On Bela

On Bela (İbranice: עשר המכות, Eser Ha-Makot) veya Mısır Belaları (İbranice: מכות מצרים, Makot Mitzrayim), Tevrat'ta Çıkış kitabının 7 ila 12.nci konuları altında anlatılan, köle olan İsrailoğullarının serbest bırakılması için Yehova tarafından Mısır firavununa gönderilen belalar dizisidir. Firavun, İsrailoğullarının gitmesine, onuncu bela gerçekleşene kadar izin vermemiştir. Bu belalar, İsrail Tanrı'sının gerçekliğini ve Mısır tanrılarının güçsüzlüğünü betimlemektedir.[1] Bazı yorumcular bu belaların bazılarını Nil tanrılarına verilen yargı, bereket ve doğal fenomenlerle bağdaştırırlar.[2] Çıkış kitabına göre Tanrı, Mısır tanrılarını yargılayacağını bildirmektedir: "O gece Mısır'dan geçeceğim. Hem insanların hem de hayvanların bütün ilk doğanlarını öldüreceğim. Mısır'ın bütün ilahlarını yargılayacağım. Ben RAB'bim."[3]

        
Yahudilik

Çoğu Yahudi, Hristiyan ve Müslümanca, Mısır'daki belaların tarihsel bir gerçeklik olduğuna inanılır.

John Martin'in dolu ve yangın betimlemesi (1823).

Ahit hikayesi

Mısır'dan çıkışın kutlandığı Pesah bayramının bir parçası olan on bela Tevrat'ta şöyle sıralanmıştır:[4]

  1. Çıkış 7:14-25 - su kana dönüşüp bütün balıkları ve diğer su altı yaşamını öldürdü. (Dam)
  2. Çıkış 8:1-15 - kurbağa (Tsifardeah)
  3. Çıkış 8:16-19 - bit (Kinim)
  4. Çıkış 8:20-30 - sinek (Arov)
  5. Çıkış 9:1-7 - hayvanlarda hastalık (Dever)
  6. Çıkış 9:8-12 - iyileşmeyen çıbanlar (Şhin)
  7. Çıkış 9:13-35 - dolu ve fırtına (Barad)
  8. Çıkış 10:1-20 - çekirgeler (Arbeh)
  9. Tekvin 1 - karanlık (Hoşeh)
  10. Çıkış 11, Çıkış 12 - kapı eşiğinde işaret bulunmayan yerlerdeki ilk doğan insan ve hayvanların ölümü (Makat behorot)

İlk üç bela "bütün Mısır toprakları"nı etkilerken[5] 4., 5., 6., 7. ve 9. belaların İsrailoğulları üzerinde etkisi olmadı.[6] Yahudilerin 8. beladan etkilenip etkilenmediği belirsizdir. Tevrat'ta yazdığına göre, Yahudiler son beladan kapı eşiğine koyun kanı sürerek, kavrulmuş kurbanın etini matsa ile yiyerek kutlayıp kurtuldular.[7][8] Onuncu beladan sonra en nihayetinde firavun İsrailoğullarının şartlarını kabul edip onları serbest bıraktı.

Belalar

Barselona'dan Saraybosna Agadası, ~1350

Aşağıda sıralanan belalar Çıkış kitabının 7 ila 12.nci konularının özetidir.

Belaların başlangıcı: Çık. 5:1–9, 7:8–13

Tanrı'ya özgürce ibadet edebilmek için, Musa ve Harun firavuna yanaşıp, Tanrı'nın mesajı olan, İsrailoğullarını serbest bırakıp Mısır'dan çıkmalarına izin vermesi mesajını iletti. İlk başta bunu reddedince Tanrı Musa ve Harun'u bir uyarı mucizesi göstermek için tekrar firavunun yanına gönderdi. Musa'nın asası yılana dönüştü. Firavunun büyücüleri de asalarını yılana dönüştürdü fakat Musa'nın yılanı büyücülerin yılanlarını yutup tekrar asaya dönüştü.

1. Kan (דָם): Çık. 7:14–25

Benim RAB olduğumu şundan anla, diyor RAB. İşte, elimdeki değneği ırmağın sularına vuracağım, sular kana dönecek. Irmaktaki balıklar ölecek, ırmak leş gibi kokacak, Mısırlılar artık ırmağın suyunu içemeyecekler.

