1941 öncesi Almanya-Sovyetler Birliği ilişkileri
1941 öncesi Almanya-SSCB ilişkileri, 1941 yılında karşı saflarda savaşa girmeden önceki Alman Weimar Cumhuriyeti ile Sovyetler Birliği arasındaki diplomatik ilişkilerdir. İki devlet arasındaki ilişkiler, I. Dünya Savaşı'ndan sonra, Almanya tarafından dikte edilen ve Sovyetler ile Almanya arasındaki düşmanlıkları sona erdiren, 3 Mart 1918 tarihinde imzalanan Brest Litovsk Barış Antlaşması ile başladı.[1]
Almanya |
Sovyetler Birliği |
---|---|
Diplomatik Misyon | |
Sovyet Büyükelçiliği, Berlin | Almanya Büyükelçiliği Moskova |
I. Dünya Savaşı sonrası
Rusya'da 1917 yılının Şubat ve Ekim aylarında iki devrim yaşandı. İşçiler, köylüler ve askerlerin Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin Bolşevik kanadı (adı partinin 1918 yılındaki 7. Kongresi içinde Sovyetler Birliği Komünist Partisi olarak değiştirildi[2]) öncülüğünde gerçekleştirdiği Ekim Devrimi sonucunda, Rusya Brest Litovsk Barış Antlaşması'yla tamamen savaştan çekildi. Böylece Doğu Cephesi kapanmış oldu. Fakat, beklenen olmadı ve Rusya'nın savaştan çekilmesi Almanya için savaşın kazanılmasına yol açmamıştır. Bunda ironik biçimde Ekim Devrimi'nin de rolü vardır. Devrim sonrasında hızla yayılan Bolşevik hareketleri ile Almanya'da grev ve ayaklanmalar başlamıştı. Bu grevleri önlemeye çalışan hükümet, çok kritik bir hata yaparak, grevcileri savaş alanlarına sürerek cezalandırma yoluna gitti. Grevciler, bu sefer de Alman Ordusu içerisinde isyanlara ve itaatsizliklere yol açtılar. 1918 yılı başında Batı Cephesi'nde durum tamamen İttifak Devletleri'nin aleyhine dönmüş olmasına rağmen Rusya'nın savaştan çekilmesi sayesinde, Doğu Cephesi'ndeki gücünü Batı Cephesi'ne kaydıran Almanya, mart ayında General Ludendorff komutasında büyük bir saldırı başlattı. Bu saldırı sonucunda Almanya kısmen başarılı olup cepheyi yarmayı başarsa da, Alman ordusu içerisindeki isyancılar ve karşı tarafta da Amerikan tanklarının cepheye sokulması ile daha fazla ilerleyemedi. İtilaf Devletleri, Alman ordusunu geriye püskürttüler ve savaşın sonuçlanma sürecini başlattılar.
Rus İmparatorluğu için savaşı sonlandıran 3 Mart 1918 tarihli Brest Litovsk Barış Antlaşması'nın imzalanmasından birkaç ay sonra, Almanya'nın Moskova büyükelçisi Wilhelm von Mirbach, Rusya ve Almanya arasında yeni bir savaş başlatmayı amaçlayan Rus Sol Sosyalist Devrimciler örgütü tarafından vurularak öldürüldü. Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti ile Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Osmanlı Devleti ve Bulgaristan Krallığı arasında imzalanan Brest Litovsk Barış Antlaşması, İttifak Devletleri'nin yenilmesi üzerine geçersiz kalmıştır. Doğu Avrupa'daki birçok bölgenin durumu belirsiz bir konuma geldi. Etnik azınlıkların çoğu bölgede ciddi oranlarda ve birbiri içinde olması, sınırları dengesiz kılıyordu. Doğu Avrupa'daki küçük devletler arasındaki ekonomik ve askerî işbirlikleri, Almanya ve Sovyetler Birliği'nin yenilgiye uğratılmış güçlerinin bölgeye egemen olma potansiyelini koruduğundan, sınırlı kalıyordu. Savaşın hemen ardından, Almanya ile Sovyetler Birliği arasında işbirliğine gidilmiş olsa da orta ve uzun vadede bu iki güç Doğu Avrupa'ya hakim olmak için yarıştılar.
