Kumanlar
Kumanlar, 11. yüzyıl ile 14. yüzyıl arasında Doğu Avrupa’da yaşamış bir Türk halkı. Tarihte Kıpçaklar ile aynı birlik içinde bulunmuş, bu yüzden de zamanla Kıpçaklar ile birlikte anılmışlardır.
Başlarında "atabek" denen beyleri var olmuştur ve onun tarafından hem askerî, hem ekonomik, hem de siyasi bakımdan yönetilirler. Bütün idare bu beyde toplanmıştır. İçlerinde 40-45 bin aile olan kollar hâlinde yaşamışlardır. Bu nedenle askerî zaferleri hem savunmada, hem de taarruzda bulunmaktadı.
Adlandırma
“Kuman” etnik adı, tarihte birçok dilde farklı adlarla anılmıştır. İranlı Mervezi 1120 yılında Qun adında bir halktan söz ederken, Ermeni Urfalı Mateos aynı bağlamda Xarteşk’ adlı bir halktan bahsetmiştir. 11. yüzyıl ortalarına doğru, Doğu Roma kaynaklarında Κούμανοι veya Κόμανοι adıyla; Latin kaynaklarında Comani, Cumani veya Cuni; Alman kaynaklarında Valwen; Rus kaynaklarında Polovci (Polovec sözünün çokluk şekli) olarak geçmiştir.[1] Macarcada Kun (çokluğu Kunok)[2], Ukrayncada Половці “Kumanlar”, Bulgarcada Кумани “Kumanlar” olarak adlandırılmışlardır. Kuman Türkçede "sarışın" anlamına gelmekle birlikte Ermenice, Almanca ve Rusça da dahil diğer bütün batı dillerinde kendilerine "sarışın" anlamına gelen adlar verilmiştir.[3][4] Bu isimlendirmeler Kumanların saç renklerine ithafen yapılmıştır.[5] Kumanların Ukraynaca kökenli "sarışın" anlamına gelen adlandırması "Polovtsy" sözcüğü bazı araştırmacılara göre Slavlar tarafından bozkır kavimlerine verilirdi.[6] Buna göre bu sözcük Ukraynaca "pol" yani "açık, boş, düzlük" sözcüğünden türemişti.[7] Ancak bu sözcük yine Ukraynaca olan ve şehir, (Yunanca: polis) açık-düzlük vb. anlamlara gelen "Polyane" sözcüğü ile karıştırılmamalıdır. Olcas Süleymenov'a göre ise Polovtsy sözcüğü Sırp-Hırvat kökenli olup "plav" (mavi) sözcüğünden türemiş, "mavi gözlü" anlamına gelmektedir.[8] Árpád Berta'ya göre, Aralarındaki büyük biçimsel benzerliğe rağmen, Kumanların ḳumān adı ile dilleri Kuzey Altaycası içinde değerlendirilen Kumandıların ḳumāndı adıyla bir ilgi kurulamaz.[9]
Kültür
Dil
Kumanlar, Türk lehçelerinin Doğu Avrupa’da konuşulmuş olan kollarından birini konuşmuşlardır. Bilimsel yayınlarda Kumanca, Kuman Kıpçakçası, Kuman Türkçesi olarak belirtilir.
Kuman dili | Modern Türkçe |
---|---|
Bizim atamız kim-szing kökte |
Bizim atamız ki sensin gökte |
Din
Kumanlar önce Tengricilik, daha sonra kültürel alışveriş ve savaşlar aracılığı ile Katolik Hristiyanlık'ı seçmişlerdir. Tengricilik veya Göktanrı dini, tüm Türk ve Moğol halklarının, şimdiki inanç sistemlerine katılmadan önceki inancıdır. Bu inanç göçebe yaşama o kadar bağlıdır ki, bu etken; Göktanrıcı kavimlerin yerleşik yaşama geçişleri ile birlikte bu inancı bırakmalarını ve başta Hristiyanlık olmak üzere diğer inançlara geçişlerini beraberinde getirmiştir.