—200px, 20px

İlk bela kandı. Tanrı, Harun'a asasını kaldırıp nehrin üstünde tutmasını buyurdu ve nehir kana dönüştü. Kan sebebiyle Nil'deki bütün balıklar öldü ve Mısır'ı leş bir koku kapladı. Mısırlıların kullandığı diğer su kaynakları da kana dönüştü. Firavunun büyücüleri de suyu kana çevirebildiklerinden Firavun, Musa'nın isteğine boyun eğmedi.

2. Kurbağa (צְּפַרְדֵּעַ): Çık. 7:25–8:11

RAB Musa'ya şöyle dedi: "Firavunun yanına git ve ona de ki, 'RAB şöyle diyor: Halkımı salıver, bana tapsınlar. Eğer halkımı salıvermeyi reddedersen, bütün ülkeni kurbağalarla cezalandıracağım. Irmak kurbağalarla dolup taşacak. Kurbağalar çıkıp sarayına, yatak odana, yatağına, görevlilerinin ve halkının evlerine, fırınlarına, hamur teknelerine girecekler. Senin, halkının, bütün görevlilerinin üstüne sıçrayacaklar.'"

—200px, 20px

Mısır'ın ikinci belası kurbağalardı. Tanrı, Harun'a asasını su üstünde tutmasını buyurdu ve kurbağa sürüsü tüm Mısır'ı sardı. Firavunun büyücüleri de sihirleriyle bunu başarabiliyordu. Fakat, bunun tersini yapıp kurbağaları yok edemiyorlardı, bu sebeple firavun, Musa'nın kurbağaları yok etmesi karşılığında İsrailoğullarına izin vermek zorunda kaldı. Bu belanın ilahi bir ceza olduğunu kanıtlamak için Musa, çıkış zamanının firavun tarafından belirlenmesini istedi. Firavun gün olarak ertesi günü seçti ve o gün bütün kurbağalar öldü. Firavun sözünden döndü ve İsrailoğulları Mısır'da kalmak zorunda kaldı.

3. Bit (כִּנִּים): Çık. 8:12–15

RAB Musa'ya şöyle dedi: "Harun'a de ki, 'Değneğini uzatıp yere vur, yerdeki toz bite dönüşsün, bütün Mısır'ı kaplasın.' Öyle yaptılar. Harun elindeki değneği uzatıp yere vurunca, insanlarla hayvanların üzerine bitler üşüştü. Mısır'da yerin bütün tozu bite dönüştü"

—200px, 20px

Mısır'ın üçüncü belası bit idi. Tanrı, Haruna asasını yere vurmasını ve toz kaldırmasını buyurdu; toz, Mısırlıların üstesinden gelemediği bite dönüştü. Büyücüler, sihirle bunu gerçekleştiremeyince bunda "Tanrı'nın parmağı" olduğunu belirttiler.

4. Sinek (עָרוֹב): Çık. 8:20–32

RAB Musa'ya şöyle dedi: "Sabah erkenden kalk, firavun ırmağa inerken onu karşıla ve şöyle de: 'RAB diyor ki, halkımı salıver, bana tapsınlar. Halkımı salıvermezsen senin, görevlilerinin, halkının, evlerinin üzerine atsineği yağdıracağım. Mısırlılar'ın evleri ve üzerinde yaşadıkları topraklar atsinekleriyle dolup taşacak.

—200px, 20px

Mısır'ın dördüncü belası, insanlara ve hayvanlara zarar verme yetisi olan sineklerdi. Tevrat'ta sineklerin sadece Mısırlıları etkilediği, İsrailoğullarının yaşadığı Goşen topraklarını etkilemediği aktarılır. Firavun, Musa'ya bu belayı kaldırması karşılığında İsrailoğullarını özgür bırakacağı sözü verdi. Fakat, bela geçtikten sonra firavunun "kalbi katılaştı" ve tekrar sözünden döndü.

