Barbaros Hayreddin Paşa
Barbaros Hayreddin Paşa (1478; Midilli - 4 Temmuz 1546; İstanbul), Osmanlı Devleti tarihinin ünlü denizcilerinden, kaptan-ı derya olarak Osmanlı İmparatorluğunun ilk kaptan paşası ve Kaptan-ı deryası. Akdeniz’de Osmanlı egemenliğini pekiştirdi, öyle ki bu deniz bazı tarihçilerce bir "Türk Gölü" olarak anıldı. Osmanlı'nın deniz politikasına ve Tersane-i Amire'ye nizam verdi.
Barbaros Hayreddin Paşa | |
---|---|
25. Osmanlı Kaptan-ı Deryası | |
Görev süresi 6 Nisan 1534 - 28 Haziran 1546 | |
Hükümdar | I. Süleyman |
Yerine geldiği | Kemankeş Ahmed Paşa |
Yerine gelen | Sokullu Mehmed Paşa |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | Yakub oğlu Hızır 1478 Midilli Adası ,Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 5 Temmuz 1546 (68 yaşında) Konstantîniyye, Osmanlı İmparatorluğu |
Milliyeti | Türk |
Akraba(lar) | Babası: Vardarlı Yakub Kardeşi: Oruç Reis Oğlu: Hasan Paşa |
Çocuk(lar) | Kara Hasan Paşa |
Mesleği | Asker |
Dini | İslam |
Askerî hizmeti | |
Takma adı | Barbaros, Hayreddin |
Bağlılığı | Osmanlı İmparatorluğu (1517-1546) |
Hizmet yılları | 1517-1546 |
Rütbesi | Kaptan-ı Derya, Amiral |
Komutası | Osmanlı Donanması |
Çatışma/savaşları | Cezayir Savaşı Tunus’un Fethi (1534) Preveze Muharebesi Nice Kuşatması |
Hayreddin Paşa'nın asıl adı Hızır Reis'ti. Ona, "dinin hayırlısı" anlamına gelen Hayreddin adını, Osmanlı Devletine yaptığı hizmetinden dolayı Padişah Yavuz Sultan Selim verdi.[1] Barbaros ismi aslında ağabeyi Oruç Reis'e aittir; ancak onun ölümünden sonra kendisi tarafından da kullanılmıştır. Bazı tarihçiler bu ismin Oruç'a kızıla çalan sakalı yüzünden verildiğini (İt. barba: sakal, rossa: kızıl) söylerken, Halil İnalcık bu ismin "Baba Oruç"un bozulmasından oluşmuş olabileceğini söylemektedir.
Yaşamı
Hayreddin Paşa, Selanik Vardar Ağalarından ve Midilli fatihlerinden Türk[2][3][4][5] veya Arnavut[6][7][8] bir sipahi olan babası Vardari Yakup Ağa ile ada halkından Rum Katerina'nın[9] dört oğlundan biri olarak 1470'li yıllarda Midilli adasında doğdu. Kendisine verilen "Barbaros" lakabı, İtalyanca "kızıl sakal" anlamındaki "barba rossa"dan gelir.
