Aramiler
Aramiler (Aramice: ܐܪ̈ܡܝܐ veya ארמיא: Aramiye), MÖ 11. yüzyıl ve MÖ 8. yüzyıl arasında Kuzey Suriye, Mezopotamya, Doğu Akdeniz kıyıları ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşamış, bölgede bazı devletler ve şehirler kurmuş halk.[1]
Mezopotamya |
---|
Fırat · Dicle |
Asuroloji · Sümeroloji |
İmparatorluklar / Şehirler |
Sümerler |
Eridu · Kiş · Uruk · Ur Lagaş · Nippur · Girsu |
Akad İmparatorluğu |
Akad · Mari |
Amoriler |
İsin · Larsa |
Babil İmparatorluğu |
Babil · Kalde |
Asur İmparatorluğu |
Asur · Nemrut Horsabad · Ninova/Nineveh |
Elam |
Susa |
Mezopotamya tarihi |
Sümer (kral listesi) |
Asur kralları listesi Babil kralları listesi Hitit kralları listesi |
Sümerce · Akadca |
Elam dili · Aramice |
Hurrice · Hititçe |
Enuma Eliş · Gılgamış |
Ziggurat · Nibiru |
Marduk · Asur-Babil dinleri |
Bugün Süryani toplulukları Aramilerin geldiğini iddia ediyor.
Aramilerin Tarihi
Aramilerin erken dönemi hakkındaki bilgiler çok azdır. Ancak MÖ 3. binyılın sonları ile MÖ 2. binyılın başlarına ait çivi yazılı metinlerde Aram ismine rastlanmaktadır.[2] MÖ 13. yüzyıl ve MÖ 12. yüzyıl arasında gerçekleşmiş olan Ege Göçleri (Deniz Kavimleri Göçü) ile yakın doğuda siyasi, ekonomik ve sosyal yapısında meydana gelen değişiklikler Suriye Mezopotamya'da yeni etnik grupların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Aramiler de bu kargaşadan yararlanıp, Suriye çöllerinden çıkıp, Mezopotamya ve diğer kültür merkezlerine doğru hareket etmişlerdir.[3]
Aramiler adı yazılı kaynaklarda ilk Asur kralı I. Tiglat-Pileser (MÖ 1114-1074) döneminde, Asur yıllıklarında Ahlame-Aḫlamū adıyla geçmektedir. Bu yıllıklarda I. Tiglat-Pileser'in Aramilere karşı yaptığı seferleri ve Aramileri takip etmek için yılda iki kere olmak üzere toplamda 28 kere Fırat'ı geçtiğinden bahseder. I. Tiglat-Pileser bu seferlerde Aramiler üzerinde zafer kazandığını ve kazandığı ganimetleri Asur'a getirdiğini söyler.[4] [[I. Tiglat-Pileser]]'in anlattığı zaferlere rağmen, Aramiler, Asur'da büyük bir kargaşaya neden olmuş, haberleşmeyi kesmiş ve köylere sızmışlar, köylü halklar Aramilerden kurtulmak için Arbela'nın doğusundaki dağlara kaçmıştır. Daha sonra Aramiler Ninive'ye doğru ilerlemiş ve I. Tiglat-Pileser, Musul'un doğusundaki dağlara çekilmek zorunda kalmıştır.[5] II. Assur-dan (MÖ 934-912) ve II. Assur-rabi iktidarları döneminde (MÖ 1013-973), Aramiler'in Asur ve Babil arasında yer alan bölgeyi işgal etmiş oldukları Asur kitabelerinde geçmektedir.[6]
Aramiler, Eski Ahitte İbranilerle aynı soydan gelen ve yaklaşık MÖ 16. yüzyıldan sonra Harran (Urfa) dolaylarında yaşayan bir topluluk olarak tanıtılır. Asur kayıtlarında da, Ahlamlar adlı başka bir halkla birlikte sık sık soyguncu olarak söz edilir.[7]
Aramiler, MÖ 11. yüzyıldan itibaren Kuzey Suriye'de ve Fırat'ın iki yakası boyunca uzanan topraklarda Bit-Adini Devleti'ni kurmuş ve zamanla Şam (Dimaşk=Damaskos) civarı başta olmak üzere çevre bölgelerde hakimiyet kurmuşlardır.
Aramiler, doğuya doğru da yayıldılar ve zamanla Babil'den Filistin'e kadar uzanan sahra bölgesi, Kitabı Mukaddes'in Keldaniler adını verdiği Arami kabilelerin eline geçti.
Batıdaki Arami krallıkları dönemi Asurlular tarafından sona erdirildi. Doğudaki Aramiler ise bağımsızlıklarını korudular. Bir Keldani komutanı MÖ 626'da kendini Babil kralı ilan etti.
Aramice
Aramiler, Sami dillerinin Kuzey Merkez öbeğine bağlı bir dil olan Aramice'yi (Aramca) konuşurlardı. Aramice MÖ 7. yüzyıl ve MÖ 6. yüzyıllardan itibaren Orta Doğu'da yaşayan kavimlerin ortak dili haline geldi. Daha önce aynı işlevi gören Akadca'nın yerini alan Aramice, bu özelliğini, MS 7. yüzyılda Arapça'nın Orta Doğu'da etkili olmasına değin sürdürmüştür. Bugün Türkiye'nin Güneydoğusunda yaşayan Süryanilerin dili Aramice kökenlidir. Mardin bölgesinde hala Hristiyan dinine mensup Süryaniler yaşamaktadırlar. Bunlar Aramice'nin Doğu Aramice kolundan Süryanice'nin modern lehçesi olan Turoyo lehçesini konuşurlar. Yine Aramice'nin Süryanice kolunun doğu kolundan olan Kedanice ve Asurca'nın modern biçimi olan Surit ve Aturaya konuşan Nasturiler ve Keldani Hristiyanlar Türkiye, Irak ve İran'da yaşamaktadırlar.
Din ve İnanç
Aramiler genellikle Kenan, Babil ve Asur tanrılarına taparlardı. Kendi tanrıları arasında en önemlileri Hadad veya Raman, en önemli tanrıçaları ise Atargatis idi.
Kaynakça
- Köroğlu, Kemalettin (2006). Eski Mezopotamya tarihi: başlangıcından Perslere kadar. İstanbul: İletişim Yayınları. s. 144. ISBN 9789750503900. 6 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2015.
- Mieroop, Marc Van De (2004). Antik Yakındoğu’nun Tarihi. Ankara: Dost Yayınları. s. 238. ISBN 9752982050. 5 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2015.
- Memiş, Ekrem (2012). Eskiçağda Mezopotamya. Bursa: Ekin Kitabevi. ss. 215-216. ISBN 9789944141093.
- Morris, Ian (2009). The Dynamics of Ancient Empires (İngilizce). ABD: Oxford University Press. s. 34. ISBN 9780199707614. 7 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2015.
- Khurt, Amelie (2009). Eski Çağ'da Yakındoğu. İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları. ss. 473-474. ISBN 9789944886642. 7 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2015.
- Albright, William Foxwell (1966). The Amarna letters from Palestine & Syria, the Philistines, and Phoenicia. Londra: Cambridge University Press. ss. 532-533. ISBN 9780521044769. 7 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2015.
- Ana Britannica