Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (kısaca TPAO), Türkiye'nin ulusal petrol şirketidir.

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı
(TP)
Slogan Türkiye'nin Küresel Enerjisi
Kuruluş 10 Aralık 1954
Tür Petrol hizmetleri
Merkez Ankara
Hizmet bölgesi Batman,
Trakya,
Adıyaman
Alan
Petrol arama, üretim ve dağıtım
Genel Müdür Melih Han BİLGİN
Bütçe 6,118 milyar ₺ (2012 itibarıyla toplam varlık)[1]
2.374.529 milyar ₺ (2011 net satış),[1]
1.563.034 milyar ₺ (2011 net kâr)[1]
Personel 3700
Resmî site tp.gov.tr

Genel şirket tanımı

1954 yılında kurulan Türkiye Petrolleri 60 yılı aşkın tecrübesiyle yurt içi ve yurt dışında 6 farklı noktada, hidrokarbon arama, sondaj, üretim ve dağıtım faaliyetleri sürdürmektedir. Türk petrol ve doğal gaz sektörünün kuruluşu ve gelişiminde büyük rol oynayan Türkiye Petrolleri, ülke için gerekli bütün entegre petrol tesislerini kendi teknik bilgi, beceri ve hamleci yaklaşımıyla hayata geçirerek bu alanda pek çok ilke ve yeniliğe imza atmıştır. Ana faaliyet alanı petrol arama ve üretim işlerinin yanı sıra; derin deniz aramacılığı, an-konvansiyonel, doğal gaz depolama ve boru hatları ile taşımacılığı alanlarında da çalışmalarına devam etmektedir.

TÜPRAŞ, BOTAŞ, PETKİM, Petrol Ofisi gibi Türk ekonomisinin bel kemiğini oluşturan 19 dev şirketin kuruluşuna öncülük etmiştir. Türkiye Petrolleri, kurulduğu günden bugüne sürekli Türkiye'nin en kârlı kuruluşu listelerinde başı çekerken, son yıllarda da yurt dışında en çok yatırım yapan Türk şirketi olmuştur. Bölgesinde lider, dünyada etkin bir enerji şirketi olma hedefiyle yola çıkan Türkiye Petrolleri insana, topluma ve çevreye saygı yaklaşımıyla çalışmalarını geniş bir coğrafyada sürdürmektedir.

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı

Tarihçe

Kuruluş

12 Kasım 1952 tarih ve 3/15833 sayılı kararname ile daha önce sadece devlet tekelinde olan petrol ve petrol türevleri arama ve işletme hakkı özel sektöre açılır bununla birlikte “özel statülü” bir ulusal petrol şirketi kurulması da gündeme gelir. 7 Mart 1954 tarihinde kabul edilen 6326 sayılı Petrol Kanunu’nun görüşmelerinde dönemin Türkiye İşletmeler Bakanı İbrahim Sıtkı YırcalıYurt Petrolleri Anonim Ortaklığı” adı altında kurulacak teşekkülün faaliyet alanını şöyle özetler:

Söz konusu Anonim Ortaklık Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü tarafından şimdiye kadar bulunmuş bütün petrollerin işletimi ve arama sahaları üzerinde çalışma hakkının imtiyazlı sahibi olacağı gibi yeni şirketler kurmak ve iktisadi devlet teşekkülleri ve başka yerli ve yabancı şirketlerle ortak olma hakkına sahip olacaktır.”

Petrol Kanunu’nun kabul edildiği aynı gün 6327 sayılı kanun ile 150 bin lira sermayeli “Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı” kurulur. Kanunun ikinci maddesinde Ortaklığın iştigal mevzuu şu şekilde açıklanır:

Petrol Kanunu hükümleri dâhilinde Türkiye’de petrol ameliyelerini ve icabında petrol ve petrol mahsullerinin alım, satım ve tevziini yapmak ve faaliyet mevzuuna dâhil işler için her türlü ticari muamelelere girişmek, faaliyetiyle ilgili olmak üzere ticaret şirketleri kurabilmek, Türkiye’de ve yabancı memleketlerde kurulmuş bu nevi şirketlere iştirak edebilmektir.”

Her ne kadar 7 Mart 1954 tarihinde resmen kurulsa da 14 Mayıs 1954 tarihinde gerçekleşen seçimlerden dolayı şirketin teşkilatlanması gecikerek 10 Aralık 1954 tarihinde tamamlanabilir.

1958-1967

Kamu adına hidrokarbon arama, sondaj, üretim, rafineri ve pazarlama faaliyetlerinde bulunmak amacıyla kurulan Türkiye Petrollerinin ilk büyük başarısı 1958 yılında keşfedilen Germik Sahası olur.

Germik Sahasının keşfi üzerine Türkiye Petrollerinin ilk Bölge Müdürlüğü 1959 yılında Batman’da kurulur. O dönemde Siirt vilayetine bağlı 13 haneli İluh köyü, Batman Bölge Müdürlüğü’nün kazandırdığı dinamizm sayesinde kültür, sanat, spor ve eğitim alanında birçok yenilikle tanışarak bugün yaklaşık 550 bin nüfuslu Batman şehrine dönüşür.

1960 yılına gelindiğinde ise üretilen ham petrolün işlenerek petrol türevlerine dönüştürülmesi amacıyla Amerikalı Caltex firması ile ortaklaşa kurulan İstanbul Petrol Rafinerisi A.Ş. (İPRAŞ) devreye alınır.

Germik sahasındaki keşfi 1961 yılında Türkiye’nin halen aktif olarak faaliyet gösteren en büyük rezervi Batı Raman Sahasının bulunması izler.

Bugün yaklaşık 400’e yakın istasyonu ile bütün yurt genelinde faaliyet gösteren Türkiye Petrolleri akaryakıt istasyonlarının ilki 1963 yılında Ankara Balgat’ta açılır. “Millî Petrol” sloganı ile hayata geçirilen akaryakıt istasyonlarının her biri farklı mimaride tasarlanır ve o günün şartlarında birçok istasyon için lüks sayılabilecek kafeterya, market, restoran gibi ek tesislerle de bütünlük sağlanır.

Dünyada hızla gelişen petrokimya sektörü Türkiye’de de bu alanda faaliyet gösteren bir şirket kurulmasını zorunlu kılar. Planlı ve sürdürülebilir büyümenin temellerinin atıldığı Birinci 5 Yıllık Kalkınma Planı ile hayata geçirilen PETKİM Türkiye Petrolleri öncülüğünde 250 milyon TL sermaye ile İzmit Yarımca’da 1965 yılında kurulur. Petrolü işleyerek önemli bir değer haline getiren PETKİM, günlük hayatımızın vazgeçilmezleri olan ilaçtan, kozmetiğe, deterjandan, boyaya, inşaat malzemelerinden, tarım ürünleri ve otomotiv parçalarına kadar geniş bir yelpazede üretim yapar.

Hızlı sanayileşmenin doğurduğu kentleşme ve yollarda yerli ve yabancı arabaların hızla artması ile Türkiye’de fuel oil, diesel, madeni yağ gibi petrol türevlerine ihtiyaç duyulmaya başlanır. Devrim arabalarından sonra Anadol arabaları ile otomobil endüstrisinde kendine yer edinmeye çalışan ve dünya ile hızla entegre olmaya başlayan Türkiye’nin hem bu ihtiyaçlarını karşılayacak hem de sigorta acenteliği yapacak ISILİT Ltd. 1 milyon TL sermaye ile 1965 yılında kurulur.

Sıvılaştırılmış gazların üretim ve tüketiminin artması nedeniyle, 1961 yılında Eureka Metal A.Ş. adıyla kurulan ve Türkiye’de ilk LPG dolumunun yapıldığı İpragaz, 1966 yılında %49’u TP’ye ait 6 milyon TL sermayeli İpragaz A.Ş. adını alır.

1967 yılında sıra ham petrolü işleyerek hızla büyüyen ülkenin ihtiyaç duyduğu benzin, gaz, motorin, jet yakıtı, plastik ve daha pek çoklarını imal edecek bir rafineri kurmaya gelir. İzmir Aliağa’da 3.000 dönüm üzerine SSCB’den alınan 24,5 milyon dolar kredi ve tesis için gerekli bütün mühendislik hizmetleri ve makine donanımının satın alınarak temellerinin atıldığı İzmir Rafinerisi devreye alınır.

