Göktürk Kağanlığı
Göktürk Kağanlığı, Gök Türkler veya Kök Türkler[7], Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarında 𐱅𐰇𐰼𐰰 (okunuşu sağdan sola doğru: Türük) [8][9] veya 𐰜𐰇𐰛 𐱅𐰇𐰼𐰰 (okunuşu sağdan sola doğru: Kök Türük) [8][9] ya da pek az kabul gören bir görüşe göre Ökük Türük[7], Tonyukuk Yazıtında ise 𐱅𐰇𐰼𐰛 (okunuşu sağdan sola doğru: Türk[10][11](Çince: 突厥 Pinyin: Tūjué; Wade-Giles: T'u-chüeh, Guangyun: dʰuət-kĭwɐt), 552-744 yılları arasında Orta Asya ve Çin'de hükümdarlık sürdürmüş bir Türk devletidir.[12]
Göktürk, Göktürkler 𐱅𐰇𐰼𐰛 / 𐰜𐰇𐰛 𐱅𐰇𐰼𐰛 (Türk / Kök Türk) (KökTürk Kağanlığı) Göktürk Kağanlığı | |||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
552-744 | |||||||||||||||||
Arma
| |||||||||||||||||
576 yılında gerçekleşen Kerç Kuşatması'ndan sonra Göktürk Kağanlığı'nın ulaştığı en geniş sınırlar. | |||||||||||||||||
Başkent | Ötüken[1] | ||||||||||||||||
Yaygın diller |
Soğdca (resmî)[2] Cücence (resmî)[3] Çince[4] Eski Türkçe | ||||||||||||||||
Hükûmet | Kağanlık | ||||||||||||||||
Kağan | |||||||||||||||||
• 551–553 | Bumin Kağan | ||||||||||||||||
• 553–572 | Mukan Kağan | ||||||||||||||||
• 682–691 | İlteriş Kağan | ||||||||||||||||
• 742–744 | Ozmış Kağan | ||||||||||||||||
Yasama organı | Türk Toyu | ||||||||||||||||
Kurultay | |||||||||||||||||
Tarihçe | |||||||||||||||||
• Kuruluşu | 552 | ||||||||||||||||
• Dağılışı | 744 | ||||||||||||||||
Yüzölçümü | |||||||||||||||||
• Toplam | 6.000.000[5][6] km2 (2.300.000 sq mi) | ||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Günümüzdeki durumu |
Afganistan Çin Kazakistan Kırgızistan Moğolistan Rusya Tacikistan Türkmenistan Özbekistan |
Türk tarihi |
İlk Çağ
Orta Çağ
Yeni Çağ
Yakın Çağ
|
Göktürkler (MS 552-744), gerek ilk kez Türk adını kurdukları siyasi birliklere vermeleri ve gerekse de; Türkçenin bilinen en eski yazılı kaynaklarını vermeleri bakımından, Türk kültür ve edebiyat tarihi açısından çok önemli bir yere sahiptir.[13]
Türk adı bugün kullandığımız şekli ile ilk kez Göktürkler dönemine ait Orhun Yazıtları'nda geçmektedir. "Türk" adıyla kurulmuş ve Türk adını resmî devlet adı olarak kullanan ilk Türk devletidir.[14][15] Devletin kurucusu ve ilk önderi Bumin Kağan'dır. Bumin Kağan'ın kardeşi İstemi Yabgu ülkenin batı kanadını yönetirdi. Göktürkler komşuları olan Çin, Sasani (İran) ve Bizans İmparatorluğu ile askerî, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurdular. Devletin basılan paralarda, diplomaside vb. alanlarda kullandığı resmî diller Soğdca ve Cücence'dir.[2][3]
Geçmiş
Göktürkler, 542'ye kadar Altay Dağları'nın güney eteklerinde yaşamışlardır. Çin kaynakları, ittifakla Göktürklerin Hunlardan geldiğini ifade etmektedir. Göktürkler, "Aşina" adını taşıyan ve kelime anlamı olarak kurt neslini ifade eden bir Hun ailesine mensupturlar. Kurt, Oğuz Kağan Destanı'nda yol gösterici olarak ifade edilmektedir.[16] Göktürk Kağanlığı 552-745 yılları arasında varlığını sürdürdü. Çin'in Siyenpi (Sien-pi) kökenli Kuzey Chou, Kuzey Chi, Sui ve Tang hanedanları ile uzun süre savaşmıştı. Kardeş kavgaları, diğer Türk halklarıyla arasında yapılan savaşlar, iç savaşlar ve Çinliler ile olan uzun savaşlar devletin yıkılmasına neden oldu.
Yaratılış destanları
Kağanlık kurulmadan önce
Aşina ailesi, Chou Kitabı ve Kuzey Hanedanlar Tarihi 'ne göre, Hiung-nu'nun ayrı bir kolu[17][18] ve Sui Kitabı ve T'ung-tien e göre, Ping-liang'ın "Karışık yabancı" (雜胡 / 杂胡, Pinyin: záhú, Wade-Giles: tsa-hu)larındandır.[19][20] Sui Kitabı 'nın aktardığına göre, Sonraki Vey (Kuzey Vey) imparatoru T'ai-wu (T'o-pa Ch'ou, Fu-li, Büri)'nun Chü-ch'ü'yü yok ettiğinde (18 Ekim 439 tarihinde[21][22]), Aşina'nın 500 hanesi Cücenlerlere koşup Chin-shanlara (Altay dağları) yerleştiler[19]. Altay dağlarının kuzeyinde demir işleri yaparak Cücenlerin egemenliğinde yaşadılar[19][23]. Çin tarihsel kaynakları Cücen kağanı Anagui'nin, kızıyla evlenmek isteyen Göktürk kağanı Bumin'e “Senin gibi demirci bir kölem benim kızımı hangi cesaret ve cür'etle nasıl isteyebilir?”[24] dediğini kaydetmiştir. Anagui'nin bu ifadesi üzerine kimi araştırmacılar Göktürkler'in Cücenlerin egemenliği altında çalışan "demirci köleler" (鍛奴, Pinyin: duànnú, Wade-Giles: tuan-nu)[25][26][27][28] olduklarını iddia etmiştir. Bunun Cücen toplumuna has 'vassallık' sistemi olabileceğini iddia eden araştırmacılar da bulunur[29]. Ancak Denis Sinor'a göre, Anagui'nin bu ifadesi Türklerin demircilik sanatlarında uzmanlaşmış olduğunun bir kanıtıdır[30][31].
İlk Göktürk Kağanlığı (552-588)
Göktürk Kağanlığı (552–581), 6. yüzyılın ortasında, Asya'nın doğusunda Çin devletinin, batısında Sasani-İran devletinin sınırladığı İç Asya bozkırlarında, doğuda Avarlar, batıda Eftalit/Ak Hunlar ile yapılan mücadeleler sonucunda ortaya çıktı. İlk Kağanları doğu kanadını yöneten Bumin Kağan, batı kanadını yöneten kardeşi İstemi Yabgu'dur. Bu Orhun yazıtlarında şöyle anlatılmaktadır:
"Üze kök tengri asra yagiz yir kilindukda ikin ara kişi oglı kılınmis. Kişi oglında üze eçüm apam Bumin Kagan İstemi Kagan olurmis. olurupan Türk budunung ilin törüsin tuta birmis, iti birmis Tört bulung kop yagı ermis. Sü sülepen tört bulungdaki budunug kop almis. Kop baz kılmı. Baslıgıg yükündürmis tizligig sökürmis. İlgerü kadirkan yiska tegi kirü temir kapigka tegi kondurmus."
"Üstte mavi gök, altta yağız yer kılındıkta, ikisi arasında insan oğlu kılınmış. İnsan oğlunun üzerine ecdadım Bumin Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturarak Türk milletinin ilini töresini tutuvermiş, düzenleyivermiş. Dört taraf hep düşman imiş. Ordu sevk ederek dört taraftaki milleti hep almış, hep tabi kılmış. başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş. Doğuda Kadırkan ormanına kadar, batıda demir kapıya kadar kondurmuş."'' (Kültigin yazıtı,Doğu yüzü)[32]
İli derleyen anlamında "İliğ Kağan" diye de adlandırılan Bumin Kağan (Aşina Tumen)'in ölümünden sonra, yerine oğlu İssik Kağan (Aşina Kolo, 552-553) geçtiyse de iktidarı fazla sürmedi. Bir yıl sonra Mukan Kağan (Aşina Yandou ya da "İrkin", 553-572) Moğol soylu Kitanları yenerek hükümdarlık tahtına oturdu.
Kendisi için çok büyük bir Yuğ (matem) töreni düzenlendi, bu törene çeşitli devletlerden pek çok ileri gelen katıldı. Mukan Kağan zamanında devlet muazzam bir genişliğe ulaşmıştı.[33][34]
Mukan Kağan döneminde imparatorluk gittikçe yükselerek ihtişamlı ve heybetli bir hale geldi. Mukan Kağan Çin kaynaklarında sert, heybetli ve kudretli görünüşü ve başarılı devlet adamlığı ile anlatılmaktadır. Kızını Çin imparatoru ile evlendirerek Çin imparatoriçesi yapmıştır. Bu evliliği iyi kullanarak Çin'in tüm zenginliklerinin kendi ülkesine akmasını sağlamıştır.
Mukan'dan sonra tahta kardeşi Taspar Kağan (572—581) geçti. Taspar Kağan, Budizmi kabul eden ve Çin'i baskı altında tutan yönleriyle sivrildi. Taspar'ın yerine İşbara Kağan (Aşina Şetu, 581—587) geçti.
- 1. Göktürk Kağanlığının batı kanadı yönetimi: uzun ömürlü İstemi Yabgu, Tardu (Tardu zamanında bölünme)
Birinci Doğu Göktürk Kağanlığı (582-630)
Birinci Doğu Göktürk Kağanlığı, Baga Kağan (587—588), Tulan Kağan (588—599), Yami Kağan (599—609), Şipi Kağan (609—619), Çula Kağan (619—620), İllig Kağan (620—630) tarafından yönetildi.
