Yüz Gün
Yüz Gün, Birinci Fransa İmparatorluğu imparatoru Napolyon Bonapart’ın 1814 Fontainebleau Antlaşması gereğince sürgün edildiği Elba Adasındaki sürgünden kaçarak Paris’e döndüğü 20 Mart 1815 tarihiyle, kral XVIII. Louis’nin Fransa tahtına döndüğü 8 Temmuz 1815 tarihleri arasındaki 111 günlük dönemi anlatır. Bu dönemde Napolyon Savaşları yeniden başlamış ve Waterloo Muharebesi yaşanmıştır. Yüz Gün deyimi ilk kez kralın dönüşünü kutlayan Paris valisi Gaspard de Chabrol tarafından kullanılmıştır.
Yüz Gün | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Napolyon Savaşları | |||||||
Waterloo Muharebesi | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Fransa |
Birleşik Krallık Rus İmparatorluğu Avusturya Prusya Hollanda | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Napolyon Bonapart |
Wellington Blücher | ||||||
Güçler | |||||||
280.000 | 800.000 | ||||||
Kayıplar | |||||||
yaklaşık 68.000 ölü | yaklaşık 45.000 ölü |
1814 Paris Muharebesi sonucu toplanan galip devletler Viyana Kongresinde meşgulken Napolyon Fransa’ya döner. Kongre haberi alır almaz Napolyon’u bir kanun kaçağı ilan eder. Birleşik Krallık, Rus İmparatorluğu, Avusturya İmparatorluğu ve Prusya Krallığı Napolyon’a karşı derhal 150 bin kişilik bir ordu kurulmasına karar verir. Napolyon Savaşlarının belirleyici muharebesi Waterloo’da yaşanır ve Napolyon yenilir. Fransa monarşisi yeniden kurulur ve Napolyon 1821 yılında öleceği Saint Helena Adasına sürgüne gönderilir.
Öncesi
Ardı ardına gelen Fransız Devrimi ve Napolyon Savaşları nedeniyle 1792 yılından itibaren Avrupa’da Fransa’ya karşı sürekli olarak farklı uluslar müttefik olarak karşı koymaya çalışmıştır. Özellikle XVI. Louis’nin idam edilmesinden sonra Avrupa hanedanları devrimci fikirlerin kendi ülkelerine yayılmasını engellemek için Fransa’nın yenilmesini istiyordu. Ancak sonuç bunun tam tersi oldu ve 18 Brumaire olarak anılan darbeyle 1799 yılında başarılı şekilde iktidarı alan Napolyon Bonapart Avrupa’yı istila etmeye başladı.
Kendisine karşı kurulan ittifaklara rağmen ilerleyen Napolyon, Avrupa’nın çoğunu ele geçirmeyi başardı. Ancak başarısız Rusya Seferiyle beraber düşüşe geçen Napolyon ordusunun çoğunu burada kaybedince zayıfladı. Leipzig Muharebesi ile önemli bir yenilgi aldı.
Yarımada Savaşındaki mağlubiyeti ile Portekiz ve İspanya topraklarında da atılan Napolyon artık Fransa topraklarında savunma savaşı yapma durumunda kalmıştı. 1814 yılına gelindiğinde artık müttefik orduları Paris önlerindeydi. 1814 Paris Muharebesi sonucu yenilen Napolyon tahttan feragat etmek durumunda kaldı. Tahta geçen XVIII. Louis Restorasyon olarak adlandırılacak dönemi başlatacaktır. Yenik Napolyon Elba Adasına sürgüne gönderilecek ve galip devletler Viyana Kongresinde bir araya gelerek Avrupa’nın yakın vadedeki gelceğine şekil vermekle meşguldüler.