Batman Bölgesinde artan petrol üretimi nedeniyle Batman Rafinerisi yetersiz kalır ve çıkarılan petrolün İskenderun’a tankerlerle taşınarak oradan da gemilerle İPRAŞ’a gönderilmesi büyük problemleri de beraberinde getirir. 1963 yılında yapımına başlanan ve 4 Ocak 1967 tarihinde açılan 3,5 milyon ton taşıma kapasiteli Batman-Dörtyol Petrol Boru Hattı yabancı şirketlerin “yapılamaz” raporlarına rağmen Türk mühendis ve işçisinin üstün gayretleriyle tamamlanır. 60’lı yıllarda yıllık 200 milyon TL kazanç sağlayan boru hattı sayesinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde üretilen petrol en ekonomik yolla İskenderun’a, oradan da İzmir ve İzmit rafinelerine ulaştırılarak millî ekonomiye büyük bir katma değer sağlanır.

1968-1977

1968 yılında Ahmet Akman öncülüğünde Batman’a çalışmaya gelen mühendis ve diğer çalışanların sosyal hayatlarına renk katmak amacıyla kurulan TPAO Batman Orkestrası cazdan hafif müziğe kadar uzanan geniş arşiviyle petrolle var edilen şehirde adeta efsane haline gelir. Orhan Boran’ın sunuculuğunu üstlendiği, 5 grup 32 müzisyenin katıldığı 1968 Altın Mikrofon yarışmasında “Meşelidir Enginde Dağlar Meşeli” şarkıları ile en yakın rakibine 1592 oy fark atan grup dönemin Anadolu rock ikonları Erkin Koray, Moğollar ve Cem Karaca’yı geride bırakarak 6068 oyla birinci olur.

1969 yılında TP’nin %19, diğer kamu kurumlarının %41 ve Danimarkalı Haldor Topsoe A/S firmasının %40 iştirakleriyle TÜMAŞ kurulur. Türk Mühendisliğinin bilgi ve birikiminin arttırılması, ihtiyaç duyulan know-how ve teknoloji transferinin sağlanması amacıyla kurulan TÜMAŞ, yıllar içerisinde Türk mühendislik hizmetlerinin gelişmesine öncülük eder.

1970 yılında karalarda yürütülen başarılı petrol arama ve üretim faaliyetleri denize taşınır. TP tarihinde ilk kez Batı Karadeniz ve İskenderun Körfezi’nde yapılacak deniz aramaları için Westates ve Gulf Oil Company ile anlaşılır. Böylece Payas-1 Türkiye’nin ilk offshore kuyusu olarak tarihe geçer.

Bugün yaklaşık 350 doğal gaz kuyusu ile Türkiye’de çıkarılan doğal gazın %85’ini karşılayan Trakya Bölgesi’nde ekonomik değer ifade eden ilk doğal gaz keşfi 1970 yılında Türkiye Petrolleri tarafından Hamitabat’ta yapılır. Bugün bölge sanayisinin büyük oranda faydalandığı bu keşif hem ertesi senelerde yapılacak diğer doğal gaz arama ve üretim faaliyetlerini tetikler hem de Türkiye’yi temiz enerji ile tanıştırır.

Sağlamlığı, hafifliği ve estetik dizaynı ev ve işyerlerinde iklim değişikliklerine karşı koymak ve daha iyi yalıtım sağlamak amacıyla kullanılan PVC’ler Türkiye’de ilk kez 1970 yılında PETKİM Yarımca Petrokimya Kompleksinde üretilir. İlerleyen yıllarda kullanım alanı genişleyen PVC bugün oyuncaklardan şişe ve torba yapımına, spor malzemelerinden otomobil döşemelerine, pillere, izolasyon malzemelerine, kredi kartlarına, kablolara, borulara, yiyecek kaplarına, kan torbası, serum tüpü, ameliyat eldiveni gibi tıbbi malzemelere kadar birçok ürünün ham maddesi olarak kullanılır ve bu ürünler TP’nin atılımcı yaklaşımıyla günlük hayatın vazgeçilmezleri arasında yerini alır.

Adıyaman’da ilk petrol keşfi 1958 yılında California Asiatic Oil ve Texaco Overseas Petroleum tarafından 1958 yılında gerçekleşir. TP’nin bölgedeki ilk ticari petrol keşfi 1971 yılında bulunan Adıyaman-2 kuyusudur. 1991 yılına kadar aralıksız süren arama çalışmalarının dönüm noktası 1988 yılında bölgenin halen üretimde olan en büyük keşfi Karakuş sahası ile olur. Özellikle Karakuş ve Cendere sahalarının bulunması ile TP’nin toplam rezervine 120 milyon varillik bir ilave olur.

1970’li yıllarda tarım sektörünün kalkınması için yapılan ve yapımı düşünülen barajlar ve sulama kanalları kimyevi gübre sanayinin gelişimine de ön ayak olur. 1971 yılında dönemin Planlama Müsteşarı Turgut Özal’ın desteği ve Dünya Bankası’ndan alınan kredi ile Türkiye’nin ilk ve Ortadoğu’nun en büyük amonyak ve üre üretim tesisi İGSAŞ’ın kuruluşu ile ilgili çalışmalara başlanır. Benzinin ana maddesi nafta kimyevi gübre sanayinin ham maddesi olarak Kocaeli’nin Körfez ilçesinde 36 ayda yapımı tamamlanarak 1974 yılında hizmete giren İGSAŞ tesislerinde işlenerek Türk tarımının hizmetine sunulur.

1974 yılına gelindiğinde ham petrol ve petrol ürünlerinin taşınması amacıyla DİTAŞ kurulur. İPRAŞ’a ait 4 tankerin DİTAŞ bünyesine alınmasıyla şirket deniz tankerleri satın alarak, kiralayarak ya da inşa ettirerek üretilen petrol türevlerinin dünya pazarları ile buluşmasını sağlar. Böylece TP daha önce boru hatları ile başladığı petrol taşımacılığında yeni bir sayfa açarak Türk petrol sektörünü yenilikçi bir alternatif ile tanıştırır.

1972 yılında petrolün millileştirilmesi ile bölgede etkinliğini artırmaya başlayan Irak, Kerkük petrollerinin taşınması amacıyla Türk Hükümeti ile görüşmelere başlar. Bu görüşmeler neticesinde Türkiye ile Irak arasında 1973 tarihinde imzalanan “Ham Petrol Boru Hattı Anlaşması” çerçevesinde Irak ham petrolünün İskenderun Körfezi’ne taşınması amacıyla BOTAŞ kurulur. Petrol boru hatları yaptırmak, satın almak ve kiralamak suretiyle ham petrol nakliyatı yapan şirketin ilk tecrübesi olan Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı dönemin Başbakanı Süleyman Demirel tarafından şu sözlerle açılır, “Büyük Türkiye sağlam ve güçlü bir ekonomiyi gerektirir. İstihdam içinde büyütülen ekonomi doğru yol alır.” BOTAŞ’ın faaliyetleri ileriki yıllarda sadece Kerkük-Yumurtalık Boru Hattının işletmeciliği ile sınırlı kalmaz ve Ceyhan-Kırıkkale, Batman-Dörtyol ve Şelmo-Batman Ham Petrol Boru Hatlarının ilavesi ile Türkiye’de boru hattı işletmeciliği konusunda en önemli ihtisas kuruluşu olur.

Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda petrol işi ile uğraşan kamu şirketlerinin tek bir çatı altında birleştirilerek entegre bir yapı kurulmasına karar verilir. Faaliyet alanı halk ve millî savunma ihtiyaçları için gerekli her türlü petrol ve türevlerini temin etmek olan Petrol Ofisi ile Türkiye Petrolleri yurt içi ve yurt dışında petrol ürünlerinin pazarlama ve dağıtımını sağlamak üzere ortaklaşa Akaryakıt Dağıtım A.Ş.’yi (ADAŞ) kurar.