Oruç Reis, genç yaşta kardeşi İlyas ile birlikte deniz ticareti yaparken, Ege Denizi'nde Rodos Şövalyelerine tutsak düştü. Serbest kaldıktan sonra, yaşadığı olayın etkisiyle tüccar yerine korsan olmaya karar verdi. Bir süre sonra kardeşi Hızır Reis de ticareti bırakıp ona katıldı. Akdeniz kıyılarına akınlar düzenleyip, ganimetler elde ettiler. Cerbe adasını üs olarak kullanan Hızır Reis ve ağabeyi Oruç Reis’in ünü bütün Akdeniz’e yayıldı. İki kardeş Tunus Sultanı Muhammed ile anlaşarak Tunus’taki Halkü’l-Vaâd (La Gaulette) liman kalesini kullanmaya başladı. Hızır ve Oruç, ele geçirdiği ganimetin beşte birini Tunus sultanına veriyor, kalan malları Tunus pazarında satıyorlardı
Hızır ve Oruç 1516'da ele geçirdikleri yüklü bir gemiyi armağan olarak Piri Reis himayesinde Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'e gönderdiler. Bunun üzerine Yavuz Sultan Selim de onlara verdiği desteğin bir ifadesi olarak armağanlar yolladı. Oruç Reis ve Hızır Reisi'in, ağabeyleri İshak'ın da kendilerine katılmasından sonra korsanlıkla yetinmeyip Kuzey Afrika'da toprak edinmeye başladılar. 1516'da İspanyol karşıtı bir klik tarafından Cezayir'e yerleştiler ve şehrin idarecilerini kanlı bir darbe ile elimine ettiler. Ancak, İspanyollar ile olan savaşlarında Oruç Reis'in ölmesi, Hızır'ı de zor durumda bırakmıştı.[10]
Gönüllü kuvvetleriyle merkezi bir devletin desteği olmadan tutunamayacağını anlayan Hızır tekrar İstanbul'a elçiler yollayarak başkentin tâbiyetine girdi. Ancak, Cezayir halkının aleyhine dönmesi, Hayreddin'i şehri terk edip Jijel'e çekilmeye zorlayacaktı. Burada üslenerek korsanlığa devam edecek ve güçlendikten sonra 1525'te Cezayir'i yeniden ele geçirmeyi başaracaktı. Ertesi yıl Jijel'e baskın düzenleyen Cenevizli Amiral Andrea Doria'yı yenilgiye uğrattı.
1529 yılında gerçekleşen iki olay Hızır ve arkadaşları için çok önemli sonuçlar doğuracaktı. Bunlardan biri Aydın Reis'in Habsburg amirali Portuondo'yu mağlup etmesi, bir diğeri ise Cezayir'in karşısındaki Habsburg hisarının (Penon de Argel) ele geçirilmesiydi ki bu hem şehri Habsburg toplarının hedefi olmaktan çıkarmış, hem de bir dalgakıran yapılarak kötü bir liman olan Cezayir'in geliştirilmesine olanak sağlamıştır.[11][12]
Bu esnada Kanuni Sultan Süleyman'ın Alman seferi (1532) sırasında Andrea Doria'nın Mora kıyılarına saldırması Osmanlıları güç duruma düşürdü. Bunun üzerine Kanuni, Hızır Reis'i İstanbul'a çağırdı ve 1533'te "Hayreddin" adını verdiği Hızır Reis'i Osmanlı donanmasının başına (kaptan-ı derya) atadı.
I. Selim dönemi
Hızır ve Oruç 1516'da ele geçirdikleri yüklü bir gemiyi armağan olarak Piri Reis himayesinde Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'e gönderdiler. Bunun üzerine Yavuz Sultan Selim de onlara verdiği desteğin bir ifadesi olarak armağanlar yolladı. Oruç Reis ve Hızır Reisi'in, ağabeyleri İshak'ın da kendilerine katılmasından sonra korsanlıkla yetinmeyip Kuzey Afrika'da toprak edinmeye başladılar. 1516-1517'de İspanyollara karşı savaştılar ve Tenes ve Tlemsen kentlerini ele geçirerek Cezayir'i denetimlerine aldılar. Oruç Reis Cezayir hükümdarı ilan edildi. İspanyollar ertesi yıl Cezayir’i geri almak için Araplarla birleşerek saldırıya geçti. Bu savaşta Hızır Reisin ağabeyleri olan İshak Reis ve Oruç Reis öldürüldü. Hızır Reis, Yavuz Sultan Selim adına para bastırıp hutbe okutarak ona bağlılığını bildirdi. Yavuz Sultan Selim de Hızır Reis’i Cezayir Beylerbeyliğine atayarak koruması altına aldı. Bunun üzerine önce Tunus ve Tlemsen Beyleri birleşerek Cezayir'e yürüdüler. Cezayir şehri dışındaki toprakları alıp, Cezayir içindeki halkı ayaklandırdılar. Ayaklanmayı bastıran Hızır Reis beyleri durdurdu. 1519'da Cezayir'e gelen İspanyol donanmasını mağlup etti. Ama Cezayir halkının durumu ve Tunus Beyi ile yapılan savaşın iyi netice vermemesi üzerine gemileri ve kendine bağlı Reislerle Cezayir'i bırakıp, Cezayir kentinin doğusunda bir Akdeniz sahil kenti olan Cicel'e çekildi.[13]
Barbaros'un Kaptan-ı Derya "Hayreddin" olması
Hızır Reis 1520-1525 arasında Avrupa'nın Akdeniz kıyılarını vurarak büyük ganimetler elde etti. 1525'te Cezayir'i yeniden ele geçirdi. Ertesi yıl Jijel'e baskın düzenleyen Cenevizli Amiral Andrea Doria'yı yenilgiye uğrattı. Kanuni Sultan Süleyman'ın Alman seferi sırasında Andrea Doria'nın Mora kıyılarına saldırması Osmanlıları güç duruma düşürdü. Bunun üzerine Kanuni, Hızır Reis'i İstanbul'a çağırdı ve 1533'te "Hayreddin" adını verdiği Hızır Reis'i Osmanlı donanmasının başına (kaptan-ı derya) atadı.