Elba Adası sürgünü
Napolyon sürgün edildiği Elba Adasında yaklaşık 9 ay kalacak ve siyasi gündemi takip edecektir. Sürmekte olan Viyana Kongresi kararlarınca Fransa’nın topraklarının küçülmesi Fransız halkında büyük bir tepki almaktaydı. Ayrıca Restorasyon döneminde Napolyon yanlılarına ve gazilere kötü davranıldığı haberleri de yeni rejime muhalefeti artırıyordu. Avrupa kıtasına şekil vermek isteyen galip devletler kongre sırasında birbirleriyle didişmekte, hatta anlaşmazlıklar nedeniyle silahlı çatışmanın eşiğine gelmekteydi.[1] Durumu siyasi iktidarı almak için uygun gören Napolyon, halihazırdaki durumdan memnun olmayan halkın kendisini görünce ayaklanacağını öngörüyor, başta Rusya İmparatorluğu olmak üzere diğer galip devletlerin esir düşmüş Fransız askerlerini serbest bırakmasıyla savaşmaya hazır deneyimli bir orduya sahip olacağını düşünüyordu.[2] Durumun farkına varan monarşi yanlıları Napolyon’u daha uzak bir yere sürgüne göndermeyi veya gizlice öldürmeyi bile düşünüyorlardı.[3]
Viyana Kongresi
Kasım 1814-Haziran 1815 tarihleri arasında toplanan Viyana Kongresi katılan her ülkenin kendi çıkarları için uğraştığı bir mücadele alanına dönüşmüştü. Rus Çarı I. Aleksandr Polonya topraklarını ilhak ederek sadece simgesel bir devlet olarak kalmasını istiyor, bu şekilde gelecekte Avrupa’dan gelebilecek istilalara karşı tedbir almış olmak istiyordu. Prusya Krallığı ise Saksonya’yı toprakları arasına katmak isterken, Avusturya İmparatorluğu bu iki talebi de reddederken İtalya’nın kuzeyini ilhak etmek istiyordu. Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Robert Stewart ise yeni Fransız Dışişleri Bakanı Talleyrand’ı ve Avusturya destekliyordu.
Açmaz durumuna gelen görüşmelerde bir ara çelişkiler silahlı çatışma çıkma aşamasına bile gelmiş, Çar I. Aleksandr Polonya bölgesinde bekleyen 450 bin Rus askeri olduğunu hatırlatarak Britanya’yı tehdit etmiş, Polonya’yı alacağını, Prusya’nın da Saksonya’yı alacağını sert bir dille iletmiştir.[4]
Kongredeki Britanya temsilcisi Stewart gizlice Prusya ile temas ederek Polonya’nın bağımsızlığının tanınmasına destek vermeleri durumunda Britanya ve Avusturya’nın Prusya’nın isteklerine destek vereceğini iletmiştir. Görüşmenin ortaya çıkmasıyla Çar çok sinirlenmiş, Avusturya temsilcisi Metternich’ı düelloya davet etmiş, araya Avusturya kralının girmesiyle durum yatıştırılmıştır. Avam Kamarası Britanya temsilcisi Stewart’ın kongre sırasında yetkisini aştığını ilan etse de[5] Rusya ve Prusya Britanya’nın emelleri ile ilgili sürekli olarak şüpheci davranacaklardır.
Fransa’ya dönüş
Müttefik devletler kendi aralarında anlaşmazlık içindeyken Napolyon kendisine has bir atılganlıkla sorununu çözer. 26 Şubat 1815 tarihinde Britanya ve Fransız gemileri yokken Elba Adasındaki Portoferraio kentinden 600 yandaşıyla kaçmış ve 1 Mart 1815 tarihinde Antibes yakınlarında karaya çıkmıştır. Monarşi yanlısı Provence hariç gittiği her yerde destek gören Napolyon, Bourbon iktidarına karşı ilerler. Özellikle Provence bölgesine uğramadan başkente doğru ilerlemeyi seçen Napolyon, bugün Napolyon Yolu olarak yol üzerinden güç kazanarak ilerler. Hiçbir direnişle karşılaşmayan Napolyon, küçük birliğini çığ gibi büyüyen bir ordu haline getirmeyi başarır. 5 Mart günü Napolyon’a saldırması için görevlendirilen 5. Piyade Alayı toplu olarak ona katılır. Ertesi gün 7. Piyade Alayı, komutanı Albay Charles-Angélique-François Huchet de la Bedoyère kendisine destek veren ilk önemli rütbeli olarak yine onun saflarına geçer.[6] Önceden Napolyon karşıtı tutumuyla tanınan Mareşal Michel Ney 6 bin askeriyle Napolyon’a katılacaktır. Kırsal bölgede ilerlerken anaysal reform yapacağını ve meclis seçimlerini yenileyeceği propagandasını yapan Napolyon başkent Paris’e girince kral XVIII. Louis şehirden kaçar. Monarşi yanlılarının kurmaya çalıştıkları ordu daha savaşmadan eriyecek Napolyon için esas sorunu Vendée’deki monarşi yanlıları oluşturacaktır.