Şipi Kağan (609-19) ve İllig Kağan (620-30) Sui ve Tang hanedanlarının en zayıf kaldığı dönemlerde Çin'e saldırdılar. 11 Eylül 615 tarihinde[35] Şipi Kağan'ın ordusu Sui imparatoru Yang'ı Yanmen'de kuşattı[36]. 626 yılında İllig Kağan Hsüan-wu Kapısı Olayından istifade ederek Ch'ang-an'a doğru hızla ilerledi. 23 Eylül 626 tarihinde[37] İllig Kağan ve onun demir süvarileri Pien Köprüsü'nün kuzeyinde Vey Nehri'ne ulaştılar. 25 Eylül 626 tarihinde[38] köprünün ortasında beyaz atın kesilmesiyle T'ai-tsung ile İllig Kağan arasında ittifak gerçekleştirildi. Tang tazminatını ödedi ve daha da haraç vermeye söz verdi. Bunun karşılığı olarak İllig Kağan süvarilerin geri çekilmesine razı oldu (Vey Nehri Sözleşmesi[39] veya Pian Köprüsü Sözleşmesi[40])[41].
Ancak, Ekim 627'den önce Moğol ovasında yaşanan sert iklimler, ağır kar yağışı fırtınası toprakları birkaç metre derinliğe kadar örttü. Göçebelerin hayvanların otlatmaları önlendi ve bu nedenle hayvanların büyük çoğunluğu öldü.[42] Yeni Tang Kitabı 'nın aktardığına göre, 628 yılında T'ai-tsung şöyle konuştu: Göktürk elinde yaz ortasında kırağı görüldü. Güneş beş gündür aynı yerden doğdu. Ay üç gündür aynı parlaklıktaydı. Bozkır kırmızı renkli hava (Kum fırtınası) ile dolduruldu.[43] Böylece Göktürk ile Tang arasındaki güç dengesi drastik bir şekilde değişti.[42]
27 Mart 630 tarihinde[44] meydana gelen Yinshan Muharebesi'nde[45] Li Ching komutasındaki Tang ordusu İllig Kağan komutasındaki Göktürkleri yendi.[46][47][48]. İllig Kağan İşbara Şad'ın yanına kaçtı. Fakat 2 Mayıs 630 tarihinde[49] Tang ordusu İşbara Şad'ın çadırına ilerledi. İllig Kağan esir alınıp Ch'ang-an'a gönderildi.[48] Böylece Doğu Göktürk Kağanlığı çöktü ve Tang'ın Chi-mi[50] sistemine girdi. T'ai Tsung, Vey Nehri'ndeki ayıbımı kapatmak için bana yeter. dedi.[47].
Tahakküm dönemi (630-681)
Çin İmparatoru T'ai-tsung kendisini Türklerin Gök Kağanı ilan ediyordu. Hakanlığa bağlı Türk ve diğer boylar etrafa dağılmaya başladılar, bunlardan bir kısmı ise Çin'e sığındı.
19 Mayıs 639 tarihinde [51] Kür Şad 'ın esin kaynağı olan Chieh-she-shuai (Şipi Kağan'ın oğlu ve Tölis Kağan'ın kardeşi) yanına topladığı 40 eski astı ile T'ai-tsung'ın yaz sarayı olan Chiu-ch'eng Sarayına saldırdı.[52] Chieh-she-shuai'nin isyanından sonra Göktürklerin Sarı Irmak'ın güneyinde bulunmalarının iyi omadığını dile getirenler çoğaldı. T'ai-tsung da Göktürk siyasetini değiştirmeye karar verdi.[53] 13 Ağustos 639 tarihinde[54] T'ai-tsung, Li Simo (Aşina Simo)'yu Chilipi Kağan olarak atadı ve çeşitli eyaletlerde oturan Göktürk ve etnik azınlıkları Sarı Irmak'ın kuzeyine götürmesine ve orada surlar inşa ederek uzun süre sınır kalelerini muhafaza etmesine dair ferman çıkardı. Ancak Chilipi Kağan Seyantolardan korkarak kaleden çıkmak istemeyince T'ai-tsung, Tarım Bakanı Kuo Sipen'i Seyontolara yollayarak, Göktürklerle savaşmaması talimatını verdi.[52]
28 Şubat 641 tarihinde[59] Chilipi Kağan ilk defa nehri geçerek eskiden Dingxiang Kalesinin bulunmuş olduğu yerde çadırı kurdu. 30.000 hanelik halkı, 40.000 sağlam askerî ve 90.000 atı vardı.[60] Kağan, imparator T'ai-tsung'a “Bendeniz haddim olmadığı halde merhametiniz sayesinde kabilenin başı oldum. Kabul olunursa nesillerimiz boyunca devletin bir bekçi köpeği olarak kuzey kapıyı koruyayım. Eğer Seyantolar istila ederse ailemin Çin Seddinin içine girmesine izin veriniz.” dedi. T'ai-tsung kararnameyi çıkarıp buna izin verdi.[60]
679 yılında Shanyu Genel Valiliği'nin[61] Göktürk liderlerinden Ashide Wenfu ve Ashide Fengzhi, Ashina Nishufu'yu kağan yaparak Tang'a karşı isyan ettiler.[62] 680 yılında, Tang ordusu Ashina Nishufu ve onun ordusunu yendi. Ashina Nishufu kendi adamları tarafından öldürüldü.[62] Ashide Wenfu, Ashina Funian kağan yaparak yine Tang'a karşı isyan etti.[62] Ashide Wenfu ve Ashina Funian Tang ordusuna teslim oldu. 5 Aralık 681 tarihinde[63] Ashide Wenfu ve Ashina Funian da dahil olmak üzere 54 Göktürk Ch'ang-an'ın Doğu Pazarında halka açık bir alanda idam edildi.[62] 682 yılında Kutluk, Funian'ın adamlarının kalıntısı ile birlikte isyan etti ve Heisha Kalesini işgal etti.[64]
Batı Göktürk Kağanlığı
Doğuda bunlar olup biterken batıdaki sınırlarını Kırım'a kadar genişleten İstemi Yabgu öldü. Yerine oğlu Tardu Kağan geçti. Tardu, 603 yılına kadar hükümdarlığını sürdürdü.
Doğuda Ta-po'nun ölümü üzerine tahta çıkan To-lo-pien (ya da sonraki adıyla Apa Kağan) toyda / kurultayda yapılan kengeş'te (müzakere) onaylanmadı. Yerine Ta-po'nun yeğeni Şa-po-lio / İşbara Kağan ilan edildi. Çin politikalarının da tesiriyle batı kağanı Tardu, To-lo-pien'i destekledi.[67] İşbara'nın Apa'nın annesini öldürtmesi doğu ile batı arasındaki ilişkileri bir daha düzelmemek üzere bozdu iki budun artık birbirlerine düşman hale geldi.[68]
Tardu'nun ölümünden sonra Batı Göktürkler, güçlerinin zayıfladığının bir göstergesi olan, yabguluk ve şadlık adları altında Aşena ailesine mensup kişilerce yönetildikten sonra 630 yılında Çin egemenliğine girdi. Bundan sonra On Oklar adını alarak Türgiş boyunun önderliğindeki boylar federasyonu şeklinde yüzyılın sonuna kadar Çin hakimiyetinde kaldılar.
Batı kağanlığının 658'de yıkılmasıyla I Göktürk Kağanlığı yıkılmış oldu.[69]
İkinci Doğu Göktürk (Kutluk) Kağanlığı (682-745)
681 yılında Asena (ya da Aşina) ailesinden Kutluk Kağan, Çin'in kuzeyine yerleşmiş Türk boylarını yeniden toparlamayı başardı. Çin, Kitan ve Dokuz Oğuzlar (Uygurlar) ile yapılan savaşlar sonucunda Ötüken ormanında Göktürk Kağanlığı yeniden güçlendi. Kutluk, ili (devleti/ulusu) yeniden derlediği için İlteriş adını aldı.
692'de ölen İlteriş'in yerine kardeşi Kapgan kağan oldu. Devlet kurulduğundan beri kağanlık danışmanı olan Tonyukuk'un da bulunduğu Kitan'a Tatabilere, Basmillara, Çiklere, Azlara, Bayırkulara, Türgişlere/On Oklara (Batı Göktürk budunu, Kitabelerde sürekli Türgiş Kağanı Türküm, budunum idi ifadeleri bununla ilgilidir), Kırgız ve Dokuz Oğuzlara yapılan seferlerle II. Göktürk Kağanlığı'nın sınırları Okyanus'tan Mâveraünnehir'deki Temir Kapığ (Demirkapı)'ya kadar ulaştı. İpek Yolu'nun büyük bir kısmı denetim altına alınmış oldu.
Kapgan'ın, Bayırkuların kurduğu bir pusuda öldürülmesi üzerine Göktürk Kağanlığı'nın başına oğlu İnel (ya da Ünal) geçti. Ancak Kutluk'un oğlu Bilge'yi, İnel'in kağanlığını kabul etmedi. Boy begleri (beyleri) Bilge'yi kağan ilan etti. İnel kabul etmese bile öldürüldü. Yeni kağan başa geçince kardeşi Kül Tigin'e ordunun komutanlığını verirken, Tonyukuka vezirlik görevini verdi. Onun dönemi de amcası dönemindeki gibi devletin egemenliğindeki boyların başkaldırılarıyla geçti. Çin'in desteklediği Uygur-Karluk-Basmıl bağlaşmasının Ötüken'e yönelik sürekli saldırıları, İpek Yolu'nun kilit noktası olan Cungarya'nın Çin'in denetimine geçmesi ve batıda On Ok budunu hakimiyetine alan Türgişler'in gün geçtikçe güçlenmesi neticesinde II. Göktürk Kağanlığı çöküşe sürüklendi. Bilge Kağan'ın, danışmanı Tonyukuk'u ve küçük kardeşi Kül Tigin'i kaybetmesinden sonra zehirlenerek öldürülmesi üzerine yerine geçen Tengri Kağan çocuk yaştaydı. Onun kağanlığına karşı gelen Ozmış da ülkeyi toparlayacak güçte değildi. Uygurlar 745'te Ötüken'e girerek Göktürk Kağanlığına son verdiler.
