Çerkes Sürgünü
Çerkes Sürgünü (Adigece: Адыгэ хэхэсныгъэ, Adığe xexesnığe; Rusça: Черкесское мухаджирство, Çerkesskoye muhacirstvo) ya da Çerkes Soykırımı (Adigece: Адыгэ лъэпкъгъэкӏод, Adığe tlepqğek'od; Kabardeyce: Адыгэ лъэпкъгъэкIуэд, Adığe tlepqğek'ued) , Rusya'nın Çerkesya'yı işgalinin ardından,[3] 21 Mayıs 1864 tarihinden sonra yoğunlaşmak üzere, Rus İmparatorluğu tarafından Çerkes halkına gerçekleştirilen toplu katliam,[4][5][6][7] etnik temizlik,[5][6][7][8] tehcir,[5][6][7][9] ve sürgün.[5][6][7][10] Olaylardan toplam Çerkes nüfusunun en az %75'i olacak şekilde 800.000-1.500.000 Çerkes etkilenmiştir. Rus askerlerinin, hamile kadınların karnını yararak içindeki bebeği çıkarmak gibi çeşitli pek çok yöntemleri kendini eğlendirmek için kullandığı kayıtlara geçmiştir. Grigory Zass gibi bazı Rus generalleri, Çekeslerin katlinin ve bilimsel deneylerde kullanımının serbest olması gerektiğini savunuyordu.[11]
Çerkes Sürgünü | |
---|---|
Çerkes Sürgününde köylerini terk etmeye zorlanan dağlı Çerkesler, Pyotr Gruzinski'nin tablosu, 1872 | |
Soykırım sonrasında Çerkesya'da kalan Çerkes nüfusu. Soykırımdan sonra sadece bataklıklarda ve mağaralarda saklanan, nadir de olsa Ruslarla antlaşma yapabilen Çerkesler hayatta kalmıştır. | |
Tarih | 1864-1867 |
Saldırı türü | Soykırım, etnik temizlik, sürgün, katliam, tehcir, işkence, Ölüm yürüyüşü |
Ölü |
Rus iddiası: 400.000 Kabul gören kaynaklar: en az 600.000-900.000 (Çerkes nüfusunun 3/4'ü)[1] Ölümlerle birlikte 1.000.000 kişi sınır dışı edildi.[2] |
Kurbanlar | Çerkes halkı |
İşleyenler | Rus İmparatorluğu |
Sebep | İslam düşmanlığı, Çerkesleri Kafkasya'dan atmak, sıcak denizlere inmek |
Soykırım |
---|
Yerli halkların soykırımları |
|
Osmanlı toplu katliamları |
Sovyet Soykırımları |
|
İkinci Dünya Savaşı |
Soğuk Savaş |
|
Sömürge sonrası Afrikasında soykırımlar |
|
Modern soykırımlar |
|
Kuzey Kafkasya bölgesinin yerli halkı olan Çerkesler, baştan sona etnik temizlikten geçirildi[12] ve vatanlarından sürüldü. Soykırımın ana hedefi, Çerkeslerin (Adığelerin) yok edilmesi olsa da, olaylardan bazı Abhaz, Abazin, Çeçen, Oset ve diğer Müslüman Kafkas[13] toplulukları da etkilenmiştir. Tam olarak kaç kişinin etkilendiği bilinmese de, araştırmacılar Çerkes nüfusunun en az %75'i, %90,[14][15], %94,[16] veya %95-%97'sinin[17] etkilendiğini öne sürmüştür. Bu oranlar göz önüne alınarak etkilenen kişi sayısı tahmini olarak 600.000 ile 1.500.000 arasında kabul edilir.