1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nın ardından Türk bölgesinin petrol altyapısını kurmak amacıyla TP’nin %34 hisse ile ortak olduğu 50 milyon sermayeli Kıbrıs Türk Petrolleri Ltd. Şti. kurulur. Savaş sonrasının zorlu şartlarında bin bir güçlükle faaliyetlerine başlayan şirket kısa sürede Kıbrıs’ın birçok noktasına yer üstü tesisleri yaptırır ve ülkenin benzin, motorin, fuel-oil ihtiyacı kısa sürede giderilir. O dönemde Kıbrıs’ta kullanılan 98 oktan benzin özel olarak TP İzmir Rafinerisi’nde üretilir. Ercan Havaalanı’nın yapımının ardından Kıbrıs Türk Petrolleri bu kez de uçakların ihtiyaç duyduğu yakıtı temin ederek ülkenin dış dünyayla olan bağlantısının kopmamasında büyük rol oynar.

On yıllık faaliyet süresi sona eren ISILIT Ltd.’nin tasfiye edilmesinin ardından şirketin yerini almak üzere Petrol Ürünleri Pazarlama ve Taşıma A.Ş. (ISILİTAŞ) 1975 yılında 10 milyon sermaye ile kurulur.

Kurulduğu 21 yıl boyunca Türkiye’de petrol endüstrisinin kurulmasına ve kökleşmesine büyük katkılar sağlayan Türkiye Petrolleri 7 Ekim 1975 tarihinde 100 milyonuncu varil ham petrolü üretir. Petrol endüstrisinin her dalında faaliyet gösteren TP yarattığı istihdam ile de Türkiye’nin öncü şirketleri arasına girer.

Bugün Karadeniz ve Akdeniz başta olmak üzere denizlerimizde yapılan ve devam eden başarılı çalışmaların tohumları 1976 yılında Doluca-1’de yapılan deniz sondajı ile atılır. Doluca-1’de edinilen tecrübeler gelecek yıllarda yapılacak derin deniz sondajlarının da habercisi olur.

1978-1987

1970’li yılların sonuna doğru teknik operasyonlarda yapılan yenilikler, log ünitelerinin kurulması ve yeni arama stratejilerinin ortaya konulması ile keşiflerde büyük artış yaşanmış ve TP 1983 yılında Türkiye’nin en fazla petrol üretimi yapan şirketi olmuştur. Bugün Türkiye’de toplam petrol üretiminin yaklaşık %74’ünü gerçekleştiren TP, 1983 yılında devraldığı liderlik bayrağını her yıl daha da ileriye götürür.

Trakya Bölgesi’nde gittikçe artan gaz arama ve üretim faaliyetleri buradaki işlerin tek elden idare edilmesini zorunlu kılar. 1984 yılında Lüleburgaz’da Trakya Bölge Müdürlüğü’nün kurulmasıyla birlikte birçok doğal gaz sahası keşfedilir. Hamitabat, Kumrular, Değirmenköy, Silivri, Kuzey Marmara ve Çayırdere başta olmak üzere bugün yurt içi toplam doğal gaz üretiminin %55’ini gerçekleştiren TP Trakya Bölge Müdürlüğü bölge sanayinin gelişmesinde büyük rol oynar ve bölgeyi yatırım açısından bir cazibe merkezi haline getirir.

Türkiye Petrolleri kuruluşunun 30. yılında yaptığı büyük yatırımların karşılığını Fortune dergisinin yayımladığı “ABD Dışında Faaliyet Gösteren Uluslararası 500 Şirket” listesinde 6.644 milyar dolar ile 63. sıraya yerleşerek alır. IMF tarafından açıklanan ülkelerin 1984 yılı Gayri Safi Yurt içi Hasılaları ile karşılaştırıldığında TP 6.644 milyar dolar yıllık geliri ile 47 ülkeden daha büyük bir finansal güce erişir.

1986 yılında başta Ankara olmak üzere Orta Anadolu, Doğu Akdeniz ve Doğu Karadeniz Bölgelerinin LPG, benzin, gaz yağı, jet yakıtı, motorin, fuel oil, asfalt gibi petrol ürünlerini karşılamak amacıyla Romanya-ABD teknolojisi ile Kırıkkale Rafinerisi kurulur. TÜPRAŞ rafinerileri arasında en büyük alana sahip tesis “Tüm Kaynaklar Ülke Yararına ve Ülkemiz İçin” sloganı ile temeli atılır ve fiili 24 milyon adam/saat üzerinde insan gücü harcanarak tamamlanır.

Bugün 6 ülkede 21 proje ile faaliyet gösteren Türkiye Petrollerinin ilk yurt dışı serüveni 1987 yılında başlar. Türk ekonomisinin dışa açıldığı Özallı yıllarda dünya ile rekabet edebilecek güçlü bir Türkiye inşa etmek için gerekli yapısal reformlar hızla hayata geçirilir. Dışa kapalı, ithal ikameci sanayileşme politikasından serbest piyasa ekonomisine geçen ve dünya ile hızla bütünleşmeye çalışan Türkiye’nin kurumları da bu hızlı değişime ayak uydurmaya başlar. Türk şirketlerini yurt dışına açılma konusunda cesaretlendiren Özal’ın sıklıkla ifade ettiği “Dışa Dönük Türkiye” mantalitesinin toplumda yerleşmesi ile Türkiye Petrolleri de kendine yeni bir rota belirler: Daha çok ülkede faaliyet göstererek Türkiye’nin artan petrol ihtiyacını en makul şekilde karşılamak. 1987 yılında DPT Müsteşarlığından gerekli müsaadeler alınarak TP’nin uluslararası bir petrol ve doğal gaz şirketi olmasının ilk adımları atılır.

1988-1997

Yurt içinde elde etiği bilgi, tecrübe ve teknoloji birikimi ile Türk petrol endüstrisine birçok yeniliği ve ilki kazandıran Türkiye Petrolleri için artık yurt dışına açılma zamanı gelir. Türkiye Petrollerinin yurt dışına açılan kapısı TPIC böylece 1988 yılında kurulur ve kısa sürede büyük başarılara imza atar. Kurulduktan sadece iki yıl sonra Mısır’da başlayan petrol ve doğal gaz aramaları keşifle sonuçlandırır. Bugüne kadar Endonezya, Pakistan, Suriye, Avustralya, Irak, İran, Kolombiya, Gürcistan, Kazakistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi oldukça geniş bir coğrafyada faaliyet gösteren TPIC, Türkiye’nin enerjide dışa bakan yüzü olur.

1958 yılında Adıyaman Bölgesi’ndeki ilk petrol keşfini 1990 yılına kadar aralıksız süren diğer keşifler takip eder. 1991 yılında bölgenin halen en fazla üretim yapan Karakuş sahasının keşfi ile bölgenin yıldızı daha da parlar. Art arda gelen başarılı keşifler Batman Bölge Müdürlüğüne bağlı kamp şefliği düzeyinde yürütülen faaliyetlerin Bölge Müdürlüğü altında teşkilatlanmasının da yolunu açar ve 1992 yılında Adıyaman Bölge Müdürlüğü kurulur.

Sovyetler Birliği’nin dağılması ile bağımsızlıklarına kavuşan Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan ile Türkiye arasında işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla 30-31 Ekim 1992 tarihleri arasında düzenlenen I. Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nde Ankara Bildirisi imzalanır. Zirvede yüksek hidrokarbon potansiyeline sahip Türki Cumhuriyetler ile Türkiye arasında petrol ve doğal gaz arama, üretim ve taşıma konularında ortak projeler geliştirilmesi kararı alınır. 1992-1993 yılları arasında Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan Hükümetleri ile imzalanan bire bir anlaşmalar ile Türkiye yüzyıllar sonra yeniden Avrasya coğrafyasına döner.

Ankara Bildirisinin imzalanmasının ardından Kazakistan Hükümeti ile görüşmelere başlanır. 10 Eylül 1992 tarihinde Kazakistan Jeoloji ve Yeraltı Bakanlığı ile Türkiye Petrolleri arasında imzalanan iyi niyet anlaşması ile Kazakistan’da faaliyet gösterecek ortak bir şirket kurulması kararı alınır. Dönemin Kazakistan ve Türkiye Cumhurbaşkanları Nursultan Nazarbayev ve Turgut Özal’ın destekleri ile TP’nin %49 ve Kazak şirketlerinin %51 hissesi ile Kazak Turk Munay şirketi 4 Şubat 1993 tarihinde kurulur ve 26.500 km2’lik bir alanda 7 ayrı arama ruhsatında çalışmalara başlar.