Yönetim
Devleti "Kağan" unvanlı hükümdar yönetirdi. Kağan'da bilgelik, alplık ve erdemlilik özellikleri aranırdı. İl denilen ülkeyi bilgili, kahraman, özü sözü doğru, erdemli devlet başkanı yönetirdi. Kağan'ın vazifeleri arasında savaş gücüyle devleti kurma ve düzene koyma, yeni alınan yerlere iskân, töre yani kanunları düzenlemek, halkı doyurup giydirmek vardı. Ülke geniş bölge teşkilatı gereğince Doğu ve Batı olmak üzere ikili devlet sistemine göre idâre edilirdi.Hükümdarlık hakkı tanrıdandır. Tanrı hükümdar olmasını istediği kişilere “kut” verir. Bilge Kağan ve atalarına da kut vermiştir. Metinlerde birçok defa tanrı adı zikredilir. Kağan, hakan, kam, kan sözcüklerinin ve tengi, umay, yer- su gibi tanrı ve tanrıçaların kullanımı ve alakaları da devlet anlayışında tanrısal öğeleri tasvir eder. Hükmün ilahi temeli diğer krallık ve yönetimlerde de görülebilir ancak burada ilgi çekici olan tanrının yansıması olan kağanın halktan kopmamış olmasıdır.[70][71]
Kağan ve kağanın eşi Kağatun'nın[72] dışında toplam 28 unvan vardı.[73][74] Önceleri sayısı bir olan Yabgu’ya, toprağı genişledikçe ihtiyaç çoğalmıştır. Şehzadelere Tegin veya Tigin adı verilirdi. Tiginler, genel valilik, başkomutanlık gibi önemli memuriyetleri yaparlardı.
- Tigin (特勒): prens
- Şad (設): vali, askerî komutan
- Yabgu (葉護): bakan
- Kül çor (屈律啜)
- Apa (阿波)
- İlteber (俟利發)
- Tudun (吐屯)
- İrkin (俟斤)
- Yanhongda (閻洪達, yánhóngdá)
- İlteber (頡利發)
- Tarkan (達幹 )
Göktürk Kağanlığı çatısı altında 12 budun toplanmıştır. Göktürk Yazıtları'ndaki budun adları şunlardır:[16]
- Türk/Türük Bodun
- Oğuz/Dokuz Oğuz Bodun
- On-ok Bodun
- Töliş Bodun
- Tarduş Bodun
- Karluk Bodun
- Türgiş Bodun
- Ediz Bodun
- İzgil Bodun
- Çik Bodun
- Az Bodun
- Soğdak Bodun
Tüm budunlara genel isim olarak “Köktürk” adı da kullanılmış, Çinliler de "Tukyu" kelimesini kullanmıştır.
Göktürk İmparatorluğu’nun 193 yıllık dönemi içinde egemenliği altında şu devlet kuruluşları bulunmuştur:[16]
- Türk devlet kuruluşları: Dokuz-Oğuz (Üç-Oğuz), On-Uygur, Kırgız, Basmil, Karluk, Türgiş (Türkeş/On-Ok), Ediz,Yağma,Çiğil,Tatar(Dokuz-Tatar)
- Moğol, Mançu, Tunguz ve Acem soylu toplumların devlet kuruluşları: Avar (Apar), Kıtay (Kıtany), Kurıkan (Üç-Kurıkan), Bayırku, İzgil, Tangut (Toygut), Tongra, Altı Çub Soğdak (Sogd), Tezik, Az, Çik, Berçik, Tatabı.
Ordu
Göktürk ordusu, devletin daimi savunma gücüydü ve paralı değildi. Ordunun çoğunluğunu süvariler oluştururdu. Yaya birlikler savaştan ziyade yardım kollarında görev alırdı. Eski Türk ordusunda en büyük kuvvet 10 bin kişilik askerî birlik idi. Bu birliğe "tümen" adı verilirdi. Bütün yerleşik kavimlerde görülen, hareketsiz kütle muharebesi usulüne göre yetiştirilmiş, ağır teçhizatlı orduların (piyade) aksine, hafif silahlı ve oynak süvarilerden kurulu Türk ordularının uyguladığı strateji süratli, ani ve şaşırtıcı hücumlara dayanan, dağınık muharebe sistemiydi. 10'lu sistem sosyal ve idari bakımlardan da mühim iki fonksiyon getirmişti: Biri, devlet güçlerinin tümünün kabile, soy vb. ayrılıklarına bakılmaksızın 10'lu sisteme göre bölünerek, merkezden tayin edilen kumandanlar aracılığı ile en üstte tek idareye bağlanması. Böylece herkesin birbirine yardımcı olduğu bir birliği meydana getiriyordu. İkinci olarak da, bütün idari görev sahipleri aynı zamanda "asker" olduklarından, ordunun vazife ciddiyeti her türlü sivil, idari ünitelere yansıdığı için devlet mekanizmasının askerî disiplin içinde çalışması temin ediliyordu.[75]
Yazıtların birçok yerinde, Göktürkler'in hâkim güç olmasına sık sık değinilir.Özellikle; Bilge Kağan'ın ağzından yazılan, Kül Tigin abidesinde, Bilge Kağan sık sık, "Dizliye diz çöktürdük,başlıya baş çöktürdük." diyerek Göktürkler'in görkemli gücünü zikreder.[13]
Göktürklerin başkenti Ötüken’dir. Burası Orhun Irmağı ile Selenge Irmağı'nın Tarım kolu arasında, ormanlar içinde bitki örtüsü ve suyu bol bir şehirdi.[76] Ötüken’den başka Barshan, Çargelen-Çumgal, Çaldıvar, Atbaş, Şirdakbeg, Nanageldi, Fergana, Yassıkugart, Çikircik başlıca Göktürk'ün şehirleridir.
Göktürklerde karar, seçim, insan ve hayvan sayımı için ziyafetli devlet meclisi mahiyetinde Kengeş Meclisi toplanırlardı.
Göktürklerde Kimlik Bilinci
Köktürkler, tarihte Türk adını ilk kez kullanan Türk devletidir. Anıtların sadece birkaç yerindeki ibareleri saymazsak, Göktürkler kendilerine, Türk; devletlerine ise Türk Kağanlığı demektedir.
Kültür
İnanç ve kuruluş mitolojisi
Göktürkler inanç ve düşünce yapılarına göre Göktanrı (Tanrı veya Tengri) tarafından devlet kurma görevinin kendilerine verildiğine inanır ve bu doğrultuda hareket ederlerdi. Bu yüzden kendilerini Göktürk olarak tanımlamışlardır. Gök rengi, yani mavi kutsaldı. Yine ibadetler göğe en yakın yerlerde, yükseklerde yapılırdı. Bugün hâlen Anadolu'daki Türkmenler, belli kutlamalar için yüksek dağlara, tepelere çıkmaktadırlar.
Göktürklerde hükümdar soyunun adı yazılı Çin kaynaklarına ve Türk sözlü geleneğine göre Asen (Asena, Zena, Aşena, Aşina 阿史那) dir. Bu kaynaklarda Göktürk Kağanlığı'nı kuran bu ailesi kendi tanımlamada dişi bir kurdun soyundan geldiği anlatılmaktadır.
Kurt başlı tuğ
Doğu Göktürk kağanlarından Şipi Kağan[77] (609~619), Suy Hanedanın son ve Tang Hanedanı’nın ilk yıllarından Çin’in iç siyasetine müdahale etmiştir. 617 yılında Çin otoritesine karşı isyan eden Çinli general Liang Shidu'ya[78] kendi askerlerini komuta ettirmiş ve Tadu Bilge Kağan[79] unvanı ve kurt başlı tuğu[80] armağan vermiştir.[81] Aynı şekilde Liu Wuzhou'ya[82] Dayan Kağan (定楊可汗) unvanı ve kurt başlı tuğu vermiştir.[83]
Sanat ve edebiyat
Orta Asya'da yapılan araştırma ve kazılarda GökTürkçe yazılı eserler bulunmuştur. Para, taş ve ağaç üzerine yazılan metinlerden, para ve taşlar üzerine yazılanlar günümüze kadar gelmiştir.
İlk Türk abidelerinde yazılara altıncı yüzyılda rastlanmıştır. Bunlar kısa metinlerdir. Elde kalan Bengü Anıtları, Orhun Yazıtları veya 'Türük Bengü Taşları' da denen üç büyük yazıttır. Taşların üzeri oyulmak suretiyle yazılmıştır. Bu yazıtlar; Göktürk Kağan'ı Bilge Kağan, Kül Tigin ve Vezir Bilge Tonyukuk adlarına yazılıp, dikilmiştir. Yazıtlar kireç taşına yontularak yazıldığından zaman ve açık havanın tahribatına maruz kalıp, bozulmuştur. Bu yüzden bazı satırları ve birçok kelimeleri okunamaz durumdadır. Kül Tigin kitabesi, içlerinde en az tahribata uğrayanıdır.