1227 yılında Roma Katolik Kilisesi üyeleri, Macar Kralı II. András ile müttefik olan Bortz Han'a bir ziyaret gerçekleştirir ve kısa süre içinde Kumanlar Hristiyanlık'ı seçer. Öyle ki, Papa IX. Gregor bu toplu Hristiyanlaşma'yı duyunca 1 Temmuz 1227 tarihinde Estergon Başpiskoposu Róbert'i Moldova bölgesine gönderir ve Kumanlar kitlesel olarak vaftiz olur.[11] Kumanya'da yeni bir episkoposluk bölgesi oluşturulur ve Papaz Teodorić, Papa IX. Gregor tarafından psikopos olarak atanır.[12]
Yazılı Türk tarihi ve Hristiyan Türk tarihi adına çok büyük önem taşıyan Codex Cumanicus'ta (Kuman Kodeksi) latin harfleriyle yazılmış, o gün konuşulan Kuman ve Kıpçak Türkçesi dualar yer almaktadır.
Tarih
Kıpçaklarla Kumanlar farklı halklardır. Sonradan birleşmişlerdir. Kumanların ana yurdunu, daha önceki yerleşim bölgelerini belirlemeye yönelik girişimler arasında, literatürde en güçlü olan görüş, Kumanların ana yurdunu Orta Asya’da bulmak isteyen görüştür. Bu, çalışma hipotezi olarak kullanışlı, fakat hiçbir zaman kesin olmayan görüşe göre Kumanların ana yurdunun bugünkü Çin topraklarında, Huang-ho (Sarı Irmak) ırmağının büyük dirseğinde olması mümkündür. Buradan, Moğolca konuşan Kıtayların –önemli bir Orta Asya halkı– yayılmaları nedeniyle batıya doğru hareket ettiler. Bu görüşe göre, Orta Asya’da, 10. yy. içinde Kuman etnogenezinin birinci dönemi sona erdi. Bu dönem içinde Kumanlar, Sarı Uygurları kendi içlerinde erittiler ve Çungarya kapısı üzerinden Oğuzlar ve Karlukların bölgesine giderken beraberlerinde götürdüler.[13] 11. yüzyılın ortalarında Sibirya’ya ve Kazak bölgesine ulaşmış olmaları gerekir. 12. yüzyılın sonuna varıldığında Türk kökenli iki birlik olan Kıpçaklar ve Kumanlar birleşmiştir. Bu dönemle beraber, aynı kavim ittifakına uygulanan çeşitli isimler arasında bir farklılık belirlemek imkânsız olmuştur.[1]
Batı Göktürkler içinde yer alan Kıpçaklar, 11. yüzyılda Karadeniz’in kuzeyinde Kıpçak Hanlığı'nı kurdular (1098-1239).
Kuzey Karadeniz'deki Deşt-i Kıpçak Türk boy birliğinin içinde yer alan önemli gruplardan bir grup olmuşlardır. Kıpçak boy birliğinin 1239 Moğol saldırısıyla yıkılmasından sonra Kumanların bir kolu Balkanlar'a göç etmiş, bir kolu ise Kafkaslar'a inmiştir. 11'inci yüzyılda Kumanlar, bugün Ukrayna, Moldova ve Transilvanya’yı kapsayan büyük bir bölgeyi ele geçirmişlerdir. Kuman kitleleri bugünkü Macaristan’ın bulunduğu bölgenin en verimli yeri olan orta kesimine yerleşmişlerdir.
Sık sık Macar devletine ve Doğu Roma İmparatorluğu’na saldırarak onların şehirlerini yağmalamışlardır. Bir kısmı ise İdil Bulgarlarına sığındı. Kuman Kıpçakları Balkanlar’da Bizanslılarla anlaşarak Peçeneklerle savaştılar ve Peçenekler büyük kayıplar verdi. Sonra bugün Moldova ve Ulahya olan bölgede "Kumanya" adında bir devlet kurulmuştur.
13. yüzyılda "Milkov" adlı hükümdarları tarafından Katoliklik dinî, resmî din olarak kabul edilmiştir. Doğuda kalan Kumanlar ise İslam'ı kabul etmişlerdir. Balkanlar’da bulunan Kumanlar Trakya bölgesine yerleştiler ve Bizans'a asker oldular. Bir dönem Bizans ile anlaşmazlığa düştükleri için Konstantinopolis'e çift taraftan kuşatma başlattılar. Ancak Bizans'ın, Peçeneklerle anlaşması üzerine başarısız oldular ve Balkanlar'a dağıldılar.
