Türk Kurtuluş Savaşı El-Cezire Cephesi
Osmanlı İmparatorluğu, I. Dünya Savaşı'ndan ayrıldıktan sonra İngilizler ilk iş olarak Musul Vilayeti'ni işgal etti. Mondros Ateşkes Antlaşması'na bile aykırı olarak işgal edilen Musul Vilayeti tekrar elde edebilmek için çeşitli planlar tatbik edildi. Zaten bölge ahâlîsinin çoğunluğunun Türk ve Kürtlerden müteşekkil olması, Anadolu Türkleri ile kültürel bağların kurulmasında kolaylık sağlamıştı. Hem bölge insanının ayaklanmaları hem de Özdemir Bey'in komutanlık ettiği Derbent Muharebesi cephedeki önemli gelişmelerdendir.
Türk-İngiliz Cephesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Türk Kurtuluş Savaşı | |||||||
Ali İhsan Paşa, Dadaylı Halid Bey ve Britanya temsilcileri (Kuzey Irak, Kasım 1918) | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Türk Ulusal Hareketi Berzenci aşireti | Britanya İmparatorluğu | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Şefik "Özdemir" Bey Şeyh Mahmud Berzenci | Edmund Allenby | ||||||
Güçler | |||||||
Bilinmiyor | Bilinmiyor |
Arka planı
İngilizler, Musul'da uygulanacak yönetim biçimini oluşturmada yöredeki kabiliyetli, nüfuzlu insanlardan istifade etmeyi ümit etmişler, fakat halk içinde gerek İngiliz idaresine gerekse İngiliz tahakkümünde kurulacak kukla bir idareye karşı sert bir tavır sergilemişti. Erbil, Kerkük ve Süleymaniye'deki Türkmenler, kurulması düşünülen Kürdistan'a bağlanıp bir Kürt yönetimi altına girmek istememişler, Musul'daki Kürtler de Arap idaresini kabullenmemişlerdi.
İlk ayaklanma
İlk ayaklanma 25 Mayıs 1919'da gerçekleşti. Ayaklanmaya Berzenci ve Hemavend aşiretleri katıldı. Caf aşiretinden katılanlar da oldu. Şeyh Mahmud Berzenci'nin kardeşi Şeyh Abdülkadir komutasındaki aşiretler Süleymaniye'yi geri aldı. Burada bulunan İngiliz subaylar ve memurlar tutuklandı. Kasalara el kondu. İngiliz bayrağı indirildi. Bunun yerine yeşil rengin üzerindeki kırmızı daireye yerleştirilmiş hilalden oluşan yeni bayrak göndere çekildi. Bu bayrak cephe kapanana kadar kullanılacaktır.
Taşlıca Muharebesi
Ayaklanmanın yayılmaması için Kerkük'teki İngiliz komutanlığı harekete geçti. Gönderilen kuvvetlerde zırhlı ve motorlu araçlar yer aldı. Bu kuvvetlere yerel süvari birlikleride destekliyordu. İngilizlerin elinde kamyonet ve onlara monte edilen Lewis mitralyözleri olarak bilinen makineli tüfekler mevcuttu.
Mahmud Berzenci, ateş ve sürat üstünlüğü olmayan Süleymaniye'yi savunmak çok zordu. Bunun üzerine birlikler kentten 40 kilometre uzaklıkta olan Taşlıca'ya konuşlandı. Gelen İngiliz birlikleri bu bölgede yenilgiye uğrattı. İngiliz kaynaklarına göre 4 zırhlı araç ve 19 kamyonet tahrip edildi. Bir Türk subay Kazım Karabekir'e verdiği raporda 2500 telefat ve bol sayıda ganimet elde edildiği iddia etmiştir.
Süleymaniye'ye ikinci taarruz
Taşlıca'daki zafer İngilizleri telaşlandırdı. Zira bu savaştan sonra kararsız olan aşiretler Mahmud Berzenci'ye katılmaya başladı. Bu yenilgiyi telafi edebilmek için Tuğgeneral Fraser harekete geçti. Kerkük'te bulunan Burma ve Bengal gibi sömürge askerlerinden meydana getirilen binlerce piyade ve süvari birliği ile birlikte üç topçu bataryası ve bir Hint makineli tüfek taburu harekete geçti. Bu birlikler RAF'ta destekliyordu.
İngiliz birlikleri, 17 Temmuz günü Mahmud Berzenci yanlısı birliklerin konuşlandığı Bazyan geçidi'ne yürüyerek 5 km uzaklıktaki Kak Ahmet Köyü'ne mevzilendi. Ertesi gün saldırı başladı. Üstün ateş gücüne sahip İngiliz kuvvetleri Bazyan Geçidi'ndeki direnişi kırdı. Savunmanın zayıf olduğu bu geçitte 100 direnişçi esir düştü. Mahmud Berzenci ağır yaralandı ve Süleymaniye'ye giren İngilizlere esir düştü.