- Tonyukuk Yazıtı'nın bir görseli
- Ankara'da Gazi Üniversitesi'ndeki, Bilge Kağan Yazıtı'nın bir kopyası
- Kültigin Yazıtı'nın bir görseli
Meclis
Göktürk Kağanlığı'nda bir meclisin var olduğu, Çin kaynaklarından ve Orhun Yazıtları'ndan anlaşılmaktadır. Göktürklerde meclis sözünün karşılığı toy idi. Bu meclisin üyelerine toygun (Çince: 忽里勒台) denirdi.[84]
Göktürk kağanları toyun doğal başkanı oluyorlardı. Kağan olmadığı zaman toya, hanedana mensup olmayan aygucı başkanlık ederdi. Bu kişiler ayrıca başbakan konumunda idiler. Göktürkler hakkında ilk bilgileri veren Çin kaynağı Chou Shu'nun 50. bölümünde, Göktürklerin henüz devlet olarak kurulmadıkları döneme ait bilgileri verirken, bazı rivayetlerden bahsedilmektedir. Bu rivayetlerden sonra esas tarihi bölüme geçilirken, doğruluğu belli olmayan bir öyküden söz edilmektedir:
Daha boy aşamasında olan Göktürkler, kendi aralarında bir önder seçmek için hepsi bir araya toplanmış, ağaçlık bir yerde yükseğe sıçrama yarışması düzenlemişlerdi. Sonuçta en yükseğe sıçrayan önder olarak seçilmiştir. 545 yılında ilk Çin elçisi An-no-p'an-t'uo, Göktürk merkezine vardığında, Göktürkler, kağanları Bumin Kağan ile birlikte sevinmişler ve:
Şimdi büyük ülkenin elçisi geldi, bundan dolayı ülkemiz gelecekte yükselecektir. diyerek birbirlerini tebrik etmişlerdi. Bu kayıtlar ile Göktürklerin henüz devlet haline gelmeden bile meclis veya ona benzer işlevi gören bir yapıya sahip oldukları anlaşılmaktadır.[85]
Toyun kağan seçiminde oynadığı rolü gösteren en iyi kanıt ise 582'de taht değişikliği sırasında meydana gelen olaylardır. Taspar Kağan'ın ölümünden sonra, onun ölmeden önce kağan olarak tayin ve vasiyet ettiği Ta-lo-pien toy tarafından kağan olarak tanınmadı. Çünkü Ta-lo-pien'in annesi Türk kökenli değildi ve bir Çin prensesiydi. Bu yüzden toy tarafından İşbara daha layık görülerek kağan seçildi. Bu tarihi olay Göktürk kağanlarının, meclisin onayını almadan tahta geçemediğini ve Göktürklerin gelişmiş bir hukuk yapısına sahip olduklarını göstermektedir.[86]
593 yılında gerçekleşen bir diğer olay da; Tou-lan Kağan'ın Çin asıllı eşi Çin'de kendi sülalesini yıkıp iş başına gelen Sui Hanedanı'na karşı bazı Çinliler ve Soğdlar ile iletişim kurarak, birtakım gizli etkinliklerde bulunuyordu. Bunu öğrenen Sui Hanedanı durumu kağana bildirdi. Kağan önce bunlara karışmak istemedi ise de, Çin elçisi Göktürk toygunlarından (milletvekili) birine rüşvet vererek, kağanın hatununun kurduğu gizli planı ortaya çıkartınca devlet meclisi üyelerinin hepsi, bu gizli plandan dolayı kağanla alay ettiler. Zor durumda kalan kağan, bunun üzerine Çinliler'i (asi olanları) ve Soğdları cezalandırdı.[87] Bir diğer olay da Bilge Kağan'ın 723 yılında, şehirlerin surlarla çevrilmesi ve Budizm ve Taoizm'in kabul edilmesi için ileri sürdüğü önerilerin Göktürk toyunda kabul edilmemesidir.[88][89]
Diğer taraftan halkın tahta çıkma töreninde kağanı bir keçe üzerine koyarak, havaya kaldırması, kağanın seçimine, halkın katılımı olarak düşünülmüştür. Toylara başta kağan olmak üzere katılan sivil veya askerî devlet erkanı şunlardı: hatun, aygucı veya üge (başbakan), tegin (şehzade, prens), kül-çor, apa, erkin, tudun (vergi memuru), il-teber (yüksek devlet memuru, idareci), tarhan, buyruklar, şadapıt gibi unvanlar taşıyanlar.[90] Toylarda önce dini, millî törenler yapılır, devletin bütün sorunları görüşülür, sonra ziyafetler verilirdi.
Hükümet
Orhun Yazıtları'nda geçtiği üzere, Göktürklerde hükûmetin karşılığı ayukı tabiri idi.[91] Hükûmet meseleleri devlet meclisi toyda görüşülüyordu. Ancak, coğrafi şartlar ve ülkenin içinde bulunduğu durum nedeniyle toy her zaman toplanamıyordu. Memleket işlerinin asıl görüşülmesi gerektiği anlarda ayukı (hükûmet) devreye giriyor, bütün asıl meseleler, o an için ayukıda konuşuluyordu. Ayukının en önemli görevi toyun verdiği kararların ülke çapında uygulanmasını sağlamak, icraatleri takip etmekti. Ayukı buyruklardan (bakanlardan) oluşan bir hükûmetti. Buyruk adı verilen bakanların başında bir nevi sadrazamın, başbakanın karşılığı olan aygucı bulunurdu. Aygucılar hükümdar adına ordu komutanlığı yapan, diplomatık ilişkileri yürüten, geniş yetki ve sorumluluk sahibi olan kişilerdiler.[92] Çin kaynaklarına göre Göktürk hükûmeti 9 bakanlıktan oluşuyordu. Bakanların yazıtlardaki karşılığı ise buyruk idi.[91]
Hükûmet üyelerinin taşıdıkları unvanlarından ve yazıtlardaki ifadelerden gayet önemli kişiler oldukları anlaşılmaktadır (çor, ilteber, buyruk-çor vb.). Kimi hükûmet üyelerinin merkezin dışındaki bölgelerde özellikle askerî vali durumunda oldukları, bazılarının tudunluk (vergi memurluğu) yaparak, vergi toplama işleriyle meşgul oldukları bilinmektedir.
Hükûmetin başında ise hanedandan olmayan aygucılar veya ügeler bulunurdu. Bunlara ilaveten devlet merkezinde ayrıca tamgaçı ve bitikçiler bulunurdu. Tamgaçılar, katip ve mühürdar, bitikçiler ise haberleşmelerden sorumlu katip idiler.
Görüldüğü gibi Göktürk Kağanlığı'nın devlet teşkilatında; devlet başkanlığı, yasama kurulu toy ve hükûmet birbirlerinden ayrı kurumlar idi. Yani ayrı işlevleri vardı. Ancak, hükümdarlığı şahsında temsil eden kağan (devlet başkanı) ülkeden birinci derecede sorumlu olduğu için bütün yönetimi elinde bulunduruyordu. Başbakanların atamasını yapıyor, töre değişikliklerini toya öneriyor, devlet mahkemesine (yargu) başkanlık ediyordu. Çünkü Tanrı'nın siyasi iktidar ile donattığı tek kişi kağan idi. Diğer eski Türk devletlerinde olduğu gibi, Göktürklerde de milletin hemen her şeyi kağandan beklemesi (doymak, giyinmek, çoğalmak, huzur ve güvenlik) tam otoriteyi doğuruyordu.
Göktürk Kağanlığı devlet sisteminde Çin kaynaklarının ifadesi ile 28'den fazla unvan olduğu gibi, bu unvanları taşıyan kişilerin birer makama da sahip olmaları gayet doğaldır. Göktürk yazıtları da unvanlar ile ilgili ayrıntılı bilgiler vermektedir. Yazıtlara göre devlet hiyerarşisi şöyle sıralanmaktadır: kağan, kağan ailesi, budun (millet), şadapıt beyler, tarhanlar, buyruk beyler (bakanlar), Dokuz Oğuz beyleri vb. Çin kaynakları ise kağan ve hatunu söyledikten sonra en büyük unvan olarak yabgu sonra şad, tegin, tudun, ilteber, erkinden söz etmektedir.
Ekonomi
Göktürk Kağanlığı'nın ekonomik yapısı kendi kendine yetme esasına dayanan aile ekonomisi ve devlet ekonomisi olmak üzere iki başlık altında incelenir. Orta Asya'nın iklim koşulları gereği ekonominin temeli hayvancılık olmuştur. Bunun yanında savaş ganimetleri, vergiler, tarımsal etkinlikler, avcılık, el sanatları ile ticaret de diğer ekonomik öğeler arasında yer almıştır.
