Açık toplum
Açık toplum fikri ilk defa Henri Bergson tarafından oluşturulmuş bir fikirdir. Açık toplumlarda devlet toleranslı ve bürokrasiden uzaktır, politik sistemler şeffaf ve esnektir. Devlet hiçbir sırrı halkından gizleyemez, bu toplum modeli tamamen otoriterlik karşıtıdır ve herkes gene kendi bilgisine "emanet edilmiştir". Siyasi hürriyet ve insan hakları açık toplum yapısının temel taşlarıdır.
Karl Popper'in iki ciltlik "Açık Toplum ve Düşmanları"ndaki tanımına göre açık toplum, siyasilerin kan dökülmeden devrilebileceği, liderlerin ancak askerî darbe veya kanlı devrimler sonucu devrilebildiği kapalı toplumun tam tersi olan bir toplum yapısıdır. Baskıcı diktatörlükler ve otokratik mutlakiyetler kapalı toplum yapısının gözlenebileceği devletlerdir.
Poppercı açık toplum yapısı temelini kendi bilim felsefesinden alır. Kimsenin mükemmel devlet hakkında mükemmel bilgisi olmadığına göre, bundan sonraki en iyi şey, yürüttüğü politikayı değiştirmeye hazır bir devlet yapısıdır. Açık bir toplum aynı zamanda çoğulcu ve kozmopolit olmalıdır ki, eldeki problemlere en fazla bakış açısıyla bakılabilsin. Bilim ve insan tarihinin belirsiz ve akışkan olduğunu ileri süren Popper; Platon, Hegel ve Marx gibi, tarihsel gelişimin bilinebilir olduğunu ileri süren düşünürlere karşı çıkar. Üstelik Popper bu düşünürlerin görüşlerini politik olarak da tehlikeli bulur. Ona göre bu yaklaşımlar normal değişim süreçlerine kapalıdırlar ve dolayısıyla otoriteryen rejimlere, yani kapalı toplumlara yol açarlar.
Açık toplum yapısı sivil toplumun açık topluma geçişte itici güç olduğunu savunur.