28 Haziran 1919 tarihinde imzalanan Versay Barış Antlaşması Almanya açısından çok ağır maddeler içeriyordu. Bu durum Alman halkında büyük tepkiye yol açmıştı. Bu durum, Versay'da yer almayan Sovyetler Birliği ile iyi ilişkiler kurma yöneliminin hazırlayıcılarından biri oldu. Versay Barış Antlaşması ve Rus İç Savaşı, hem Almanya'yı hem de Sovyetler Birliği'ni uluslararası dışlanmış ülkeler haline getirdi. İki Savaş Arası Dönem (interbellum) sırasında iki ülke arasında doğal bir yakınlaşma ortaya çıktı.[3][4]
Sovyetler Birliği ve Alman Weimar Cumhuriyeti arasında İtalya'nın Rapallo kentinde 16 Nisan 1922 tarihinde Rapallo Antlaşması imzalandı.[5]
I. Dünya Savaşı sonrasında uluslararası sistemden bir anlamda tecrit edilen Almanya ile Sovyetler Birliği, Cenova Konferansı sırasında iki ülke arasında dostluk ve iş birliğini yeniden kuran bu antlaşmaya imza attılar. Bu antlaşmaya göre, iki ülke arasında Brest Litovsk Barış Antlaşması'ndan (1918) kaynaklanan tüm mali ve siyasi hükümler mülga olmuştur.
29 Temmuz'da söz konusu antlaşmaya Versay Barış Antlaşması hükümlerine aykırı olarak Almanya'nın Sovyetler Birliği'ne askeri eğitim vermesi hususunu içeren gizli bir ek iliştirilmiştir.
Ancak söz konusu antlaşma, Almanya'nın Batılı devletlerle ilişkilerinin yumuşama sürecine girmesi ve Locarno Antlaşması'nın imzalanmasıyla, yürürlükte kalmasına rağmen, bir anlamda etkinliğini yitirmiştir.
Savaşın Almanya’nın aleyhine gelişmesinden dolayı Alman halkının üzerinde oluşan gerilim, ülkede yeni bir rejimin kurulması gerektiği düşüncesini ön plana çıkarmıştı. Bu ivmeyle gerçekleştirilen 1918-1919 Alman Devrimi'nin ilk aşaması olan 29 Ekim – 9 Kasım 1918 arasındaki ilk kısmının amacı Alman İmparatorluğu monarşisinin yerine demokratik bir cumhuriyet kurmaktı. Bu hedef, İmparator II. Wilhelm’in tahttan çekilmesiyle sonuçlanan, 1 hafta, 4 gün süren ilk aşamada gerçekleşti. Almanya’daki radikal solcular bazı Bolşevik Rusların da desteğiyle komünist bir rejim kurmak istediği için devrimin 3 Kasım 1918 – 11 Ağustos 1919 arasındaki ikinci kısmı, komünist devrimciler ile anti-komünistler arasındaki bir iç savaşa dönüştü; bu durum, devrimin ikinci aşamasını yarattı. İkinci aşama tam olarak 9 ay, 1 hafta sürdü ve yönetim biçimi parlamenter demokrasiye dayanan Weimar Cumhuriyeti’nin zaferiyle sonuçlandı.[6]
Bu ikinci aşama içinde 6 Nisan 1919 tarihinde Münih'te Bavyera Sovyet Cumhuriyeti adıyla sosyalist bir devlet ilan edildi, ancak girişim kısa sürdü ve 3 Mayıs tarihinde Freikorps ve düzenli ordunun kalan birliklerinin bir bölümü tarafından çabucak ortadan kaldırıldı. Münih Sovyet Cumhuriyeti'nin birçoğu aşırı sağda bulunan Konsolosluk Örgütü, Nazi Partisi ve sürgündeki Rus monarşistler gibi unsurlara yenilmesi, aşırı sağcı hareket ve örgütlerin büyümesiyle sonuçlandı. İç savaş, ülke çapında yükselmeye devam etti. Doğu illerinde, Almanya'nın düşen monarşisine sadık kalan güçler cumhuriyet taraftarlarıyla savaşırken, Polonya milliyetçi milisler bağımsızlık için savaşa başladı: Posen vilayetinde Wielkopolska Ayaklanması (1918-1919 Polonya Büyük Ayaklanması)[7][8] ve Yukarı Silezya'da üç Silezya Ayaklanması[9][10] gerçekleşti.