Hayreddin Paşa 1534'te Akdeniz'e açıldı ve İtalya kıyılarına seferler düzenleyip Tunus'u ele geçirdi. Ancak Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanması karşısında ertesi yıl Tunus'u bırakmak zorunda kaldı ve İstanbul'a döndü. 1536'da daha güçlü bir donanmayla yeniden Akdeniz'e açılan Barbaros, İtalya kıyılarını vurdu ve Ege Denizi'ndeki Venedik adalarını Osmanlı topraklarına kattı.
Preveze Deniz Savaşı
Osmanlıların Akdeniz’deki denetiminin artması üzerine, Papalık, Venedik, Ceneviz, Malta, İspanya ve Portekiz gemilerinden oluşan bir "Haçlı donanması" kuruldu ve başına Andrea Doria getirildi. Osmanlı donanması ile Haçlı donanması 1538'de Arta Körfezi önlerinde karşılaştı. Haçlıların 600'den fazla gemisi vardı. Bunun 308'i harp teknesi olup, 120'si en büyük oturak gemileriydi. Haçlılar donanmaya on binlerce forsadan başka 60 bin asker bindirmişlerdi. Hayrettin Paşa komutasında ise 122 kadırga ve forsalar dışında 20 bin askeri vardı. Toplamı 80 bin kişiyi bulan bir deniz savaşı daha önce hiç görülmemişti. Savaş sonucunda haçlı donanması 128 gemisini kaybetmiş, 29'u da Osmanlı denizcileri tarafında ele geçirilmişti. Hayrettin Paşa hiçbir gemisini kaybetmezken 400 kadar leventi savaşta ölmüştü. Hayreddin Paşa, tarihe Preveze Deniz Savaşı olarak geçen savaşın mutlak galibiyetini Osmanlı devletine kazandıran Kaptanı Derya olarak adını tarihe yazdıracaktı. Bu zafer Osmanlı Devleti’nin Akdeniz'deki egemenliğini pekiştirdi.
Kutsal Roma-Cermen İmparatoru Şarlken, Preveze’nin öcünü almak için 1541'de Cezayir'e saldırdıysa da başarılı olamadı. Bu arada Fransa Kralı I. François, Şarlken'e karşı Osmanlılardan yardım isteyince, Kanuni Barbaros’u Fransa’nın Akdeniz kıyılarına gönderdi. Barbaros, Toulon'da Fransız donanmasıyla birleşerek 1543'te Nice'i aldı.(nice kuşatması). Ertesi yıl İstanbul’a dönen Barbaros Hayreddin Paşa, 4 Temmuz 1546’da burada öldü, Beşiktaş'taki türbesine defnedildi.
Etkileri
Osmanlı Devleti'nin kaptan paşaları, hil'atlerini Barbaros'un Beşiktaş'taki türbesinde giyerlerdi, bu törende dua edilir ve fakir fukaraya yemek verilirdi.
Sefere çıkan veya tatbikata giden Türk savaş gemileri -günümüzde dahi- bu türbenin önünden geçerken Barbaros'u top atışıyla selamlarlar.
Barbaros Hayreddin Paşa’nın anısına 1941-1943’te İstanbul’un Beşiktaş semtinde dikilen Barbaros Anıtı, ünlü heykelciler Ali Hadi Bara ile Zühtü Müridoğlu tarafından yapılmıştır. Heykelin arkasında Yahya Kemal Beyatlı'nın şu dizeleri yazılıdır:
- Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
- Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!