5. Hayvanlarda salgın hastalık (דֶּבֶר): Çık. 9:1–7

RAB Musa'ya şöyle dedi: "Firavunun yanına git ve ona de ki, 'İbraniler'in Tanrısı RAB şöyle diyor: Halkımı salıver, bana tapsınlar. Salıvermeyi reddeder, onları tutmakta diretirsen, RAB'bin eli kırlardaki hayvanlarınızı -atları, eşekleri, develeri, sığırları, davarları- büyük kırıma uğratarak sizi cezalandıracak."

—200px, 20px

Mısır'ın beşinci belası, Mısırlılar için hayati önem taşıyan at, eşek, deve, koyun ve keçi gibi hayvanların yok olmasına sebep olan salgındı. İsrailoğullarının hayvanlarına zarar gelmedi. Firavun yine ödün vermedi.

6. İrinli çıbanlar (שְׁחִין): Çık. 9:8–12

Mısır'ın altıncı belası şhin'di. Şhin bir deri hastalığı olup genelde "çıban" olarak tercüme edilir. Tanrı, Musa ve Harun'a fırından iki avuç kurum almasını buyurdu ve Musa kurumu firvaunun önünde havaya doğru fırlattı. Bu kurum Mısır halkı ve hayvanlarında Şhin'e sebep oldu. Bundan Mısırlı büyücülerde etkilendi ve kendilerini iyileştiremediler.

7. Dolu (בָּרָד): Çık. 9:13–35

RAB Musa'ya şöyle dedi: "Sabah erkenden kalkıp firavunun huzuruna çık, de ki, 'İbraniler'in Tanrısı RAB şöyle diyor: Halkımı salıver, bana tapsınlar. Yoksa bu kez senin, görevlilerinin, halkının üzerine bütün belalarımı yağdıracağım. Öyle ki, bu dünyada benim gibisi olmadığını öğrenesin. Çünkü elimi kaldırıp seni ve halkını salgın hastalıkla vurmuş olsaydım, yeryüzünden silinmiş olurdun. Gücümü sana göstermek, adımı bütün dünyaya tanıtmak için seni ayakta tuttum. Hâlâ halkımı salıvermiyor, onlara üstünlük taslıyorsun. Bu yüzden, yarın bu saatlerde Mısır'a tarihinde görülmemiş ağır bir dolu yağdıracağım. Şimdi buyruk ver, hayvanların ve kırda neyin varsa hepsi sığınaklara konsun. Dolu yağınca, eve getirilmeyen, kırda kalan bütün insanlarla hayvanlar ölecek.'" […] Musa değneğini göğe doğru uzatınca RAB gök gürlemeleri ve dolu gönderdi. Yıldırım düştü. RAB Mısır'a dolu yağdırdı. Şiddetli dolu yağıyor, sürekli şimşek çakıyordu. Mısır Mısır olalı böylesi bir dolu görmemişti.

—200px, 20px

Mısır'ın yedinci belası yıkıcı bir fırtınaydı. Tanrı, Musa'ya asasını göğe kaldırmasını buyurdu ve fırtına başladı. Görünüşe göre, bu bela önceki belalara kıyasla daha doğaüstüydü; gökten sağnak şekilde dolu ve ateş yağıyordu. Şiddetli fırtına Mısır bostanlarına, ürünlerine, halkına ve hayvanlarına zarar verdi. Fırtına Goşen toprakları dışında ülke genelindeydi. Kendisinin ve halkının günahkarca davrandığını ve Tanrı'nın doğru olduğunu belirten Firavun, Musa'ya belayı kaldırırsa İsrailoğullarına çölde Tanrı'ya ibadet etmelerine izin vereceği sözünü verdi. Musa'nın duasıyla birlikte dünyanın hakimi olduğunu gösteren Tanrı doluyu durdurdu. Fırtınanın dinmesinden sonra tekrar firavunun "kalbi taşlaştı" ve sözünü tutmayı reddetti.

8. Çekirge (אַרְבֶּה): Çık. 10:1–20

Musa'yla Harun firavunun yanına varıp şöyle dediler: "İbraniler'in Tanrısı RAB diyor ki, 'Ne zamana dek alçakgönüllü olmayı reddedeceksin? Halkımı salıver, bana tapsınlar. Halkımı salıvermeyi reddedersen, yarın ülkene çekirgeler göndereceğim. Yeryüzünü öylesine kaplayacaklar ki, toprak görünmez olacak. Doludan kurtulan ürünlerinizi, kırda biten bütün ağaçlarınızı yiyecekler. Evlerine, bütün görevlilerinin, bütün Mısırlılar'ın evlerine çekirge dolacak. Ne babaların, ne ataların ömürlerince böylesini görmediler.'" Sonra Musa dönüp firavunun yanından ayrıldı.