Rus milliyetçileri, her yıl 21 Mayıs'ta Rus İmparatorluğu'nun Kafkasya işgalinin sona erdiği "kutsal bir fetih günü" olarak gördükleri günü kutlamaya devam etmektedirler. Bunu kınayan Çerkesler, bu kadar kanlı ve soykırım ile sonuçlanan bir savaşın kutlanmasının insanlık suçu olduğunu savunarak, alternatif olarak 21 Mayıs'ı Çerkes soykırımı'nın anıldığı bir yas günü olarak her yıl anmaktadırlar. Abhazya'da 21 Mayıs günü, soykırımı anmak amacıyla ulusal yas günü ilan edilmiştir. 21 Mayıs'ta tüm dünyadan Çerkesler sokaklara inerek Rus hükûmetini protesto eder.
1929 baharında Adigey'e bilimsel çalışma üzerine giden Gürcü tarihçi Simon Canaşia'nın karşılaştığı 91 yaşında bir ihtiyar, olayları şöyle aktarmıştır:[18]
« Deniz kenarında atılmış insan kemikleri vardı. Kargalar erkek sakallarından ve kadın saçlarından yuvalarını kurarlardı. Deniz yedi yıl boyunca karpuz gibi insan kafataslarını atıyordu. Benim orada gördüklerimi düşmanımın bile görmesini istemem. » | |
(Olaylara şahit olan 91 yaşında bir ihtiyar[18]) |
Olaylara şait olan Rus araştırmacı Adolf Petroviç Berzhe, şunları kaydetmiştir:[19]
« Novorossiisk limanında gördüklerimi asla unutmayacağım, on yedi bin Çerkes kıyıda toplanmış. Onların bu durumunu görenler Hristiyan da olsa, Müslüman da olsa, dinsiz de olsa dayanamaz, çökerdi. Kışın soğuğunda, karda evsiz, yiyeceksiz ve doğru dürüst giyecek giysisi olmayan bu insanlar tifo, tifüs ve çiçek hastalığının pençesindeydiler. Sadece görmek bile insanın kalbini acıtıyordu, zayıf bir kadın cesedi çöplüğe iki bebeğiyle beraber atılmış, birisi hayat mücadelesi içinde, diğeri annesinin göğsünde besin arıyor. Böyle sahneler hiç de nadir değildi. Rus tarihinin yüz karası olan bu acılı sayfa Çerkes tarihi açısından büyük zararlara yol açtı. » | |
Aynı şekilde olaylara şait olan Ivan Drozdov, şunları kaydetmiştir:[22]
« Yolda sarsıcı bir görüntüyle karşılaştık, kadın, çocuk ve yaşlıların cesetleri, parçalara ayrılmış, yarısı köpekler tarafından yenmiş, sürülenler açlık ve hastalıkla boğuşuyor, neredeyse bacaklarını hareket ettirecek güçleri yok, yere devriliyorlar ve canlı halleriyle köpeklere yem oluyorlar. Türk gemiciler en ufak hastalık belirtisi gösterenleri anında suya fırlatıyor. Dalgalar, bu şanssız cesetleri Anadolu kıyılarına sürüklüyor. Sürgüne gönderilenlerin sadece yarısı karayı canlı görebildi. » | |
Ünlü Rus edebiyatçı Lev Tolstoy şunları aktarmıştır:[21]
« Köylere gece karanlığında dalmak adet haline gelmişti. Gecenin kara örtüsü altında Rus askerlerinin ikişer üçer evlere dalmasını izleyen dehşet sahneleri öylesine korkunçtu ki, hiçbir rapor görevlisi olanları aktarmaya cesaret edemezdi. » | |
(Lev Tolstoy, Rus edebiyatçı[21]) |
Soykırımın tarihçesi ve siyasal nedenleri
