Alâeddin Arabî Efendi
Alâeddin Arabî Efendi (d. Halep - ō. 1496, Edirne), Osmanlı şeyhülislamı ve müderris. Halep doğumlu olduğu için lakabı "Arabî" olmuştur. Çelebi Alaeddin Arabi Efendi, Alâeddin Alî Arabi ve Molla Arab olarak da bilinmektedir. 1495-1496 yılları arasında II. Bayezid döneminde şeyhülislamlık yapmıştır.
Alâeddin Arabî Efendi | |
---|---|
Doğum | Halep |
Ölüm |
Nisan 1496 Edirne |
Meslek | Müderris, Osmanlı Devleti müftüsü/şeyhülislamı. |
Halep Biler-mün köyünde doğmuştur. Seyyid Muhammed Arabi oğlu Seyyid Muhammed'in oğludur. Halep'te İmam Sufri'den okumuş ve babası Seyyid Muhammed'den Rufaî ve Alâeddin Halvetî'den Suhreverdî tasavvuf eğitiminden sonra Edirne'ye gelmiştir.[1]
Edirne'de Molla Gürânî’nin derslerine devam etti, zamanla aralarında sıkı bir dostluk meydana geldi. Ayrıca bir süre Hızır Bey’in hizmetinde bulundu ve talebesi oldu. Daha sonra Edirne Dârülhadis müderrisi Fahreddin-i Acemi'ye muit olarak ders vermeye başlamıştır. Sonra Bursa Kaplıca Medresesi'ne müderris tayin edilmiştir. Burada Halveti tarikatı ileri gelenlerinden Şeyh Alleaddin Ali'ye intisap etti. Şeyhi ile birlikte Manisa'ya sürgüne gönderildi. Burada II. Mehmet'in oğlu Şehzade Mustafa'dan destek gördü. Onun aracılığı ile affedilerek İstanbul'a gelmiştir. Burada Sahn-ı Semân’a müderris oldu. Fatih Sultan Mehmet'in saltanatının sonlarında yevmiyesi 80 akçeye artırılmıştır. II. Beyazıt tahta gelince gözden düşmüş ve bazı vezirlerinin söylentilerine önem veren II. Beyazıt yevmiyesini 50 akçeye indirtmiştir. Fakat çok geçmeden afedilip yevmiyesi yeniden yükseltilmiştir.[2]
Nisan 1495'te Müftü Molla Abdülkerim öldükten sonra 100 akçe yevmiye ile Şeyhülislam/Müftü olarak görev verilmiştir. Bir yıl bu görevi yaptıktan sonra Nisan 1496'da İstanbul'da ölmüştür. Mezarı Eyüp'te İdris Köşkü'nde bir mevkindedir.[2]
Fıkıh ve tefsir alanlarında derin bilgisi olmasına rağmen elimize hiçbir yazılı eseri geçmemiştir.[2] Mehmet Nermi Haskan, Alâeddin Çelebi’nin Tire’nin 5 kilometre kuzeybatısında Yahşibey ovasında, cami, medrese, hamam ve çarşısının bulunduğunu ve günümüzde külliyenin harap durumda olduğunu zikreder.[3]
Ayrıca "Sicil-i Osmani" de Bursa'da bir camii olduğunu bildirmektedir.[1]
Kaynakça
- Mehmed Süreyya (haz. Nuri Akbayar) (1996), Sicill-i Osmani, İstanbul:Tarih Vakfı Yurt Yayınları ISBN 975-333-0383 C.III say.487
- İpşirli, Mehmet, (1999) "Alaaddin Arabî Efendi (Çelebi)", Yaşamlarıyla ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi C.1 s.188 İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. ISBN 975-0800710
- Piyer Loti 'Türk Dostu' da Alâeddin Arabî Efendi 'Türk Düşmanı' mıydı?!. dunyabizim.com. Erişim Tarihi: 23.03.2017
Dış bağlantılar
- İpşirli, Mehmet, (1999) "Alaaddin Arabî Efendi (Çelebi)", Yaşamlarıyla ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi Ç.1 ş.188 İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. ISBN 975-0800710
- Uzunçarsılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Tarihi III. Cilt 2. Kısım: XVİ. Yüzyıl Ortalarından XVİİİ. Yüzyıl Sonuna Kadar , Ankara:Türk Tarih Kurumu 1995 (6. Baskı) ISBN 975-16-0014-6 s.451
- Mehmed Süreyya (haz. Nuri Akbayar) (1996), Sicill-i Osmani, İstanbul:Tarih Vakfı Yurt Yayınları ISBN 975-333-0383 C.III say.487
Önce gelen: Molla Abdülkerim |
Osmanlı Şeyhülislamı 1495 - 1496 |
Sonra gelen: Efdalzade Hamideddin |