Anayasa reformu
13 Mart 1815 tarihinde Lyon’da bir duyuru yayınlayan Napolyon, aldığı kararla halihazırdaki meclis yapısının lağvedildiğini ve yeni bir anayasa yapılması için ulusal bir iradenin aranacağını ilan eder.[7] Yeni anayasa çalışmaları Benjamin Constant tarafından yürütülmüştür. XVIII. Louis Anayasasına göre daha liberal unsurlar içeren belge temelde aynı doğrultudadır. Savaşın eşiğinde olan Fransa’da yapılan halk oylamasında katılım çok düşük olacak ve sadece 1.5 milyon kişi oy kullanacaktır. Ancak büyük çoğunluğun yeni değişikliklere onay vermesi Napolyon’un yaptığı düzenlemeye destek olarak algılanmıştır.[7]
Seferberlik
Fransa
Napolyon’un yeniden iktidara gelmesiyle beraber hem müttefik devletler hem de Napolyon hızla güçlerini toplamaya koyulacaktır. Napolyon elinin altındaki silahlı kuvvetin oldukça azaldığını görür. Kral XVIII. Louis ordusundaki 56 bin askerden 46 bini savaşa hazırdır.[8] Mayıs ayı sonuna gelindiğinde ilan edilen seferberlik sayesinde Fransız asker sayısı 198 bine çıkacaktır.[9] Mayıs sonunda Kuzey Ordusu oluşturulacak ve bu ordu Waterloo’da çarpışacaktır. Ayrıca Fransa’nın savunulması ve iç direnişin ezilmesi için de hazırlık yapılır. Haziran ayına gelindiğinde Fransa Ordusu şu şekilde örgütlenmiştir:
Birlik | Adı | Komutan | Bölge | Muharebe |
---|---|---|---|---|
V. Kolordu | Ren Ordusu | Jean Rapp | Strasbourg | La Suffel Muharebesi |
VII. Kolordu | Alpler Ordusu | Louis Gabriel Suchet | Lyon | Savoya Dükalığı işgali |
I. Kolordu | Jura Ordusu | Claude Lecourbe | Territoire de Belfort | Belfort savunması |
II. Kolordu | Var Ordusu | Guillaume Marie Anne Brune | Toulon | Toulon savunması |
III. Kolordu | Doğu Pireneler Ordusu | Charles Mathieu Isidore Decaen | Toulouse | Toulouse savunması |
IV. Kolordu | Batı Pireneler Ordusu | Bertrand Clausel | Bordeaux | Bordeaux’daki Marie Thérèse ayaklanmasının bastırılması |
Batı Ordusu | Loire Ordusu | Jean Maximilien Lamarque | Vendée | Vendée Ayaklanmasının bastırılması |
Müttefikler
Arşidük Karl Avusturya ve Almanya birliklerini toplarken, Schwartzenberg Prensi Karl Philipp başka bir Avusturya Ordusu oluşturmaya çalışır. İspanya kralı VII. Fernando askerlerini savaş alanında yönetmesi için Britanyalı subaylardan destek isterken, Çar I. Aleksandr 250 bin kişilik ordusunu Ren üzerine göndermeye hazırlanır. Prusya iki ordu oluşturur. Bir tanesi Gebhard Leberecht von Blücher komutasında Britanya Ordusunun olduğu bölgeye gönderilirken, diğeri ise Friedrich Graf Kleist von Nollendorf komutasındadır.
