Yaşar Nuri Öztürk
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk (d. 5 Şubat 1951, Bayburt[2][5] – ö. 22 Haziran 2016, İstanbul[3]), Türk İslam felsefesi profesörü, gazeteci, yazar, avukat, televizyon programcısı, siyasetçi ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi kurucu dekanı.[6]
Yaşar Nuri Öztürk | |
---|---|
Doğumu |
5 Şubat 1951[1] Bayburt, Türkiye[2] |
Ölümü |
22 Haziran 2016 (65 yaşında)[3] Beykoz, İstanbul, Türkiye Mide kanseri[4] |
Bölgesi | Türkiye |
Okulu | Kur'ancılık |
İlgi alanları | İslam felsefesi, tefsir, tasavvuf |
Önemli fikirleri | Kur'ancılık |
Hakkında
Yaşar Nuri Öztürk, Bayburtlu bir anne ile Sürmeneli bir babanın çocuğu olarak 5 Şubat 1951 Pazartesi günü Bayburt'ta doğdu. Trabzon'un Sürmene ilçesinin Fındıcak köyünde büyüdü.[2] Çoğu Çaykara'da bulunan Niyazoğlu sülalesindendir. İlk eğitimini babasından Kur'an okuyarak aldı ve dokuz yaşında hâfız oldu. On yıllık klâsik medrese eğitiminden sonra İstanbul Üniversitesi'nde[7] hukuk ve ilahiyat tahsilini tamamladı. 12 yıl imamlık ve vaizlik yaptıktan sonra üniversiteye tekrar dönerek 1980 yılında "İslâm Felsefesi" konulu doktorasını tamamladı ve 1986 yılında aynı dalda doçent oldu. Orta Doğu, Balkanlar, Avrupa ve Afrika ülkeleri, ABD, Güney Kore ve Japonya'da kendi alanı ile ilgili akademik araştırmalar yapan Öztürk, ayrıca Fransa'da Grenoble Üniversitesinde çalıştı. New York'ta "İslâm Düşüncesi ve Çağdaş Sûfî Düşünce" dersleri okuttu.
Time Dergisi’nin gerçekleştirdiği ‘20. Yüzyılın En Önemli Kişileri’ (The Most Important People of the 20th. Century) anketinin ‘En Önemli Bilim Adamları ve Islahatçılar’ (The Most Important Scientists and Healers) listesinde, dünya kamuoyunca belirlenmiş yüz ismin ilk onu arasında yer aldı.
Türkçe, Arapça, Farsça, İngilizce ve Fransızca dillerinde çeşitli çalışmaları bulunan Yaşar Nuri Öztürk, 1978 ve 1982'de "Türkiye Millî Kültür Vakfı" ödülünü kazandı.
Hayatı
Yurt dışında ve yurt içinde pek çok yerde İslâm dininin zihniyeti, insan ve insan hakları konularında konferanslar verdi. Türkiye'de Kur'ân-ı Kerîm'in Özüne Dönüş Hareketi'nin öncüsü olan Yaşar Nuri Öztürk aynı zamanda da, Türk üniversitelerinde öğretim üyesi ve dekan olarak 26 yıl görevde bulundu. ABD-New York'ta (The Theological Seminary of Barrytown) bir yıl misafir profesör olarak “İslâm Düşüncesi” dersleri okuttu. Aynı süre içinde The World Scripture’ın İslâm bölümünün hazırlanışında görev aldı. Büyük çoğunluğu İslâmiyet hakkında seksene[8] yakın kitabı vardır. Özellikle onun "Kur’an’daki İslâm" adlı ansiklopedi vasfındaki kitabı, Yaşar Nuri Öztürk tarafından çoğu konferansında telkin edilmektedir.
Trabzon yıllarında ilkokulu dışarıdan bitirerek Trabzon İmam Hatip Lisesi’ne girdi, [İmam hatipten 1968’de birincilikle mezun oldu ve İstanbul’a geldi. İstanbul Üniversitesi'nde İlahiyat ve hukuk okudu.
Üniversite sonrası asistanlığın yanı sıra avukatlık stajını sürdürdü. Bir yandan da Son Havadis, Tercüman gibi gazetelerde yazılar yazdı. 1980’de İslam felsefesi dalında doktorasını verdi. Ardından Milltown’da lisansüstü düzeyinde İslam felsefesi dersleri verdi. 1987’de Türkiye’ye döndü ve o günlerde TRT’de Asaf Demirbaş’ın sunduğu bir dini programa çıktı. Böylece akademik çevrelerdeki tanınırlığı ülke geneline yayıldı.
1978 ve 1982’de “Türkiye Millî Kültür Vakfı” ödülünü kazandı. Çalışmaları Türkçe, Arapça, Farsça, İngilizce ve Fransızca dillerinde yayımlandı.