Sıcak denizlere inmek isteyen Rus İmparatorluğu sınırlarını Güney'e genişletmek istiyordu. 1714 yılında I. Petro Kafkasyayı işgal planı kurdu. Bu planı uygulamaya koyamasa da, işgalin gerçekleşmesi için politik ve ideolojik temeli attı. Kafkasya'daki bazı devletler teslim olarak Rusya'ya katılmayı kabul etse de, Çerkesler Rus ilhakını koşulsuz şartsız reddetti, böylece, Rusların savaş yoluyla ele geçirdiği halklar kategorisine girmiş oldu.[24]
Orta çağ'da Hristiyan olan Çerkesler, genellikle Gürcüler ile ittifak halindeydi[25] ve hem Gürcüler hem Çerkesler Ruslarla arasını iyi tutmak istiyordu.[25] 1561'de Korkunç İvan, Kabardey prensi Temruk İdar'un kızı Goshan ile evlendi ve ona Mariya adını verdi. Ancak Çerkesler Osmanlı ile dost olmak sebebiyle İslam'ı kabul ettikten sonra,[26] Rusya Çerkeslere düşman gözüyle bakmaya başladı.[25][26] Buna rağmen, Çerkes halkının arasında hala Pagan ve Hristiyanlar vardı. Çerkesya'da en Müslüman bölge, Muhammad Amin tarafından yönetilen ve şeriatı kabul eden Abzeh bölgesiydi.[27]
Çerkesya ile savaş
1763 yılında Rus İmparatorluğu Çerkesya işgalini başlattı ve Rus-Çerkes Savaşı başladı. Çerkesya'ya saldıran Ruslar, beklemedikleri kadar sıkı bir direnişle karşılaştılar. Rus-Çerkes savaşı sırasınca iki taraf da birbirine pek çok baskınlar düzenledi. Ruslar Çerkes köylerini yakıp yıkarken bölgedeki Kozaklar Çerkes köylerini yağmalamayı bir gelenek haline getirmişti. Buna karşı pek çok Çerkes kabilesi Ruslara karşı akınlar düzenliyordu.[28][29]
1772 yılında general De-Medem, 12 Çerkes prensini diplomatik barış teklifi yapılacağını söyleyerek davet etti, ancak prensler geldiğinde hepsini esir aldı. Çerkes ordusu 25.000 süvari ile De-Medem’in kışlasını kuşattı. De- Medem bunun ardından esirleri serbest bırakmak zorunda kaldı. Çeçenlerin de savaşa dahil olmasıyla Çerkesler ve Çeçenler kurulan kalelere sık sık saldırılar düzenliyorlardı.
Edirne antlaşması ile Osmanlı ve Avrupa devletleri tarafından alınan ortak kararla Çerkesya Ruslara verilse de, Çerkesler bu antlaşmayı "Size ait olmayan toprakları başkasına veremezsiniz"[30] mesajıyla reddetti. Çerkeslerin bu tavrına en büyük destej Alman ekonomist Karl Marx'dan geldi.[31] Çerkeslerin Çerkeslerin teslim olmayacağını anlayan Rusya, Çerkes köy ve kasabalarını yakıp yıkmaya ve halkı katletmeye başladı.[32][33][34]
« Osmanlı kendisine ait olmayanı nasıl Rusya’ya verebilir ki? Ey dünya, ey insanlık! Özgürlüğün anlamını Kafkas dağlılarından öğrenin. Özgür yaşamak isteyenlerin neler başarabileceğini görün. Uluslar onlardan ders alsın! » | |
Sertleşen direniş
Bu katliam taktikleri Çerkesleri daha fazla sinirlendirdi. Bunun ardından birçok Çerkes prensi, hatta yüzyıllardır rekabet içinde olan prensler el ele vererek daha sıkı direnmeye başladı, bu sırada pek çok işgalci Rus ordusu yenilgiye uğradı, bazıları tamamen yok edildi. Avrupa'da, özellikle İngiltere'de, Ruslara karşı direnen Çerkeslere karşı büyük bir sempati oluşmaya başladı.[35] Ruslar, gittikçe artan direnişe karşı, Çerkes köylerini yok ederek üzerine yollar ve kaleler ve Rus köyleri inşa etmeye başladı, köylerin Rus çıkarları için içindeki herkes ve her şey ile tamamen yok edilmesi standart bir taktik haline geldi.[36]
