan Hinayana’ya geçer. Bu arzular insan denilen canlı için bir nevi ufak güdülemedir. Her kim acılardan kurtulmak isterse, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeli ki büyük ruh enginliğine ulaşsın ve Mahayana’ya geçebilsin. Mahayana Budizm’inde acılardan kurtulma isteği her bir kişi için, daha doğrusu bütün canlılar için geçerlidir. Bir kişinin huzuru bütün insanlığın huzuru anlamına gelmektedir.
Mahayana Budizm’inin Avrupa kültürleriyle etkileşimi
Yunan ve Roma kültüründe ortaya çıkmış Yeni Platonculuk (Neoplatonizm) ve Mahayana Budizm’inin Hıristiyanlık üzerinde önemli etkileri vardır. Bu birçok kültürü ve dini birbirine bağlayan bir köprü görevi görür. Örneğin bugün birçok İslam ülkeleri vaktiyle Yunan ve Budizm kültüründen etkilenmiştir; ancak Mahayana Budizm’inde bu konuda güvenli olarak yeterli bilginin mevcut olmadığını göstermektedir. Yeni Platonculuk (insanların ruhlarını kapladığı görülen derin dinsel ilgi) Yunan akılcılığının içinde felsefi olarak ele alınır.
Mahayana öğretisinin oluşumu
Büyük araba ya da büyük yol anlamına gelir ve amacı Samsara’dan bütün dünyevi zevklerden kurtulmaktır. Dharma çarkının ikinci evresinin öğretileri Buda aracılığıyla, Nagarjuna (Budist düşünür) ve Asanga (Budist topluluğu) tarafından ortaya konulmuştur. Bu bilgilere Buda’nın ölümünden yaklaşık 500 yıl sonra ulaşılmıştır. Mahayana Budizm’inin iki yolu vardır: Esas yol olan Nagarjuna ve geniş yol denilen Asanga. Birincisi yani Nagarjuna boşluk (Shunyata)
Asanga ise kendi yararından çok başkalarının yararını düşünen (özgeci) Bodhisattva davranışları üzerinde durmaktadır. Mahayana yandaşları, bu öğretilerin saklı kaldığı için yayılma imkânı bulamadığını belirtiyorlar. Nagarjuna Nagas’ın tantrik güçleri aracılığıyla boşluğa giden öğretileri oluşturur. Asanga ise inziva hayatından 12 yıl sonra ortaya çıkmış ve acıları etkilemiştir. Bunun sonucunda Buda Maitraya’nın öğretilerini elde etmiştir.
Bu düşünceye göre Buda ölmeden önce öğrencilerine yüksek düzeyde bir eğitim vermiştir ve geri kalan öğretileri Dharma çarkının ikinci evresini oluşturmaktadır. Bu evre daha sonralarda Mahayana geleneğinden (Küçük yol) etkilenmiş olan Dharma çarkının ilk evre öğretileri, aynı zamanda Mahayana’nın da bölümlerindendir ve bireysel kurtuluşa hizmet etmektedir. Mahayana yandaşları tarafından uygulanmaktadır. Çarkın üçüncü evresinin öğretileri (evrelerden oluştuğu için çark olarak nitelendirilir). Vajrayana Budizm’ine aittir. Elmas araba -Elmas Yol anlamına gelmektedir ve Buda Doğası, Utara-Tantra- Shastra metinlerinde yer almaktadır.
Öğretmen-öğrenci sistemi
Başkalarına yardımı esas alan Mahayana öğretisinin bir sonucu, öğrenci öğretmen uyumudur. Örneğin, Buda Amida’ya aşırı güvenmek, buna örnek olarak gösterilebilir. Buda Amida içimizdeki öğretmen anlamına gelir. Kişinin kendi acılarıdır. İyi bir Bodhisattva olan öğretmen, Prajnaparamita’yı (Sutra) anlayıp öğrenendir. Ancak bilinmesi gereken en önemli şey; Mahayana okulunda öğretmenin kendi yolundan, bağımlılık yaratmadan öğrenciyi aydınlığa ulaştırmasıdır. Aydınlığa giden yola, kişinin gücü ve motivasyonuyla çıkılır. Mahayana öğretmenleri, Bodhisattva’ları harekete geçirir ve on kuralı oluştururlar. Öğrencilere, Buda’nın öğretilerini öğreterek ve bunları uygulamaya sokarak yardım ederler ve onları aydınlığa ulaştırırlar. Bu nedenle Mahayana okulundaki öğretmenler “Buda” gibi kabul görürler. Öğrencinin bu duruma muktedir olması ve gerçekten bir motivasyonla kendini geliştirmesi gerekmektedir.