Türkiye Petrolleri’nin Avrasya’daki bir sonraki durağı Azerbaycan olur. 1992 yılında Türkiye Petrolleri ve Azerbaycan Millî Petrol Şirketi SOCAR ile imzalanan protokol sayesinde TP’nin SOCAR ve Azerbaycan’da faaliyet gösteren diğer uluslararası şirketlere ile arama ve üretim faaliyetlerinde bulunmak üzere ortaklık kurmasının önü açılır. Bunun üzerine Azerbaycan’daki projelere yoğunlaşma kararı alan TP, Azeri-Çıralı-Güneşli (ACG) projesi için kurulan konsorsiyuma %1.75 hisse ile ortak olur. Azeri ve Türk Hükümetlerinin yoğun teması sonucu Azerbaycan’ın projedeki %20 hissesinin %5’lik kısmı Türkiye Petrollerine devredilir ve TP’nin konsorsiyumdaki toplam payı %6.75’e çıkar. Azerbaycan’ın ilk uluslararası büyük anlaşması olan ve ülkenin en büyük petrol yatağı ACG havzasının dünya pazarları ile buluşmasını sağlayan “Asrın Anlaşması” 20 Eylül 1994 tarihinde 7 ülke ve 11 şirket tarafından imzalanır.

Irak’ta ikisi doğal gaz, ikisi petrol olmak üzere dört proje ile yer alan Türkiye Petrollerinin Irak’taki hidrokarbon arama ve üretim yatırımları Irak Petrol Bakanlığı ile 1994 yılında yapılan temaslarla başlar. İlerleyen yıllarda ise Irak gazının Avrupa pazarlarına ihracını öngören “Irak-Türkiye Gaz İhraç Projesi” görüşmelerine geçilir ancak 2003 yılında Irak’ta meydana gelen siyasi kargaşa nedeniyle proje askıya alınır.

Türkiye Petrollerinin Şah Deniz Projesine ortak olabilmesi amacıyla yasal zorunluluk gereği kurulan Turkish Petroleum Overseas Company (TPOC) ilerleyen yıllarda yurt dışında petrol ile ilgili her türlü teknik faaliyette bulunmaya başlar. Şah Deniz’in yanı sıra Kurdaşı Projesi’nde %5 ve ALOV’da %10 hisseye sahip olan TPOC, Hindistan Millî Petrol Şirketi ONGC Videsh ile ortaklık kurarak Libya’da iki blokta faaliyet başlar. Libya Projesi TPOC için ilkleri de beraberinde getirir. Yurtdışında ilk kez operatörlük görevini üstlenen şirket ayrıca projedeki hissesinin %49’unu ONGC Videsh’e satarak sahip olduğu bir projenin kendi çabaları ile farm out’a ulaşarak ilk kez yabancı bir şirkete pazarlanmasını sağlar. Bugün 6 ülkede 10 proje ile faaliyet gösteren TPOC toplam rezervini ve karlılığını artırmak için dünyanın farklı noktalarında iş geliştirme faaliyetlerine devam ediyor.

Azerbaycan’ın en büyük gaz sahası Şah Deniz için ilk adımı 1992 yılında atan Türkiye Petrolleri, 4 yıl süren müzakerelerin ardından 1996 yılında BP ve Statoil ile “Arama, Geliştirme ve Üretim Paylaşım Anlaşmasını” imzalar. TP’nin %9 hisse ile yer aldığı konsorsiyum ilk ticari doğal gaz ve kondensat keşfini 2001 yılında yapar. Şah Deniz gazının dünya pazarları ile buluşmasını sağlayan Güney Kafkasya Boru Hattı’nın yapımına da ön ayak olan proje yalnızca Azerbaycan’ın hatırı sayılır bir doğal gaz ülkesi olmasının önünü açmaz aynı zamanda Türkiye Petrollerini de bölgenin en önemli enerji oyuncularından biri yapar.

1966 yılında Payas-1 ile ilk deniz sondajını gerçekleştiren Türkiye Petrollerinin ticari anlamda başarılı ilk deniz keşfi 1988 yılında açılan Kuzey Marmara-1 kuyusu ile olur. Takip eden 9 yıl içerisinde açılan diğer kuyular ile üretimin aynı platform üzerinde yapılması sağlanır. Platformun imalat, nakil ve montajı yerli imkânlarla yapılır. Platform için ihtiyaç duyulan enerji ise güneş panelleri ve rüzgar değirmenleri ile %100 temiz enerji kullanılarak sağlanır. İş güvenliği ve çevre koruma kurallarının en yüksek standartlarda uygulandığı kuyular biri kuyu içerisinde, ikisi kuyu başında olmak üzere üç kademeli emniyet sistemi ile donatılır. 1997 yılında Türkiye Petrolleri tarihinde başka bir ilk yaşanır ve Kuzey Marmara deniz sahasında üretime başlanır.

1998-2007

90’lı yılların sonundan itibaren Türkiye’nin günlük ve mevsimlik durumlara göre değişkenlik gösteren gaz talebinin karşılanması amacıyla fazla gazın depolanabilmesi ve öngörülemeyen sebeplerden kaynaklı doğal gaz açığının giderilerek arz-talep dengesinin sağlanabilmesi amacıyla yer altı doğal gaz depolama tesislerinin önemi günden güne artmaya başlar. Türkiye Petrolleri bu alanda ilk adımı atarak rezervuar özelliklerinin gaz depolamaya müsait olmaları nedeniyle Kuzey Marmara ve Değirmenköy Doğal Gaz Sahalarını depolama tesisi inşası için seçer. Petrol ve doğal gaz sektörü için çığır açıcı bir nitelik taşıyan Türkiye’nin ilk ve tek yer altı doğal gaz depolama tesisin yapımına 1999 yılında başlanır.

Azeri-Çıralı-Güneşli ve diğer projelerden elde edilen petrolün dünya pazarları ile buluşması için yeni boru hatlarının yapımı büyük önem taşır. Türkiye ve Azerbaycan Hükümetlerinin başlangıçta Bakü-Ceyhan Boru Hattı olarak planladığı proje Gürcistan’ın da hatta dâhil olmasıyla 1999 yılında Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı adını alır. Yılda yaklaşık 50 milyon ton petrol taşıma kapasitesine sahip 1760 kilometrelik BTC Boru Hattı TP’nin de uluslararası arenada ağırlığının iyice hissedilmeye başlandığı proje olur. Uzun yıllar yurt içi petrol taşımacılığı yapan Türkiye Petrolleri BTC ile taşımacılık alanındaki bilgi ve tecrübesini uluslararası boyuta taşır. İlerleyen yıllarda Kazak ve Türkmen petrollerinin taşınmasının planladığı proje ile TP Türkiye’nin hem ulusal enerji güvenliğine katkı sağlaması hem de ülkenin önemli bir enerji oyuncusu olması adına büyük bir işe imza atar.

Türkiye Petrollerinin Azerbaycan’daki bir diğer önemli projesi Güney Kafkasya Doğal Gaz Boru Hattı (SCP) olur. Yaklaşık 4 milyar dolar maliyetle 21. yüzyılın ilk mega projelerinden biri kabul edilen SCP’nin inşaatı 2 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanır ve sürekli gaz sevkiyatına 2007 yılında başlanır. 2013 yılında Şah Deniz sahasının geliştirilmesi üzerine alınan Nihai Yatırım Kararı üzerine aynı yıl üretilen gazın uluslararası pazarlara ulaşmasını sağlayan SCP’nin de geliştirilmesine karar verilir. 2018 yılında tamamlanacak Şah Deniz Aşama-2 ile yılda 16 milyar m3 gazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması planlanmaktadır.

Türkiye Petrolleri ülkemizin kısa vadeli enerji arzı güvenliği sorununun önlenmesi için 2007 yılında öncü bir rol üstlenerek Türkiye’nin ilk ve tek yer altı doğal gaz depolama tesisini devreye alır. Yapımına 1999 yılında başlanan 2,8 milyar sm3 kapasiteli Kuzey Marmara ve Değirmenköy Yeraltı Doğal Gaz Depolama Tesislerinin geliştirilmesi için hayata geçirilen Faz-II ve Faz-III’ün tamamlanması ile 2020 yılında TP’nin doğal gaz depolama kapasitesi 4,3 milyar m3’e ulaşarak tek başına ülkemizin mevcut tüketiminin %8’lik kısmını depolayabilecek duruma gelecektir.

