Sağdan ve soldan akan trafik
Trafiğin hem sağdan aktığı hem soldan aktığı bölgelerde esas amaç trafiği bir düzene koymaktır. Trafik akışı çoğunlukla temel kurallara göre düzenlenir. Böylece birbirine çok uzak bölgelerde bile aynı kurallar geçerlidir. Buradaki niyet trafik kazalarının önüne geçebilmektir. Tüm bunlara rağmen bazı bölgelerde trafik aynı koldan akmaz. Dünyada insanların %66'sı araçlarını sağdan akan trafikte sürerler, %34'ü ise soldan akan trafikte. Dünyada soldan akan trafik için yapılan yollar, tüm yolların %28'ini oluştururken, sağdan akan trafik için yapılan yollar %72'sini oluşturur.
Tarihi Gelişim
İlk otomobillerde böyle problem yoktu. Çünkü ilk otomobillerde tekneden kopya edilmiş `yeke' vardı. Yuvarlak `direksiyon' manivela kuvveti ile daha rahat kullanım için icat edildi. Müşterinin isteğine göre sağa sola veya ortaya konabiliyordu. O dönemlerden çok önce `trafik' sağdan veya soldan diye ayrılmıştı. Milattan önce 11 yüzyılda Çin'de kural `adamların sağdan, kadınların soldan, arabaların ortadan' gitmesini söylüyordu. Roma İmparatorluğu'nda daha enteresan bir durum vardı. Türkiye'de yapılan araştırmalar Roma arabalarının sağdan, İngiltere'de ise soldan gittiğini gösteriyor. Bunun istisnası olarak, 1998'de arkeoleogler tarafından İngiltere'nin Swindon kasabası yakınlarında, eski bir Roma taş ocağına giden bir yol bulundu.Yolun solundaki girintiler, sağındakinden daha derin olduğundan, buradan arkeologlar arabaların taş ocağından yüklü çıkıp boş girdiklerini anlamışlardı.Yani Romalıların burada yolun solunu kullandığı anlaşılıyordu. Yolun veya `geçişin' sağdan ya da soldan yapılmasında `anatomik' bir neden var. İnsanlar sağ ellerini daha iyi kullanırlar. Yani kılıçlarını solda taşırlar. Rakipleri ile aralarına kılıçlı ellerini koymak için rakiplerinin (yani yolun) solunu seçerler. At arabalarında da böyle başladı. Çok atlı arabalarda arabacı dizginleri sağ elinde tutmak için sol arka atın sırtına veya arabanın sol tarafına oturdu. Yol kenarını da iyi görmek için soldan sürdü. Ancak bu durum araba sayısı çoğalıp karşılıklı geçişlerde problem çıkmaya başlayınca değişmeye başladı. İtalya'da şehirlerde sağ, dışarıda sol trafik kullanılır oldu. Sonunda İngilizler 1756'da Londra Köprüsü'nde çıkan problemler yüzünden karar verdiler ve İngiltere'deki tüm köprü ve yollarda `sol' trafik kanunla uygulanmaya başladı. Buna tabii tüm koloniler de dahildi. Ancak Napolyon Avrupa'nın bu noktadaki kaderini değiştirdi. Çünkü Napolyon solaktı ve düşmanları `solunda' görmek istiyordu! Aynı yıllarda Amerika'da arabacılar sağda oturur olmuşlardı. 1792'de Lancester'den Philedelphia'ya yapılan yolun `sağ tarafı' kullanılacaktır diye ilk kanunu Pennsylvania eyaleti çıkardı. Avrupa'da Avusturya-Macaristan, Rusya ve Portekiz Napolyon'a uymadılar. Bu ülkeler Birinci Cihan Harbi'nin sonuna kadar soldan trafik kullandılar. Avusturya'nın Napolyon tarafından zapt edilmiş bölümü sağdan kullanırken öteki kısım hâlâ soldan kullanıyordu.Sonunda Hitler başta Avusturya olmak üzere Tüm kıtayı `sağcı' yaptı. Japonya Tren teknolojisini İngilizlerden aldığı için