Napolyon tarafından yapılan durum tahliline göre çok yakın tehdit oluşturmakta olan müttefik orduları şunlardı:
- Wellington Dükü komutasında olduğu halde Brüksel’de konuşlanmış olan Britanya Ordusu ve beraberindeki müttefik silahlı kuvvetler
- Blücher komutasında bulunan ve Brüksel’in güneyindeki Namur’da konuşlanmış olan Prusya Ordusu
Fransa sınırlarında bulunmakla beraber Napolyon tarafından ikincil önemde olarak değerlendirilen müttefik ordular:
- Kuzey Almanya Federal Ordusu, Blücher’in ordusunun br parçası olan bu kuvvet Napolyon’un niyeti belli olunca ana kuvvete dahil olmuştur
- Ren bölgesinin kuzeyinde yer alan Avusturya Ordusu
- İsviçre Ordusu
- Kuzey İtalya’da bulunan Avusturya-Sardinya Ordusu
- Napoli’de bulunan Avusturya Ordusu
Ayrıca seferberlik halinde olan ordulardan belli başlıları şunlardır:
- Fransa üzerine yürümekte olan Mihail Bogdanoviç Barclay de Tolly komutasındaki Rus Ordusu
- Prusya Yedek Ordusu
- Fransa’ya güney kıyılarından çıkartma yapmak için bekleyen Hudson Lowe komutasındaki Britanya – Sicilya Orduları
- Pireneler üzerinden Fransa’yı işgal etmek üzere hazırlanan iki İspanyol Ordusu
- Prens Frederick komutasındaki Hollanda Ordusu
Savaş başlar
Napolyon’un yeniden iktidara gelmesinin ardından Viyana Kongresi ve dolayısıyla Avrupa’nın önde gelen devletleri olan Avusturya, Britanya, Prusya ve Rusya Napolyon’u yasadışı ilan ettiler.[10] Ardından 13 Mart 1815 tarihindeki bu ilanın ardından Yedinci Koalisyon oluşmuş oldu. Artık savaş kaçınılmaz olmuştu.
Müttefik devletler kendi aralarında yaptıkları 25 Mart günkü görüşmelerde her ülkenin 150 bin askerle katkıda bulunmasına karar verdiler.[11] Ancak diğer devletlere göre silahlı kuvvetleri daha az olan Britanya, bu sayının sağlanabilmesi için paralı asker kiralanması için mali destek verecektir.[12]
Müttefik devletlerin seferberliğinin sürdüğü bir sırada Fransa’nın işgal edilmesi için 1 Temmuz 1815 tarihi hedef olarak saptanır.[13] Wellington ve Blücher bu tarihin Haziran ayına çekilmesinde ısrarcı olsalar da oldukça uzakta bulunan Rusya ve Avusturya Ordularının gelmesi için bu tarihin beklenmesi önerilir. Bu sayede sayıca sütünlüğünü kullanacak olan müttefikler Napolyon’u kolayca bertaraf edecektir. Ancak savaş tarihinin ertelenmesiyle Napolyon zaman kazanmış, ordusunu güçlendirmiş ve sınırdaki mevzilerini kuvvetlendirme fırsatı yakalamıştır.
Napolyon, savunma veya saldırı savaşı verme şansının olduğunu biliyordu. Eğer savunma savaşı vermeyi seçerse 1814 yılında yaşanan muharebelerin bir devamı yaşanabilirdi, ancak bu kez elindeki asker sayısı o döneme göre daha çoktu. Ayrıca iki ordu tarafından savunulan ve müstahkem iki büyük şehir olan Paris ve Lyon direnebilir ve Fransa topraklarının derinliklerindeki müttefik ordular gerilla savaşıyla yıpratılabilirdi.[14]
Ancak Napolyon saldırmayı seçer ve müttefik orduları birleşip kendisinden sayıca daha kalabalık olmadan onlara saldırmayı planlar. Belli başlı müttefik ordularını yenebilirse müttefikleri barış görüşmelerine zorlayabileceğini öngörür. Eğer barış görüşmeleri başlamaz veya sonuç vermezse diğer müttefik ordularını da yenmek zorunda kalacaktır.
Napolyon’un Belçika üzerinden saldırma tercihinin birden çok gerekçesi vardır. Bunlardan birincisi Britanya ve Prusya Ordularının birbirinden çok uzakta ve dağınık durumda olmalarıdır.[15] Ayrıca Britanya Ordusunun elindeki birlikler Yarımada Savaşı deneyimi olan askerler değildir. Bu gerekçelerin dışında Belçika’da başarılı olacak bir Fransız Ordusu Hollanda’dan bağımsızlığını isteyen Fransızca konuşan Belçikalılar tarafından da desteklenebilecektir.[15]
Waterloo
Fransız kuvvetleri
Napolyon tahta yeniden çıktığında elinde savaşabilir durumda yaklaşık 46 bin asker bulur. Mayıs ayı sonunda artık hızla büyüyen ordusunu yukarıda belirtildiği şekilde konuşlanmış, İmparatorluk Muhafızları da Paris’te toplanmaya başlamıştır. Haziran ayına gelindiğinde yaklaşık 200 bin asker sayısına ulaşan Napolyon hızla savaşa hazırlanır.