1992 yılında İstanbul Üniversitesi’nde İlahiyat Fakültesi kuruldu. 1993’te fakülteye kurucu dekan olarak atandı.1993-2002 yılları arasında İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dekanlığını yaptı.[9] Yaşamı boyunca çeşitli üniversitelerde öğretim üyesi ve dekan olarak 26 yıl görev yaptı.
İlk tercümesi Elmalılı M. Hamdi Yazır tarafından yapılan Kur'an'ın, yorum katılmamış, İkinci Türkçe çevirisini yayınlamıştır. 1993 - 2011 yılları arasında üç yüzü aşkın baskı yapan bu çeviri[10], “Türkiye Cumhuriyeti Tarihinin En Çok Baskı Yapan Kitabı ve Kur'an-ı Kerim meali” sayılmaktadır.[11]
1990’lı yıllarda Hürriyet gazetesinde yazıları yayımlandı. Yurt gazetesinde ve son olarak da Aydınlık’ta yazdı. Aydınlık gazetesinde 26 Kasım 2015’te başladığı yazılarını 23 Haziran 2016’ya kadar sürdürdü. Habertürk, Halk TV, Kanal Sokak TV, Show TV gibi farklı kanallarda televizyon programlarında Kur’an yorumları yaptı.
14 Şubat 2013 tarihinde TRT sanatçısı Nazlı Kanaat ile nişanlanmıştır.
Öztürk, İstanbul'un Beykoz ilçesine bağlı Paşabahçe semtinde ikamet etmekteydi.[12]
Siyasi hayatı
Yaşar Nuri Öztürk, 3 Kasım 2002 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden İstanbul milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girdi. Daha sonra CHP’den istifa etti. İstifasına, “Birikiminin halka ve ülkeye hizmette daha etkin ve yoğun biçimde kullanılacağı vaadiyle girdiği CHP’de çok kısa bir süreden sonra hayal kırıklıkları yaşamasını, 23-24 Ekim 2003 tarihlerindeki kurultayda da çok çirkin bir siyaset oyunuyla dışlanmasını” gerekçe gösterdi. CHP’nin yönetim kadrosu ve dönemin genel başkanı Deniz Baykal ile ters düştüğü noktaları ise şöyle açıklamıştı:[13]
“Laiklik anlayışındaki farklılık, dine bakışlarındaki farklılık, halkla bütünleşme konusundaki ısrarı, ideoloji eksenli siyasete karşı oluşu, partideki ağır demokrasi noksanı, dünyadaki derin etkili değişimlerin muhasebesinin CHP yönetimince yapılamaması, Batı’nın yeni sömürü yönteminin bir ifadesi olan IMF’cilik ve küreselleşme yıkımını durduracak politikaların oluşturulamaması.”
CHP’den istifasının ardından 16 Şubat 2005’te Halkın Yükselişi Partisi’ni kurdu ve bu partinin genel başkanlığını dört yıl boyunca sürdürdükten sonra 19 Ekim 2009 tarihinde üniversite ile çok ilgilenemediği gerekçesiyle genel başkanlıktan istifa ederek aktif siyasî hayatını son verdi.
Ölümü
2011 yılından beri mide kanseri ile mücadele eden Yaşar Nuri Öztürk, 22 Haziran 2016 Çarşamba günü İstanbul'daki evinde hayatını kaybetti. Cenaze namazı Üsküdar Şakirin Camii'nde kılınan Öztürk, Kanlıca Mezarlığı'na defnedilmiştir.[4]
Görüşleri
İmâm-ı Â’zam Ebû Hanîfe[14] ve İmâm Zeyd[15] hakkındaki kişisel görüşleri
Onun aslında Hanefilik ile itikaden pek ilgisi bulunmadığını ifade ediyor:
“ | İmâm-ı Â’zam Ebû Hanîfe, H. 121 / M. 739 yılında “Hânedan-ı Alevîyye” mensuplarından “İmâm Zeyd bin Ali Zeyn el-Âb’ı-Dîn” tarafından Emevi Halifesi Hişâm bin Abd’ûl-Melik’in zalimane idaresine karşı çıkarılan isyanı da Muhammed’in komuta ettiği Bedir Savaşı’na benzetmiş ve destek vermekten hiç de çekinmemişti.[16] | „ |
Ayrıca “İmâm Zeyd” ile olan fikrî benzerliğine de şu cümlelerle değiniyor:
“ |
|
„ |
Bâtınî Karmatîlik hakkındaki kişisel görüşleri
Bâtınî-Karmatîlik konusundaki görüşlerini ise "Hallâc-ı Mansûr" isimli iki ciltlik eserinin birinci cildinde açıklıyor. Birinci cildin ilk elli sayfalık giriş kısmı Karmatîler'in kurdukları toplumcu sistemin ne kadar başarılı olduğundan bahsetmektedir.[21]
Reenkarnasyon hakkındaki kişisel görüşleri
Kur'an-ı Kerîm’e göre reenkarnasyonun olası olduğunu ayetlerden örnekler vererek savunan Öztürk, buna inanmayanların ise bir tür tabuculuk içinde olduklarını söylüyor. Ona göre Kur'an-ı Kerîm reenkarnasyona mesnet olacak onlarca ayet barındırmaktadır. Süleyman Ateş'in cennet ve cehennemi reenkarnasyon ile izah ettiğini söylüyor. Reenkarnasyonun müteşabih bir ahiret inancının bir tür yorumu ve işleyişi olduğunu da ekliyor.[22]
İslam tarihinde reenkarnasyon konusu hakkındaki görüşlerini,
“ | İslam düşünce tarihinde reenkarnasyonun kabulü çok eskilere gider. Ta ben şeyde inceledim bunu genişçe, Hallâc kitabımda. Hallâc'ın bağlı olduğu Karmatî ekol ve İhvan-ı Safa risaleleri, o beş cilt kitapta, ki insanlık tarihinin fikir mirası bakımından devlerindendir. Orada incelenmiştir, kabul edilir. Ama bugünkü insanlar da bunu yeniden ele almalıdır. Çünkü, dünyada çok ciddi bir konudur reenkarnasyon meselesi. Bir Hint tenasühü ile karıştırmayalım. Çünkü reenkarnasyona inananlarda ahiret inancı var, iki. Peşinen evet veya hayır demeyelim, bunun üzerinde düşünelim. Çünkü, Kur'an’da buna onay olarak alınacak iki düzine ayet var.[23] | „ |
olarak belirtiyor.
Kur'an-ı Kerîm’de reenkarnasyon
Kur'an bu dünyaya iki defa gelip üçüncü kez gelmek isteyip de kendilerine müsaade edilmeyenlerden bahsediyor ve onlara üçüncüyü gidemezsiniz dendiğini söylüyor. Fakat bu durumun herkes için bağlayıcı olmadığını belirtiyor. Ona göre, kimi bir kez gelir adam gibi yaşar ve tekâmülünü tamamlar. İçlerinde Süleyman Ateş'in de bulunduğu birçok tefsir aliminin müteşâbih olan cennet-cehennem gibi kavramların açılımını reenkarnasyonla verdiklerini kuvvetle yineliyor. Bununla beraber, Kur'an-ı Kerîm'in böyle ayrıntılar vermediğini de ekliyor. Fakat, ona göre insan tekâmülünü bir şekilde tamamlamaya mecburdur. Reenkarnasyonun da bu tekâmülü tamamlamanın yollarından biri değil, yegâne yolu olduğunu vurguluyor.
“ | Bana göre, yanılmıyorsam reenkarnasyon hayatın en mühim realitelerinden biridir. Reenkarnasyonsuz hayatı da, dini de, hiçbir şeyi izah edemezsiniz... Ben bundan önceki hayatımda mesela kumandanmışım, üç tane de hanımım varmış... Zaten reenkarnasyon yoluyla cennet ve cehennemi yaşıyor insan, dünyada yaşıyor bir nevi. Ama bir de büyük kıyamet koptuktan sonra, artık gelip gitmek falan o her şey bitecek, o zaman ne olacak? İşte orada da bir cennet ve cehennem söz konusu. O ayrı bir iştir. Onun hakkında bizim hiçbir bilgimiz yok. Ne vakti hakkında bilgimiz var, ne nasıllığı hakında bir bilgimiz var. Allah orada hepimizin yardımcısı olsun. Ama o da olacak. Büyük hesap, büyük mizan, büyük kıyamet. Yalnız İslam bilginleri cennet ve cehennemin şu anda mevcut olduğunu ve işlemekte olduğunu söylüyor. Nasıl işliyor bu? İşte reenkarnasyon yoluyla.[24] | „ |
diyor.