Aile ekonomisi
Orta Asya'nın doğa ve iklim koşullarının gereği olarak kendi kendine yeterli olma zorunluluğu üzerine kurulan aile ekonomisinde Göktürkler gereksinimlerini kendi kaynaklarından sağlamışlardır. Geçim kaynaklarının en önemlisi hayvancılık olmuştur. Göktürkler, ekonomik getirisi fazla olan at ve koyun başta olmak üzere deve, keçi ve sığır sürüleri de yetiştirmişlerdir. Sürülerin fazlalığı gücün ve zenginliğin göstergesi sayılmıştır. Yetiştirilen hayvanlar genellikle canlı iken satılmış, bunun yanında gereksinim fazlası olan hayvansal ürünler, etler, konserveler, deri, yün ve yünlü ürünler de satılan hayvansal ürünlerin arasında yer almıştır. Ayrıca avlanan sansar, kakım, kunduz, sincap, tilki, kaplan, pars, panter gibi hayvanlar ve bu hayvanların ürünleri de önemli ekonomik kaynaklardan olmuştur. Böylece Göktürkler en önemli geçim kaynakları olan atlara ve koyunlara dokunmadan hem et gereksinimlerini karşılamış hem de bu hayvanların kürklerini işlenmiş ya da işlenmemiş olarak satıp gelir elde etmişlerdir. Ülke içerisinde ekonomi değiş-tokuş esasına dayanırken, Göktürkler gereksinim duyduğu eşyaları ya çevreden ya da belirli aralıklarla ülkeye gelen tüccarlardan elde etmişlerdir. Göktürk Kağanlığı'nda üretim tarzları, sahip olunan yer altı ve yerüstü kaynaklar, yaşam koşulları ve askerlikle ilgili gereksinim, toplum içerisinde çeşitli mesleklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Göktürk Kağanlığı'nda başlıca meslek demircilik ve madencilik olmuştur. Bu madenci ve demirciler Altaylar Bölgesi'nde demir, Tanrı Dağları'nda, Kaşgar-Kuçar bölgesinde altın, gümüş, kurşun, kükürt gibi madenleri işlemişlerdir. Madenci ve demirciler dışında halıcılar, kilimciler, keçeciler, debbağlar, çizmeciler, çorapçılar, börkçüler, dokumacılar, terziler, marangozlar ve tahta oymacıları da bu meslek gruplarına örnek olarak verilebilir. Göktürk Kağanlığı'nda oldukça kalabalık bir halde bulunan bu meslek grupları üye oldukları esnaf ve zanaatkar kollarına göre kılıç, kalkan, kargı, mızrak, ok temrenleri, insan ve atlar için zırhlar, tolgalar, at teçhizatı, eyer ve koşum takımları, kazanlar, ibrikler, kovalar, çadır ve otağlar, arabalar, tabaklar, maşrapalar, ince bronz işlemeli tasvirlerle süslenerek yapılan kömür mangalları, heykeller, ok kutuları, kılıç kapsarları, kemer tokaları, katış uçları yapmışlardır. Bu eşyalara sahip olmak bir güç ve zenginlik göstergesi sayılmıştır.[93][94]
Devlet ekonomisi
Göktürk Kağanlığı'nın devlet ekonomisi devletlerarası ticarete dayanmıştır. Bunun yanında yenik ve Göktürklere bağlı ülkelerden alınan vergiler, armağanlar ile İpek Yolu'ndan elde edilen gelir, ganimetler, yağmalar, askerî yardımlar, savaşlarda alınan tutsaklar için ödenen kurtuluş fidyeleri ile savaş tazminatları devlet ekonomisini oluşturan öğeler arasında yer almıştır. Göktürk Kağanlığı ülke içerisinde kendi toplumundan, gücü oranında ve uğraş alanına göre vergi toplamıştır. Bu vergiler evlerden alındığı gibi, her bir boydan ya da boy üyelerinin durumuna göre toplu olarak da alınmıştır. Göktürk Kağanlığı'nda iktisadi ve mali işlerle tudun denilen ekonomi bakanı ilgilenmiştir. Vergiler tudunlara bağlı olan amga / imga denilen devlet hazinedarları tarafından toplanmıştır. Göktürkler para da darp ettirmişlerdir. Göktürkler darp ettirilen ve şekil olarak diske benzeyen bu Göktürk parasına satir demişlerdir. Göktürklerin ekonomik tutumu, aynı zamanda askerî stratejilerini ve dış politikalarını büyük ölçüde etkilemiştir. Göktürk Kağanlığı, Çin başta olmak üzere Bizans, Sasani ve Hindistan ile ticari alışverişte bulunmuştur. Özellikle Göktürk Kağanlığı'nın dış alım ve satımlarında ilk sırada Çin yer almıştır. Göktürk Kağanlığı ile Çin arasında sürekli devam eden bir elçilik ve kervan akışı olmuştur. Çin İmparatoru Kao-tsu 622 yılında Göktürkler'in Çin sınırına saldırıda bulunmaları üzerine Göktürk kağanına bir elçi göndererek şu isteklerde bulunmuştur: Sayı bakımından Çin İmparatorluğu ile Göktürk Kağanlığı aynı değildir. Göktürkler Çin topraklarını ele geçirse bile buralarda yaşayamazlar. Üstelik elde ettiğiniz ganimetlerin hepsi milletinizin eline geçti. Size ne kaldı? Siz en iyisi ordunuzla birlikte geri dönün ve Tang İmparatorluğu'ndan gelen altın paraların ve ipekli kumaşların hepsi cebinize girsin. Göktürkler Çin imparatorunun bu önerisini kabul edip geri dönmüşlerdir. Bu tarihi kayıt Göktürklerin, Çin'i ele geçirmekten çok, askerî güçleri sayesinde denetim altında tutarak ekonomik gereksinimlerini elde etmek amacını güttüklerini göstermektedir. Göktürk ekonomisinde, pazar kimliğinde olan kervanlar, önemli bir yer tutmuştur. Sasani ile Çin başta olmak üzere birçok ülkeden, Göktürk ülkesine kervan gelmiştir. Göktürkler uzak yerlerden gelen kervanlara arkış demişlerdir. Yabancı ülkelerden gelen bu kervanlar genellikle Göktürk kağanlarının karargâhını yani orduyu takip etmişlerdir. Göktürkler ticaret ile uğraşan kişilere satıkçı demişlerdir. Göktürk tüccarları ise genellikle hayvan sürülerinin ticareti ile ilgilenmekteydi. Nitekim 584 yılında Göktürk kağanı İşbara Kağan Çin sarayına mektup yazarak koyun ve atlarla ipek değiştirilmesini istemiş, bunun üzerine bin at Çin tarafından satın alınmıştır. Yine 588 yılında yaşanan bir diğer tarihi olay da Tu-li Kağan'ın Çin imparatoruna bir elçi göndererek 10 bin at, 20 bin koyun, 500 deve, 500 sığır sunarak bir pazaryeri kurulmasını istemesidir. Bu iki tarihi kayıt Göktürk ekonomisinde hayvancılığın yerini göstermesi bakımından önemlidir. Bunun dışında Göktürk tüccarları Bizans İmparatorluğu'na işlenmiş ya da işlenmemiş demir satmaktaydı. Bizans imparatorunun izniyle Göktürk tüccarları ile birlikte Soğdlu tüccarlar da İstanbul'da ticaret merkezi kurmuşlardı. Göktürkler, demir ile at başta olmak üzere koyun, et, konserve, yün, yağ, bal, yünlü kumaş, ipekli giysi, zamk, boynuz, kılıç, zırh, kalkan, topuz, eyer, ham ya da işlenmiş madenler ihraç etmişlerdir. Ayrıca Göktürkler tilki, samur, sincap, sansar, kakum, kunduz, kaplan gibi av hayvanlarının kürklerini de ihraç etmişlerdir. Bunun yanında Göktürkler, dış ülkelerden ise ipek başta olmak üzere hububat, pirinç, ipekli işlemeler, işlenmiş cam ve gümüşler, çeşitli süs eşyaları ile yerleşik toplumların yaptıkları ürünleri ithal etmişlerdir. Göktürkler batıda İpek Yolu için Çin ve Sasani gibi devletlerle savaşmaktan kaçınmamıştır. Göktürkler armağanlar, yağmalar ve ticaret sayesinde elde ettikleri ipekleri Soğd şehir devletlerindeki tüccarlar sayesinde batıya satıp ticari üstünlüğü ele geçirmeye çalışmışlardır. Göktürk-Bizans ittifakı ile iki yönden saldırıya uğrayan Sasani İmparatorluğu 579 yılına kadar düzenli olarak Göktürklere yıllık 40000 altın ödemiştir. İstemi Yabgu'nun ölümünden sonra Türk Şad'ın vergi miktarını arttırması üzerine Sasaniler, Göktürkler ile karşı karşıya gelmiş ve yenilgiye uğramışlardır. Yine Göktürk-Bizans ittifakının bozulması üzerine Göktürkler 576 yılında Kerç Kuşatması ile Ukrayna'daki Kerç Kales'ni fethetmiş, bunun üzerine Bizans İmparatorluğu Göktürk Kağanlığı'na yıllık vergi vermeyi kabul etmiştir. Bu tarihi kayıtlar Göktürklerin yaptıkları savaşlarda, fetihlerde ve çıktıkları seferlerde ekonomik etkenlerin en az diğer etkenler kadar değer taşıdığını göstermektedir. Sahip olunan ekonomik güç ve olanaklar, Göktürklerin otoritesini ve egemenliğini pekiştirmiştir.[95][96]
