Bilge Kağan
Bilge Kağan (Eski Türkçe: , Bilge qaγan[1], 毗伽可汗, Pinyin: píjiā kěhàn, Wade-Giles: p'i-chia k'o-han, resmî unvan: , Tengriteg Тengride bolmuş Türk Bilge Kagan[2]:Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı [3], soyadı ve ad: 阿史那 默棘連, āshǐnà mòjílián, a-shih-na mo-chi-lan; d. 683 – 25 Kasım 734), İkinci Göktürk Kağanlığı'nın kağanlarındandır. Türk tarihinin en önemli figürlerinden biri olarak değerlendirilir.[4]
Bilge Kağan Eski Türkçe: Çince: 阿史那 默棘連 | |
---|---|
İkinci Göktürk Kağanlığı'nın IV. kağanı | |
Hüküm süresi | Şubat 717 – 25 Kasım 734 |
Önce gelen | İnel Kağan |
Sonra gelen | Yollıg Kağan |
Eş(leri) | P'o-f'o Hatun |
Çocukları |
Tengri Tigin Yollıg Tigin Syüan Ta-lo Hatun |
Hanedan | Aşina |
Babası | İlteriş Kağan |
Annesi | İlbilge Hatun |
Doğum |
683 Çugay-Ḳuz Dağı |
Ölüm |
25 Kasım 734 Ötüken |
Defin | 22 Haziran 735 |
Dini | Tengricilik |
Erken Yaşamı
683 yılında, kağanlığın o zamanki merkezi olan Çugay-Ḳuz Dağı dolaylarında doğdu. 8 yaşında iken, babası İlteriş Kağan'ın 691 yılında vefat etmesiyle birlikte amcası Kapgan Kağan'ın himayesinde büyüdü.
Şadlığı
Yine amcası tarafından 697 yılında Tarduşlar üzerine şad olarak atanan Bilge Kağan, atamanı (Selçuklulardaki atabey ve Osmanlılardaki lala kurumlarına benzer işlev gösteren bir kuruluş) Köli Čor'un denetiminde yetişti. 698 yılında, amcası Kapgan Kağan'ın isteği üzerine Türgişler ile yapılan Bolçu Savaşı'na katıldı. 699 yılında amcası Kapgan Kağan tarafından Sağ Kanat Şad'ı tayin edildi ve emrine 20,000 kişik bir ordu verildi. Bilge Kağan, 700 yılında Tangutlar üzerine askeri bir sefer düzenledi. Savaş sonunda yenilgiye uğrattığı Tangutların çocuklarını, kadınlarını, at sürülerini ve bütün mal varlıklarını ele geçirdi. 701 yılında Güney Ordos bölgesinde Kapgan Kağan komutasındaki Göktürk ordusu ile Ong Tutuk komutasındaki 50,000 kişilik Tang ordusu arasında meydana gelen Iduk Baş Savaşı'na katıldı. Savaş sonunda Soğd kolonileri Göktürklerin eline geçti. 703 yılında Göktürklere vergi vermeyi kesen Basmıllar üzerine sefer düzenledi ve onların Iduk Kut unvanlı idarecesini yenilgiye uğratıp onları yeniden itaat altına aldı. 17 Ocak 707 tarihinde Kapgan Kağan komutasındaki Göktürk ordusu ile Çaça Sengün komutasındaki Tang ordusu arasında meydana gelen büyük Ming Şa Muharebesi'nde yer aldı. Bilge Kağan, 709 yılında Tang Hanedanlığı'nın kışkırtma siyaseti sonucunda Göktürk konfederasyon birliğine karşı ayaklanan Çiklerin Örpen'de, 710 yılında Kırgızların Kögmen'de, 711 yılında Türgişlerin Bolçu'da itaat altına alınmasında önemli rol oynadı. 711 - 712 yıllarında, Müslümanların Maveraünnehir'i fethi sırasında, Maveraünnehir'deki Göktürk müttefiklerinin yardım istemesi üzerine, Araplara karşı düzenlenen sefere katıldı. Ancak bu sefer istenilen sonuca ulaşamamıştır. Bilge Kağan, 714 yılında hiçbir sorunları yokken ayaklanan Karlukları Tamag Iduk Baş'ta yaptığı savaşta yenilgiye uğrattı. Karluklar bu yenilgiden sonra Tang Hanedanlığı'na sığındılar. 715 - 716 yılları, Göktürklerin kendilerine bağlı boylar birliğine karşı yaptıkları mücadelelerin en şiddetli geçtiği yıl oldu. Bu kez ayaklananlar kağanlığın bel kemiğini oluşturan Dokuz Oğuzlardı. Ayrıca yalnız da değillerdi, yanlarında Karluklar ve Basmıllar da vardı. Bilge Kağan, kardeşi Kül Tigin ile birlikte bir yılda dört kez onlarla savaşmak zorunda kaldı. İlk savaş Togu Balık'ta gerçekleşti. Birbirlerine üstünlük kuramayan taraflar Andırgu'da kozlarını ikinci kez paylaştı. Yine yenişemeyen taraflar Çuş Irmağı başında üçüncü kez vuruştular. Yine sonuçsuz kalan bu savaştan sonra taraflar kesin sonuç için Ezginti Kadız'da karşı karşıya geldiler. Burada gerçekleşen muharebe Türklerin kendi aralarında yaptıkları en kanlı muharebelerden biri oldu. Kıran kırana geçen savaşta Göktürkler, Oğuzları silip süpürdü. Amcası Kapgan Kağan'ın Bayırku Seferi dönüşünde öldürüldüğü 22 Temmuz 716 tarihindenden sonra, Türk Toyu amcasının oğlu İnel'i kağan olarak seçti. Geçen birkaç ay sonucunda İnel Kağan'ın genç ve deneyimsiz olması nedeniyle kağanlığı toparlayamaması, kutun İnel'den alındığı şeklinde yorumlanmasına neden oldu. Çok geçmeden Tonyukuk'un karşı çıkmasına rağmen Alp Eletmiş tarafından desteklenen ve Kül Tigin tarafından planlanıp uygulanan oldukça kanlı bir darbe ile İnel Kağan, akrabaları, destekçileri ve yakınları ile birlikte 717 yılının şubat ayında idam edildi.