Hitler'in iktidara gelişi sonrası
30 Ocak 1933 tarihinde Adolf Hitler iktidara geldikten sonra öncelikli icraatlerinden biri Almanya Komünist Partisi'nin baskı altına alınması oldu. Oysa Almanya Komünist Partisi, o dönem Sovyetler Birliği dışındaki en güçlü komünist parti olduğundan iki ülke ilişkileri açısından önem taşıyordu.
Naziler, Almanya'daki Sovyet ticaret misyonları, şirketler, basın temsilcileri ve bireysel vatandaşlar hakkında polis tedbiri almaya başladı. 1932-1938 yılları arasında dışişleri bakanı görevini yürüten Konstantin von Neurath yönetimindeki Almanya Dışişleri Bakanlığı, iki ülke arasındaki kesin bir kırılmaya tamamen karşı olsa da, diplomatik ilişkilerde iyi niyet eksikliği ile birllikte bir anti-Sovyet propaganda kampanyası başlatılmış bulunuyordu.[11]
Hitler'in ilk cildini 1925 yılında yazdığı Kavgam (Mein Kampf) kitabının 1926'da yayınladığı ikinci cildinde, doğuda (Rusya'ya özgü olarak bahsetmişken) Lebensraum (Alman ulusunun yaşam alanı) kavramını ortaya attı ve dünya görüşüne uygun olarak hep suçlamakta olduğu Yahudiler ile Komünistleri aynı gördüğünü de belirtti. Ayrıca tarihte Yahudilerin büyük bir ulusu yok ettiğini iddia ediyordu.[12][13][14] Bu hırslı Lebensraum politikası, eğer uygulanırsa, Sovyetler Birliği'nin güvenliği için açık bir tehlike anlamına geliyordu. Dolayısıyla iki ülke arasında güvene dayalı ikili ilişkiler yürütülebilmesinin olanağı kalmadı.
Moskova'nın Berlin'in bu adımlarına gösterdiği tepki, başlangıçta Sovyet basınında yeni Alman hükümetine yapılan eleştirilerden ibaret kaldı. Bununla birlikte, Alman hükûmetinin ağır silahlı anti-Sovyet politikalarının kesintisiz devam ettiği görülünce, Sovyetler Nazilere yönelik kendi propaganda kampanyasını başlattı. Ancak çatışma pozisyonuna gelinmedi.
Berlin Antlaşması'nın 1931 yılındaki ek antlaşması, 5 Mayıs'ta Almanya'da onaylandı.[11]
Ağustos 1933'te Sovyetler Birliği Başbakanı Vyaçeslav Molotov, Alman büyükelçisi Herbert von Dirksen'e, Sovyet-Almanya ilişkilerinin yalnızca Almanya'nın Sovyetler Birliği'ne karşı tutumuna bağlı olacağına dair güvence verdi.[15]
Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı
23 Ağustos 1939 tarihinde Moskova'da iki ülke arasında Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı imzalandı. İmzalayanları dolayısıyla Molotov-Ribbentrop olarak da adlandırılır. Vyaçeslav Molotov, sağında de:Gustav Hilger, arka sırada Richard Schulze, Boris Şapoşnikov, Joachim von Ribbentrop, Josef Stalin, Pavlov tarafından imzalanarak yürürlüğe girmiştir. Ribbentrop Polonya'nın 1914 sınırları doğrultusunda etki alanlarına bölünmesini önerdi. Tek fark Varşova'nın Almanya'ya bırakılan batı bölümünde yer alması olacaktı. Bu etki alanlarında ayrı bir Polonya devletinin varlığının sürdürülüp sürdürülmeyeceği veya bu alanların Almanlar veya Sovyetlerce işgal edilip edilmeyeceği konusu protokole dahil edilmedi. Baltık devletleri konusunda Ribbentrop'un önerisi Finlandiya ve Estonya'nın Sovyet etki alanı, Litvanya'nın Alman etki alanına dahil edilmesi; Letonya'nın ise bölüşülmesi idi.[16]
Komintern üzerinden Sovyetler Birliği Komünist Partisine bağlı olan kardeş komünist partilerde bu antlaşma ölümcül sarsıntlara yol açtı. Bunların arasında, işgal altındaki Yunanistan'da faaliyet gösteren Yunanistan Komünist Partisi dağılmanın eşiğine gelmiştir. Almanya'nın Sovyetler Birliği'ne saldırması sonrasında yine de komünist partiler Avrupa çapında işgale karşı direniş mücadelesine önderlik etmişlerdir.