Tarım
Orta Asya'nın iklim koşulları Göktürkleri tarım yapmaktan alıkoymasına rağmen, kışlaklarda, hayvancılık gereği yapılan göç güzergahlarında ve ele geçirilen ülkelerdeki ekime uygun topraklarda az da olsa tarım yapıldığı bilinmektedir. Göktürkler, buğday, arpa, darı, çavdar ve at yemi olarak burçak ve yulaf ekmişlerdir. Göktürkler çiftçilere tarıgçı / tarıdacı, ekilen tarlaya da tarıglag demişlerdir. Göktürk kağanı Kapgan Kağan, 696 yılında Çin ile yaptığı antlaşmanın bir maddesinde, Çin'in Göktürkler'e 3000 adet tarım aleti ile yaklaşık 1250 ton tohumluk darı vermesi koşulunu getirmiştir. Göktürkler döneminden kalan sulama kanallarına da rastlanmıştır. Göktürkler döneminde yapılan ve yüksek teknik bilgiye dayanan Tötö Kanalı'nın boyu 10 km'ye yakındır. Bütün bu tarihi kayıtlar Göktürklerin azımsanamayacak ölçüde tarım ile uğraştığını göstermektedir.[97]
Göktürk Kağanları Listesi
Doğu Kağanları
Kağan | Kağanlık yılları | Unvanı | Notlar |
---|---|---|---|
Bumin İl Kağan | 551-552 | Türkçe Bumin İl Kağan (yazıtlarda Bumin Kağan), Sogdça’da βwmyn γ'γ'n ve Çincede Tŭmèn Yīlì Kĕhàn (T’u-men Yi-li K’o-han) | Adı: Türkçe Bumin ya da Tümen, Çincede Tŭmèn (T’u-men) |
Yĭxījì Kağan | 552-553 | Çincede Yĭxījì Kĕhàn (Yi-hsi-chi K’o-han) | Adı: Türkçe Ḳara, Çincede Kēluó (K’e-luo) 科羅. |
Mùgān Kağan | 553-572 | Eğer Mugan Türkçe ise Eski Türkçede sözcükler M ile başlamadığı için Buḳan Ḳaġan olması gerekir ancak Türkçede Buḳan diye bir sözcük ya da adın varlığı bilinmiyor (ne var ki Kırım’a saldıran Gök Türk komutanının adı Yunanca kaynaklarda Boukhanos Βουχανος olarak geçiyor); Soğdçada Mwγ'n γ'γ'n (Mwx’n x’γ’n olarak da yazılıyor), Çincede Mùgān Kĕhàn (Mu-kan K’e-han) 木杆可汗. | Kağan olmadan önceki unvânı: Çincede Yāndū Sìjīn (Yen-tu Ssu-chin) 燕都俟斤 (Sìjīn 俟斤 = İrkin/Erkin). |
Tapar/Taspar Ḳaġan | 572-581 | Soğdçada T’sp’r γ'γ'n ve Çincede Ta/Tuóbō Kěhàn (T’o-po K’e-han) 佗鉢可汗. | Adı: Türkçede Tapar ve Soğdçada T’sp’r (Taspar ya da Tatpar). |
Ānluó Kağan | 581 | Adı Soğdça Umna olup Çincede Ānluó (An-luo) 菴羅 olarak geçmesine karşılık kağanlık unvânı alıp almadığı bilinmemektedir. | (İç Savaş, devlet birkaç yönetici arasında bölünür, Nevêr tarafından birleştirilir) |
Işbara Ḳaġan | 582-587 | Türkçede Işbara Ḳaġan, Soğdçada Nw’’r γ'γ'n ve Çincede Ĕrfú Kěhàn (Er-fu K’e-han) 爾伏可汗 ile Shābōlüè Kěhàn (Sha-po-lüeh K’e-han) 沙鉢略可汗. | Adı: Soğdça Nw’’r (Nevêr/Ñevar/Nivar), Çincede Shètú (She-t’u) / Niètú (Nieh-t’u) 攝圖. |
Baġa Ḳaġan | 587-588 | Türkçe Baġa Ḳaġan ya da Yabġu Ḳaġan, Çincede Mòhè Kěhàn (Mo-he K’e-han) 莫賀可汗 ya da 莫何可汗 ve Yèhù Kěhàn (Ye-hu K’e-han) 葉護可汗. | Kağanlık öncesi adı ve unvânı: Türkçede bir olasılıkla Çulluġ, Çince’de Yèhù Chŭluóhòu (Ye-hu Ch’u-luo-hou) 葉護處羅侯 (Yèhù 葉護 = Yabġu). |
Dūlán Kağan | 588-600 | Çincede Dū/Dōulán Kěhàn (Tu/Tou-lan K’e-han) 都蘭可汗. | Adı: Çincede Yōngyúlǘ (Yung-yü-lü) 雍虞閭. |
Qĭmín Kağan | 600-609 | Çincede Yīlìdou Qĭmín Kěhàn (Yi-li-tou Ch’i-min K’e-han) 伊利(?)啟民可汗. | Adı: Türkçe Tölis, Çincede Tūlì (T’u-li) 突利. |
Shĭbì Kağan | 609-619 | Çincede Shĭbì Kěhàn (Shih-pi K’e-han) 始畢可汗. | Adı: Çincede Duōjíshì/Doují (Tuo-chi-shih/Tou-chi) 咄吉世. |
Tūlì Kağan | 619-621 | Türkçe Tölis Ḳaġan ve Yabġu Ḳaġan, Çincede Tūlì Kěhàn (T’u-li K’e-han) 突利可汗 ve Yèhù Kěhàn (Ye-hu K’e-han) 葉護可汗. | Adı: Türkçede bir olasılıkla Çulluġ, Çincede Chŭluóhòu (Ch’u-luo-hou) 處羅侯. |
İllig Ḳaġan | 621-630 | Türkçe İllig Ḳaġan ve Çincede Xié/Jiélì Kěhàn (Hsieh/Chieh-li K’e-han) 頡利可汗. | Adı: Çincede Duōbì (To-pi) 咄苾. |
Dabu Kağan (âsî) | 630-638 | Çince’de Dabu Kěhàn (Ta-pu K’e-han) (?)(?)可汗. | |
Yugu Şad | 638-639 | Çincede Yugu Shè (Yü-ku She) (?)(?)殺. | |
Yiminishusilipi Kağan | 641-643 | Çincede Yĭmí Níshú Sìlìbì Kěhàn (Yi-mi Ni-shu Ssu-li-pi K’e-han) 乙彌泥孰俟力苾可汗 ya da Yĭmí Níshú Qílìbì Kěhàn (Yi-mi Ni-shu Ch’i-li-pi K’e-han) 乙彌泥孰俟利苾可汗. Soğdça Nîzek adının Çincedeki biçimi Níshú’dur (Ni-shu) 泥熟. 俟 karakteri Sì (Ssu) ve Qí (Ch’i) olarak okunmaktadır. | Adı: Çincede Simo (Ssu-mo) 思摩. |
Yizhu Chebi Kağan (âsî) | 638/639-648/650 | Önce Çabış (Çavuş; Çincede Chēbí [Ch’e-pi] 車鼻) iken sonradan Çincede Yĭzhù Chēbí Kěhàn (Yi-chu Ch’e-pi K’e-han) 乙注車鼻可汗 olarak geçen unvânı aldı. | Adı: Çincede Hubo (Hu-po) 斛勃. |
Āshǐnà Nizek Beg Kağan (âsî) | 679-680 | Adı: Soğdça-Türkçe Nizek Beg olabilir, Çincede Āshǐnà Níshúfú (A-shih-na Ni-shu-fu) 阿史那泥熟匐. Fú 匐genellikle Türkçe Beg için kullanılmıştır. | |
Āshǐnà Fúniàn Kağan (âsî) | 681 | Adı: Çincede Āshǐnà Fúniàn (A-shih-na Fu-nien) 阿史那伏念. | |
İltiriş Ḳaġan | 682-691 | Türkçe Ḳutluġ Ḳaġan ve İltiriş Ḳaġan, Çincede Gǔduōlù Kěhàn (Ku-tuo-lu K’e-han) 骨咄祿可汗ve Xié/Jiédiēlìshī Kěhàn (Hsieh/Chieh-tieh-li-shih K’e-han) 頡跌利施可汗. | Adı: Türkçe Ḳutluġ, Çincede Āshĭnà Gǔduōlù (A-shih-na Ku-tuo-lu) 阿史那骨咄祿. |
Ḳapġan Ḳaġan | 691-716 | Türkçe Bögü Ḳaġan ve Ḳapġan Ḳaġan, Çincede Mòchuò Kěhàn (Mo-ch’o K’e-han) 默啜可汗. | Kağanlıktan önceki unvânı: Türkçe Bögü ya da Beg Çor olduğuna ilişkin görüşler vardır, ben Beg Çor’u daha doğru buluyorum; Çincede Mòchuò (Mo-ch’o) 默啜. |
İnel Ḳaġan | 716 | Türkçe İnel Ḳaġan (bir görüşe göre İni İl-Ḳaġan, ancak ben şimdilik İnel görüşünü destekliyorum), Çincede Yíniè Kěhàn (Yi-nieh K’e-han) 移涅可汗. | Adı: Türkçe Bögü olabilir, Çincede Fújù (Fu-chü) 匐俱. |
Bilge Ḳaġan | 716-734 | Türkçe Bilge Ḳaġan, Çincede Píjiā Kěhàn (P’i-chia K’e-han) 毗伽可汗. | Adı: Çincede Mòjílián (Mo-chi-lien) 默棘連. |
Yīrán Kağan | 734-740 | Çince’de Yīrán Kěhàn (Yi-jan K’e-han) 伊然可汗. | |
Teŋri Ḳaġan | 740-741 | Türkçe Teŋri Ḳaġan, Çincede Cheng/Dēnglì Kěhàn (Ch’eng/Teng-li K’e-han) 登利可汗. | |