Müttefik kuvvetler
1815 Haziran ayı başlarında Wellington ve Blücher’in kuvvetleri birbirinden ayrı durumdadır. Wellington komutasındaki Britanya ve müttefik orduları toplam 93 bin askerden oluşmakta ve Brüksel merkezinde yerleşmiştir. Namur’da merkezi olan Prusya Ordusu ise 116 bin askerden oluşmaktadır. Bugünkü Belçika boyunca yayılmış olan bu kuvvetlerin bir araya gelmesinin yaklaşık 6 gün süreceği tamin edilmekteydi.
Orduların harekâtı
Napolyon 128 bin kişilik Kuzey Ordusuyla Belçika sınırına doğru ilerler. Sol kanat Mareşal Ney, sağ kanat ise Mareşal Emmanuel de Grouchy komutasındadır. Seferde bizzat yer alan Napolyon aralarında imparatorluk muhafızlarının da yer aldığı yedeklere komuta eder. Birlikler birbirlerini destekleyerek ilerler.
Napolyon sınırı Charleroi yakınlarında 15 Haziran günü geçer. Müttefik ordularınının öncülerini geri çekilmek zorunda bırakan Napolyon iki ordunın birleşmesine izin vermeyecek şekilde yer almaya başlar. Charleroi’nın düştüğünü geç haber alan Wellington, Napolyon’un amacını anlayarak Quatre Bras’a doğru ilerler.[16]
Prusya kurmay heyeti Napolyon’un hareket tarzını Britanya kurmay heyetine göre daha iyi tahmin etmiş ve ordu toplanmaya başlamıştır bile.[17] Napolyon, esas tehlike olarak gördüğü Prusyalılara karşı ilk olarak hareket etmiş, Napolyon’un ilerleyişi Graf von Zieten’in başarılı savunma savaşıyla yavaşlatılmıştır. Napolyon tarafından Quatre Bras’yı ele geçirmekle görevlendirilen Mareşal Ney o gece bölgeye varacak, hızla oraya gelen Wellington ile karşılaşacaktır.
Quatre Bras
Bölgeye gelen Mareşal Ney, Quatre Bras’nın Wellington’a bağlı Hollanda birliklerince tutulduğunu görür. Bölgeyi savunan birliklere karşı olan sayısal üstünlüğünü kullanamayan ve dağınık şekilde saldıran Ney, kavşak bölgesi konumundaki mevkiyi alamaz. Akşama doğru bölgeye gelen Wellington, komutayı doğrudan alacak ve sürekli mühimmat ve asker desteği yapılmasını sağlayacaktır. Taktik olarak yenişemeyen iki taraftan Britanya Ordusu Brüksel’e doğru disiplinli bir geri çekilmeyle daha iyi bir mevziye geçmeyi tercih eder.[18]
Ligny
Aynı gün Napolyon ordusunun sağ kanadıyla Prusyalıların üzerine yürür ve Blücher’in Ordusunu Ligny’de yenmeyi başarır. Dağılan Prusya merkezinin aksine kanatları dağılmayan Prusya Ordusunun ağır süvarileri Fransızların geri çekilen Prusya Ordusunu takip etmesine izin vermeyecektir. Quatre Bras ile Ligny arasında kalan Jean-Baptiste Drouet komutasındaki I. Kolordu plansızlık nedeniyle hiçbir muharebeye katılmaz.
Bekleme dönemi
Prusyalıların yenilgisinin ardından daha uygun bir mevki arayan Wellington kuzeye ilerler. Quatre Bras’daki mevzileri sayesinde Prusyalıların kendi birliklerinden ayrılmadan geri çekilmesini sağlar. Napolyon’un müttefik ordulara ayrı ayrı saldırıp yenme planı işler görünse de planın başarılı olması için Britanya ve Prusya Ordu merkezlerinin farklı yönlere geri çekilmeleri gerekmekteydi.[19]
Kuzey yönünde geri çekilen Prusya Ordusu Wavre kasbasına gelince tüm ordunun burada toplanmasına karar verilir. Fransızlar tarafından sürekli olarak baskı altına bulunan bölgede kargaşa hakimdir ve toplanmaya uygun değildir. I, II ve IV. Prusya Kolorduları Britanya Orduları ile birleşmek üzere doğuya dönerken III. Kolordu Fransız kuşatma saldırısına karşı bölgede kalmak durumundadır.