—200px, 20px

Mısır'ın sekizinci belası olan çekirgeler, İbrani takvimine göre Şevat ayının ilk gününde başladı. Beladan önce Tanrı, Musa'ya firavunun "kalbini taşlaştıracağı"nı bildirdi böylece firavun izin vermeyecek ve bunun ardından gelecek olan mucizelere ortam doğacaktı.

Önceki belalar gibi bu sefer de Musa firavunun karşısına çıkıp onu çekirge belasından haberdar etti. Firavunun yanında çalışanlar, İsrailoğullarının serbest bırakılması için firavuna yalvardılarsa da firavun boyun eğmedi. Firavun uzlaşma olarak erkeklerin gidebileceğini fakat kadın, çocuk ve hayvanların Mısır'da kalmasını buyurdu. Bunun üzerine Musa Tanrı'nın isteğini yineleyip hayvanlar dahil herkesin serbest bırakılmasını isteyince firavun bunu reddetti.

Tanrı, Musa'ya asasını Mısır üzerinde tutmasını buyurdu ve doğudan rüzgar yükseldi. Ertesi güne kadar rüzgar beraberinde çekirge sürüsü getirdi. Çekirgeler gökyüzüne yayıldı ve Mısır üzerinde gölge oluşturdu. Çekirgeler, Mısır'ın kalan son ürünlerini de tüketti; ayakta ne bir bitki ne de bir ağaç kaldı. Firavun tekrar Musa'dan belayı geri çekmesini isteyip karşılığında İsrailoğullarının çölde Tanrı'ya ibadet edebileceğini belirtti. Bunun üzerine Tanrı çekirgeleri bir rüzgarla Kızıldeniz'e sürükledi. Fakat, kalbi tekrar taşlaşan firavun İsrailoğullarının gitmesine izin vermedi.

9. Karanlık (חוֹשֶך): Çık. 10:21–29

RAB Musa'ya, "Elini göğe doğru uzat" dedi, "Mısır'ı hissedilebilir bir karanlık kaplasın." Musa elini göğe doğru uzattı, Mısır üç gün koyu karanlığa gömüldü. Üç gün boyunca kimse kimseyi göremez, yerinden kımıldayamaz oldu. Yalnız İsrailliler'in yaşadığı yerler aydınlıktı.

—200px, 20px

Dokuzuncu belada, Tanrı, Musa'ya Mısır'ı karanlığa boğmak için ellerini göğe kaldırmasını buyurdu. Bu karanlık üç gün boyunca sürdü fakat İsrailoğullarının evleri aydınlıktı. Firavun, Musa'yı çağırtıp İsrailoğullarının koyun ve davarları arkada bırakması koşuluyla serbest kalacağını bildirdi. Musa, kurbanlık için hayvanlara ihtiyaç olduğunu söyleyip teklifi reddetti. Buna kızan firavun, Musa'ya eğer bir daha karşısına çıkarsa öldürüleceğini belirtti. Musa da, bir daha karşısına çıkmayacağını söyledi.

Bu bela doğrudan firvunun güneş tanrısı olan Ra'ya yönelikti. Karanlık belasıyla Musa, Yehova'nın gücünü ve Mısır tanrılarına tapmanın budalalık olduğunu göstermeye çalıştı.

10. İlkdoğan ölümü (מַכַּת בְּכוֹרוֹת): Çık. 11:1–12:36

Musa firavuna şöyle dedi: "RAB diyor ki, 'Gece yarısı Mısır'ı boydan boya geçeceğim. Tahtında oturan firavunun ilk çocuğundan, değirmendeki kadın kölenin ilk çocuğuna kadar, hayvanlar dahil Mısır'daki bütün ilk doğanlar ölecek. Bütün Mısır'da benzeri ne görülmüş, ne de görülecek büyük bir feryat kopacak.