İşbirliğinin sonlanması ve sonuçları
Hitler'in Anlaşmayı bozması
22 Haziran 1941 Alman Silahlı Kuvvetleri günü Barbarossa Harekâtı adını verdiği bir taarruz operasyonuna başladı. Amaç Sovyetler Birliği'nin işgal edilmesi idi.[17][18] Aynı zamanda II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi açılmış oldu. Barbarossa Harekâtı, tarihin en geniş çaplı askeri harekâtı olarak nitelendirilir.[19]
Sovyetler Birliği tarafından Gizli Protokol'ün varlığının inkâr edilmesi
Almanya 22 Haziran 1941 tarihindeki Barbarossa Harekâtı'nı başlatarak Sovyetler Birliği'ne saldırmasıyla Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı çiğnenmişti.
Alman yetkililer, 1945'te Molotov-Ribbentrop Paktı'nın gizli protokollerinin bir mikrofilm kopyasını buldu ve onu Birleşik Devletler askeri kuvvetlerine verdiler.[20] Elde edilen kopyanın Batı medyasında yayınlanmasına rağmen, onlarca yıl boyunca gizli protokolün varlığını inkar etmek Sovyetler Birliği'nin resmi politikası oldu.[20][21] 23 Ağustos 1989'daki Baltık Yolu gösterileri sonrasında bir Sovyet komisyonu, Aralık 1989'da protokolün var olduğuna karar verdi.[22] 1992'de, ancak Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra, belgenin kendisi gizlilik kapsamından çıkarıldı.
Berlin'deki Sovyet büyükelçileri
- Adolf Joffe (1918)
- Nikolay Krestinski (1921–1930)
- Lev Khinçuk (1930–1934)
- Yakov Surits (1934–1937)
- Konstantin Yurenev (1937)
- Aleksey Merekalov (1938–1939)
- Georgi Astakhov (1939)
- Aleksey Şkvartsev (1939–1940)
- Vladimir Dekanozov (1940–1941)
Moskova'daki Alman büyükelçileri
- Wilhelm von Mirbach (1918)
- Karl Helfferich
- Kurt Wiedenfeld
- Ulrich von Brockdorff-Rantzau (1922–1928)
- Herbert von Dirksen (1928–1933)
- Rudolf Nadolny (1933–1934)
- Friedrich-Werner Graf von der Schulenburg (1934–1941)
Kaynakça
- "The Peace Treaty of Brest-Litovsk; March 3, 1918" (İngilizce). 7 Temmuz 2009. 5 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Aralık 2017.
- Rusya Komünist Partisi'nin Yedinci Kongresi, Verbatim Raporu 6-8 Mart 1918. 1923.
- Gasiorowski, Zygmunt J. (Haziran 1958). "The Russian Overture to Germany of December 1924". The Journal of Modern History (İngilizce). 30 (2). Chicago Üniversitesi Yayınları. ss. 99-117. 15 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Aralık 2017.
- Large, J. A. (Nisan 1978). "The Origins of Soviet Collective Security Policy, 1930–32". Soviet Studies (İngilizce). 30 (2). Taylor & Francis, Ltd. ss. 212-236. 9 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Aralık 2017.
- Sander, Oral (1998). Siyasi Tarih (1918-1994). İstanbul.
- Comack, Martin (2012). "Chapter 8: Revolution". Wild Socialism: Workers Councils in Revolutionary Berlin, 1918-21 (İngilizce). Rowman & Littlefield. ISBN 9780761859031. Erişim tarihi: 24 Aralık 2017.
- Wulf Dietmar Hund; Christian Koller; Moshe Zimmermann; Teğmen Verlag Münster, (Edl.) (2011). Racisms Made in Germany (İngilizce). ss. 20, 21.