Quatre Bras’dan ayrılan Napolyon yedeklerle beraber ordunun sol kanadıyla Wellington’un peşine düşer ve Waterloo kasabası bölgesinde yığınak yapmaya başlar. Sağ kanattan ilerleyen Grouchy ise Napolyon’a Prusyalıların durumuyla ilgili bilgi verir. Wellington ile Prusya birliklerinin bir araya gelip gelemeyeceği çok belirleyici bir hale gelmiştir.
Waterloo
Yüz Gün’ün belirleyici muharebesi 18 Haziran 1815 günü Waterloo’da yapılır. Önceki gece yağan yağmurdan dolayı ıslak yerlerin kurumasını bekleyen Napolyon saldırısını saatlerce geciktirir. Saldırı başladıktan sonra savunma halinde savaşan Britanya Ordusunu Fransızlar yerlerinden sökememiştir. Akşam üstüne gelindiğinde durum değişmez. Muharebeye Prusya askerleri de katılınca Napolyon’un müttefikleri birbirinden ayrı tutma stratejisi çökecek ve sayısal üstünlüğünü kaybedecektir. Prusyalıların bölgeye ulaşmasını engelleme görevini almış olan Grouchy ise top seslerini duysa da muharebeye katılmayacak, Napolyon Waterloo Muharebesini kaybederek geri çekilmek zorunda kalacaktır.
Wavre
Napolyon’un emri üzerine Wavre yakınlarındaki Prusya Ordusuna saldıran Grouchy geri çekilmekte olan Prusya Ordusunun artçılarına saldırdığını sanmaktadır. Oysaki I, II ve IV. Prusya Kolorduları toplanarak Waterloo Muharebesine katılmak üzere ilerlemektedir. Grouchy Wavre Muharebesini kazansa da bu galibiyetin artkı bir anlamı yoktur. Gelişmelerden haberdar olan sol kanat diğer ordu birlikleriyle birleşerek Paris yönünde geri çekilişe katılır.
Napolyon teslim olur
Waterloo yenilgisinin ardından üç gün sonra başkente dönen Napolyon hala ulusal bir direniş örgütleme hayalleri kurmakta yenilgiyi kabullenememekteydi. Ancak kamuoyunun etkisi ve halkın muhalefeti buna engel oldu. Başkente doğru gelmekte olan müttefik ordularının etkisiyle Napolyon artık sonun geldiğini görecektir. 22 Haziran günü o sırada Avusturya’da bulunan 4 yaşındaki oğlu Napoléon Francis Joseph Charles Bonaparte lehine tahttan feragat eder. 25 Haziran günü oluşturulmuş olam geçici hükûmet yetkililerin telkiniyle Paris’i terk eder. ABD’ye kaçmaya çalışsa da abluka altında olan Fransa’dan ayrılamaz. Sonunda Fransa’da kalamayacağını ve kaçamayacağını görerek Britanya savaş gemisi Bellerophon kaptanı Amiral Frederick Lewis Maitland’a teslim olur. Önce İngiltere’ye götürülen Napolyon, daha sonra 1821 yılında sürgünde öleceği Atlas Okyanusundaki Saint Helena Adasına gönderilir.
Prusya birlikleri Paris’te
Napolyon’un tahtı bırakması üzerine iktidarı alan geçici hükûmet Napolyon döneminde savaş bakanı olan Louis-Nicolas Davout başkomutan ilan edilir. Paris’i savunma görevini üstlenen Davout Temmuz ayının ilk günlerinde Prusya Ordusuna karşı direnir. 1 Temmuz günü yapılan Rocquencourt Muharebesinde Prusya hafif süvari alayı Fransız süvarilerince ezilse de 3 Temmuz günü yapılan Issy Muharebesinde Prusyalılar galip gelince şehrin tutulması çabalarının boşa çıkacağı anlaşılır ve Fransız Ordusu geri çekilir. 7 Temmuz günü Graf von Zieten komutasındaki Prusya birlikleri Paris’e girer.[20]
Diğer harekâtlar
Napolyon iktiadarı geri aldığında acil olarak gündeme aldığı Britanya ve Prusya Orduları dışında henüz muharebe alanına gelmemiş olan 150 bin kişilik Rusya İmparatorluğu Ordusu, Ren Nehrini geçmeye hazırlanan 210 bin kişilik Avusturya İmparatorluğu Ordusu ve seferberliğini tamamlamak üzere olan İspanyol Ordusu ile sonra hesaplaşmayı planlamıştı. Bu kuvvetlere karşı izleyeceği plan olası Waterloo zaferinden sonra gündemde olacaktı.