—200px, 20px

Onuncu ve son Mısır belası Mısır'daki ilkdoğanların ölümüyle ilgilidir. Firavunun oğlundan en fakirine kadar hatta hayvanlar da dahil hiç kimse bu beladan kaçamadı. Beladan önce Tanrı Musa'ya İsrailoğullarına bildirmesi için kapılarına koyun kanı sürmelerini böylece o eve girmeyeceğini söyledi. Belaların en ağırı olan bu bela sonunda firavun İsrailoğullarının gitmesine izin verdi.

Belanın ardından, kızgın, üzgün ve kendisinin de öldürüleceğinden korkan firavun, İsrailoğullarının ne isterlerse yanlarına alıp gitmeleri emrini verdi. Firavunun fikir değiştereceğine inanan İsrailoğulları hiç beklemeden Musa önderliğinde emrin verildiği gece Mısır'dan çıkmak için yola koyuldular. En nihayetinde firavun ordularıyla peşlerine düştü.[9]

Ahit içi düzen

Dönem Sayı Bela Baplar Uyarı var mıydı? Uyarılış zamanı Rolü üstlenen Asa? İsrailoğulları korundu mu? Firavun geri adım attı mı? Firavunun kalbini kim "katılaştırdı"?
Birinci 1 kan Exodus 7:14-25 evet günün sabahı Harun evet hayır Hayır iç ses
2 kurbağalar Exodus 7:26-8:11 evet bilinmiyor Harun evet hayır evet iç ses
3 bit Exodus 8:12-15 hayır yok Harun evet hayır hayır iç ses
İkinci 4 sinekler Exodus 8:16-28 evet günün sabahı Tanrı hayır evet evet Firavun
5 salgın Exodus 9:1-7 evet bilinmiyor Tanrı hayır evet hayır Firavun
6 çıban Exodus 9:8-12 hayır yok Musa hayır hayır hayır Tanrı
Üçüncü 7 dolu Exodus 9:13-35 evet günün sabahı Musa evet evet evet iç ses
8 çekirgeler Exodus 10:1-20 evet bilinmiyor Musa evet hayır evet Tanrı
9 karanlık Exodus 10:21-29 hayır yok Musa evet evet evet Tanrı
10 ilkdoğan Exodus 11:1-10 evet bilinmiyor Tanrı hayır evet evet Tanrı

Doğasal açıklama

Bazı bilim yazarları ve Ahit araştırmacıları, bu belaların doğaüstü mucizelerden ziyade sıradan doğa felaketleri ve bunların akıbetleri olabileceğini belirtmektedir. Bu hipotez ile ilgili tek sorun, Tevrat'ta anlatıldığının aksine afetler halklar arasında ayrım yapmamaktadır. Ahit, üçüncü felaketten sonraki belaların sadece Mısırlıları etkilediğini ve İbranileri etkilemediğini iddia eder. Fenomenlerin çoğunun doğal unsurlar olabileceğini belirten açıklamalar şöyledir:

