Ankara kedisi
Ankara kedisi, dünyaca tanınan bir kedi ırkı. Ana yurdu Ankara olan Ankara kedisi, en eski uzun tüylü kedi soylarından birisidir.[1]
Ankara kedisi | |
---|---|
Diğer adlar | Angora kedisi |
Ülke | Türkiye |
Irk standartları | |
CFA | standardı |
FIFe | standardı |
TICA | standardı |
ACFA/CAA | standardı |
CCA-AFC | standardı |
İlk kez 17'nci yüzyılda denizciler tarafından Avrupa'ya da götürülen Ankara kedisi 18'inci yüzyılda Avrupa soylularının sevgilisi hâline gelmiştir. Eski zamanlarda Fransız krallarının saraylarında dâhil her yerde mevcuttu. Diğer uzun tüylü bir kedi soyu olan Fars kedisinin ortaya çıkması ile Ankara kedisinin yıldızı solmaya başlamıştır. Ancak 1950'li yıllarda Amerikalı kedi yetiştiricileri tarafından tekrar bir Ankara kedisi çifti Anadolu'dan götürülerek yetiştirilmesi sonrasında tekrar sevilen bir ev kedisi olarak popülerliğine kavuşmuştur.
Bugünkü Ankara kedileri güçlü, enerji dolu ama nazik, orta uzun ipeğimsi tüylü bir kedi olarak tanınır. Çok hareketli olup atlamayı severler, ilgi ve şefkat beklerler.
Ankara kedisi saf ve doğal bir kedi türü olmasının yanı sıra Türkiye'nin ulusal hazinelerinden biri olarak görülür. Ankara kedisi pek çok kişi tarafından orijinal uzun tüylü kedi olarak kabul edilir.
Eski adı Angora olan Ankara; ipeksi, zarif desenli ve uzun postlu hayvanların evi olarak bilinir. Ankara kedileri; hâlâ Türkiye'nin köylerinde ve kırsal yerlerinde, yüzyıllardır neredeyse hiç değişikliğe uğramadan dolaşmaktadır. Bu kadar zaman boyunca hayatta kalmasını sağlayan özellikleri; içgüdülerine oldukça bağlı ve son derece zeki olmasıdır. Günümüzde, özgür yaşamak yerine insanlarla yaşamaya alışmış olsa da kendine özgü güçlü kişilik özelliklerini korur.
Ankara kedisi, Avrupa'da görülen ilk uzun tüylü kedi olarak bilinir. 10. yy.ın başlarında Vikingler tarafından Avrupa'ya getirildiği ve bu yüzden günümüz uzun tüylü kedilerinin atası oldukları bilinmektedir. Bugünkü Ankara kedisi; varlığını 1960'lı yıllarda Atatürk Orman Çiftliği Hayvanat Bahçesi gibi kuruluşlara borçludur.
Ankara kedisi, 16. yüzyılın sonlarında bilim insanı Claude Fabri de Peirese ile birlikte Fransa'ya varmıştır. Vücudunun güzel ve oryantal yapısı, kısa zamanda popüler olmasını sağlamıştır. 1868 yılında bir İngiliz yazar tarafından "genellikle boyun kısmında uzun, gümüşe çalan muhteşem ve farklı tüylere sahip güzel bir kedi" olarak tanımlanmıştır. Bu türün beyaz rengi, türünün gerçek temsilcisi olarak görüldüğünden, beyaz kediler için Atatürk Orman Çiftliği Hayvanat Bahçesi tarafından bir üreme programı başlatılmıştır.
Karakteri
Ankara kedisi; çok zeki, cesaretli ve sahibine bağlı bir kedidir. Evde çıkılmamış hiçbir dolap, açılmamış hiçbir kapı bırakmayan Ankara kedilerinin, kendilerine ait atletik bir zarafeti vardır. Sosyal ve oyuncudur. Oldukça yaramaz (hırçın) olan kuzenleriyle kıyaslandığında genellikle iyi huyludur. Yaşadığı coğrafi konum dolayısıyla sudan pek hoşlanmaz ki bu durum Van kedisinde tam tersidir.
Ankara kedisi, sahibiyle hayatının ve evinin her yerinde birlikte olmak ister. Birlikte yaşadığı kişiye derin bir sevgi duyar ve karşılığında da aynı sevgiyi almaktan hoşlanır. Sahibi nerede olursa olsun ve ne yaparsa yapsın, yaptıklarından haberdar olmak için yanında olur. Sahibini oldukça abartılı sevgi gösterileriyle ödüllendirir fakat bir şeyi yapmaya niyetlendiği zaman, en akıllı insan bile onu yolundan geri çeviremez. Yaptığı her şeyi ustalık ve çeviklik ile yapar.
Hem erkeği, hem de dişisi harika ve sorunsuz üreyen bir kedidir. Sağlıklı, yapılı kedi yavrularına çok az zorlukla sahip olur ve onları yetiştirirken sevgi ve kur yapar. Zeki ve çevik olmasının yanı sıra bazen de çabuk sinirlenen bir kedidir. Sahibine istediğini yaptırmak için onu beceriyle kullanabilecek kadar akıllıdır. Bir Ankara kedisine susadığı zaman musluğu açmasını ya da bir dolabı kapatmayı sahibi öğretebilir.
Vücut yapısı
Ankara kedisinin vücudu uzundur. Uzun bacaklara, uzun bir kuyruğa ve yine uzun ve kaslı, narince yapılanmış bir gövdeye sahiptir. Çok düzgün bir kemik yapısına sahiptir ve zarif bir görüntüsü vardır. Erkek kediler, dişilerden büyük olabilir. Uzun bacaklarının arka tarafı, önlerinden daha uzun olur. Parmaklarının arasında küçük tüyler bulunan, küçük ve yuvarlak patileri vardır. Mevsime göre uzunluğu değişen tüyleri vardır. Günümüzde pek çok değişik renk tüylü Ankara kedisi vardır. En iyi tüylere sahip Ankara kedileri, genellikle üç yaşını geçmiş kedilerdir. Bakılıp tarandıklarında tüyleri uzamaya ve kabarmaya müsaittir. Geniş ve badem şekilli gözlere sahiptir ve renkleri bakır, mavi, altın, yeşil ve ela olabilir. Geniş ve sivri uçlu, dik kulakları vardır. Orta boyda bir buruna sahiptir. Yürürken kuyruklarını vücut hizasında tuttukları görülür. Ankara kedileri genel olarak farklı göz rengine sahip kabul edilse de, bal rengi ve mavi gözlü Ankara kedileri de yaygındır. Gözleri farklı renkte olan Ankara kedileri arasında sağırlık yaygınken, tek renkli gözlere sahip Ankara kedileri normal bir şekilde duyabilirler.
Hastalıkları
Ankara kedileri kas koordinasyon bozukluğuna ve hipertrofik kardiyomiyopati hastalığına genetik olarak yatkındırlar. Sağırlık Ankara kedilerinde yaygın görülen bir hastalık olup her iki gözü mavi ya da bir gözü mavi diğeri kehribar renginde ve tüyleri beyaz renkte olan kediler genelde sağırdır.
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
Kaynakça
- [web2.bilkent.edu.tr/bilkentpost/2017/05/03/ankara-kedisi-vs-van-kedisi/ "Ankara Kedisi mi Van Kedisi mi?"]
|url=
değerini kontrol edin (yardım). Bilkent İletişim ve Tasarım Bölümü Online Yaşam Dergisi.