Napoli Krallığı
Napolyon, eniştesi olan komutanlarından Joachim Murat’ı 1808 yılında ele geçirdiği topraklarda Napoli Kralı ilan eder. Ancak 1813 yılında Napolyon’un Rusya İmparatorluğuna karşı başarısız olmasının ardından çöküşe geçmesiyle beraber tahtını korumaya çalışan Murat Avusturya İmparatorluğu ile anlaşma yoluna gitmeye çalışır. Ancak galiplerin toplantı halinde olduğu Viyana Kongresinin kendisini tahttan alaşağı edeceğinden emindir. Henüz Napolyon’un iktidara dönmediği dönemde Murat İtalyan yurtseverlerine çağrı yaparak Avusturyalılara karşı savaş çağrısı yapacaktır. Napolyon’un Paris’e dönüşünden 5 gün önce Murat 15 Mart 1815 günü Avusturya İmparatorluğuna savaş ilan eder. Ancak Avusturya savaşa hazırdır. Lombardiya bölgesinde birliklerini yoğunlaştıran Frederick Bianchi, Murat’I 2-3 Mayıs günü savaşılan Tolentino Muharebesinde yener. 20 Mayıs günü imzalanan Casalanza Antlaşmasının ardından tahta I. Ferdinando geçecek ve İtalya’daki Avusturya silahlı varlığı İtalya'nın birleşmesi fikrini besleyen etkenlerden olmuştur. Önce Korsika’ya kaçan, sonrasında ise Calabria’ya gelerek ayaklanma çıkartmak isteyen Murat, yakalanacak ve kurşuna dizilecektir.
Fransa iç savaşı
Napolyon’un yeniden iktidara gelmesi üzerine Fransa’daki krallık yanlısı bölgelerden Bretagne, Provence’in ayaklanması beklenirken ayaklanma Vendée’de patlak verir. Bressuire ve Cholet’yi ele geçiren ayaklanmacılar 20 Haziran günü Jean Maximilien Lamarque komutasındaki Loire Ordusuna Rocheserviere Muharebesinde yenilecektir.
Ren bölgesi
Haziran ayının başlarında Fransız komutan Jean Rapp’ın Ren Ordusu 23 bin askerle Prusya Ordusunun ilerleyişini kesmek için hareket etse de Waterloo mağlubiyetinin haber alınması üzerine Strasbourg yönüne döner. Burada 28 Haziran günü La Suffel Muharebesinde ileride Württemberg kralı olacak Wilhelm’i yener. Yüz Gün’ün son muharebesi ve son Fransız galibiyetinin ardından Strasbourg’a çekilen Rapp, daha sonra savaşa devam etmeyecek ve monarşiye boyun eğecektir.[21]
Avusturya Ordusuna ait Bavyera Kolordusu Fransız sınırını aşacak ve 27 Haziran günü yerel direnişe rağmen Nancy ele geçirilecektir.
Güneyde ise Fransız General Lecourbe komutasındaki Jura Ordusu, bölgedeki Hieronymus Karl Graf von Colloredo-Mansfeld komutasındaki Avusturya Kolordusuna karşı başarıyla karşı koyacak, sonunda 11 Temmuz günü ateşkese razı olacaktır.
İtalya cephesi
Alpler Ordusu komutanı Suchet saldırıya geçerek 14 Haziran günü Savoya Dükalığını işgal eder. Karşısında 75 bin kişilik Avusturya-Sardinya Ordusu bulunmaktadır. Ancak saldırı Waterloo mağlubiyetinin haber alınmasıyla durdurulur. Suchet ateşkes ister ve Lyon’a çekilir. Şehri 12 Temmuz günü Avusturyalı komutan Johann Maria Philipp Frimont’a teslim eder.
Ligurya sahilini koruyan Fransız Var Ordusu komutanı Brune, karşısındaki Britanya, Sicilya, Sardinya ve Avusturya Orduları karşısında Toulon’a çekilir. Brune şehri ve şehirdeki çok önemli mühimmat depolarını 31 Temmuz gibi geç bir tarihe kadar elinde tutmayı başarır.
