Gaius Iulius Phaedrus
Gaius Iulius Phaedrus (Grekçe: Φαῖδρος), Ezop Masallarını Latinceye aktaran ilk kişi olarak bilinen Romalı fabl yazarı.
Gaius Iulius Phaedrus | |
---|---|
Meslek | Yazar |
Dönem | Gümüş Çağ |
Tür | Fabl |
|
Hayatı
Augustus'un kölesi olarak Roma'ya gelmiş olan Makedonialı Phaedrus, Tiberius zamanında yazmıştır ve ilk kez Ezop'un bu türünü altılı iambik ölçüyle ele almıştır. Bu tür Roma döneminin sonuna dek, daha sonra da Orta Çağ ve Modern Çağ'da kendini göstermiştir.
Phaedrus'un yaşam öyküsünde hiçbir şey kesin değildir. Adı, vatanı, ait olduğu toplumsal sınıf, yaşamındaki olaylar belirsizdir. Çocukluğunu Latin soyundan bir aile yanında geçirmiş ve Latin edebiyatı eğitimi almıştır.
Edebî kişiliği
Yazdığı masallar beş kitaptan oluşur. Her kitabın bir önsözü ve sonsözü vardır. Hoşuna gitmeyen bir mahkeme olayından, başına gelen haksız bir felaketten üçüncü kitabının önsözünde yakınır ama bunun tam olarak ne olduğunu söylemez. Bunun hakkında sadece Tiberius'un çok güçlü yandaşı Sejanus'un ona acı çektirdiği bilinmektedir.
Tiberius zamanında iki masal kitabı yayınlamıştır. Birincisinin önsözünde elindeki malzemenin Ezop'a ait olduğunu söyler, kendisi bunu altılı ölçüyle şiir haline getirmiştir, insanların gülmesini sağlayan ve onlara dikkatli olmaları konusunda uyarıda bulunan masalların simgesel içeriğini açıklar. İkinci kitabın önsözünde malzemenin Ezop'a özgü olarak kaldığını onayladıktan sonra değişiklik yapmak amacıyla araya kendisinden bir şeyler ekleyeceğini açıklar. Brevitas'ı sayesinde okuyucunun bunu iyi karşılamasını ister, sonsözde ise Ezop'tan sonra masalın ikinci adamı olarak tanınır ve masal türünün nasıl ortaya çıktığını anlatır. Onun ününü kıskanmadığını ama onunla yarıştığını söyler. Üçüncü kitabın önsözünde Ezop'un biçemiyle yazacağını söyler. Dördüncü kitabın önsözünde Ezop'un çok az örnek verdiğini, oysa kendisinin eski türden yararlanarak daha çok masal yarattığını anlatır. Beşinci kitabın önsözünde Yunan bir masalcıya hak ettiğini, yapıtında ondan söz ederek verdiğini anlatır.
Birinci kitabın önsözünde masallarında bitkileri de konuşturacağını söyler. Konuşan ağaçların tek örneği olan oduncu ve balta hakkındaki Phaedrus masalı Orta Çağ'dan kalma açıklayıcı bir parçada ortaya çıkmaktadır:
“ | İnsanoğlu balta yaptığı zaman, ağaçlardan sağlam bir sap istedi; insanoğlu sapı aldı, baltaya taktı ve ağaçları, dalları ve canının istediği her şeyi kesmeye başladı. Meşe, dişbudağa şöyle dedi: 'Düşmanımıza sap vererek biz bunu hak ettik, düşmana hiçbir şey vermemek gerekiyor.' | „ |
Bu masal birinci kitaba aitti ve bu türden başka masalların olduğunu düşünmemek gerekir çünkü bir tek örnek önsözdeki açıklamayı temize çıkarmak için yeterlidir. Birinci kitabın neredeyse tüm malzemesini oluşturan hayvan masallarından hareketle geleneksel ve tarihî kısa öyküyü, küçük romanı, duygusal ve komik nükte niteliğindeki kısa sahne oyununu, sembolik tabloyu içine alacak kadar planını genişletmiştir.
Antik Çağ masal türünde bizzat kendini ifade etmek için hayvan biçimine girmek zorunda olan insanlığın kararlı bir açıklamasına sahip olmuştur. Hayvanların yerine insanlar olsaydı insan yaşamının bir alışkanlığını değil, bir olayı ifade etmeye yarardı. Tüm bu eğlendirici hayvan manzaraları insan huyunun çeşitliliğinden kaynaklanmaktadır. Bu hayvan manzaralarında kurbağaların vraklayan basitliği, şanssız geyiğin kendini beğenmişliği, iyi huylu ineğin uyuşuk cüssesi, keçinin aptallığı, sineğin umursamazlığı, karıncanın can sıkıcı çalışkanlığı, kartalın aldatıcı olmayan gücü, çaylağın açgözlülüğü vardır. Ama Phaedrus Ezop gibi değildir, Ezop insanın desteklemek zorunda kaldığı kötü yanlarına karşın hayvanları tanır, onları görür ve sever. Latin ozanda basit bir biçimde gerçeği gözlemleme alışkanlığı ve hayal etme kavramı eksiktir. Masalında sadece insan sesi duyulur, hareket ve hayvanın canlı profili görülmez. Masalcı ozan tamamen ahlaka ve simgeselliğe yönelmiştir.
İlk iki kitapta özellikle şiirin başına yerleştirilmiş ahlak duyuruları hem gururlu hem de aşırı anlatımla zaman zaman iyi bir uyum içinde değildir, bunun nedeni hiç ahlak dersi çıkarılmayacak konulardan zorla ahlak dersi çıkartmaya çalışmasıdır. Ahlak önerilerine karşın Phaedrus'ta değişmez gerçeğin melankolik duygusu vardır, bazen anlatının aşırı iyimser içeriğinin tersini söyler ya da onu düzeltir. Yaşam ona olduğu gibi gözükür yani yaşam onun için acının ve sevincin bir karışımıdır. İnsanlar da ozana oldukları gibi görünürler. Güçlüler sık sık güçlerini gösterirler, zayıflar her zaman ezilirler, kötüler hep kötüdür. Biçeminin özellikleri kısalık ve inceliktir, yani bir masalda olması gereken sadelik ve açıklık.
Kaynakça
- Conte, Gian Bagio (1994). Latin Literature: A History (İngilizce). Joseph B. Solodow, çev. Londra: John Hopkins University Press.
- Erim, Müzehher (1987). Latin Edebiyatı. İstanbul: Remzi Kitabevi.
- Paratore, Ettore (1969). La Letteratura Latina dell'Eta Imperiale (İtalyanca). Milano: Sansoni/Academia.
- Riposati, Benedetto (1973). Storia della Letteratura Latina (İtalyanca). Roma: Societa Editrice Dante Aligieri.
- Rose, H. J. (1966). A Handbook of Latin Literature (University Paperbacks) (İngilizce). Londra: Methuen & Co.
- von Albrecht, Michael (1997). A History of Roman Literature (İngilizce). 2. New York: E. J. Brill.
İşbu makale Fatma Gül Özaktürk tarafından CC BY-SA 3.0 lisansı altında yayınlanan metin içermektedir.