- Adalar`dan mı? Tunus`dan mı, Cezayir`den mi?
- Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi
- Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor;
- O mübarek gemiler hangi seherden geliyor?
Beşiktaş'taki Kadıköy iskelesine Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi adı verildi ve mimarlar Erkan İnce ile M. Hilmi Şenalp tarafından Osmanlı Mimarisi tarzında yenilendi.
Türk Donanması'ndaki muhtelif gemilere adı verildi.
Muharebelerinin kronolojisi
- Oruç Reis'in Ege Denizi'nde Rodos Şövalyelerine tutsak düşmesi, kardeşi İlyas Reis'in ölmesi.
- 1510 Oruç Reis serbest kaldıktan sonra, yaşadığı olayın etkisiyle tüccar yerine korsan olmaya karar verdi.
- Oruç Reis, Akdeniz kıyılarına akınlar düzenledi ve ganimetler elde etti.
- Hızır Reis ticareti bırakarak Cerbe Adası'na gelip ağası (ağabeyi) Oruç Reis ile beraber korsanlığa başladı.
- 1512 İki kardeş Tunus Sultanı Muhammed ile anlaşarak Tunus'taki Halkü'l-Vaâd (La Gaulette) limanını kullanmaya başladı.
- 1516-1517'de İspanyollara karşı savaştı ve Tenes, Tlemsen ve Oran kentlerini ele geçirerek Cezayir'i denetimlerine aldılar.
- 1517 Oruç Reis Cezayir hükümdarı ilan edildi.
- 1518 İspanyollar Cezayir’i geri almak için Araplarla birleşerek saldırıya geçtiler. Bu savaşta kardeşleri İshak Reis ve Oruç Reis öldüler.
- 1518 Yavuz Sultan Selim, Hızır Reis'i Cezayir Beylerbeyliği'ne atayarak koruması altına aldı.
- 1519 Hızır Reis, İspanya donanmasını yenilgiye uğrattı.
- Cezayir'i bırakarak Şerşel Adaları'na çekildi.
- 1520-1525 arasında Avrupa'nın Akdeniz kıyılarını vurarak büyük ganimetler elde etti.
- 1530'da Cezayir'i yeniden ele geçirdi.
- 1531 Jijel'e baskın düzenleyen Cenevizli Amiral Andrea Doria'yı yenilgiye uğrattı.
- 1534'te Akdeniz'e açıldı ve İtalya kıyılarına seferler düzenledi.
- 1534'te Tunus'u ele geçirdi. Ancak Haçlı donanması karşısında Tunus'u bırakmak zorunda kaldı.
- 1536'da daha güçlü bir donanmayla İtalya kıyılarını vurdu.
- 1536 Ege Denizi'ndeki Venedik adalarını Osmanlı topraklarına kattı.
- 1536’de Otronrto’yu fethederek italya’ya ayak bastı.
- 1538'de Preveze Deniz Savaşı'nda Haçlı Donanmasını yendi.
- Toulon'da Fransız donanmasıyla birleşerek 1543'te Kutsal Roma Germen İttifakını yenerek Nice'i aldı.
Kitapları
- Gazavat-ı Hayrettin Paşa'nın tam metni vikikaynakta yer almaktadır
Gazavat-ı Hayrettin Paşa - Türk Edebiyat tarihinin ilk otobiyografi denemesidir. Eserin baş tarafında da belirtildiği gibi Barbaros Hayreddin Paşa biyografisini Seyyid Muradi'ye yazdırmıştır. Kanuni Sultan Süleyman bir gün Barbaros Hayreddin'i huzuruna çağırmış ve ferman etmiş:" Bre Hayrettin bir kulun ömrüne bu kadar az zamanda bu kadar çok fütuhat düşmez. Bana ister manzum ister mensur bir eser yaz ben de hazine-i amiremde saklayayım ki bizden sonra gelecek nesillere ibret ve ders olsun." Bu ferman üzerine kendi söylemiş, Seyyid Muradi yazmıştır.Ayrıca Gaye-el Mûna diye bir kitap daha yazdı.