Kafkaslar
Selçuklu baskısından bıkan ve Tiflis'i geri almayı düşünen Gürcülerin daveti üzerine, Kuzey Karadeniz Deşt-i Kıpçak diyarındaki Kumanlardan 5.000'e yakın Kıpçak ve Kuman ailesi Kırımlı Büyük Kıpçaklı Başbuğ Şaraga Han (Sarıcık) ın torunu Atraga Han (Atrak) önderliğinde Kafkaslar’dan Gürcistan ve Azerbaycan'a kadar indi (1118). Gürcü Kralına kızını veren Atraga Han beraberindeki Kumanlarla Batı Gürcistan'da Batum, Artvin, Çoruh vadisine yerleşti. Gürcü kralının isteği üzerine Kıpçak ve Kumanlar kurdukları 3.000 kişilik ordu ile Tiflis'i ağır bir kuşatmanın sonunda Selçuklu Devleti’nden geri aldılar (1123). Kumanların savaş becerisini gören Gürcüler tekrar Kuzey Karadeniz'deki Kumanlara haber yollayıp ülkelerine davet ettiler. Bunun üzerine 10.000 civarında Kıpçak ve Kuman ailesi "Sevinç Han" liderliğinde Gürcistan'a yerleşti (1195). Bu ikinci ve son iskân Kuzey Karadeniz, Deşt-i Kıpçak diyarından gelen son iskândır. Gürcistan'da uzun süre kalan Kumanlar Hristiyanlıktan etkilenmeye başladılar.
Gürcistan'a ikinci Kuman göçünün ardından sayıları 15.000'e yaklaşan Kıpçak ve Kumanlar'ın yurtlanma sorunları baş gösterdi. Gürcü - Kıpçak karma ordusunun Başkomutanı Başbuğ "Kubasar" (Ters saldıran) Başkomutanlık konusunda Gürcülerle anlaşmazlığa düşmesi üzerine bazı Kuman beyleri "Kubasar Bey" in oymağı ve kendilerine bağlı oymakları alarak bugünkü Türkiye sınırları içerisine; Rize ve Trabzon sahil bölgelerine yerleştiler (1212). Trabzon İmparatorluğu’na vergi vermeyen Kıpçak ve Kumanlar, kralın Artvin'e uyarı amaçlı gönderdiği küçük bir orduyu imha etmekle kalmayıp; Trabzon'u basıp yağmalayarak karşılık verdiler. Ortodoks olan Kıpçaklar Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgeye hâkim olmasıyla Müslümanlığa geçtiler. Gürcistan'daki Kuman beyleri çeşitli zamanlarda siyaset izleyerek varlıklarını sürdürmeye çalıştılar.
Codex Cumanicus
Kuman adı geçen ve Türk dilinin Latin harfleri ile ve anadili Türkçe olmayan kişiler tarafından yazıldığı Codex Cumanicus adlı eser, Karadeniz’in kuzeyindeki Kumanlardan İtalyanlar ve Almanlar tarafından 14. yüzyılda derlenmiş iki bölümlük bir eserdir.[14] 13. ve 14. yüzyılda Kumanların konuştukları Türkçeyi yansıtır, o dönemin ağız özelliklerini gösterir.
Türkiye'de Kumanlar
1237 yılında Batu Han idaresindeki Moğol-Tatar ordusu Yayık Nehri'ne doğru ilerlerken pek çok Kuman topluluğunu önüne kattı. Moğol hakimiyetine girmek istemeyen Kuman topluluklarından bir kısmı İtil Bulgar ülkesine sığınırken bir kısmı da İtil'in batısına geçti.
1237'de Bulgar Ülkesini yakıp yıkan,1238'de Rusya'nın kuzey kesimlerini tamamen ele geçiren Batu Han, 1239'da Kumanların yoğun olarak bulunduğu Don-Doneç sahasına doğru ilerledi. Moğolların gücü karşısında tutunamayan Kumanların birçoğu yapılan savaşlarda öldü geriye kalanlardan bir kısmı Moğolların hakimiyetini kabul ederken büyük bir kısmı da Batıya Macaristan ve Balkanlara gitti, Balkanlara gelen Kumanların toplulukları Latin İmparatorluğu tarafından hizmete alındıkları gibi İznik İmparatorluğu'da onların askeri yeteneklerinden faydalanma yoluna gitmiştir.