2008-2017

TP’nin 2004 yılından 2010’a kadar Karadeniz’de yaptığı iki boyutlu ve üç boyutlu sismik çalışmalar sonucu gerçekleştirdiği ilk ekonomik gaz keşfi bölgeyi petrol şirketlerinin odağı haline getirir. BP, Petrobras, ExxonMobil ve Chevron ile yapılan ortak arama çalışmaları sonucu Hopa-1, Yassıhöyük-1, Sinop-1 ve Kastamonu-1 ultra derin deniz sondajları açılır. Sürmene-1 kuyusu ise TP’nin kendi imkânları ile gerçekleştirilir. Sinop-1 ve Yassıhöyük-1 kuyularında petrol aramaları dünyanın en büyük ikinci platformu ‘Leiv Eirikson’ ile yapılır. Yassıhöyük-1 ve Sürmene-1 kuyularının sondaj operatörlüğünü üstlenen Türkiye Petrolleri dünyada ultra derin denizlerde bu işi yapabilen 12 büyük şirketten birisi olur.

Türkiye’nin Karadeniz’deki tek doğal gaz üretim sahası Akçakoca Platformu 2011 yılında devreye alınır. 95 metrelik bölümü suyun altında yer alan 120 metre uzunluğundaki üç katlı dört platform dokuz şiddetindeki depreme ve 15 metre yüksekliğindeki dev dalgalara dayanacak şekilde imal edilir. Ana karadan 9 mil uzakta bulunan insansız dört platformdan günlük yaklaşık 2 milyon m3doğal gaz üretilir. Denizde eş zamanlı gerçekleştirilen sondaj/üretim operasyonları ile Akçakoca Platformu hem TP hem de Türkiye için bir ilk olur.

Türkiye Petrolleri Türkiye’nin enerjisini taştan çıkaracak kaya gazı çalışmalarına 2011 yılında start verir. Türkiye’nin petrol ve gaz kaynaklarını geliştirmek ve yerli üretimi daha üst seviyelere çekmek için kaya gazı açısından zengin Doğu Anadolu ve Trakya Bölgesi’nde dünyanın önde gelen petrol şirketleri ile ortaklaşa çalışmalar yürütülür. Ülkemizin sürdürülebilir enerji geleceği için yoğun teknoloji ve kalifiye insan gücü ile ankonvansiyonel faaliyetlere devam eden TP bu yönüyle de bölge ülkeleri arasında da öncü bir rol üstlenir.

2013 yılında Norveçli Polarcus firmasından satın alınan Barbaros Hayrettin Paşa sismik gemisi Türkiye Petrollerinin o güne kadar yürüttüğü deniz aramacılığına farklı bir boyut getirir. İki boyutlu ve üç boyutlu veri toplama kapasitesine sahip 85 metre uzunluğunda 17 metre genişliğindeki çevre dostu yüksek teknoloji ile donatılan sismik geminin topladığı üç boyutlu veriler Shell ile ortaklaşa yürütülen erken dönem arama projesi Şile-1 kuyusunun açılmasında büyük rol oynar. Türkiye’nin denizlerdeki petrol ve doğal gaz potansiyelinin ortaya çıkarılması için çalışmalarını yürüten Barbaros Hayrettin Paşa sismik gemisi aynı zamanda Türkiye’nin bölgedeki siyasi varlığının da en büyük destekçisi olur.

Yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirdiği stratejik hamlelerle bir dünya şirketi olma yolunda emin adımlar atan Türkiye Petrolleri ilk yurt dışı saha alımını 2014 yılında yapar. TP Macar MOL şirketinin Rusya’da faaliyet gösteren şirketi BaiTex LLC’nin %49 hissesini satın alarak Baituganskoye sahası ve Yerilkinsky bloklarında faaliyet göstermeye başlar. Yatırım portfoyüne Rusya’yı da ekleyen Türkiye Petrolleri için saha satın alımı şirketin değişen iş stratejilerinin de önemli bir yansıması olur.

1994 yılında Azerbaycan’da faaliyet göstermeye başlayan TP bu ülkedeki faaliyetlerini derinleştirme kararı alır. Azerbaycan doğal gazını Avrupa ile buluşturacak Şah Deniz ve SCP Projesi’ndeki TOTAL’in %10’luk payını alarak projedeki toplam payını %9’dan %19’a çıkarır. Azerbaycan’da 20 yılı geride bırakan Türkiye Petrolleri bu satın alım ile sadece toplam rezervini ve karlılığını artırmakla kalmaz aynı zamanda Türkiye’nin enerji koridoru olma hedefine de büyük katkılar sağlar.

2018-günümüz

2018’de Fatih, 2019’da Yavuz, 2020’de Kanuni adlı sondaj gemilerini satın aldı.

Temel faaliyetler

Türkiye

Türkiye Petrolleri Türkiye’nin artan petrol ve doğal gaz ihtiyacını karşılamak için yurt içinde yeterince aranmamış basenlere ve özellikle Karadeniz ve Akdeniz deniz alanlarına yoğunlaşırken son yıllarda yurt dışında da farklı noktalarda arama faaliyetlerine ivme kazandırmıştır.

Türkiye’nin sınırlı hidrokarbon kaynaklarına rağmen 2015 yılı sonunda sondajı yapılan 27 kuyudan 10 petrol ve 2 gaz kuyusu devreye alınarak toplam rezerve da 1.350 varil ilave sağlanmıştır. 2018 yılına kadar 45 kuyunun daha açılması iş programına alınmıştır. Son 10 yılda petrollü kuyu başarı yüzdesi önceki yıllara oranla büyük artış göstermiştir.

2004 yılında bu yana Karadeniz’de dünyanın önde gelen petrol ve doğal gaz şirketleri ile yapılan çalışmalar sonucu Türk denizlerinin rezervleri hakkında önemli bulgular elde edilmiştir. 2010 yılında TP operatörlüğünde açılan Yassıhöyük-1 kuyusu ile Türkiye Petrolleri o yıl dünyada ultra derin deniz sondajı yapabilen 12 şirket arasına girdi. Karadeniz’de sürdürülen çalışmalara ilerleyen yıllarda Akdeniz’de devam edilerek bölgenin hidrokarbon potansiyelini ortaya çıkaracak çalışmalar sürdürülmüştür. Karadeniz’de toplam 8, Akdeniz’de toplam 13 kuyu açılmış toplam 2,5 milyar dolar harcanmıştır. Denizlerde yürütülen çalışmalar 2013 yılında Barbaros Hayrettin Paşa sismik gemisinin satın alınmasıyla birlikte büyük bir hız kazandı. 2014 yılında Shell ile ortaklaşa açılan Şile-1 kuyusu Barbaros Hayrettin Paşa’nın bölgede elde ettiği sismik verilerle açıldı.

Trakya’da kara alanlarında yoğun olarak sürdürülen doğal gaz arama faaliyetleri yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulanmasıyla birlikte sığ ve derin hedefli doğal gaz arama projelerine ağırlık verilmiştir.

Son yıllarda Doğu Anadolu Bölgesi ve Trakya bölgelerinde yoğunlaşan ankonvansiyonel faaliyetler de büyük bir ilerleme kaydedilmiştir. 2013 yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ankonvansiyonel arama projelerini başlatan Türkiye Petrolleri 2014 yılında Konacık-1 kuyusunda Türkiye’nin ilk şeyl petrol keşfini gerçekleştirdi. Halliburton ve Shell ile bölgede çalışmalara devam edilirken, Trakya Bölgesi’nde de açılan Çeşmekolu-1 kuyusu ile bölgedeki ilk şeyl gaz keşfi yapılmıştır.

2023 yılına kadar yurt içinde yapılacak arama faaliyetlerine yaklaşık 11 milyar dolar kaynak aktarılması planlanmaktadır.

Alov Arama Projesi

Türkiye Petrollerinin bağlı kuruluşu Turkish Petroleum Overseas Company 1998 yılında imzaladığı Katılım Anlaşması ile projeye dâhil olmuş ve 21 Aralık 2011 tarihi itibarıyla de projede operatör olmuştur.

Alov Arama Projesi; Güney Hazar Denizi’nin orta kesiminde yer alan Sharg, Alov ve Araz adlı 3 ayrı prospektten oluşmaktadır. Üç yıllık arama süresi olan bu projede 1.400 km2 3B sismik etüt yapılmış olup, proje mükellefiyeti olan 3 arama kuyusundan ilkinin açılması için Hazar Denizi’nin statüsünün belirlenmesi beklenmektedir.