Mahayana öğrencisinin özellikleri
Hint Budist üstat Arjadeva’ya göre bir öğrenci şu özellikleri barındırmalıdır: tarafsız, zeki, istekli ve öğretmeye hevesli. Ayrıca hem iyi bir dinleyici hem de iyi bir öğretici özelliklerine sahip olabilmelidir. Öğrenci, bir mezhep yandaşı olmamalıdır (örneğin geleneğe ya da bir dine bağlı taraf tutmaması gerekir). İyi ve kötüye giden yolun ayrımını yapabilecek beceriye sahip olması gerekmektedir. Son olarak, öğrenci hakiki, özgeci bir motivasyonu barındıran kişi olmalıdır.
Mahayana öğretmeninin özellikleri
Yine üstat olan Asanga’ya göre, geleceğin Budası Maitreya’nın açıklamasına bakılırsa, bir öğretmen şu özelliklere sahip olmalıdır: Bir Mahayana öğreticisi olarak kendine güvenmeli, disiplinli olmalı ve öğretilerin sonucunda etkileyici bir sükûnete kavuşmuş olmalıdır. Öğrencilerden üstün olan, azimli, insanlara huzur veren, yazılı kaynakları iyi bilen, işine şevkle bağlı özelliklere sahip olmalıdır. Çıkarsız hizmet verebilmelidir. Bir öğretmen, boşluğu ifade eden Shunyata gibi gerçekliğin etkileyici bilgisine sahiptir ve öğrencilere bunları öğretebilme yeteneğine sahiptir. Öğrencilerin üzerlerinden korkaklık duygusunu atmalarını sağlar, onları yormadan, her birine devamlı cesaret verir.
Acılardan kurtuluş ve Aydınlanma
Buda öğretisinin ilk evresi, dört yüce gerçekle özetlenebilir. Dört Yüce Gerçekten, ilki yaşamın bütünüyle acı çekmek olduğu üzerinde durur. Amaç; açgözlülük, kin, cahillik gibi ruha acı veren kirlerden (Kleshas) arınarak acılardan kurtulup, özgürlüğe kavuşmaktır. Bu acılar, insan psikolojisinin temelini oluşturur. Kişi, ruhun bu zehirlerinden arınmayla ikinci gerçek olan acıların nedenlerini sorgulamaya geçer ve dördüncü gerçek olan sekiz aşamalı yolu pratik bir şekilde hayata geçirmesiyle Nirvana’ya ulaşır. Acılardan kesin kurtuluş olan Nirvana’ya ulaşmak ancak üçüncü gerçeklik aşamasında, Buda’nın onayıyla mümkündür. Budizm’e göre acılardan kurtulmuş, Nirvana’ya ulaşmış kişi artık iç huzura ermiş demektir. Gelişimin bu evresini tamamlamış, Nirvana’ya ulaşmış kişilere “Arhat” adı verilir. Ancak, Mahayana Budizm’ine göre bu kurtuluş ya da aydınlanma ile (Arhat ideali) kişi Buda unvanı alır. Bu bilgelik, Buda olmayı ve dünya üzerindeki bütün canlılara yardım edebilmeyi sağlar. Mahayana’ya göre bir Buda, kişinin geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki bütün Karmalarını bilir ve böylelikle bir Arhat olarak bencillikten uzaklaşıp başkalarına daha iyi yardımlarda bulunabilir. Öğrencilerin (Shravakas), Prateyabuddhas’ların (hiçbir öğreti yardımı almadan, kendi kendine aydınlığa ulaşmış kişilerin aydınlığa erişmesi ile Buda aydınlığı birbirinden farklıdır. Bu nedenle Buda’nın aydınlanması Mahayana Budizm’inde “Tam Aydınlık” olarak adlandırılır. Bu üç tür aydınlanmaya ulaşmak için bazı yollar vardır. Tam Aydınlığa giden yol Mahayana’da yer almaktadır ve Shravakas’ların izlemesi gereken sekiz aşamalı yolu içermektedir. Mahayana Budizm’ini takip eden bir kişi Bodhisattva’nın ilk seviyesini aştığı zaman Nirvana’ya ulaşabilir.
Mahayana Metinleri
Mahayana metinleri muhtemelen MÖ 1. yüzyılda yazılmaya başlandı. Prajna-Paramita sutralarında olduğu gibi kimi sutralar, Buda’nın saklı kalmış vaazları olarak tanıtılır. Kimilerinin ise diğer sutralarla birlikte kulaktan kulağa aktarıldığı, sonradan yazıya geçirildiği iddia edilmektedir. Kimi kaynaklar ise bu sutraların Buda döneminden sonra saklandığını, ancak daha sonraları mitolojik yollarla tekrar ortaya çıktığını savunur. Sutralara ek olarak yorumlardan oluşan çeşitli Mahayana metinleri de bulunmaktadır.
Tarihsel olarak en eski olduğu ispatlanan Mahayana metinleri, Prajna-Paramita Sutraları, Avatamsaka Sutra, Lotus Sutra, Vimalakīrti Sutra, ve Nirvana Sutra’dır.