(Adı ve unvânı bilinmiyor; Bilge Ḳaġan'ın oğullarından biri). | |||
(Adı ve unvânı bilinmiyor; Bilge Ḳaġan'ın oğullarından biri) | |||
Ḳutluġ Yabġu | 741-742 | Türkçe Ḳutluġ Yabġu, Çincede Gǔduōlù Yèhù (Ku-tuo-lu Ye-hu) 骨咄祿葉護. | |
Ozmış Ḳaġan | 742-744 | Türkçe Ozmış Ḳaġan (bunu Özmiş diye okuyanlar varsa da yazıtlarda Ozmış olarak yazılmıştır), Çincede Wūsūmĭshī Kěhàn (Wu-su-mi-shih K’e-han) 烏蘇米施可汗. | Kağanlıktan Önceki Unvânı: Türkçe Ozmış Tigin. |
Báiméi Kağan | 744-745 | Çincede Báiméi Kěhàn (Pai-mei K’e-han) 白眉可汗 (Ak Kaşlı Kağan) olduğuna göre Türkçede Aḳḳaş Ḳaġan olabilir ancak elimizde bunu kanıtlayacak yazılı bir belge bulunmamaktadır. |
Batı Kağanları
Kağan | Kağanlık yılları | Unvanı | Notlar |
---|---|---|---|
İstemi Yabġu (bağımsız değil) | 552-576 | Türkçede İstemi Yabġu (yazıtlarda İstemi Ḳaġan), Çincede Shìdiănmì Yèhù (Shih-tien-mi Ye-hu) | Adı: Türkçe yazıtlarda İstemi; Yunancada Silziboulos ΣΙΛΖΙΒΟΥΛΟΣ / Σιλζιβουλοσ, Dizaboulos ΔΙΖΑΒΟΥΛΟΣ / Διζαβουλοσ, Stembis ΣΤΕΜΒΙΣ / Στεμβισ, Arapça’da Sincibû ve Çincede Shìdiănmì (Shih-tien-mi) / Shìdìmĭ (Shih-ti-mi). Yapılan incelemeye göre Ziboulos, Zaboulos, Cibû ve sonraki Tǒng Yabġu Kağan için kullanılan Yunanca Ziebel, Ermenice Cebu, Gürcüce Cibgu Türkçe Yabġu’ya denk gelmektedir. İstemi ve Stembis ise bu adın Çince çevriyazısına daha yakın durmaktadır. İlk hece olan Sil/Di/Sin/Shì Türkçe Sı sözcüğüne benzemektedir. Bu durumda, Gök Türk yazıtlarında İstemi Ḳaġan olarak geçen bu kişinin gerçek unvânı Sı Yabġu olabilir mi? |
Tardu Yabġu/Ḳaġan | 576-603 | Türkçede Tardu Yabġu/Ḳaġan, Çincede Dátóu Kěhàn (Ta-t’ou K’o-han) ve Bùjiā Kěhàn (Pu-chia K’o-han) | Adı: Türkçede ve Sogdçada Tardu, Çincede Dátóu (Ta-t’ou) |
Chŭluó Kağan | 603-611 | Çincede Níjuē Chŭluó Kěhàn (Ni-chüeh Ch’u-lo K’o-han) | Adı: Çincede Hésànà (Ho-sa-na) |
Shèguì Kağan | 611-618 | Çincede Shèguì Kěhàn (She-kui K’o-han) | |
Tǒng Yabġu Kağan | 618-630 | Çincede Tǒng Yèhù Kěhàn (T’ung Ye-hu K’o-han) | (Bundan sonrakiler Táng [T’ang] Sülâlesi’ne bağlılar; iç savaş başlar) |
Baġatur Küllüg Sìpí Kağan | 630 | Çincede Mòhèduō Qūlì Sìpí Kěhàn (Mo-ho-to Ch'ü-li-ssu-p'i K’o-han; Qūlì = Küllüg [Ünlü]), Hou Qūlìpí Kěhàn (Hou Ch'ü-li-p'i K'o-han) ya da Sì Qūlìsìpí Dūlù (Ssu Ch'ü-li-ssu-p'i Tu-lu) | Kağanlıktan Önceki Unvanları: Çincede Mòhèduō (Mo-ho-to) olan Türkçe Baġatur ve Yǎngsù Tèjìn (Yang-su T’e-chin) (Tèjìn = Tigin). |
Yĭpí Bōluó Sì Yabġu Kağan | 630-633 | Çincede Yĭpí Bōluó Sì/Lü Yèhù Kěhàn (Yi-p'i Po-lo Ssu Ye-hu K’o-han) | Kağanlıktan Önceki Unvânı: Çincede Xi/Tielì Tèjìn (Hsi/li T'e-chin). |
Tarduş Ḳaġan | 633-634 | Türkçe Tarduş Ḳaġan, Çincede Duōluó Kěhàn (To-lo K’o-han) | Adı: Sogdça Nîzek, Çincede Níshú (Ni-shu). |
Işbara İltiriş Ḳaġan | 634-638 | Türkçe Işbara İltiriş Ḳaġan, Çincede Shābōluó Die/Xilìshī Kěhàn (Sha-po-lo Tie/Hsi-li-shih K’o-han) | Kağanlıktan Önceki Unvânı: Türkçe Toŋa Şad, Çincede Tóng’é Shè (T’ung-e She). (İç Savaş, kağanlık ikiye ayrılır) |
Yĭpí Tarduş Kağan | 638-642 | Türkçe Tarduş Ḳaġan, Çincede Yĭpí Duōluó Kěhàn (Yi-p’i To-lo K’o-han) | Kağanlıktan Önceki Unvânı: Çincede Yugu Shè. |
Yiqulishi Yĭpí Kağan | 639-640 | Çincede Yiqulishi Yĭpí Kěhàn (Yi-ch’ü-li-shih Yi-p’i K’o-han) | |
Baġatur Yĭpí Yabġu Kağan | 640-641 | Çincede Mòhèduō Yĭpí Yèhù [Mo-ho-to Yi-p’i Ye-hu] | |
Yĭpí Işbara Kağan | 641-642 | Çincede Yĭpí Shābōluó Kěhàn (Yi-p’i Sha-po-lo K’o-han) | Kağanlıktan Önceki Unvânı: Çincede Biheduo Yèhù (Pi-ho-do Ye-hu). |
Yĭpí Shèguì Kağan | 642-649 | Çincede Yĭpí Shèguì Kěhàn (Yi-p’i She-kui K’o-han) | |
Işbara Ḳaġan | 651-656 | Türkçe Işbara Ḳaġan, Çincede Shābōluó Kěhàn (Sha-po-lo K’o-han) | Adı: Çince’de Āshǐnà Hèlǔ (A-shih-na Ho-lu). |
Xīngxīwáng Kağan ve Jìwǎngjué Kağan | 651-667 | Āshǐnà Míshe’nın unvânı Çince, Āshǐnà Bùzhēn’ın unvânı ise Çince Jìwǎngjué Kěhàn (Chi-wang-chüeh K’o-han) | Adları: Xīngxīwáng Kağan’ın adı Çincede Āshǐnà Míshe (A-shih-na Mi-she), Jìwǎngjué Kağan’ın adı ise Çincede Āshǐnà Bùzhēn (A-shih-na Pu-chen). |
Āshǐnà Yuánqìng ve Jiézhōng Shìzhŭ Kağan | 667-692 | Húsèluó’nun unvânı Çincede Jiézhōng Shìzhŭ Kěhàn (Chieh-chung Shih-chu K’o-han) | Adları: Yuánqìng'in adı Çincede Āshǐnà Yuánqìng (A-shih-na Yüan-ch’ing), Jiézhōng'un adı Çince’de Buli Húsèluó (Pu-li Hu-se-lo; Buli = Türkçe Böri [Kurt]). |
I. On Oḳ Ḳaġan (âsî) | 677-679 | Türkçe On Ok Ḳaġan ve Çincede Shíxìng Kěhàn (Shih-hsing K’o-han, “On Boyun Kağanı”) | Adı: Çincede Tuizi (T’ui-tzu). |
II. On Oḳ Ḳaġan | 704-716 | Türkçe On Oḳ Ḳaġan ve Çincede Shíxìng Kěhàn (Shih-hsing K’o-han) | Adı: Çincede Āshǐnà Huáidào (A-shih-na Huai-tao). |
Āshǐnà Xiàn | 705-717 | Kendisi kağanlık unvânı almadığı hâlde On Oklar’ı yönetmek için Çin tarafından gönderilmiştir | Adı: Çincede Āshǐnà Xiàn (A-shih-na Hsien) |
III. On Oḳ Ḳaġan | 739 | Türkçe On Oḳ Ḳaġan ve Çincede Shíxìng Kěhàn (Shih-hsing K’o-han) | Adı: Çincede Āshǐnà Xīn (A-shih-na Hsin). |
Göktürklerin soyağacı
Göktürk Kağanlığı (Aşina) Doğu Kanadı (Bumin Kağan) Batı kanadı (İstemi Yabgu) (552 - 582) | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Batı Göktürk (Tarduş Kağan) (582 - 657/739) | Doğu Göktürk (İşbara Kağan) (582 - 630) | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İkinci Doğu Göktürk İlteriş Kağan (Kutluk) (682 - 745) | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Hazar Kağanlığı (tartışmalı) | Beş Hanedan Şatuo (Göktürk) (907 - 960) | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- "Ankara'nın Başkent Oluşunun 89. Yılı Kutlu Olsun". Türk Tarih Kurumu, ttk.org.tr. 2012. 19 Nisan 2013 tarihinde kaynağından (WMV) arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2013.
- Roux, Jean-Paul (2000). Histoire des Turcs (in French). Fayard, s. 79
- Vovin, A. (2019). "Groping in the Dark: The First Attempt to Interpret the Bugut Brahmi Inscription". Journal Asiatique. 307 (1): s. 133
- Lirong MA: Sino-Turkish Cultural Ties under the Framework of Silk Road Strategy. In: Journal of Middle Eastern and Islamic Studies (in Asia). Band 8, Nr. 2, Juni 2014
- Turchin, Peter; Adams, Jonathan M.; Hall, Thomas D. (Aralık 2006). "East–West Orientation of Historical Empires". Journal of World-Systems Research. 12 (2). s. 222. ISSN 1076-156X. Erişim tarihi: 16 Eylül 2016.
- Taagepera, Rein (1979). "Size and Duration of Empires: Growth-Decline Curves, 600 B.C. to 600 A.D.". Social Science History. 3 (3/4). s. 129. doi:10.2307/1170959. JSTOR 1170959.