Libya

Libya’da 2009 yılında ruhsatta kazılan ilk arama kuyusu olan A1-147/3 kuyusunda petrol keşfi gerçekleştirilmiştir. 2010 yılında kazılan toplam 11 kuyunun 7’si petrollü kuyu olarak tamamlanarak keşif ilanı yapılmıştır. Blok 147 Projesi çalışmaları kapsamında çalışma sahasının bulunduğu bölgede güvenlik durumunun uygun olmaması sebebiyle fors majör ilanı yapılmıştır.

Afganistan

Afganistan’da TP’nin operatör olduğu Mezar-ı Şerif sahası ile TP’nin ortak olduğu Sandıklı sahasında Dragon Oil (%40) ve Ghazanfar (%20) ile kurulan konsorsiyum ülkedeki arama faaliyetlerini sürdürmektedir. Toitimaidan Sahasında da Türkiye Petrolleri, Çalık Enerji ve Bayat Enerji’den oluşan konsorsiyum petrol ve doğal gaz araması için anlaşmaya vardı.

Türkiye

2015 yılında yurt içi ham petrol üretimi yaklaşık 12,2 milyon varil olmuştur. Bu rakam ülkemiz toplam petrol üretiminin yaklaşık %70’ine karşılık gelmektedir. Bu üretimin %73’ü Batman, %26’sı Adıyaman ve %1’i ise Trakya Bölgesi’nden karşılanmıştır. 2015 yılında ortalama günlük üretim ortalama 33.400 varil olmuştur. Son 10 yılda kümülatif olarak 275, 6 milyon varil petrol eşdeğeri üretim gerçekleştirilmiştir. 2015 Nisan itibarıyla günlük üretim TP tarihinde ikinci kez 100 bin varili geçmiştir. 2015 yılında sürdürülen rezerv artırma çalışmaları ile yurt içindeki mevcut üretimi sabit tutmak adına birincil, ikincil ve üçüncül üretim teknikleri kullanılmıştır.

Yurt dışında Rusya, Azerbaycan ve Irak’ta (Missan ve Badra) yaklaşık 60 bin varil petrol üretimi gerçekleştirilmektedir. Bu rakam TP’nin toplam üretiminin %60’ına denk gelmektedir. Türkiye Petrolleri son 10 yılda yaptığı yatırımlarla yurt dışındaki en büyük Türk yatırımcı olmuştur. 2016 yılında da yaklaşık 1,8 milyar dolar yatırım yapılması planlanmaktadır.

2014 yılında, Ortaklığımız doğal gaz sahalarından ise toplam 251,8 milyon sm3 gaz üretilmiştir. Bu üretimin, %95,8’i Trakya, %4,2’si Batman ve %0,2’si Adıyaman Bölgesinden karşılanmıştır. 2014 yılı için programlanan doğal gaz üretimi %87 oranında gerçekleştirilmiştir.

Böylece Ortaklığımız tarafından 2014 yılında üretilen toplam hidrokarbon miktarı 13,75 milyon petrol varil eşdeğerine ulaşmıştır.

Azeri-Çıralı-Güneşli (ACG)

Azeri-Çıralı-Güneşli yapısı, Hazar Denizi’nde, Bakü’nün 100 km doğusunda yer almaktadır. ACG Projesi safhalar halinde geliştirilmiştir. İlk petrol, Çıralı Sahasından Erken Üretim Projesi kapsamında Kasım 1997’de üretilmeye başlanmıştır. Çıralı ve Derin Su Güneşli Sahaları arasında yer alan ve mevcut platformlar ile sağılamayan alandaki petrolü üretmek amaçlı geliştirilen Çıralı Petrol Projesinde (COP) ise 2014 yılı Ocak ayında üretime başlanmıştır. 2015 yılı üretimi günlük 633.669 olarak gerçekleşmiştir.

Şah Deniz

Türkiye Petrolleri 2014 yılında TOTAL’in hissedeki %10’luk payını satın alarak dünyanın en yükse rezerve sahip gaz sahaları arasında yer alan Şah Deniz’de projenin en büyük ikinci ortağı oldu. Şah Deniz yapısı, Güney Hazar’da Bakü’nün 70 km güneydoğusu ve Azeri-Çıralı-Güneşli Sahasının 70 km güneybatısında yer almaktadır. 450 milyar sm3 doğal gaz ile 640 milyon varil kondensat rezervine sahip olan projenin birinci aşaması kapsamında, Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan’a gaz ihracı yapılmaktadır.

Türkiye’nin bu ortaklıkla şu anda Şah Deniz-I Sahası’nda 6,6 milyar m3 gazın çıkarılması, Güney Kafkasya Boru Hattı ile taşınması ve satılmasından kaynaklı gelirleri büyük oranda artış gösterecek.

Dünyanın en önemli doğalgaz rezervlerinden birine sahip sahanın yerinde gaz miktarı yaklaşık 1 triyon m3 ve kondensat miktarı ise yaklaşık 2,2 milyar varil olarak tahmin edilmektedir. 2006 yılında faaliyete geçen Şah Deniz-I kapsamında halen günlük 27 milyon m3gaz ve 54 bin varil kondensat üretimi gerçekleşmektedir.

2018 Aralık ayında üretime başlanması planlanan Şahdeniz-II’den çıkarılacak gazın 2019 yılından itibaren TANAP ile Türkiye’ye, buradan da Avrupa’ya ulaştırılması planlanıyor. Yıllık 16 milyar m3 ve günlük 105 bin varil kondensat üretim yapılacak sahadaki gazın 6 milyar m3’ünü Türkiye kendi iç tüketimi için kullanırken, kalan 10 milyar m3 ise Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınacak.

Türkiye’nin enerji arz güvenliğine büyük katkılar sağlayacak anlaşma, Türkiye’nin her yıl artan enerji talebinin karşılanması için ilave gaz arzının sağlanmasında da önemli bir rol üstlenecektir.

Rusya

Türkiye Petrolleri, Macar petrol ve doğalgaz şirketi MOL’ün Rusya’da faaliyet gösteren BaiTex LLC şirketinin %49’luk hissesini alarak Rusya’nın Volga-Ural Bölgesi’nde yer alan Baituganskoye sahası ve Yerilkinsky bloklarında faaliyet göstermeye başladı. Projede günlük yaklaşık 9.440 varil petrol üretilmektedir.

2015 yılında Yerilkinskiy ruhsatında ilk arama kuyusunun sondajı tamamlandı. 258 kuyuda workover/tamamlama/yeniden tamamlama operasyonu gerçekleştirildi.

Mansurya

Mansurya Geliştirme-Üretim sahası Türkiye Petrollerinin operatörlüğünde (%37,5), Kuwait Energy (%22,5), KOGAS (%15) ve Iraqi Oil Exploration Company (%25) tarafından kurulan konsorsiyum tarafından işletilmektedir.

Proje kapsamında bugüne kadar sahadan toplanan 3B sismik ve kuyulardan toplanan veriler ışığında gerekli rezervuar modelleme çalışmaları yapılmıştır. Irak’ta ortaya çıkan güvenlik sorunları nedeniyle faaliyetler geçici olarak askıya alınmıştır.

Siba

Türkiye Petrollerinin %40 hisse ile ortak olduğu Siba gaz sahasının operatörü Kuwait Energy’dir. Proje süresi yürürlük tarihinden itibaren 20+5 yıldır. Projede 2016 yılı üçüncü çeyreğinde minimum 25 milyon scf/gün gaz ile üretime başlanması, 2017 yılında 100 milyon scf/gün ile plato üretime geçilmesi hedeflenmektedir.

Badra

Gazpromneft, Petronas, Kogas ve Türkiye Petrollerinden oluşan konsorsiyum 2010 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürmektedir. Ağustos 2014’ten bu yana toplam 1,96 milyon varil üretim yapılmıştır. Günlük ortalama üretim yaklaşık 15 bin varil civarındadır.

Missan

Çinli CNOOC şirketi ile ortaklaşa yürütülen Missan sahasında günlük 88 bin varil olan üretimin 2016 yılı sonuna kadar günlük 450 bin varile çıkarılması için gerekli çalışmalar yürütülmektedir. Proje yürürlük tarihinden itibaren 44 kuyunun sondajı tamamlanmış, bu kuyulardan 41’i üretime alınmıştır.