San Diego sahillerinde oluşmuş kızıl gelgite bir örnek.
  • 1. bela - Su kana dönüştü, balıklar öldü:
    • MÖ 1500'lerde Santoron'daki volkanik hareketlilik sonucunda bu patlamanın ardından oluşan küller Nil'de bulundu. Nil'deki kırmızılığın sebebi bu olabilir. Çökelme sonucu oluşan kum tabakası Nil'i kan kırmızı yapıp suyunu içilmez kılabilir. Kızıl toprakları bulunan Victoria Gölü bölgesindeki sağnak yağışlar kızıl çamuru Nil'e akıtmış olabilir.
    • Bir başka görüşe göre kızıl ve zehirli su yosunlarındaki artış (kızıl gelgit[10]) toksik madde miktarını arttırıp balıkları öldürmüş olabilir.
  • 2. bela - Kurbağalar: Balıkları öldüren derecede su bozulması, kurbağaların nehri terketmesine ve ölmelerine sebebiyet vermiş olabilir.
  • 3. ve 4. belalar - Bit ve sinekler: Kurbağaların eksikliği bit ve sinek gibi böceklerin nüfusunda artışı sağlamış olabilir.
  • 5. ve 6. belalar - Hayvanlarda salgın ve çıban: Isırgan sineklerin nüfusundaki artış hastalık yaymış ve salgına sebebiyet vermiş olabilir.
  • 7. bela - Dolu: Volkanik hareketlilik, külün yanı sıra beraberinde kükürt de getirir ve bu hava sistemini değiştirip bazen doluya sebep olabilir. Dolu, bağımsız bir hava olayı olarak da gerçekleşmiş olabilir. Şimşekler "ateş" olarak yorumlanmış olabilir.
  • 8. bela - Çekirgeler: Dolu yüzünden tahılların zarar görmesi sebebiyle çekirgelerin yemek kaynakları kısıtlanmış ve ayakta kalan diğer tahılları çekirgeler için hedef tahtası haline getirmiş olabilir. Hayvanlardaki salgın hastalık nedeniyle çekirgeleri avlayan hayvanların eksikliği çekirge nüfusunda artışa sebep olmuş olabilir. Bu açıklamalar haricinde dahi bugün çekirge sürüleri görmek sıra dışı değildir.
  • 9. bela - Karanlık: Bunun birçok sebebi olabilir; örneğin, güneş tutulması, kum fırtınası, volkanik kül veya yoğun hacimli çekirge sürüsü güneşi bir süreliğine örtmüş olabilir.
  • 10. bela - İlkdoğan ölümü:
    • Eğer son belanın amacı gerçekten sadece ilkdoğanları etkilemekse bu, karanlık zamanda ya çekirgeler ya da kara küf (Cladosporium) tarafından yemeklerin zehirlenmesiyle gerçekleşmiş olabilir. Ortadoğu kültüründe ilkdoğanlar ayrıcalıklı olduğu için ilk öğünler onlara verilirdi böylece ilkdoğanların yemekten zehirlenmiş olmaları olasıdır. İsrailoğulları ise, öğünlerini hazırlayıp hemen tükettikleri için onların etkilenme olasılığı daha az olurdu.
    • 2006'da yayınlanan Exodus Decoded isimli belgeselde Jacobivici'nin görüşüne göre ilkdoğanların ölümü Santoron'daki volkanik patlamayla ilintilidir. İlkdoğanlar ayrıcalıklı olduğundan yere yakın yerlerde yatıyordu, diğer çocuklar ise yüksekte ve hatta bazen çatıda yatırılıyordu. Volkanik patlama sebebiyle zehirli gaz ağır olduğundan yere yakın kalıyordu bu sebeple yere yakın yatan ilkdoğanlar zehirlenip ölmüştü. Yahudilerin bundan kurtulmalarının sebebi ise o gün Pesah'ın ilk günü olduğundan yatmaya gitmemeleri, tersine, ayakta kutlama yapmalarıydı.

Ayrıca bakınız

Edebiyat

  • Hermann and Anna Levinson: Zur Biologie der zehn biblischen Plagen DGaaE Nachrichten 22 (2008), 83–102 (Almanca)

Kaynakça

  1. Plagues of Egypt, in New Bible Dictionary, second edition. 1987. Douglas JD, Hillyer N, eds., Tyndale House Publishers, Inc., Wheaton, IL, USA ISBN 0842346678
  2. Commentary on Exodus 7, The Jewish Study Bible, 2004. Berlin A and Brettler M, eds., Oxford University Press. ISBN 0195297512
  3. Çıkış 12:12
  4. The Ten Plagues, in Illustrated Dictionary & Concordance of the Bible, 1986. Wigoder G, Paul S, Viviano B, Stern E, eds., G.G. Jerusalem Publishing House Ltd. And Reader’s Digest Association, Inc. ISBN 0895774070
  5. Exodus 7:21, 8:2, 8:16
  6. Ex. 8:22, 9:4,11,26, 10:23
  7. Passover, New Bible Dictionary, second edition. 1987. Douglas JD, Hillyer N, eds., Tyndale House Publishers, Inc., Wheaton, IL, USA ISBN 0842346678
  8. Passover, Illustrated Dictionary & Concordance of the Bible, 1986. Wigoder G, Paul S, Viviano B, Stern E, eds., G.G. Jerusalem Publishing House Ltd. And Reader’s Digest Association, Inc. ISBN 0895774070
  9. Exodus 14:8
  10. "Meteoroloji sözlüğünde Kızıl Gelgit". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2011.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.