Beş İyi İmparator
Beş İyi İmparator ya da Evlatlık İmparatorlar, 96-180 arasında Roma İmparatorluğu'nu birbiri ardınca yönetmiş olan; Nerva, Trajan, Hadrianus, Antoninus Pius ve Marcus Aurelius adlı İmparatorlardır. Zalim ve baskıcı halef ve seleflerine oranla daha ılımlı olan politikaları sayesinde yönetimleri boyunca Roma İmparatorluğu Pax Romana altında en müreffeh dönemini yaşamıştır. Bazen bu dönem, aslında Nervo-Trajanic ve Antonine Hanedanlarının Birleşmesinden oluşan Commodus'un da dahil olduğu, Nerva-Antonin Hanedanı olarak da adlandırılır.
Roma İmparatorluğu boyunca, beş imparator dönemi özellikle yönetimdeki yer değiştirmelerin barışçı yollarla yapılması açısından dikkat çekicidir. Her İmparator kendi halefini yetenekli vârisleri arasından dikkatlice seçerek evlat edinmiş , geleneksel — anayasal değil — hanedan prensiplerine göre eşit yasal bir bağla yakınlık kurularak teknik olarak saygı görmeleri sağlanmış ve böylece yer değiştirmeler sırasında bu dönemin öncesinde ve sonrasında sıkça görülen politik kargaşalar önlenebimiştir.[1] Bu tanımlama Marcus Aurelius'un talihsizce vâris seçtiği oğlu Commodus tarafından bozulmuş ve bazı tarihçiler tarafından (özellikle Edward Gibbon) İmparatorluğun çöküşünün başlangıç işareti olarak kabul edilmiştir.[2].
Tarihsel Süreç
Tarihçi Edward Gibbon'un The History of the Decline and Fall of the Roman Empire adlı eseri bu dönemden:
Eğer bir insandan, insan ırkının tarihi boyunca en mutlu ve zengin olduğu dönemini belirlemesi istenseydi hiç şüphesiz cevap; Domitian'ın ölümü ile Commodus'un tahta çıkışı arasında geçen dönem olurdu. Roma İmparatorluğu mutlak bir güç olarak, erdem ve bilgeliğin kılavuzluğunda en geniş topraklara hükmetti. Ordular, birbiri ardına gelen yumuşak huylu imparatorlarca karakter ve otoritelerinin gördüğü saygıyla sıkı bir şekilde kontrol altında tutuldu. Sivil yönetim şekli, dikkatli bir şekilde, özgürlük imajından ve kanunlar önünde sorumlu olmaya saygı duymaktan hoşlanan imparatorlar Nerva, Trajan, Hadrianus ve Antonine'lerce korundu. Bu yöneticiler Roma Cumhuriyetini yeniden restore onuruna eriştiler ve sayelerinde Romalılar ölçülü bir özgürlükten keyif almayı başardılar.
diye bahseder.
Her halûkarda, son dönem tarihçileri bu analizin birçok ayrıntısını kabul etmekle birlikte, Edward Gibbon'un bu dönem hakkındaki övgüsüne bütünüyle katılmazlar. Bu İmparatorluğun yönetimi altında yaşayan, tarihi kayıtlarda bahsedilen ya da kaydedilen hali vakti yerinde özel insanlardan başka daha birçok insan vardı. Geri kalanların büyük bir kısmını oluşturan çiftçilerin ya da onlara bağlı olanların hayatlarında her zaman var olan kaprisli ve aç gözlü hükûmet memurları ya da zaptedilemeyen eşkiyalar, "İyi İmparatorlar" döneminde onların öncesi ve sonrasından daha az değildi. Bu insanların acısının ya da mutluluğunun büyüklüğü, tarihi tartışmaların konusu olmaya devam edecektir. Her nasılsa, sadece Roma yönetimi altında zorla Roma vatandaşı yapılanlar değil, birçok Barbar (Cermenler gibi) kabile Roma Vatandaşlığı için gönüllü oldu (foederati olarak (Koloni)) ya da dağılan imparatorluğun fethedilen köşelerinde Roma tarzı yaşamın, çağdaş standartlarının sosyo-ekonomik cazibesinin bir kanıtı olarak çabucak Romalılaştırıldılar.