Telafer Ayaklanması
Mahmud Berzenci'nin esir alınmasıyla 1919'daki direniş hareketi sona ermişti. 1920 yılındaki direniş hareketlerin merkezi Süleymaniye'den Musul'a kaydı. I. Dünya Savaşı sırasında Musul valiliği yapan Van valisi Ali Haydar Bey'in çabaları ile Hilaliye cemiyetini oluştu. Bu cemiyetin çalışmaları sonucunda bir dizi ayaklanma meydana geldi. Bu ayaklanmalardan en önemlisi Telafer ayaklanmasıdır.
Bu bölgenin seçilmesinin sebebi İngilizlerin Irak'taki en zayıf bölgesinin burası olmasıdır. Ayaklanmanın liderliğine Kaymakam ve aynı zamanda yarbay olan Cemil Muhammed Halil Efendi getirildi. Telaferlilerden oluşan direnişçiler bu bölgede bulunan Hint sömürge askerlerini kentten attılar. Böylece şehir direnişçilerin eline geçti.
Hazırlanan plana göre burada ayaklanma meydana gelince Deyrizor ve Nusaybin'den gelecek olan birlikler buradaki direnişçiler ile birleşerek Musul'a yürünecekti. Musul yeraltındaki direnişçilerde bu harekete destek verecekti. Ancak yedek kuvvetler gecikince İngilizler, toparlanarak Telafer'e yürüdü. Böylece ayaklanma bastırıldı.
Revanduz Ayaklanması
Telafer ayaklanması bastırıldıktan sonra bu cephedeki direniş, Musul Vilayeti'nin kuzeydoğu kısmında, özellikle de Revanduz'da yoğunlaştı. Mahmud Berzenci'nin esir düşmesinden sonra yörede direnişi devam ettiren Kürt güçlerin liderliğini Erbil'le Revanduz arasında yaşayan Surci aşireti ile Zap'ta yaşayan Zebar aşireti yapıyordu.
Ayaklanma devam ederken Türkiye'den az da olsa destek görmüştü. Bölgeye 3 subay, 100 erden oluşan bir bölük Revanduz'a gönderilmişti. Ayrıca 9 Ağustos 1921 yılında halktan oluşan birlikler ile gönderilen bölüğün başına Binbaşı Şevki Bey getirildi. Bütün bunlar küçük destek olmasına rağmen askeri deneyimi olmayan aşiretler için önemli bir yardım oldu ve şehrin egemenliğini ele geçirdi.
Babaçiçek Boğazı Muharebesi
Revanduz'daki ayaklanma sonucunda İngilizler kaybettikleri hakimiyetini tekrar kazanmak için harekete geçti. 16 Aralık 1921 yılında İngilizler toplamış oldukları kuvvetlerle Revanduz'a ilerledi. Bu kuvvetleri RAF'ta destek veriyordu. Ancak bu birlikler Babaçiçek Boğazı'nda kıstırıldı. Çıkan çatışmada İngilizler ağır yenilgi aldı. Ayrıca 2 savaş uçağı da kaybedilmişti.
Özdemir müfrezesi
1921 yılında imzalanan Ankara Antlaşması ile Güney Cephesi kapanmıştı. Burada savaşan birlikler El-Cezire Cephesi'ne gönderildi. Bu kuvvetlerin başında Antep Kuşatması sırasında kahramanlık gösteren Özdemir Bey bulunuyordu.[1]
Diyarbakır'dan hareket eden birlik Şemdinli'den Revanduz'a hareket etti. Hareket esnasında bölgedeki Kürt aşiretleri müfrezeye katılıyordu. Bu birliğin İngilizler ile ilk ciddi teması RAF'ın birliğe yönelik 12 uçakla gerçekleştirdiği hava harekâtıydı. Ancak Temmuz'un ortalarında gerçekleşen bu hava harekâtı pek başarılı olamadı. Zira karadan hedeflere yönelik operasyon yapılamıyordu.
Süleymaniye'deki çatışmalar
Süleymaniye-Kerkük arasında bulunan Cemcemal kasabası yakınlarındaki Zaza aşireti Hemavend'in başı olan ve ilk ayaklanmayı gerçekleştiren Şeyh Mahmud Berzenci'nin de yakın arkadaşı Kerim Fettah Bey ayaklandı. 250 kişilik bir süvari gücü oluşturarak Süleymaniye'ye akın düzenledi. İngilizler büyük kuvvetle karşılarına gelince Revanduz'a çekildi. Süleymaniye Mutasarrıfı Abdullah Bey'in Özdemir Bey'e gönderdiği mektupta bu baskın sonucunda bir İngiliz yüzbaşısıyla 6 askerin öldürüldüğünü ve burada bulunan 23 uçaktan 8'nin hasarlı hale geldiğini belirtmiştir.