- Lucassen, Leo (2005). The Immigrant Threat: The Integration of Old and New Migrants in Western Europe since 1850. Studies of World Migrations (İngilizce). Illinois Üniversitesi Yayınları. s. 61.
- Cienciala]], Anna M. "The Rebirth of Poland". History 557 Lecture Notes (İngilizce), İlkbahar 2002. web.ku.edu. 5 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Aralık 2017.
- "The Magdeburg Sting 1936 - Polish military leaders during Polish-Bolshevik War" (İngilizce). 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Aralık 2017.
- Stein, George H. (1962). "Russo-German Military Collaboration: The Last Phase, 1933". Political Science Quarterly (İngilizce). 77 (1). The Academy of Political Science. ss. 54-71. 9 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Aralık 2017.
- Bracher, Karl D. (1976). The German Dictatorship (İngilizce). New York: Praeger. s. 425.
- Parrish, Thomas, (Ed.) (1978). The Simon and Schuster Encyclopedia of World War II (İngilizce). New York: Simon and Schuster. s. 398.
- Taylor, James; Shaw, Warren (1987). The Third Reich Almanac. World Almanac (İngilizce). New York. ss. 212.
- Haslam, Jonathan (1997). Soviet-German Relations and the Origins of the Second World War: The Jury Is Still Out. The Journal of Modern History (İngilizce). ss. 785-797.
- Çuyev, Feliks (2008). Molotov Anlatıyor / Stalin'in Sağkoluyla Yapılan 140 Görüşme. Yordam Kitap. ISBN 9944-1-2217-3.
- Higgins, Trumbull. Hitler and Russia (İngilizce). ss. 11-59, 98-151.
- Fugate, Bryan I. (1941). Strategy and tactics on the Eastern Front (İngilizce). Novato: Presidio Press, 1984.
- Antill, Peter; Dennis, Peter (2007). Stalingrad 1942 (İngilizce). Osprey Publishing. ss. 7. ISBN 9781846030284.
- Biskupski, Mieczysław B.; Wandycz, Piotr Stefan (2003). Ideology, Politics, and Diplomacy in East Central Europe - Boydell & Brewer. s. 147. ISBN 1-58046-137-9.
- Raymond, James (1948). Nazi-Soviet relations, 1939-1941: Documents from the archives of the German foreign office (US Department of State, 1948) (İngilizce). s. 78.
- Dreifeilds, Juris (1996). Latvia in Transition. Cambridge University Press. ss. 34-35. ISBN 0-521-55537-X.
Dış bağlantılar
- (İngilizce) Nazi-Soviet Relations 1939–194111 Şubat 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. @ Avalon Project
- (İngilizce) Nazi-Soviet Relations 1939–1941 @ All World Wars
- (Rusça) Пронин А.А., Советско-германские соглашения 1939 г. Истоки и последствия//Международный исторический журнал, №№ 10–12, 2000
Konuyla ilgili yayınlar
- Carr, Edward Hallett. German-Soviet Relations between the Two World Wars. Baltimore: Johns Hopkins Press, 1951.
- Ericson, Edward E. Feeding the German Eagle: Soviet Economic Aid to Nazi Germany, 1933–1941. New York: Praeger, 1999. 0-275-96337-3
- Everett, Rob. "The Enemy of My Enemy is My Friend: Soviet Foreign Policy in Europe, 1933-1939." Wittenberg History Journal 43 (2014): 53-64. online
- Himmer, Robert "Rathenau, Russia, and Rapallo." Central European History 9#2 (1976): 146-183.
- Kochan, Lionel. Russia and the Weimar Republic. Cambridge: Bowes & Bowes, 1954.
- Kocho-Williams, Alastair. Russian and Soviet Diplomacy, 1900-39 (Springer, 2011).
- Mueller, Gordon H. "Rapallo Reexamined: a new look at Germany's secret military collaboration with Russia in 1922." Military Affairs 40#3 (1976): 109-117. in JSTOR29 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Saul, Norman E. Historical Dictionary of Russian and Soviet Foreign Policy (Rowman & Littlefield, 2014). 700 entries, ss.326.
- Weinberg, Gerhard L. Germany and the Soviet Union: 1939-1941 (Brill, 1972).