Doğalgaz depolama

1996 yılında yapımına başlanan ve Türkiye’nin ilk yeraltı doğal gaz depolama tesisi olan “Kuzey Marmara ve Değirmenköy Sahaları Yeraltı Doğal Gaz Depolama Tesisleri” ile Türkiye’de bir ilk başarılarak, ülkemizin doğal gaz arz güvenliğinin sağlanması yolunda büyük bir adım atıldı. 2007 yılı başlarında devreye alınan 1,6 milyar sm3 kapasiteli Kuzey Marmara ve Değirmenköy Yeraltı Doğal Gaz Depolama Tesislerinin kapasitesi, 2016 yılında 2,8 milyar sm3’e çıkartılmıştır. Ayrıca maksimum 16 milyon sm3/gün enjeksiyon ve maksimum 20 milyon sm3/gün geri üretim kapasitesi bulunmaktadır.

Kuzey Marmara ve Değirmenköy Yeraltı Doğal Gaz Depolama Tesisleri için 1993-2013 yılları arasını kapsayan süreçte toplam 136 milyon USD’lik yatırım gerçekleştirilmiştir. Mevcut depolama tesislerinin geliştirilmesi için 2013-2019 yılları arasında hedeflenen yatırım miktarı ise yaklaşık 1 milyar 85 milyon USD olarak hesaplanmaktadır.

2018 yılında Türkiye’nin doğal gaz ihtiyaç projeksiyonu 56 milyar m3 olarak hesaplanmaktadır. 2020 yılında tamamlanacak Faz-III ile birlikte Türkiye Petrollerinin doğal gaz depolama kapasitesi 4,3 milyar m3’e ulaşarak tek başına ülkemizin mevcut tüketimin %8’lik kısmını depolayabilecek duruma gelecektir. 2020 yılında günlük 75 milyon m3 geri üretim kapasitesine sahip olacak tesislerimiz Türkiye’nin kısa vadeli enerji arzı güvenliği sorunlarının önlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır.

Boru hatları ile taşımacılık

Türkiye Petrolleri Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) ve Güney Kafkasya Boru Hattı (SCP) Projeleri ile hem bölge ülkelerinin doğal kaynaklarının uluslararası pazarlara erişiminde hem de Türkiye’nin enerji koridoru ve enerji terminali olma hedefine ulaşmasında büyük rol oynamaktadır.

Bakü-Tiflis-Ceyhan Ana İhraç Ham Petrol Boru Hattı (BTC) Projesi

Proje; Azerbaycan-Bakü’den başlamak üzere, Gürcistan-Tiflis yakınlarından geçerek, Türkiye-Ceyhan’da sonlanan 50 milyon ton/yıl kapasiteli, 1.768 km uzunluğunda boru hattı ve ilgili pompa istasyonları, kara ve deniz terminalleri gibi tesislerin yapımını ve her üç ülkedeki işletmesini kapsamaktadır.

Projede, 2014 yılı sonu itibarıyla 2.751 tanker ile toplam 2,1 milyar varil petrol sevkiyatı gerçekleştirilmiştir. Halen, Şah Deniz kondensatının tamamı, ACG Projesi üretimi petrolünün çoğu ile zaman zaman Kazakistan, Tengiz ve Türkmenistan petrolünün bir kısmının da taşındığı projede, Ceyhan’daki Haydar Aliyev Deniz Terminali’nden 2014 yılında 361 tanker ile 259 milyon varil petrol yüklenmiştir.

Güney Kafkasya Doğal Gaz Boru Hattı (SCP) Projesi

Bakü-Tiflis-Ceyhan Ana İhraç Ham Petrol Boru Hattı (BTC) Projesi ile aynı güzergâhtan Gürcistan-Türkiye sınırına ulaşan SCP Projesi, yaklaşık 692 km uzunluğundadır. Hattın kapasitesinin ilave yatırımlarla yıllık 24 milyar m3 olabileceği öngörülmektedir.

Güney Kafkasya Doğal Gaz Boru Hattı (SCP) Projesi Boru hattı, Şangaçal Terminalindeki tek kompresör istasyonu ile yıllık 9 milyar m3 gazı Türkiye sınırına taşıyacak kapasitededir. İlave kompresör istasyonları ve/veya looping ile bu kapasitenin yıllık 24 milyar m3’e çıkarılması mümkün olacaktır. 2014 yılı içinde toplam 9,8 milyar m3 gaz taşınmış olup, bu miktarın 5,9 milyar m3’ü BOTAŞ’a satılmıştır. Projenin ana hedefi, ikinci aşamada bölgede üretilecek doğal gazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya iletilmesidir.

26 Mayıs 2014 tarihinde TOTAL ve Ortaklığımız arasında TOTAL şirketine ait Şah Deniz ve SCP projelerinin %10’arlık hisseleri için toplam 1,45 milyar ABD Doları (Şah Deniz: 1,325 milyar ABD Doları ve SCP: 125 milyon ABD Doları) baz fiyat üzerinden alım-satım anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma gereği, 29 Ağustos 2014 tarihinde %10 TOTAL hissesi SCP Projesi satın alma bedeli olarak 154 milyon ABD Doları ödenmiştir.

Dağıtım

1963 yılında kurulan Türkiye Petrolleri akaryakıt istasyonları kamu adına akaryakıt dağıtım yapan şirketlerin tek çatı altında toplanması ile Petrol Ofisine devredildi. Petrol Ofisinin özelleşmesinin ardından 16 Şubat 2016 tarihinde Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım Ltd. Şti. kuruldu. Bugün yaklaşık 400 bayi ağı ile Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet gösteren Türkiye Petrolleri 2012 yılında akaryakıt satışlarında en büyük işlem hacimli 8 şirket arasına girmiş, siyah ürün satışlarında 5. büyük şirket, toplam akaryakıt satışlarında 6. büyük şirket olmayı başarmıştır. 

Türkiye Petrolleri 2012-2015 yılları arasında açtığı 900’den fazla istasyon ile son 3 yılın en hızlı büyüme gösteren akaryakıt şirketlerinden biri oldu.

Depolama ve lojistik altyapı çalışmaları çerçevesinde Dörtyol, Kırıkkale ve İzmit depolarını hizmete açtı. Samsun ve Aliağa’da dolum terminallerini faaliyete alan Türkiye Petrolleri, İstanbul ve Trakya gibi stratejik noktalarda yeni ikmal, depolama tesisleri kurulması ve faaliyete geçirilmesi için çalışmalara devam etmektedir. Akaryakıtın istenilen kalitede temini, sevkiyat sorunlarının önlenmesi ve akaryakıt dağıtımının kendi kontrolünde yapılabilmesi için Avrupa Birliği normlarında bir tanker filosu oluşturulmuştur.

Türkiye Petrolleri toplam 14 farklı noktadan ikmal yaparak bayilerine ve müşterilerine en yakın yerden ikmal imkânını sunarak 200’ün üzerinde noktaya ürün teslimatı yapmaktadır.

Türkiye Petrolleri bir yandan da kamu kurum ve kuruluşları ile stratejik iş birliği çalışmaları yürütmektedir. Akaryakıt pazarında yerli bir marka olarak sektörün en büyük oyuncuları arasındaki yerini sağlamlaştırmak amacıyla Türkiye genelinde Aliağa, Batman, TP, Batman TÜPRAŞ, Marmara Ereğlisi, İzmit-Körfez, Kırıkkale Depo, Kırıkkale TÜPRAŞ, Mersin, Hatay Dörtyol Depo ve Giresun’da irtibat ofisleri açtı.

Kalite düzeyinin yükseltilmesi ve verimliliğin arttırılması amacıyla ISO 9001, ISO 14001 ve OHSAS 18001 standartlarının tüm gerekliliklerini sağlayarak kalite belgelerini aldı.