Mahayana Budistler kimi zaman Shakyamuni Buddha'nın öğretilerini üç genel kategoriye ayırır; buna "dharma çarkının evreleri" adı verilir: Hinayana, Prajna Paramita, ve Tathagatagarbha öğretileri.
Budizm Çin ve Tibet’e yayıldıktan sonra Mahayana metinleri buralarda çevrilmiş ve Platform Sutra ve Sutra of Perfect Enlightenment gibi yeni metinler de eklenmiştir. Chan ustası Linji’ye ait Linji Lu’da daha sonradan eklenenler arasındadır. Budizmin Doğu Asya’da gelişimine paralel olarak Kore ve Japonya’da değişik metinler Mahayana metinlerine dahil edilmiştir. Örneğin, Kore’de Jinul yazmaları, Japonya’da Dogen'nin Shobogenzo’su gibi.
Mahayana okulunda okutulan eserler
Farklı Mahayana okullarında okutulan, Sanskritçe’den çevrilmiş eserler (Mahayana Sutra’ları), Pali- Kanon’dan (Budizm Kitabı) daha önemli ve ileri seviyede olan eserlerdir. Tripataka’nın (Budizm Kitabı) yanı sıra söz konusu bu kitaplar, Mahayana Sutra’larını içermektedir. Bu kitapta Shakyamuni Buda‘nın öğretileri Mahayana Budistleri tarafından bir araya getirilmiştir. Daha sonralarda Theravada Budistleri, bunları toplamış, bu nedenle öğretilerin temelleri sadece Pali-Kanon’larda yer almış ve bu kitabı kutsal kabul etmişlerdir. Theravadalılar’ın Mahayana kitaplarını neden reddettikleri ayrıntılı olarak Shantideva (Güney Hindistan Kralının oğlu) tarafından yazılan Bodhicharyavatara eserinin 9. bölümünde tartışılmaktadır. Bu reddediş ve ilgili diğer konular, Buda‘nın ölümünden yaklaşık 500 yıl sonra ortaya çıkan Pali metinlerinde de yer almaktadır. Bu yüzden, Mahayana yandaşları Pali metinlerini de kabul etmemişlerdir.
Amitabha Budizmi
Amitabha Budizm’i, duyular üstü Buda Amitabha’nın öğretilerini içeren, Mahayana okullarının yöneldiği Budist görüşüdür. 1.–2. yüzyılda Hindistan’da ortaya çıkmış, 5. yüzyılda Çin’e kadar ulaşmış ve Çin okullarınca benimsenmiştir.
Amitabha Budizm’i genelde Amidizm olarak nitelendirilir. Japoncada Amida, Sanskritçede ise Amitabha kelimeleriyle karşılık bulmaktadır. Amidizm, ruhani özelliklere sahip, Buda Amitabha’nın önderi olduğu bağımsız bir Budizm akımıdır. Bu Budizm’in temelini Amitabha’ya duyulan güven ve “Arık ülke” de yeniden doğumun beklentisi oluşturmaktadır. Arık ülke, Buda ve Bodhissattvalar’ın yaşadığı düşünülen, acılardan, kötülüklerden arınmış temiz, saf ülke anlamına gelmektedir. Günümüz insanlarının Nirvana’ya ulaşması mümkün olmadığı için onlara yardım edecek tek kişi Amitabha’dır. Çünkü Amitabha diğer varlıkları aydınlığa ulaştırmak için Bodhisattva’lık yemini etmiştir, diğer insanların tekrar doğumunu sağlamadıkça aydınlığa ulaşmamaya ant içmiştir. Bu nedenle her kim ona güvenir, onun adını içtenlikle anarsa, huzur dolu, cennet misali bir dünya olan Arık ülkede tekrar doğacaktır ve Nirvana’ya ulaşabilecektir.
Bugün Çin, Kore, Japonya, Tayvan, Vietnam, Singapur gibi Uzak Doğu ülkelerinde Amitabha’ya saygı duyulur ve onun Budist öğretisi geniş bir alana yayılmıştır. Meditasyon okullarında ise çok öneme sahip değildir ve sadece alt tabaka işçi sınıfı arasında yayılma gösterebilmiştir.
Mahayana Budizm’inde et tüketimi
Çoğu Mahayana Okulu et yemeyi yasaklamıştır. Lankavatara Sutra’sının 8. bölümünde, Bodhisattva’ların neden et yemedikleri ayrıntılı bir şekilde açıklanmaktadır. Mahayana inancına göre, et yemek korkuya neden olduğundan etten uzak durulmuştur. Et yenilmemesinin diğer bir nedeni de acılardan kurtulmaktır. Özellikle Tibet Budizm’indeki Mahayana okullarında ise sadece iklimsel duruma bağlı olarak et yenmektedir.