Maraş Kuşatması
Maraş ya da Germanicia Kuşatması Râşidîn Halifeliği'nin müslüman kuvvetlerinin 638 yılında Anadolu seferi sırasında gerçekleşmiştir. Şehir, kan dökülmeden ele geçirilmiştir. Bu sefer, efsanevi Arap müslüman general Halid bin Velid'in askeri kariyerinin sonuna işaret eder çünkü seferden döndükten birkaç ay sonra görevden alınmıştır.
Maraş Kuşatması | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Arap-Bizans savaşları ve Halid bin Velid'in seferleri | |||||||||
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
Râşidîn Halifeliği | Bizans İmparatorluğu | ||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
Halid bin Velid | Bilinmiyor |
Arka Plan
Müslümanlar, Ağustos 636'da Yermük Muharebesi'nde kesin bir zafer kazandılar; bu nedenle, Bizans imparatoru Herakleios'un Roma Suriye'yi geri alma girişimi başarısız oldu. Ayrıca, Suriye'ye daha fazla imparatorluk birlik gönderemeyen Herakleios, Yukarı Mezopotamya'yı Hristiyan Arap müttefikleri yardımıyla Suriye'yi yeniden ele geçirmek için başka bir girişimde bulundu. Hristiyan Arapların ordusu 638 yazının ortasında Emesa'yı kuşattı. Müslümanlar açıkta bir savaştan kaçındılar ve bunun yerine Emesa'da bir muharebeye yol açan savunma stratejisini seçtiler. Suriye’nin kuzeyindeki karakollardan alaylar Emesa’ya çağrıldı. Hristiyan Araplar, Halife Ömer'in emriyle Irak'tan gelen Müslüman ordusu Yukarı Mezopotamya'ya saldırdığında kuşatmalarını kaldırmak zorunda kaldılar. Bu noktada kuşatma ordusunun arka unsurları, Halid bin Velid komutasındaki süvarilerin saldırısına uğraması aslında Bizans güçlerini harap etti. Halife Ömer, daha sonra birkaç ay içinde fazla direnç görmeden tamamlanan tam kapsamlı bir Yukarı Mezopotamya istilası başlattı. Yukarı Mezopotamya'nın batı kesimi işgal edilir edilmez Ebu Ubeyde bin Cerrah, Yukarı Mezopotamya'nın batı kesiminde faaliyet gösteren Ayadh bin Ghanam'ı kuzey sınırındaki baskınlarda kullanabilmek için komutasına girmesini Ömer'den yazılı olarak talep etti. Ömer bu talebi kabul etti ve Ayad, Irak'tan Yukarı Mezopotamya'ya gönderilen Müslüman güçlerin bir kısmıyla Emesa'ya geldi.
Kuşatma
638 Sonbaharında, Ebu Ubeyde, Anadolu’da batıda Tarsus’a kadar uzanan Bizans topraklarına baskın yapmak için ikisi Halid bin Velid ve Ayadh’ın komutasında olmak üzere birçok koldan sefer başlattı.[1] Halid’in hedefi Toros Dağları'nın eteklerinde düzlükte duran Germanicia (Arapça: Maraş) idi. Bölge, kurutulmuş orkide yumrularından yapılmış bir un olan salep üretimi ile tanınır. 638 yılının sonlarında, Müslüman ordusu bir Bizans garnizonunun bulunduğu şehre kuşatmayı başlattı. İmparatorlarından hiçbir yardım beklemeyen Bizans garnizonu, Garnizon ve halkın hayatının bağışlanması şartıyla, Müslüman ordusu tarafından sunulan olağan Cizye şartlarında şehri teslim ettiler. Maddi zenginlikler için ise, Müslümanlar diledikleri her şeyi alabileceklerdi.
Sonrası
Halid'in daha önce görülmemiş savaş ganimetleriyle ile Kinnesrin'e döndüğü söylenir. Pek çok Müslüman tarihçi, sadece Maraş ganimetlerinin sefere katılan askerlere hayat boyu yeteceğinin belirtir. Askeri kariyerinin zirvesinde olan Halid bin Velid, çok başarılı askeri kariyerinin bir sonucu olan muazzam popülaritesi nedeniyle, Halife Ömer tarafından görevden alındı. Halife Ömer görevden almasın sebebini daha sonra bir mektupla açıklasa bile, Ömer'in Halid'e kızdığı için görevden aldığına dair genel bir görüş vardır:
“ | Ben, Halid'i bir öfkesinden, hatasından ya da ihanetinden dolayı azletmedim. Fakat insanlar onu o kadar büyüttüler ki, Allah’ı bırakıp ona tevekkül edeceklerinden korktum.[2] Ben onlara, bütün başarıların ve zaferlerin Allah’tan geldiğini bilmelerini istediğim için, böyle hareket ettim. | ” |
Halid, birçok arkadaşı tarafından, bunun için Ömer'e misilleme yapması için kışkırtıldı.[3] Halid, Ömer’e karşı bir Askerî darbe başlatmak için yeterince güçlü olmasına ve gerçekte Râşidîn Halifeliği'ni ele geçirecek kadar güçlü olmasına rağmen, bunun yerine siyasetten uzak durmayı seçti ve dört yıl sonra 642'de Emesa'da öldü. Halife Ömer, Halid'a karşı olan davranışından utandığını hissettiğini ve öldüğünde "Halen hayatta olsaydı Halid'i halefi olarak atayacağını" söyledi söylenir.
Kaynakça
- A.I. Akram, The Sword of Allah: Khalid bin al-Waleed, His Life and Campaigns, Nat. Publishing. House, Rawalpindi (1970) 0-7101-0104-X. chapter no:36
- Taberî: Cilt 3, Sayfa 167.
- Tabari: Cilt 3, Sayfa 99.