Derbent Muharebesi
Bu baskın ve Türkiye'den getirilen birlikler Güney Kürdistan'da bir umut doğurmuştu. İngiliz adamı olarak nitelendirilen Nemrut Mustafa Süleymaniye halkına görünemiyordu. İngilizler ile yüksek ilişkilerde bulunan Babebekir Ağa'nın Pişdar aşireti'nden birçok kişi Özdemir Bey'e yakınlaştı.
Bundan yaralanan Özdemir Bey, Babebekir Ağa'nın üzerine yürüdü. 18 Ağustos'ta Özdemir müfrezesi Babebekir Ağa yandaşlarını Sartiş Deresinde kıstırdı ve çoğunu yok etti. Böylece işbirlikçiler ve yerel kühalktan direnişçilere katılım hızla arttı. Bu destekle Derbent Boğazı'nda bulunan İngiliz, İngilizlerin Hint sömürge askerleri ve yerel Nasturi milislerine karşı operasyon başlatıldı.
31 Ağustos'ta başlayan operasyon sonucunda İngilizler ve işbirlikçiler geri çekilmeye başladı. Uçakların desteği ile Köysancak'a çekilmek isteyen İngiliz birlikler direnişçiler tarafından engellendi ise de mühimmat eksikliğinden dolayı takip devam ettirilemedi. Çatışmalar sonucunda 3'ü subay olmak üzere yüzlerce İngiliz ve işbirlikçi öldürüldü. Aynı zamanda 4 İngiliz uçağı düşürüldü. Müfreze 14 asker kaybetmişti. Ancak ganimet olarak 6 makineli tüfek ve 2 top ele geçirildi.
İngilizlerin kuvvetleri bölme planı
İngilizler bölgedeki başarısızlığın telafisi için Şeyh Mahmud Berzenci'yi devreye soktular. Mahmud Berzenci'nin devreye girmesi aşiretleri böldü, bir kısım aşiretler Türklerin yanında mücadeleyi yeğlerken diğer bir kısım aşiretler mahallî muhtariyet elde etmenin mümkün olabileceği düşüncesiyle Mahmud Berzenci'nin himayesini tercih ettiler. Bu yolla Mahmud Berzenci Süleymaniye'ye girmeye muvaffak olmuştur. İngilizler, Mahmud Berzenci'yi Kürtleri bölmek için devreye sokmuştu. İngilizlerin planı ilk günler tutmasına rağmen 14 Eylül 1922 günü başkan ilan ettikleri Mahmud Berzenci İngilizlere karşı isyan etmiştir. Bunu üzerine İngilizler bu defa devreye Seyyid Taha'yı sokmaya kalktılar ve Bağdad'a çağırıp yüksek komiser ile görüştürdüler.
Seyyid Taha Türkleri Revanduz'dan çıkarıp aşiretleri yanına alabileceğini beyan etmişti. Bu sırada Siirt'ten hareket eden Ali Bey, Musul sınırını aşarak başarılı bir şekilde ilerlemekte ve Türkiye'ye taraftar aşiretleri silahlandırmaktaydı. Musul uleması, İngilizlerin bölgede yapacakları seçimin boykot edilmesi gerektiğine dair fetva çıkarmışlar, fakat İngilizler ve Irak Hükûmeti buna karşılık olarak bunların ileri gelenlerini sürgüne göndermişti.
Bu sırada Direnişçiler ilerlemeye devam ediyordu. İlerleyen birlikler 26 Eylül günü Köysancak'ı kurtardı.
Birliklerin Musul'dan çekilmesi
Fevzi Paşa 7 Eylül 1922’de Doğu ve El-Cezire cepheleri komutanlarına çektiği telgrafta “Musul'u elde etmenin tek yolunun silahlı mücadele” olduğunu belirtmişti. Bunun için de aşiretler ve yerli halktan kuvvet tedarik olunarak Özdemir Bey müfrezesi takviye edilmiş ve İmadiye-Süleymaniye hattı üzerinden Musul-Kerkük'e taarruzla görevlendirilmişti. Bu sırada Boğazlar bölgesinde kuvvet bulundurulması gerekli olduğundan söz konusu kuvvetler batıya kaydırıldı. Burada kalan birkaç kuvvet vardı. Lozan Konferansı başladığı için Büyük Millet Meclisi Ali Şefik Özdemir'e çekilme emri verdi. Fakat bu emri dinlemeyen Özdemir Bey direniş kararı aldı. Bunun üzerine takviye alan İngilizler ilerlemeye başladı. Özdemir Bey ve ordusu İngilizler tarafından mağlup edildi. Kuşatıldığını anlayan Özdemir Bey İran'a çekilmek zorunda kaldı.
Kaynakça
- "Mustafa Kemal'in gizli Kuzey Irak harekâtı". 19 Aralık 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2007.