Hacım Sultan
Hacım Sultan Hacı Bektaş-i Veli'nin öğrencilerinden ve halifelerindendir. Horasan'dan gelmiş ve ona mürit olmuştur. Asıl adı Recep'tir. Hacım Sultan'ın dergahdaki görevi kilerci idi. Diğer adı da Kolu Açık Hacım Sultan'dır. Velâyetnâme'sine göre; Hünkar, bâtın kılıcını Hacım Sultan'a verir. " Erenler meydanında cellatlığı sana verdik.Fakat haksız iş yapma, sana zararımız dokunur" der. Hacım Sultan kılıcı alır. O sırada meydan sakası merkebiyle mutfağa su götürmektedir. Hacım Sultan kılıcı denemek ister. Merkebe vurur. Merkebi belinden ikiye böler. Hünkar bunu duyunca "Kolları tutulsun" der. Hacım Sultan çolak olur. Çok üzülür. Pişmanlıkla arkadaşlarını Hünkar'a gönderir. Arkadaşları onun için af dilerler. Hünkar affeder ve "kolu açık olsun" der. Böylece kolları eski haline döner. Daha sonra adı Kolu Açık Hacım Sultan olur.
Nizârî Bâtınî-İsmâ‘îl’îyye, Hurûf’îyye, Keysân’îyye ve İmâm’îyye-i İsnâ‘aşer’îyye Şîʿîliğiyle ilgilidir. |
Alevîlikte Önderler
Alevîlikte etkin kişiler
Diğer etkileşim grupları
|
Hacım Sultan 1305 yılında Uşak'a gelmiş ve Hacım Köyünün olduğu yere yerleşerek şeyhi Hacı Bektaş-i Veli'nin izinde tarikatı temsil etmiştir.
Hacım Sultan'ın türbesi de Uşak'ta Hacım Köyü'ndedir. Selçuklu mimarisinin özelliklerini bütün hatlarında taşıyan türbe, manevi değerlere önem verenlerin sık uğradıkları yerlerden biri olmuştur. Tek kubbesi ve geniş bahçesiyle Hacım Sultan Türbesi, Ege Bölgesi'nin en önemli kültür varlıklarından biridir.
Koluaçık Hacım Sultan Ocağı'nın, Malatya ili Karaca Köyü'nde merkez kol olmak üzere Malatya/Basak; Malatya/Başkınık; Yozgat/VezirAlanı (Karaözü) kolları bulunmakta; bu ocağa bağlı dedeler pir olarak kabul ettikleri Hacı Bektaş Çelebilerine bağlı olarak halen faaliyetlerini sürdürmektedirler. Koluaçık Hacım Sultan'ın soyundan gelen Seyyid (Cüneyd) Durak isimli değerli zat 14.yüzyılın sonlarında ya da 15.yy başlarında Malatya ili (Yazıhan ilçesi) Karaca Köyü'ne yerleşmiş; onunla başlayan Ocak faaliyetleri 5 kuşak boyunca, (5.kuşaktan torunu) Seyyid Ahmet zamanına kadar bu köyde sürmüş (Ocak, Seyyid Ahmet Ocağı olarak da anılmaktadır) bu ulu'nun soyundan türeyenlerin bir kısmı (oğlu Seyyid Leğen Hüseyin) Karaca Köyü'nde kalmış (Leğenuşağı olarak anılan aile) bir kısmı da 17.yy'dan itibaren Basak, Başkınık, Veziralanı/Karaözü köylerine göçmek ve oralara yerleşmek suretiyle Ocağın faaliyetlerini Anadolu'nun değişik yörelerine taşımışlardır.2017 yılı itibarıyla icazetli Dedeler: Ali Timurtaş ÖZMEN, Haydar KUŞDOĞAN ve Muhtar DURAN'dır.
Ocağın Karaca Ana Kolu'nun temsilcisi Leğenuşağı dedelerine bağlı talip köyleri/yerleşimleri şöyledir: Malatya'nın Fethiye kasabasının bir bölümü, Eğribük, Hilan, Hekimhan’a bağlı Ardahan, Nacılı, Köylü köyü, Hasan Çelebi, Bahçedamı, Ulugüney, Kuluncak ilçesinin merkezinde bazı aileler ile bu ilçeye bağlı Başören, Tersakan köylerinde bazı aileler, Sivas Gürün ilçesine bağlı Yuva, Külaf, Maraş Elbistan’a bağlı Küçük Yapalak, Demirci, Kahramanmaraş’ın Yörük Selim mahallesinde, Gaziantep’in merkezinde ve merkeze bağlı bazı( Kazıklı, Killik gibi) köylerinde, Yavuzeli’nin Sarılar, Göçmez, Kayabaşı, Yarımca, Halilbaş köylerinde, Nizip’in Köseler köyünde bazı aileler ile Şanlıurfa’nın Kısas ve birkaç köyünde, Sivas’ın Kangal ilçesine bağlı bazı köylerinde, Çorum’un, Yozgat’ın bazı köylerinde, İstanbul, Ankara, İzmir ve Mersin’in merkez ilçelerinde, özellikle kent merkezlerinde çok dağınık şekilde birçok talip aileleri bulunduğu alan araştırmaları sonucu saptanmıştır.[1]
Kaynakça
- İsmail Özmen, Hacım Sultan Velayetnamesi ve Ocakları,Beğdili Yayını,Ankara,2009