Ahiret inancı ve reenkarnasyon
Öztürk, bu konudaki görüşlerini
“ | Şimdi dinlerin getirdiği ahiret inancı, ahiret inancı olmadan din olur mu? Niçin? Çünkü omurgadır. Omurgadır. Ahiret inancı karmanın bir başka ifadesidir. İşte reenkarnasyon var mı? Yok mu? Efendim, bunlar işin müteşâbih tarafı. Ahiret inancı olmadan din de olmaz, hayat da olmaz, insanlık da olmaz. O olacak. Ha onun izahı. O bir reenkarnasyon sistemiyle mi yürüyor? Nasıl? O ayrı, onu tartışın konuşun. Dolayısıyla kimse kötülüğe kötülükle mukabele ederek bir meziyet işlediğini zannetmesin. Ben reenkarnasyonun, hüküm vermiyorum, dedim ya müteşâbih bir alandır, ahiret inancı iman olarak korunmalıdır, müteşâbih açıklamaları ayrı bir dava. Ben reenkarnasyonun, büyük dinlerdeki ahiret inancının bir işleyişi olduğunu düşünüyorum. Ve hayatın en muhteşem gerçeklerinden biridir bana göre reenkarnasyon.[25] | „ |
şeklinde dile getiriyor.
Kitapları
|
|
Kaynakça
- Nüfus kaydındaki doğum tarihinin 5 Şubat 1951 olduğu oğlu tarafından açıklandı. Mustafa Tahir Öztürk'e göre 5 Şubat tarihinin kesinlikle doğru olduğu bilinmekle birlikte, doğum yılının 1951'den evveki bir yıl olması da olasıdır.
- "Yaşar Nuri Öztürk, Bayburt'ta doğmuş, ama Sürmene'nin Fırdıcak köyünde büyümüştür". 27 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2015.
- "İlahiyat Profesörü Yaşar Nuri Öztürk hayatını kaybetti". 1 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2016.
- Yaşar "Nuri Öztürk öldü", hurriyet.com.tr
- "Arşivlenmiş kopya". 14 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2015.
- Öztürk, Yaşar Nuri, Prof. Dr. Kur'an'ı Tanıyor Musunuz (Onu Hiç Okudunuz mu?). 5. Baskı. İstanbul: Yeni Boyut Yayınları, 2013.
- http://www.kitapyurdu.com/index.php?route=product/manufacturer_products&manufacturer_id=7287&limit=100
- http://ilahiyat.istanbul.edu.tr/?p=6056
- http://www.yeniboyut.com.tr/prof-dr-yasar-nuri-ozturk
- http://www.milliyet.com.tr/yasar-nuri-ozturk/
- "ntvmsnbc". 23 Aralık 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Aralık 2009.
- http://www.radikal.com.tr/politika/yasar-nuri-ozturk-chpden-istifa-etti-708429/
- Öztürk, Yaşar Nuri, İmâm-ı Â’zam Savunması, Şehid bir önder için Apolocya, – Sahabe ve tâibûn nesline yapılan muameleyi zulûm olarak gösterdi: Ehl-i Beyt’in haklarını savunmadaki özgün tavrı, Sahife 170, İnkılâp, İstanbul, 2010.
- Ebû Zehre, Muhammed, İmâm Zeyd, 83.
- Öztürk, Yaşar Nuri, İmâm-ı Â’zam Savunması, Şehit bir önder için Apolocya, – Zalimlere isyanı iman ve ibadetin esası olarak tanıttı: İmâm-ı Â’zam’ın tanıttığı İslam’ın temel ibadeti, Sahife 156, İnkılâp, İstanbul, 2010.
- Öztürk, Yaşar Nuri, İmâm-ı Â’zam Savunması, Şehit bir önder için Apolocya, – Sahabe ve Tâibûn nesline yapılan muameleyi zulüm olarak gösterdi: Ehl-i Beyt’in haklarını savunmadaki özgün tavrı, Sahife 171, İnkılâp, İstanbul, 2010.
- Not: Anadolu Alevileri ile karıştırılmamalıdır.
- Öztürk, Yaşar Nuri, İmâm-ı Â’zam Savunması, Şehit bir önder için Apolocya, – Ortak kaderli iki deha: Sokrat ve İmâm-ı Â’zam, Sahife 246, İnkılâp, İstanbul, 2010.
- Öztürk, Yaşar Nuri, İmâm-ı Â’zam Savunması, Şehit bir önder için Apolocya, – Şehit edilişi veya sonsuzluğa geçiş, Sahife 56, İnkılâp, İstanbul, 2010.
- Öztürk, Yaşar Nuri, Enel Hak İsyânı HALLÂCI MÂNSUR (Darağacında Mirâc), Yeni Boyut, 2011.
- Yaşar Nuri Öztürk’e göre reenkarnasyon
- Yaşar Nuri Öztürk’e göre "Reenkarnasyon ve Tekâmül"
- Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an’daki reenkarnasyon
- Ahiret inancı ve reenkarnasyon
Dış bağlantılar
Parti siyasi görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Öncesi yok. |
Halkın Yükselişi Partisi Genel Başkanı 16 Şubat 2005 - 19 Ekim 2009 |
Sonra gelen: Ragıp Önder Günay |