Koçumbeli Yamaç Yerleşmesi
Koçumbeli Yamaç Yerleşmesi, Ankara il merkezinin güneybatısında, eski Yalıncak Köyü'nün 1,5 km kadar güneyinde, günümüzde ODTÜ arazisi içinde kalan bir yamaç yerleşmesidir. Ahlatlıbel'in 2 km kuzeyindedir.[1] Ahlatlıbel'le aralarında bir sıra tepe vardır.[2]
Yamaç yerleşmesi | |
Adı: | Koçumbeli Yamaç Yerleşmesi |
il: | Ankara |
İlçe: | Çankaya |
Köy: | Koçumbeli |
Türü: | Yamaç yerleşmesi |
Tahribat: | |
Tescil durumu: | |
Tescil No ve derece: | |
Tescil tarihi: | |
Araştırma yöntemi: | Kazı |
Kazılar
Yerleşmedeki kazılar 1964-65 yıllarında ODTÜ'nün mali desteğiyle Burhan Tezcan tarafından kazılmıştır. Bir sonraki sene Sevim Buluç tarafından küçük bir sondajda çalışılmıştır. Daha sonra ODTÜ, kampus alanında 2006 yılında başlatılan yüzey araştırmaları sırasında incelenmiştir.[1] Gülçin İlgezdi Bertram ve Jan - K. Bertram tarafından yerleşmede yapılan çalışmalar sonucunda 2009 yılında tüm yerleşmenin mimari planı çıkarılmıştır. Buna göre yerleşme 45 x 40 metre boyutlarında oldukça küçük bir köydür.[3]
Tabakalanma
Yerleşmede üç tabakadan söz edilmektedir. Esas itibarıyla bir Erken Tunç Çağı yerleşmesi olarak MÖ 3. binyılın ikinci yarısına (MÖ 2500 - 2300[2]) tarihlenmektedir.[1] Ahlatlıbel gibi bu yerleşim de daha öncesinde ve daha sonrasında iskan görmemiştir.[4]
Buluntular
Mimari ile ilgili bilgiler 1964 yılın kazısından gelmektedir. Üstteki I. tabakaya ait, düzenli bir plan vermeyen, duvarların taş temelleri genellikle kuzey – güney doğrultuda uzanan üç yapı ortaya çıkarılmıştır. Duvarların kerpiç olarak yükseldiği düşünülmektedir. Dörtgen planlı bu yapılara ait tabanlara bulunamamıştır. Alttaki II. tabaka mimarisi de aynı özellikleri göstermektedir.[1] Tek katlı , iki ya da üç odalı bu evlerde, eğimli damı desteklemek için ahşap direklerin kullanıldığı anlaşılmaktadır.[2][4] Evler yamuk ve dikdörtgen planlı oda gruplarından oluşur görünmektedir. Genellikle iki oda ve onlara ekli yuvarlak bir oda olarak inşa edilmiştir.[4]
Yerleşmenin kuzey, doğu ve güney yönünde bir çevre duvarıyla kuşatılmaktadır. Yer yer 1,8 metre yükseklikte korunmuştur.[1]
Ele geçen çanak çömlek buluntuları, tümü el yapımı, astarlı ve açkılı mallara ait parçalar ve tam kaplardan oluşmaktadır. Tüm tabakalardaki çanak çömlek buluntuları arasında bir farklılık olmadığı belirtilmektedir. Kaba hamurlu olanlar kum ve saman katkı, ince hamurlu olanların hamurlarına ise yalnızca kum katılmıştır. Yüzey renkleri siyah, kahverengi, kırmızı ve devetüyüdür. Bazılarında astar kalındır. Neredeyse tümü açkılıdır. Siyah renkli kapların bazılarında oyuk bezeme görülür. Biçimlerde çeşitlilik gözlenir. Kulplu, kulpsuz küçük fincanlar, kulpsuz çanaklar, büyük fincanlar, vazo, emzikli gaga ağızlı testiler vardır. Erken Tunç Çağı'na özgü bir kap biçimi olarak verilen halka kulplu fincanların çok güzel örneklerinin ele geçtiği belirtilmektedir.[1]
Pişmiş topraktan stilize biçimli yassı tipte idoller bulunmuştur. İnce belli; geniş gövdeli ve başlı parçalardır. Tanrıça olarak tanımlanan bu figürinlerin ikişer oyukla gözler betimlenmiştir. Gövdelerde kuşak ya da giysi betimlemeleri oyuklarla gösterilmiştir. Göğüsleri tasvir edilmeyen figürinlerin erkek olabileceği ileri sürülmektedir. Ayrıca koyun ve inek figürinleri de bulunmuştur. Farklı tiplerde olup bazılarının üzerinde bezemeler vardır. Minik gaga ağızlı bir testinin çocuk oyuncağı olduğu düşünülmektedir. İçinde küçük taşlar vardır ve testi sallandığında ses çıkarmaktadır.[1]
Çok sayıdaki pişmiş toprak ağırşak, (az sayıda sürtme taş) yün eğirmenin ve kumaş dokumanın yoğun olarak yapıldığını göstermektedir. Diğer yandan mühür buluntusu çok azdır.[1]
Sürtme taş asa başları, yerleşmenin ilginç buluntularındandır.[1]
Kemik buluntular arasında geyik boynuzlarında deliciler ve çekiç, çeşitli hayvan kemiklerinden bızlar vardır.[1]
Maden buluntular ise sınırlıdır, bakır / tunçtan birkaç önemsiz küçük nesne ele geçmiştir.[1]
Açılan bir sanduka mezarın Erken Tunç Çağı'nın IIb – IIIa evresiyle ilişkili olabileceği tahmin edilmektedir. Gömüt armağanları olarak ucu kıvrık bir mızrak ucu ile kulak tıkacı bulunmaktadır.[1]
Tarihlendirme ve değerlendirme
Buluntular hâlen ODTÜ içindeki müzede sergilenmektedir. Koçumbeli'nin Ahlatlıbel'den dahi daha yoksul ve basit bir yerleşme olduğu düşünülmektedir. Buluntulara dayanılarak yerleşmenin Ahlatlıbel, Karaoğlan, Etiyokuşu ve Polatlı yerleşmelerinde geçerli kültürle aynı yapıda olduğu ileri sürülmektedir.[1]
Kaynakça
- TAY –- Yerleşme Dönem Ayrıntıları
- Koçumbeli Ankara Enstitüsü Vakfı
- 29. Araştırma Sonuçları Toplantısı 13 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (2011) 2. Cilt, Sh.:51
- Koçumbeli TAÇDAM