Kağanlığı
Darbenin ardından Bilge, Tanrı Gibi Gökte Olmuş Türk Bilge Kağan unvanı ile kardeşi Kül Tigin tarafından kağan olarak ilan edildi. Bilge, kağan olduğu zaman ortada herhangi bir devlet otoritesi kalmamıştı. Bilge Kağan, kendi yazıtında bu durumdan şöyle söz etmektedir:
« Ben kağan olduğumda her yere gitmiş olan millet, yaya olarak, çıplak olarak, öle yite geri geldi. » |
Önce töreleri yeniden uygulamaya koyan Bilge Kağan, ilk seferini 717 yılında Uygurlar üzerine düzenledi. Kargan Savaşı'nda Uygurları bozguna uğratan Bilge Kağan onların birçok at, hayvan sürüsünü ele geçirdi. 718 yılında Bilge'nin kağanlığını tanımayan Karluklara karşı Bilge Kağan, Tudun Yamtar komutasında bir ordu gönderip onları itaat altına aldı. Daha sonra Çin'e karşı bir sefer yapmayı düşündüyse de Tonyukuk tarafından ikna edilerek bu düşüncesinden caydı. Ardından bir barış yapmak için Tang Hanedanlığı'na elçiler gönderdiyse de Tang imparatoru Hsüan Tsung bunu kabul etmedi ve savaş hazırlıklarına başladı. 720 yılının kış aylarında Tang Hanedanlığı, Göktürklere karşı büyük bir ittifak oluşturdu. Bu ittifaka Basmıllar, Tatabılar ve Kitanlar katıldı. Ancak Tonyukuk'un yerinde ve zamanında yönlendirmeleriyle ilk önce zayıf olan Basmıllar bozguna uğratıldı. Tang ordusu soğuk iklim koşullarından ötürü yay ve oklarını kullanamamaları ve derilerinin soğuktan çatlaması nedeniyle başarısız olup geri çekilmek zorunda kaldı. Kendi yazıtından anlaşıldığına göre Bilge Kağan, savaşın birinci günü on yedi bin, ikinci günü ise düşman piyade ordularını tamamen yok etmiştir. Bilge Kağan 721 yılının kış aylarında Kitanlara, 722 yılının ilkbaharında da Tatabılara karşı seferler düzenleyerek ittifakın diğer üyelerini cezalandırdı.
Kültürel Gelişmeler
Bilge Kağan, Tang Hanedanlığı ile barış tesis ettikten sonra ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan kalkınması için gayret gösterdi. Onun döneminde Ongin Yazıtı (719 - 720), Altun Tamgan Tarkan Yazıtı (724), Tonyukuk Yazıtı (725), Kül Tigin Yazıtı (732) vb. birçok yazıt dikilerek Türk edebiyatı'nın ilk örnekleri verildi. Yine kültürel alanda Budizm'e meyledip bir tapınak inşa ettirmişse de devlet adamı Tonyukuk'un uyarıları üzerine bu isteğinden caydı. Ardından milletini yerleşik hayata geçirmeye heveslendi. Bunun için de kaleler inşa edecekti ki yine devlet adamı Tonyukuk ile ters düştü. Damadı ile arası açılan Tonyukuk devleti zayıflatacak bir çatışmaya girmek yerine uzaklara gitmeyi kararlaştırdı. Ailesi ve boyunu toplayıp Orhun Vadisi'nin yaklaşık 400 km uzağındaki Tula Nehri kıyılarına çekildi. Kendisi, vefat ettiği 726 yılına kadar ömrünü burada geçirmiştir.
