Yukuk Kağan
Yukuk Kağan (Eski Türkçe:
Sözcük Kökeni
Yukuk, kelimesinin kar leoparı anlamına geldiği iddia edilmiştir.[2] Ayrıca, kelimenin asılının Yükük olup "muhterem, saygıdeğer" anlamına geldiği de düşünülmüştür.[3]
İlk yılları
Yukuk, Aşina ailesinden soylu bir asilzadeydi. İl Kağan'ın oğluydu. Bu nedenle, hayatının ilk yılları Doğu Göktürk Kağanlığı'nda -babasının yanında- geçti. 627'de, Tanrı Dağlarıçevresindeki bir isyanı bastırmakla görevlendirildiyse de bunda başarılı olamadı. Kendisine verilen büyük bir ordu ile Uygur beyi Rusa'ya karşı aldığı bu büyük yenilgiden sonra, kuzeni Aşina Şeni'nin yardımıyla esir olmaktan kurtuldu.[4] Üç yıl sonra, babasının da isyanlara karşı koyamaması sonucunda Doğu Göktürk Kağanlığı'nda çözülme başladı.
Batıya yöneliş
Batı Göktürk kağanı Tong Yabgu Kağan'ın 628'deki ölümünden sonra, on Türk boyunun birleşmesiyle oluşup Onok adıyla bilinen birliğin liderleri arasında taht mücadeleleri başladı.[5] On-ok ve Tulo kolları arasındaki bu çekişme ülkeyi iç karışıklıklara sürükledi. On-ok kolunun desteğini arkasına alan İşbara Teriş Tunga Kağan 634'te kağanlığını sağlamlaştırıp otoriteyi sağlamaya çalıştı. Ama onun otağı basılarak kaçırıldı; İşbara'nın Fergana'ya kaçırılma olayından sonra Onokların liderleri; Tulo ve Nişibu boylarının arasındaki hassas dengeyi koruyabilmek için Aşina ailesinden bir kağan seçmeyi kararlaştırdı.[6] Tun Tudun tarafından taht Yukuk Kağan'a önerildi. Yukuk Kağan'a fahri Tulo unvanı verildi ve tahta çıkarıldı. Yukuk böylece babasının kaybettiği toprakların büyük bir kısmını yönetir hâle gelmişti. Ancak, Tulo'nun desteklediği Yukuk'a kısa zaman sonra On-oklar karşı çıkmaya başladı.[2]
Kağanlığı
On-ok ve Tulo boyları arasında yaşanan iç savaşın ardından, 638'de İli Nehri Antlaşması imzalandı. Buna göre, İli nehrinin güneyi On-oklara, kuzeyi ise Yukuk Kağanı destekleyen Tulo boyuna bırakıldı. Yukuk, İllig Tuğluk Kağan adıyla kuzeyin kağanı ilan edildi. 641'de, Yukuk İli nehri ve Sibirya arasındaki birçok boyu kendi yönetimi altında birleştirmeyi başardı. 642'de, İpek Yolu'nun en zengin kentlerinden biri olan Semerkant'ı ele geçirdi. Ama boylar arasında ganimet dağıtımı konusunda yaşanan anlaşmazlıktan sonra Tulo boyunun desteğini kaybetti. Tang Hanedanıutarafından desteklenen On-ok oymağı, bu durumu Yukuk'u tahttan indirmek için bir fırsat olarak gördü. Onlar Ériş Kül Kağan'ı kağan ilan ettiler. Bu seçim, Onok birliğinin sonu anlamına gelmekteydi. Başlangıçta, Yukuk'a saldırarak onun Sayram'a kadar geri çekilmesini sağlamak istediler. Yukuk Sayram'a çekildiğinde; Sayram'ı kuşattılar. Yukuk, Tulo boyundan hiçbir destek alamamasına rağmen isyancıları yenmeyi başardı. Bu zaferle birlikte tekrar Tulo boyunun desteğini alamaya çalıştı. Ancak Tulo beyleri bunu kabul etmedi. Yukuk, boylardan destek sağlayamadığı için kendini güvensiz hissediyordu. Bu yüzden, 642'de bugünkü Afganistan sınırları içerisinde bulunan Kunduz'a kaçtı.[2]
Son yılları
Yukuk yaşamının geri kalanını Kunduz'da geçirdi ve 653'te öldü. O ölünce yerine Inan geçti. Inan, aileyi temsil eden son kişiydi. Inan'ın otoritesi Kunduz ili sınırlarıyla sınırlı kaldı.
Kaynakça
- Zelyut, Rıza (2007), Yabancılara Göre Türk Tarihi, Fark Yayıncılık, s. 166.
- Lev Nikolayeviç Gumilev: Eski Türkler (trans:D.Ahsen Batur), Selenge Yayınları, İstanbul, 2002, ISBN 975-7856-39-8 pp.273-275 (Türkçe)
- Gabain, Eski Türkçenin Grameri, TDK Yayınları
- Kumilyov, Lev (1993), Qədim Türklər. B: Gənclik, s. 166.
- Sina Akşin (ed.)-Ümit Hassan: Osmanlı Devletine kadar Türkler Cem Yayınevi, İstanbul, 2009 ISBN 975-406-563-2 p.634 (Türkçe)
- S.G.Klyashtorny-TI.Sultanov:Türkün Üçbin yılı (trans Ahsen Batur) Selenge Yayınları, İstanbul2003, ISBN 975-8839-03-9 p 104 (Türkçe)