1239-1240'ta Moğolların önünden kaçan kalabalık bir Kuman topluluğu kuru ot doldurdukları derileri sal olarak kullanmak suretiyle kadın ve çocukları ile birlikte Tuna'yı geçti. Yaklaşık 10 bin kişilik bu grup uzunca bir süre Trakya'da yerleşebilecekleri uygun bir yer bulmak için gezip dolaştı. Bölgede başıboş halde dolaşan ve Etraftaki şehirleri yağmalayan Kumanların Bizans Arazilerine zarar vermelerini engellemek ve onların askeri yeteneklerinden faydalanmak isteyen İmparator III. Loannes, Bizans Hizmetine aldığı bu Kumanlardan bir kısmını Trakya ve Makedonya'da bir kısmını da Anadolu'da Mendenderes Havzasına (Menderes nehri ve çevresine) bir kısmını ise Frigya Sahasına (Günümüzde Ankara, Afyon, Eskişehir) bölgelerine yerleştirdi. Bugün bu illerdeki Kuman asıllı köyler bu tarihte Anadolu'ya girmiştir.[15]
Günümüzde Artvin, Yusufeli, Ardanuç, Murgul, Şavşat, Posof, Tortum, Narman, Uzundere ve Oltu Türkiye'de Kıpçak halk kültürünü yaşatan başlıca yerleşim yerleridir.[15]
Resimler
- Kuman ülkesi arması
- Macaristan Krallığı içinde Türk boyları (13. yüzyıl)
- "Baba" 11. yüzyıl, Lugansk
- "Baba" 11. yüzyıl, Lugansk
- "Baba" 11. yüzyıl, Lugansk
- "Baba" 11. yüzyıl, Lugansk
- "Baba" 11. yüzyıl, Lugansk
- 12. yüzyıla ait heykel, Hermitaj Müzesi
- Kuman-Kıpçak heykelleri, Donetsk
- Cuman Stone statue "baba"
- Macaristan hükümdarı Kuman László IV (Ladislaus)
- Kunkereszt (Kuman haçı) (Belez, Magyarcsanád periferisi, Macaristan)
- Kuman taş heykeli "baba"lar
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- István Vásáry, (Çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu) Kumanlar ve Tatarlar, Osmanlı Öncesi Balkanlar’da Doğulu Askerler (1185-1365), YKY, İstanbul 2008, s. 18-20. ISBN 978-975-08-1310-8
- "Encyclopædia Britannica Online: Cuman". 19 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ekim 2011.
- Peter B. Golden, Türk Halkları Tarihine Giriş
- Gyula Németh, “Die Volksnamen quman und qūn”, Körösi Csoma Archivum 3, 1940, s. 95-109. (Almanca)
- David Nicolle, Angus McBride, Hungary and the fall of Eastern Europe 1000-1568, Osprey Publishing, 1988, p. 43
- Pultar , Karpat, Gönül, Kemal H. 21. Yüzyılda İdil-Ural. s. 48.
- Türk dünyası araştırmaları. 153.
- Ignjatić, Zdravko (2005). ESSE English-Serbian Serbian-English Dictionary and Grammar. Belgrade, Serbia: Institute for Foreign Languages. p. 1033. ISBN 867147122-5.
- Yılmaz, Emine (1998). “Kumanların Kökeni” (Çeviri), Bir, Türk Dünyası İncelemeleri 9-10, Prof. Dr. Kemal Eraslan Armağanı, İstanbul 1998: 133-142 (< Árpád Berta, “A kunok eredete”, Halasi Téka 18, Adatok Kiskunhalas történetéhez, Szerkesztette: Szakál Aurél, Kiskunhalas 1996: 11-20).
- Kuman Duası ve günümüz Türkçe çevirisi.
- Horváth (1989), s. 48. (Tam kaynak adı gerekli.)
- Hristiyan Türkler. Marc Madrigal. Kutsal Kitap ve Arkeoloji.
- BERTA, Árpád. Kumanların Kökeni. Çev., Emine Yılmaz. İstanbul: Hacettepe Yayınları, 1998.
- Ahmet Bican Ercilasun, Türk Dili Tarihi, Akçağ Yayınları, Ankara 2010, s. 382. ISBN 978-975-338-589-3
- Akdes Nimet Kurat, IV-XVII1. Yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, Ankara 1972, Sayfa 83-84.
Dış kaynaklar
- Vasry, Istvan (2005) Cumans and Tatars, Cambridge:Cambridge University Press.
- Bilgin, Mehmet (2007) Doğu Karadeniz Bölgesinin Etnik Tarihi Üzerine, Trabzon: Serender Yayınevi, Trabzon.
- Öztürk, Orhan (2011 2.bas.), Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi, Ankara: Genesis Yayınları.
- Sercan Ahincanov - Kıpçaklar & Türk Halklarının Katalizör Boyu, Selenge Yayınları, 2014, s.150