Paris Antlaşması
Napolyon’un teslim olmasından sonra yerel bazı direnişler olsa da bunlar Longwy’nin 13 Eylül 1815 tarihinde düşmesiyle sona erecektir. 20 Kasım 1815 tarihinde imzalanan Paris Antlaşması ile Napolyon Savaşları resmen sona erecektir.
Viyana Kongresi kararları uyarınca Fransa 1790 yılı sınırlarına dönüyor, 1790-92 dönemi kazanılan topraklar yitiriliyordu. Yüz Gün’den önceki antlaşma metinlerinde bu topraklar Fransa’da kalmaktayken Napolyon’un yeniden iktidarı alması müttefikler tarafından affedilmemişti. Ceza uygulamalarının arasında Fransa’nın zorla ödemeye mecbur bırakıldığı, 700 milyon frank değerindeki savaş tazminatları, Fransa topraklarında 5 yıl süreyle kalacak olan 150 bin kişilik müttefik işgal ordusunun masraflarının karşılanması yer almaktaydı. Antlaşmada işgal ordusunun varlık sebebi hem Fransa’nın yükümlülüklerini yerine getirmesi hem de komşu ülkelerin Fransa’daki olası ihtilallerden korunması olarak açıklanmıştı.
Aynı gün ayrı bir belgeyi imzalayan Britanya, Rusya, Avusturya ve Prusya müttefikliklerini kâğıt üzerinde onaylarken, yazılı metin Osmanlı İmparatorluğu hariç tüm Avrupa’da uzunca bir süre var olan düzenin korunması olarak görülmektedir.
Kaynakça
- Hamilton-Williams, s.44-45
- Cecilia, s.64
- Hamilton-Williams, s.43
- Hamilton-Williams, s.45
- Hamilton-Williams, s.48
- Napolyon tarafından generallikle ödüllendirilen Bedoyère Waterloo Muharebesinde başarıyla savaşır. Mağlubiyetin ardından ABD’ye kaçmak üzereyken Paris’te yakalanır ve vatana ihanet suçundan idam edilir.
- Ramm, s.132-134
- Chesney, s.34
- Chesney, s.35
- Baines, s.433 Google Books (İngilizce) 25 Kasım 2010 tarihinde erişilmiştir
- Barbero, s.2
- Glover, s.178
- Houssaye, s.327
- Houssaye, s.54-56
- Chandler, s.1016
- Longford, s.501
- Chesney, s.66-67
- Seferle ilgili internet sitesi 10 Mayıs 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) 30 Kasım 2010 tarihinde erişilmiştir
- Chesney, s.134 -135
- Prusya Ordusu ile ilgili çalışma 11 Temmuz 2012 tarihinde Archive.is sitesinde arşivlendi (İngilizce) 1 Aralık 2010 tarihinde erişilmiştir
- Siborne, s.515
- Siborne, s.516
Konuyla ilgili yazılan eserler
- Baines, Edward, History of the Wars of the French Revolution, from the breaking out of the wars in 1792, to, the restoration of general peace in 1815, cilt II, Longman, Rees, Orme and Brown, 1818
- Barbero, Alessandro, The Battle: a New History of Waterloo, Walker & Company, 2006 ISBN 0-8027-1453-6
- Cecilia, Angel Herrero, La Epoca Napoleónica, Akal Historia Del Mundo Contemporaneo, 1984 ISBN 84-7600-003-0
- Chandler, David, The Campaigns of Napoleon, New York, Macmillan, 1966
- Chesney, Charles Cornwallis, Waterloo Lectures: a Study of the Campaign Of 1815, Longmans Green and Co., London, 1869 ISBN 1-4286-4988-3
- Glover, Michael, Wellington as Military Commander, Sphere Books, London, 1973
- Hamilton-Williams, David, Waterloo New Perspectives: the Great Battle Reappraised, Wiley, 1996 ISBN 0-471-05225-6
- Houssaye, Henri, Napoleon and the Campaign of 1815: Waterloo, Naval & Military Press Ltd, 2005
- Longford, Elizabeth, Wellington: the Years of the Sword, Panther 1971
- Ramm, Agatha, Europe in the Nineteenth Century, Longman, Londra, 1984
- Siborne, William, History of the War in France and Belgium, in 1815, Adamant Media Corporation ISBN 1-4021-7153-6