Ölümü
734 yılında bakanı Buyruk Çor tarafından zehirlendi. Neden zehirlendiği konusunda kaynaklarda hiçbir bilgi yoktur. Ancak bilinen tek şey 727 yılında Buyruk Çor'un, Tang Hanedanlığı'na Göktürk elçisi sıfatıyla gönderilmesidir. Burada Buyruk Çor'un, Bilge'yi zehirlemesi konusunda Çinliler tarafından ikna edilmiş olması olasılık dahilindedir. Daha sonra zehirlendiğini anlayan Bilge Kağan, Buyruk Çor'u ve bütün ailesini idam ettirdi. Ancak kendisi de 25 Kasım 734 tarihinde öldü. Kendisi için çok büyük bir cenaze töreni düzenlendi. Cenaze törenine komşu ülkelerden yoğun katılım oldu. 22 Haziran 735 tarihinde defnedilen Bilge Kağan'a, yazıtında yazdığına göre Türk milletinin kendisine duyduğu minnet şöyle anlatılmaktadır:
« Bunca millet saçını, kulağını kesti. iyi binek atını, kara samurunu, mavi sincabını sayısız getirip hep bıraktı. » |
Bilge Kağan'ın mezarının başına oğlu Tengri Kağan tarafından Bilge Kağan Yazıtı dikilmiş olup bu yazıtı kağanın, edebi yönüyle öne çıkan diğer oğlu Yollıg Kağan 34 günde yazmıştır. Bilge Kağan, Türk tarihi'nin en önemli şahsiyetlerinden biri olarak değerlendirilmektedir.
İddia
Ahmet Akyol tarafından yapılan bir iddiaya göre Bilge Kağan, bakanı Buyruk Çor tarafından değil hanımı Pofu Hatun tarafından zehirlenmiştir.[5] Yine Akyol'un iddiasına göre 720 yılında Tang Hanedanlığı'na karşı barışçıl bir politika gütmeye başlayan Bilge Kağan'ın isteği üzerine sınır bölgelerinde pazarlar kurulmuştu. Bu pazarlarda Türkler ve Çinliler arasında at, ipek vb. hayvan ve eşyaların ticareti yapılıyordu. İlerleyen zamanlarda bu ilişkiler gelişirse Bilge'nin, Tang imparatoru Hsüan Tsung'un öz kızıyla evlenmesi pek muhtemeldi. Zaten Bilge'nin Çinli bir prensesle evlenme konusunda Tang imparatoru Hsüan Tsung'a sürekli baskı yaptığı ancak Tang imparatoru Hsüan Tsung'un bunu sürekli geçiştirdiği bilinmektedir. Bilge'nin bunu yapmasının amacı kişisel zevklerden ziyade hakim olduğu boy ve toplulukların gözündeki prestijini arttırmaktı. Bu tür bir evliliğin gerçekleşme ihtimalini bile kabullenemeyen Bilge'nin hanımı Pofu Hatun, kocasını zehirledi. Akyol'un iddiasını destekleyecek yönde bazı veriler bulunsa da konu ile ilgili kaynaklardaki bilgilerin yetersizliği kesin bir şey söylemeyi elverişsiz hale getirmektedir.
Bilge Kağan'ın Kötü Devlet Adamlarına Eleştirisi
Bilge Kağan'ın ağzından ifade edilen bu eleştirilerde, Göktürklerin bağımsızlığını kaybetmesi başta olmak üzere, toplumun yoksullaşmasının ve devletin yıkılmasının ana nedeni; başa geçen kağanların, "Bilgisiz, iradesiz, öngörüsüz" olmalarıdır. Bu eleştiriler sadece kağanlarla sınırlı kalmamış, kağanların beyleri ve yer yer bu kötü devlet adamlarına uyan, ya da bilgili kağanlarının sözünü dinlemeden, başına buyruk hareket eden, millet (bodun) de eleştirilmiştir.[6]
Resim galerisi
- Bilge Kağan Yazıtı'nın aslı, Moğolistan
- Bilge Kağan Yazıtı'nın kopyası (Gazi Üniversitesi, Ankara)
Kaynakça
- "Bilge kagan's Memorial Complex, TÜRIK BITIG". 6 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2010.
- "Ethno Cultural Dictionary, TÜRIK BITIG". 1 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2010.
- Bilge Kağan Yazıtı'nın Kuzey Yüzü
- Etienne Copeaux, Les prédécesseurs médiévaux d'Atatürk. Bilge kaghan et le sultan Alp Arslan, Revue des mondes musulmans et de la Mediterrane No.89-90, Figures mythiques des mondes musulmans, Temmuz 2000, sf. 217-243
- "Kim ve Neden Zehirledi ?". Ahmet Akyol. 1 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2013.
- Erdem,KONUR,"Orhun Yazıtlarında Sosyal ve Siyasi Mesajlar 11 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.",Edebiyat ve Sanat Akademisi