Samurai zamanından kalma `solu' uygulamaya devam eti. 1945'te Okinava, Amerikalıların hâkimiyetinde 1972'ye kadar sağdan, sonra Japonya'ya geri verilince sola geçti. Çin 1945'te sağa geçti. Avrupa'da bir tek İsveç, sol trafikte ısrarlı oldu. Ancak baktılar ki Avrupa'ya sattıkları Volvo'lar ve Saab'lar sağdan kendilerine soldan direksiyon üretirken problemler oluyor, 1967'de sağ trafiğe dönen son Kıta Avrupası ülkesi oldular. Amerika'da 1800'lerin sonunda `uyanık' avukat George Seldon, otomobilin patentini aldı. Henry Ford seri üretime geçtiği yıllarda royalite parası kaptırmamak için direksiyonu sola aldı. Kanada bölüm bölüm `sağa' geçti. Lunenburg kazası `sağa' geçtikten bir yıl sonra 1923'te sığır eti fiyatları müthiş düştü. Çünkü soldan gitmeye şartlanmış araba öküzleri sağ trafiği anlayamadılar.[1]
Sağdan ve Soldan Akan Trafiğin Özellikleri
Soldan Akan Trafiğin Özellikleri
- Trafik soldan akar sadece öndeki aracı geçmek için sağ şerit kullanılabilir.
- Karşı yönden gelen trafik sağda kalır.
- Trafik işaretlerinin çoğu yolun sol tarafında sürücülerin görebileceği yerdedir.
- Trafik göbeklerinden dönerken araçlar saat yönünde dönerler.
- Yayalar karşıdan karşıya geçerken ilk önce sağlarına bakarlar.
- Araçların şoför mahalli sağdadır.
- Kaldırımın olmadığı yerde yayaların yolun sağından yürümeleri gerekir.
Sağdan Akan Trafiğin Özellikleri
- Trafik sağdan akar sadece öndeki aracı geçmek için sol şerit kullanılabilir(sollama)
- Karşı yönden gelen trafik solda kalır.
- Trafik işaretlerinin çoğu yolun sağ tarafında sürücülerin görebileceği yerdedir.
- Trafik göbeklerinde araçlar dönerken saat yönünün tersine dönerler.
- Yayalar karşıdan karşıya geçerken ilk önce sollarına bakarlar.
- Araçların şoför mahalli soldadır.
- Kaldırımın olmadığı yerde yayaların yolun solundan yürümeleri gerekir.
Güvenlik Faktörleri
1969'da J.J.Leeming tarafından yapılan araştırmaya göre, trafiğin soldan aktığı ülkelerde çarpışma ve kaza oranlarının daha az olduğu görülmüştür. Ancak Leeming'in çalıştığı ülkeler küçük olduğundan bu verilerin her yerde geçerli olamayacağını öne sürmüştür. Ancak yine araştırmalara göre, insanların sağ gözleri sol gözlerine göre daha baskın ve görme oranı daha fazladır. Bundan dolayı, trafiğin soldan aktığı ülkelerde karşıdan gelen trafik ve dikiz aynasını kontrol etmede sağ göz kullanılacağından burada çarpışma oranları düşüktür. Trafiğin sağdan aktığı ülkelerde ise zayıf olan sol gözün karşıdan gelen trafiği görmekte ve dikiz aynasını kontrol etmede kullanılması kaza riskini artırır.
Türkiye'de Karayollarında Trafik Akışı
Türkiye'de karayolları trafik akışı Karayolları Trafik Kanunun 6. kısmının 1. bölümünün genel kurallarında belirlenmiştir.Karayolları Trafik Kanunu madde 46 trafik akışını düzenler bu maddeye göre, "Karayollarında trafik sağdan akar"[2].
Trafiğin soldan aktığı ülkeler
Not: Parantez içindeki yıllar, trafiğin soldan akışına geçildiği zamandır.
Kaynakça
- "Arşivlenmiş kopya". 2 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2011.
- "Arşivlenmiş kopya". 27 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2011.