Hakkında yayımlanan kitaplar
- Efsane (Bir 'Barbaros' Romanı) - İskender Pala
- Kaptan-ı Derya - Ebubekir Subaşı
- 'Barbaros' Sevgilim - Halil Bezmen
- Sultanın Amirali Barbaros Hayrettin - Ernle Bradford
- Denizler Sultanı Barbaros Hayrettin Paşa - Ali Rıza Seyfi
- Barbaros Hayrettin Geliyor - Feridun Fazıl Tülbentçi
- Barbaros Hayrettin Paşa - Aziz Erdoğan
- Barbaros Hayrettin Paşa'nın Hatıraları- Ertuğrul Düzdağ
Popüler kültürdeki yeri
1951 yapımı Barbaros Hayreddin Paşa filminde Barbaros Hayreddin Paşa'yı Cüneyt Gökçer canlandırmıştır. 2003 yapımı Hürrem Sultan adlı dizide Halil Kumova, 2011 yapımı Muhteşem Yüzyıl adlı dizide ise Tolga Tekin tarafından canlandırıldı.
Kaynakça
- TDV İslam Ansiklopedisi, cilt: 5, sayfa: 65-67
- ...Ottoman admiral Hayreddin Barbarossa (son of a Turkish sipahi [fief-holder in the cavalry service]) from Yenice-i Vardar in Macedonia and a Greek woman from Lesbos/Mytilini)..., Machiel Kiel, "The Smaller Aegean Island in the 16th-18th Centuries According to Ottoman Administrative Documents" in Siriol Davies, Jack L. Davis, Between Venice and Istanbul: Colonial Landscapes in Early Modern Greece, ASCSA, 2007, ISBN 978-0-87661-540-9, p. 36.
- Jamieson, Alan G. (2013). Lords of the Sea: A History of the Barbary Corsairs. Canada: Reaktion Books. s. 59. ISBN 1861899467.
Desperate to find some explanation for the sudden resurgence of Muslim sea power in the Mediterranean after centuries of Christian dominance, Christian commentators in the sixth century (and later) pointed to the supposed Christian roots of the greatest Barbary corsair commanders. It was a strange kind of comfort. The Barbarossas certainly had a Greek Christian mother, but it now seems certain their father was a Muslim Turk.
- Khiḍr was one of four sons of a Turk from the island of Lesbos., "Barbarossa", Encyclopædia Britannica, 1963, p. 147.
- Angus Konstam, Piracy: The Complete History, Osprey Publishing, 2008, ISBN 978-1-84603-240-0, p. 80.
- Born in Mytilene around 1466 to a family of Albanian origin, Hayreddin, then called Hizir., Niccolò Capponi, Victory of the West: The Great Christian-Muslim Clash at the Battle of Lepanto, Da Capo Press, 2007, ISBN 978-0-306-81544-7, p. 30.
- Encyclopaedia Britannica, Vol 1, Encyclopaedia Britannica, 1972, p. 147.
- Originally appearing in Volume Originally appearing in Volume V03, Page 382 of the 1911 Encyclopedia Britannica.
- Die Seeaktivitäten der muslimischen Beutefahrer als Bestandteil der staatlichen Flotte während der osmanischen Expansion im Mittelmeer im 15. und 16. Jahrhundert, p.548, Andreas Rieger, Klaus Schwarz Verlag, 1994
- Ottoman Corsairs in the Western Mediterranean and Their Place in the Ottoman-Habsburg Rivalry, 1505-1535 (PDF) (İngilizce). Bilkent Üniversitesi. 8 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Temmuz 2020.
- "Emrah Safa Gürkan, The Centre and the Frontier: Ottoman Cooperation with the North African Corsairs in the Sixteenth Century". Turkish Historical Review I/2. 2010. 11 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Temmuz 2020.
- Emrah Safa Gürkan, Sultanın Korsanları: Osmanlı Akdenizi’nde Gazâ, Yağma ve Esaret, 1500 – 1700. Kronik Kitap. Kasım 2018. ss. 449-452. ISBN 978-975-2430-79-2. 11 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Temmuz 2020.
- Hızır Barbaros, Seyyid Muradi Reis, sayfa 79. Hasbahçe Yayınevi
Askerî görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Kemankeş Ahmed Paşa |
Kaptan-ı Derya 1533 - 1546 |
Sonra gelen: Sokullu Mehmed Paşa |