- Osman Nedim Tuna, "Ekin Ara İdi Oksuz Kök Türk Anca Olurur Ermiş (KT; D; 2-3) İbaresi Üzerine", Türk dili araştırmaları yıllığı Belleten 1993, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1995 s. 77-81. (Türkçe)
- Kultegin's Memorial Complex, TÜRIK BITIG 18 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
- Bilge Kagan's Memorial Complex, TÜRIK BITIG 6 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
- Muharrem Ergin-Orhun abideleri,s-78,Boğaziçi yayınları 1978(7. baskı)
- Orhun Abideleri M.E.B. 1970
- Roux, Jean Paul (1984). Türklerin Tarihi (Historie des Turcs) (Fransızca). Fayard. ISBN 978-2213640655. Bilinmeyen parametre
|id2=
görmezden gelindi (yardım) - Erdem,Konur,"ORHUN YAZITLARINDA SOSYAL VE SİYASİ MESAJLAR 11 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.",Edebiyat ve Sanat Akademisi
- Ahmet Taşağıl-Göktürkler,cilt-1,Atatürk Kültür, Dil, ve Tarih Yüksek Kurumu Basımevi, 1995
- İbrahim Kafesoğlu-Türk millı̂ kültürü(S27).Ayyıldız matbaası, 1977
- Balaban, Ayhan. İskit, Hun ve Göktürklerde Sosyal ve Ekonomik Hayat. T.C. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eski Çağ Tarihi Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi. 2006. URL:http://fef.kafkas.edu.tr/sosyb/tde/halk_bilimi/makaleler/kultur_med/kultur_med%20(20).pdf 11 Aralık 2011 tarihinde WebCite sitesinde arşivlendi. Erişim tarihi: 11.12.2011. (Archived by WebCite® at http://www.webcitation.org/63rPeTJL1 18 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)
- Chou Kitabı, Cilt 50 (Çince)
- Kuzey Hanedanlar Tarihi, Cilt 99 (Çince)
- Sui Kitabı, Cilt 84 (Çince)
- 杜佑, 《通典》, 北京: 中華書局出版, (Tu Yu, T'ung-tien, Cilt 197), 辺防13 北狄4 突厥上, 1988, ISBN 7-101-00258-7, p. 5401. (Çince)
- Ssu-ma Kuang, Tzu chih t'ung chien, Cilt 123 (Çince)
- Yıl: 永和七年 (太延五年), Ay: 九月, Gün: 丙戌 Academia Sinica 15 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Çince)
- Ssu-ma Kuang, Tzu chih t'ung chien, Cilt 159 (Çince)
- Türkoğlu Gök Alp, Sınırlandırılmış Türk tarihi, Sevinç Matbaası, 1976, s. 125. 11 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- 馬長壽, 《突厥人和突厥汗國》, 上海人民出版社, 1957, Ma Zhangshou, Tujue ve Tujue Kağanlığı, s. 10-11, "鍛奴"的突厥部落集团 "Demirci Köle" Türk Kabile Grubu, 突厥的鍛工主耍是以奴隸的身分爲柔然奴隸主汗庭服務的 Türk demircinin büyük bir çoğunluğu köle sıfatıyla Cücen Kağanı'nın sarayına hizmet etmekteydi.) (Çince)
- 陳豐祥, 余英時, 《中國通史》, 五南圖書出版股份有限公司, 2002, ISBN 978-957-11-2881-8, p. 155 (因突厥人工於鍛鐵,故世為柔然「鍛奴」。(Tujueler demir dövmeyi işlediler, o yüzden Cucenler için "demirci köle" oldu) (Çince)
- Gao Yang, "The Origin of the Turks and the Turkish Khanate", X. Türk Tarih Kongresi: Ankara 22 - 26 Eylül 1986, Kongreye Sunulan Bildiriler, V. Cilt, Türk Tarih Kurumu, 1991, s. 731. 11 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
- Burhan Oğuz, Türkiye halkının kültür kökenleri: Giriş, beslenme teknikleri, İstanbul Matbaası, 1976, p. 147. «Demirci köle» olmaktan kurtulup reisleri Bumin'e 11 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Türkçe)
- Larry W. Moses, "Relations with the Inner Asian Barbarian", ed. John Curtis Perry, Bardwell L. Smith, Essays on Tʻang society: the interplay of social, political and economic forces, Brill Archive, 1976, ISBN 978-90-04-04761-7, p. 65. Slave' probably meant vassalage to the Juan Juan confederation of Mongolia, whom they served in battle by providing iron weapons, and also marching with qaghan's armies. 17 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
- Denis Sinor, Inner Asia: history-civilization-languages : a syllabus, Routledge, 1997, ISBN 978-0-7007-0380-7, p. 26. Contacts had already begun in 545 A.D. between the so-called "blacksmith-slave" Türk and certain of the small petty kingdom of north China,
- Denis Sinor, ibid, p. 101. Beyond A-na-kui's disdainful referance to his "blaksmith slaves" there is ample evidence ot show that the Türks were indeed specializing in metallurgy, though it is difficult to establish whether they were miners or rather blacksmiths. 3 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
- Muharrem Ergin, Orhun Abideleri, 7. baskı, Boğaziçi Yayınları, 1978,(Türkçe)
- İbrahim Kafesoğlu, Türk Millî Kültürü, Ankara, 1977, (Türkçe)
- Ahmet Taşağıl, Gök-Türkler, 1. Cilt, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 2003, (Türkçe)
- Yıl: 大業十一年, Ay: 八月, Gün: 癸酉 Academia Sinica 22 Mayıs 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Çince)
- Ssu-ma Kuang, Tzu chih t'ung chien, Cilt 182 (Çince)
- Yıl: 武德九年, Ay: 八月, Gün: 癸未 Academia Sinica 22 Mayıs 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Çince)
- Yıl: 武德九年, Ay: 八月, Gün: 乙酉 Academia Sinica 22 Mayıs 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Çince)
- 渭水之盟
- 便橋會盟 / 便桥会盟
- Ssu-ma Kuang, Tzu chih t'ung chien, Cilt 191 (Çince)
- David Andrew Graff, Medieval Chinese warfare, 300-900, Routledge, 2002, ISBN 978-0-415-23955-4, p. 186. 11 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
- Ou-yang Hsiu v.s., Yeni Tang Kitabı, Cilt 215-I (Çince)
- Yıl: 貞觀四年, Ay: 二月, Gün: 甲辰 Academia Sinica 22 Mayıs 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Çince)
- 陰山之戰
- Tang Kitabı, Cilt 3 (Çince)
- Ou-yang Hsiu v.s., Yeni Tang Kitabı, Cilt 93 (Çince)
- Ssu-ma Kuang, Tzu chih t'ung chien, Cilt 193 (Çince)
- Yıl: 貞觀四年, Ay: 三月, Gün: 庚辰 Academia Sinica 15 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Çince)
- 羁縻
- Yıl: 貞觀十三年, Ay: 四月, Gün: 戊寅 Academia Sinica 22 Mayıs 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Çince)
- Ssu-ma Kuang, Tzu chih t'ung chien, Cilt 195 (Çince)
- 中国人民解放军军事科学院, 中国军事通史, 第十册 第十卷, 唐代军事史(上), 军事科学出版社, 1998, (Çin Halk Kurtuluş Ordusu Askerî Bilim Akademisi, Çin Askerî Genel Tarihi, 10. Cilt, 1. Bölümü: Tang Dönemi Askerî Tarihi - I, Askerî Bilim Yayınevi), s.184. books.google 11 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Çince)
- Yıl: 貞觀十三年, Ay: 七月, Gün: 庚戌 Academia Sinica 22 Mayıs 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Çince)
- ALTINKILIÇ, Dr. Arzu Emel (2020). "Göktürk giyim kuşamının plastik sanatlarda değerlendirilmesi" (PDF). Journal of Social and Humanities Sciences Research: 1101-1110.
- Narantsatsral, D. "THE SILK ROAD CULTURE AND ANCIENT TURKISH WALL PAINTED TOMB" (PDF). The Journal of International Civilization Studies.
- Cosmo, Nicola Di; Maas, Michael. Empires and Exchanges in Eurasian Late Antiquity: Rome, China, Iran, and the Steppe, ca. 250–750 (İngilizce). Cambridge University Press. ss. 350-354. ISBN 978-1-108-54810-6.
- Baumer, Christoph. History of Central Asia, The: 4-volume set (İngilizce). Bloomsbury Publishing. ss. 185-186. ISBN 978-1-83860-868-2.
- Yıl: 貞觀十五年, Ay: 正月, Gün: 乙亥 Academia Sinica 22 Mayıs 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Çince)
- Ssu-ma Kuang, Tzu chih t'ung chien, Cilt 196 (Çince)
- 單于大都護府
- Ssu-ma Kuang, Tzu chih t'ung chien, Cilt 202 (Çince)
- Yıl: 開耀元年, Ay: 十月, Gün: 乙酉 Academia Sinica 22 Mayıs 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Çince)
- Ssu-ma Kuang, Tzu chih t'ung chien, Cilt 203 (Çince)
- Baumer, Christoph. History of Central Asia, The: 4-volume set (İngilizce). Bloomsbury Publishing. s. 243. ISBN 978-1-83860-868-2.
- Grenet, Frantz (2004). "Maracanda/Samarkand, une métropole pré-mongole". Annales. Histoire, Sciences Sociales. 5/6: Fig. B.
- Avcıoğlu, Doğan (1978). Türklerin Tarihi İkinci Kitap. İstanbul: Tekin Yayınevi. s. 610.
- Avcıoğlu, Doğan (1978). Türklerin Tarihi İkinci Kitap. İstanbul: Tekin Yayınevi. s. 620.
- Avcıoğlu, Doğan (1978). Türklerin Tarihi İkinci Kitap. İstanbul: Tekin Yayınevi. s. 648.
- Eski Türk Toplumu Üzerine İncelemeler, Doğubatı Yayınları, 2011 s.242-289
- http://www.dmy.info/gokturklerin-devlet-anlayisi/
- 可賀敦/可贺敦
- Tang Kitabı, Cilt 194-II
- Yeni Tang Kitabı, Cilt 215-I
- Kafesoğlu, İbrahim (1982). Türk Milli Kültürü. Ötüken Neşriyat. ss. 282-283-284. ISBN 975-437-236-5.
- Kafesoğlu, İbrahim (1982). Türk Milli Kültürü. Ötüken Neşriyat. s. 113. ISBN 975-437-236-5.
- 始畢可汗
- 梁師都, Liáng Shīdū
- 大度毘伽可汗
- 狼頭纛, pinyin: láng tóu dào
- Ou-yang Hsiu, Yeni Tang Kitabı, Cilt 215-1 (Çince)
- 劉武周, Liú Wǔzhōu
- Ssu-ma Kuang, Tzu chih t'ung chien, Cilt 183 (Çince)
- Kafesoğlu, İbrahim (1984). Türk Millî Kültürü. İstanbul: Ötüken Neşriyat. s. 250. ISBN ISBN 975-437-236-5
|isbn=
değerini kontrol edin: invalid character (yardım). - Chou Shu. 50. s. 908.
- Suei Shu. 84. s. 1865.
- Suei Shu. 51. ss. 1332,1333.
- Chiou T’ang Shu. 194. ss. 5174,5175.
- Ahmetbeyoğlu, Ali (2015). Sorularla Eski Türk Tarihi. İstanbul: Yeditepe Yayınevi. s. 296. ISBN 978-605-5200-41-1.
- Ahmetbeyoğlu, Ali (2015). Sorularla Eski Türk Tarihi. İstanbul: Yeditepe Yayınevi. s. 297. ISBN 978-605-5200-41-1.
- Kafesoğlu, İbrahim (1984). Türk Millî Kültürü. İstanbul: Ötüken Neşriyat. s. 283. ISBN ISBN 975-437-236-5
|isbn=
değerini kontrol edin: invalid character (yardım). - Ahmetbeyoğlu, Ali (2015). Sorularla Eski Türk Tarihi. İstanbul: Yeditepe Yayınevi. ss. 302,303. ISBN 978-605-5200-41-1.
- Ahmetbeyoğlu, Ali (2015). Sorularla Eski Türk Tarihi. İstanbul: Yeditepe Yayınevi. ss. 318,319,320. ISBN 978-605-5200-41-1.
- Koca, Salim (2002). Eski Türklerde Sosyal Ve Ekonomik Hayat, Türkler III. Ankara. s. 8-53.
- Ahmetbeyoğlu, Ali (2015). Sorularla Eski Türk Tarihi. İstanbul: Yeditepe Yayınevi. ss. 321,322,323,324,325,330. ISBN 978-605-5200-41-1.
- Özbilen, Eşref Bengi (2002). Erken Türk Devletlerinin Ve Topluluklarının Ekonomik Hayatı (Başlangıçtan MS 840'a kadar). İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
- Ahmetbeyoğlu, Ali (2015). Sorularla Eski Türk Tarihi. İstanbul: Yeditepe Yayınevi. ss. 319,320. ISBN 978-605-5200-41-1.