Hart Olayı
Hart İsyanı olarak bilinen ve 26 Ekim 1919 - 24 Aralık 1919 tarihleri arasında gerçekleşen bu halk ayaklanması Bayburt'un ilçesi olan eski adı Hart yeni adı Aydıntepe'de gerçekleşmiştir.
Ayaklanma, Bayburt’a 20 kilometre uzaklıktaki Hart kasabasında yaşayan Eşref adında birinin kendine özel bir tarikat kurması ve ününün çevreye yayılması sonucu İçişleri Bakanlığınca soruşturma açılmasını gerektiren bir durumun oluşması ve Eşref’in soruşturmaya karşı çıkmasıyla başlamıştır. Kendisinin Allah tarafından gönderildiğini ilan edip millî mücadeleye karşı çıkarak halkı kışkırmıştır.[1] İlk girişim Erzurum Valiliğince başlatılmıştır. Valilik, Bayburt Kaymakamlığına bu şeyhin kökeni, mesleği, mezhebi, müritlerinin kimliği ve faaliyetleri hakkında bilgi sormuştur.[2] Bayburt Kaymakamlığı, ilçe müftüsünün başkanlığında din adamlarında oluşan bir kurul oluşturmuştur. Şeyhin kurulun davetini reddetmesi ve müritlerinin ayaklanma içinde olduğu yolunda duyumlar alınması üzerine 6 Aralık 1919’da Bayburt’taki 28. Alaydan 50 kişilik bir müfreze göz korkutmak için Hart’a gönderilmiştir. Hart’a gelen heyet, Şeyhin önceden ayrılması sebebiyle kendisi ile temas edememiş, halk yorgun olan askerleri ikramda bulunmak vaadiyle birer ikişer evlere dağıtmış ve Hart’a geri dönen Şeyhle birlikte harekete geçerek onları esir almıştır. Bu olay, Alay Komutanı Binbaşı Nuri’nin şehit edilmesiyle yeni bir boyut kazanmış, bunun üzerine otuzar kişilik iki piyade bölüğünden yeni bir müfreze oluşturularak 9 Aralık 1919’da Hart’a sevk edilmiştir.[3] Bu müfrezeye de bir baskın düzenleyen Eşref başarılı olup askerleri tutsak ettikten sonra, kendisinin mehdi olduğunu ilan edip daha da azgınlaşmaya başlamıştır. Askerlerin tedbirsizliği ve tecrübesizliği neticesiyle oluşan bu durum karşısında hükûmetin uzlaşma girişimlerinde bulunmuş olması da bir fayda sağlamamıştır ve bu defa dört tabur ve iki bölükten oluşan 700 kişilik bir kuvvet Hart’a gönderilmiştir. İhtiyaten biri Gümüşhane’de, diğeri Of’ta iki tabur da hazır tutulmuştur. 24 Aralık’ta Hart’ı kuşatan bu kuvvetler özellikle topçuların isabetli atışları vasıtasıyla sonuca gidebilmeyi başarmıştır. Evine isabet eden top mermisiyle havaya uçan Şeyh Eşref’in akıbetini öğrenen müritleri daha fazla direnemeyip teslim olmuşlardır.[4]
Kaynakça
- Albay Rahmi Apak, Türk İstiklal Harbi, İç ayaklanmalar, s.8
- Kâzım Karabekir, İstiklal Harbimizin Esasları, İstanbul 1951, s. 153-156
- Türk İstiklal Harbi, 6. Cilt, s.62
- Kenan Esengin, Millî Mücadelede Hıyanet Yarışı, Ankara 1969, s. 42