Ankonvansiyonel

Ülkemizdeki ankonvansiyonel hidrokarbon potansiyelinin anlaşılması ve ticari değerinin belirlenmesi amacıyla ilk kez 2011 yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde çalışmalara başlayan Türkiye Petrolleri, bugün faaliyetlerini ağırlıklı olarak ankonvansiyonel kaynaklar açısından zengin Trakya ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yürütmektedir.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Dadaş formasyonunda yapılan çalışmalar sonucu elde edilecek veriler değerlendirilerek pozitif görülen yerlerde yapılacak hidrolik çatlatma operasyonları ve geri akış yöntemi ile üretim değerleri hesaplanacaktır. Konacık-1 kuyusunda yapılan hidrolik çatlatma sonucu Türkiye’nin ilk şeyl petrolü üretilmiştir.

Trakya Bölgesi’nde ise Hamitabat formasyonunda yürütülen çalışmalarda da bölgenin ankonvansiyonel kaynakları tespit edilerek yine hidrolik çatlatma operasyonları ile üretim potansiyeli ortaya konulacaktır. Ankonvansiyonele yönelik ilk pilot kuyu olan Çeşmekolu-1 kuyusunun sondajı 2015 yılında tamamlandı. Çeşmekolu-1 kuyusu ile Trakya baseninde ankonvansiyonel kaynakların varlığı ispatlanmıştır.

Her iki bölgede de yürütülen faaliyetlerin temel amacı petrol ve gazın ankonvansiyonel yöntemlerle çıkarılması ve üretiminin ortaya konmasıdır.

İnovasyon ve teknoloji

TP'nin arama-üretim sürecinde öncü ve araştırmacı rol üstlenecek bir yapı öngörülerek kurulmuş olan Araştırma Merkezi'nde, 2013 yılından itibaren kuruluş amacına uygun faaliyetlere odaklanılarak; proje bazlı çalışmalara geçilmiş, mevcut projeler amaç, kapsam, süre, çalışan, maliyetler, muhtemel sonuçlar ve oluşturulacak katma değer göz önünde bulundurularak yeniden yapılandırılmış, yeni AR-GE projeleri hayata geçirilmiş ve nihayetinde servis hizmeti sağlayan bir Araştırma Merkezi konumundan modern bir AR-GE merkezine dönüşüm süreci başlatılmıştır.

Başarıyla tamamlanan dönüşüm sonucunda %100 kamu sermayeli ilk Ar-Ge Merkezi, TP ARGEM, kurulmuştur. TP ARGEM’in temel hedefi petrol ve doğal gaz aramacılığına yön verecek ar-ge faaliyetlerini geliştirmek, petrol ve gaz üretimi uygulamalarında yeni teknolojik çözümler geliştirmek ve ankonvansiyonel faaliyetleri destekleyen teknoloji geliştirmek olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda yürütülen mevcut projeler şunlardır;

Türkiye Petrolleri - TKİ Ortak Projesi Bitümlü Şeyl

TKİ’nin uhdesinde bulunan, Bolu-Göynük, Bolu-Mengen ve Ankara-Nallıhan bitümlü şeyl ruhsat sahalarında yüzeyde retortlama yöntemi kullanılarak bitümlü şeyllerden sentetik petrol, sentetik gaz elde edilmesi ve/veya bitümlü şeyl yakıtlı termik santral kurularak elektrik enerjisi üretimi imkânlarının ortak yatırıma yönelik olarak etüt ve araştırılmasını hedeflenmektedir.

Türkiye Petrolleri - Ege Üniversitesi Gaz Hidrat Projesi

Türkiye’nin Batı Karadeniz karasularında; olası gaz hidrat oluşumlarını, çamur volkanlarının varlığını ve yapısını sonar, çok ışınlı batimetri, ultra yüksek sismik ve yüksek ayrımlı çok kanallı sismik yansıma yöntemi ile araştırmak, haritalanmasını, piston karot ve sığ jeoteknik sondaj yöntemi ile deniz tabanından örnek alımını ve alınan örneklerin analizleri sonucunda olası rezervleri belirleyerek üretim ve sondaj modellemesini yapmaktır.

TP - TÜBİTAK Mikrodalga Isıtma Yöntemi İle Petrol Üretiminde Verimliliğin Artırılması

TP ve TÜBİTAK işbirliği ile yürütülen projede TP’nin üretim yaptığı petrol kuyularında düşük akışkanlıkta bulunan petrolün, mikrodalga enerji etkileşimi ile akışkanlığının artırılması ve dolaylı olarak üretimin artırılması planlanmaktadır.

TP ARGEM tarafından yürütülen diğer projeler ise,

Bilim projeleri

  • X-XI. Bölge ve Trakya Unconventional Projeleri
  • X. Bölge Fasiyes ve Rezervuar Değerlendirme Projesi
  • Beykan-kurkan-G.Kırtepe-karacan Sahalarının Rezervuar Jeokimyası Projesi
  • Kantitatif Basen Modelleme / Petrol Sistemleri Projesi
  • Mersin-Adana-İskenderun basenlerinin Jeokimyasal Değerlendirme Projesi
  • Güneydoğu Anadolu Bölgesi (GDA) Kondensat ve Hafif Petrollerinin Organik Jeokimyasal Özellikleri ve Kökensel Sınıflandırılması
  • Güneydoğu Anadolu Bölgesi Kretase yaşlı birimlerin biyofasiyes özellikleri ve stratigrafik konumları
  • Akdeniz bölgesi Neojen çökellerinin stratigrafik özellikleri
  • Güneydoğu Anadolu Bölgesinde petrol üretilen rezervuar birimlerin sedimantolojisi, stratigrafisi, paleocoğrafik yayılımları ve rezervuar özellikleri
  • Güneydoğu Anadolu Bölgesi otokton ve allokton birimler stratigrafi adlama sözlüğü “Leksikon” güncellenmesi

Teknoloji projeleri

  • Garzan/Cendere sahalarının kimyasal EOR yöntemi ile petrol kurtarımının artılırılması
  • Azot gazı enjeksiyonun B.Raman sahasında üretim artırma (EOR) yöntemi olarak kullanılabilirliğinin araştırılması projesi
  • Nanoparçacık ile stabilize edilmiş karbondioksit köpüğünün petrol kurtarımı üzerine etkileri
  • Kuzey Marmamara Off-Shore Kuyuları İçin Düşük Basınçlı Sondaj Sıvıları Geliştirme Projesi
  • Kuyu Stabilitesi Projesi
  • Formasyon Kirlenmesinin Önlenmesi Projesi
  • Hidrolik Çatlatma Sıvısı Tasarımı Projesi
  • Trakya Sahaları Ankonvansiyonel Kuyular İçin Petrol Bazlı Çamur Kullanımı Projesi
  • Yüksek basınç altında su bazlı olmayan (NAF) sondaj sıvılarının reolojik özelliklerinin belirlenmesi
  • TP kuyularında karşılaşılan kaçaklı formasyonlarda kaçak algoritmalarının geliştirilmesi projesi
  • Buhar Enjeksiyonu Uygulaması Yapılan Kuyular İçin Çimento Tasarımı
  • Karbonat Formasyonlarda Önerilen Asitleme Tasarımının Farklı Asit Tipleriyle Değerlendirilmesi Ve Optimizasyonu
  • Matriks Asitleme Operasyonları İçin Alternatif Asit Korozyon İnhibitörü

Üniversite-sanayi iş birliği

  • Bor Minerallerinin Sondaj Sıvısı Katkı Maddesi Olarak Değerlendirilmesi Projesi

Planlanan projeler

  • Denizde jeokimyasal prospeksiyon projesi
  • Mikro chip projesi
  • Nanoteknoloji uygulama projeleri (eor)
  • Geçirimsiz çimento tasarımı projesi
  • TP atik sularının sondaj sıvısı yapımında kullanımı projesi
  • Yerlileştirme projeleri
  • In-House yazılımlar

Uluslararası iş birlikleri

Şirket Venezuela ile ev ve altyapı projeleri karşılığında petrol ürünleri anlaşması imzalamıştır.[2]

Ayrıca bakınız

  • TPIC, Turkish Petroleum International Company
  • TPPD, Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım A.Ş.

Kaynakça

  1. "TÜRKİYE PETROLLERİ ANONİM ORTAKLIĞI ÖZET GELİR TABLOSU" (PDF). Türkiye Petrolleri A.O., tp.gov.tr. 2012. 6 Eylül 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
  2. "Venezuela konut karşılığı Türkiye'ye petrol satacak". Milliyet Gazetesi, milliyet.com.tr. 21 Ocak 2011. 25 Ocak 2011 tarihinde kaynağından (HTML) arşivlendi.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.