Etiyokuşu Höyüğü
Etiyokuşu Höyüğü, Ankara il merkezinin yaklaşık 5 km. kuzey – kuzeydoğusunda, günümüzde tümüyle yapıların altında kalmış bir höyüktür. Etiyokuşu ismi, muhtemelen kazı ekibi tarafından verilmiş bir isimdir. Tepe, 86 x 22,5 metre boyutlarında, 1,5 metre yükseklikte ve yerleşme alanının 6,5 dönüm olduğu bildirilmiştir. Kazı öncesinde Çubuk Barajı asfaltıyla ikiye bölünmüş durumdaydı ve kum çekilmesiyle kısmen tahrip edilmiş bulunuyordu.[1]
Arkeolojik Höyük | |
Adı: | Etiyokuşu |
il: | Ankara |
İlçe: | Merkez |
Köy: | Merkez |
Türü: | Höyük |
Tahribat: | |
Tescil durumu: | |
Tescil No ve derece: | |
Tescil tarihi: | |
Araştırma yöntemi: | Kazı |
Kazılar
Höyükten kum çekilmesi nedeniyle 1937 yılında bir kurtarma kazısı yapılmıştır. Kazı çalışmaları Şevket Aziz Kansu, İsmail Kılıç Kökten, M. Atasay ve Remzi Oğuz Arık katılımıyla yürütülmüştür. Kazılar, karayolunun her iki yanında üç açmada yapılmıştır. Türk arkeologlar tarafından gerçekleştirilen ilk kazılardan biridir.[1]
Tabakalanma
Tüm açmalarda, Erken Tunç Çağı'na tarihlenen üç tabaka belirlenmiştir. Tümüyle bir köy yerleşmesi söz konusudur. Ana toprağa oturan III. tabaka, daha çok höyüğün orta kısmındadır. En üstteki I. tabaka ise höyüğün tümüne yayılmış durumdadır. Yerleşme, Ahlatlıbel'in Erken Tunç Çağı III. evresiyle çağdaş yoksul bir yerleşme olarak görülmektedir.[1]
Buluntular
Mimari olarak, II. ve III. tabakalarda yapıların taş temelli ve kerpiç duvarlı yapılar olduğu belirtilmektedir. I. tabakada iki odalı, dörtgen planlı bir evin temelleri ortaya çıkarılmıştır. Yapının büyük odasında bir ocak vardır. Farklı yerlerde de, ağızları değişik boyutlarda taş yığınları ile örtülmüş hububat çukurları açığa çıkarılmıştır. II. tabakada daire biçiminde, kulübe olduğu düşünülen yapılar kazılmıştır. Ancak bunlar tahıl depoları olarak da kullanılmış olabilir. Bunların çapları 3,40 ile 2.75 arasında değişmektedir.[1]
I. tabakanın en üst evresinde bir savunma duvarı içinde anıtsal yapıları olan bir yapı kompleksi vardır.[1]
I. ve II. tabakalarda kum ve saman katkılı hamurlu, içi ve dışı kırmızı, ya da içi siyah dışı kırmızı yüzey renkli, iyi fırınlanmış çanak çömlek buluntuları vardır. III. tabakanın çanak çömleği hakkında bilgi verilmemiştir. Biçimler, kase ve çömlektir.[1]
Pişmiş topraktan armut biçimli, uçları delikli ağırlık, ağırşaklar, figürin, mühür ve idoller bulunmuştur.[1]
Hayvan kalıntısı buluntuları olarak domuz, koyun, öküz ve geyik kalıntıları ele geçmiştir. Geyik hariç diğerleri evcil türlerdir.[1]
Bakır ya da tunç olarak maden buluntusu çok azdır. Bir iğne örnek olarak verilmektedir.[1]