1837 yılında, bazı Çerkes liderleri, Ruslara beyaz barış önererek daha fazla kan dökülmemesi gerektiğini söyledi. Ruslar, bu teklife cevap olarak 36 Çerkes köyünü yakıp Kozak üsleri yaptı ve General Yermolov tarafından gönderilen "Bizim Çerkes topraklarına ihtiyacımız var, Çerkes halkına değil." mesajını yolladı.[37] 1856 Paris antlaşmasında İngiliz temsilcisi Yarl Clarendon Çerkesya'nın bağımsız bir devlet olarak kalmasında ısrarcı olduysa da, Çerkes topraklarının Rusya'ya verilmesini isteyen Fransız, Rus ve Osmanlı temsilcileri bunu reddetti.[38][39][40]
Çerkesler, ülkelerini 1763-1864 yılları arasında 101 yıl boyunca savunarak, Kafkasya'da Ruslara karşı en uzun direnen halk oldu.[25]
Soykırım ve sürgün fikrinin ortaya atılması
Osmanlı'ya yönelik Çerkes göçleri, küçük gruplar halinde 19. yüzyılın ilk yarısında da yapılmıştı. 12 Haziran 1828'de Anapa'nın Rusların eline geçmesi üzerine, kentteki Adıgelerin bir bölümü de Osmanlı'ya göçe zorlanmıştı. Osmanlı'nın Karadeniz kıyılarına yerleşen, tarım ve ticaretle geçinen 370 Çerkes ailesi vardı. Ancak hiçbir zaman Çerkes milletinin tamamen sürülmesi söz konusu olmamıştı.
1857'de, Dmitry Milyutin Çerkes halkının yok edilmesi gerektiğini savunduğu belgeyi yayınladı.[41] Milyutin'e göre, mesele Çerkes topraklarını ele geçirmek değil değil, Çerkeslere son vermek olmalıydı.[41][42][43] Çar II. Aleksandr öneriyi kabul etti[41] ve Milyutin savaş bakanı olarak terfi edildi.[41][42] Buna ek olarak Rostislav Fadeyev öneriyi destekleyerek, "Çerkesleri evcilleştirmek mümkün değil,[34] yarısını tamamen yok edersek, diğer yarısı silahlarını bırakacaktır."[34] fikrini ortaya koydu.
1859 yılında, Ruslar Osmanlı hükûmeti ile detayları görüşmeye başladılar.[44][45] Ruslar Çerkesleri yok etmek istiyordu, Osmanlılar ise Müslüman nüfusa ihtiyaç duyuyorlardı. Böylece 1860 yılında iki taraf Çerkeslerin sürgün edilmesinde karar kıldı, ancak Ruslar Osmanlı hükûmetine yanlış rakam vererek sadece 50.000 kişinin sürüleceğini söyledi.[46] Soykırım fikri resmi olarak 10 Mayıs 1862 tarihinde çar tarafından onaylandı.[47]
Bu haberi duyan Çerkesler, 25 Haziran 1861 tarihinde Şaşe (Soçi) şehrinde Çerkesler "Büyük Özgürlük Meclisi" adında bir meclis kurdular. Meclis başkanı rolüne Karandıko Berzeg Hace getirildi. Bu meclis derhal sürgüne zorlanacaklarını söyleyerek Avrupa'dan yardım istedi.[48] Ancak sonuç elde edilemeden Rus general Kolyobakin Soçi'yi işgal ederek meclisi yok etti[49] ve hiçbir devlet buna karşı çıkmadı.[48]
Soykırım ve sürgünün uygulanması
1862 yılında sürgün ve soykırım hazırlıkları başladıktan sonra, bölgeye Rus göçleri başlatıldı.[50][51] 1864 Mayıs ayında 20.000 atlısıdan oluşan son Çerkes ordusu ile 100.000 kişilik Rus ordusu arasında son bir savaş yaşandı. Çerkesler kısa süre içinde yenik düştü ve böylece 21 Mayıs 1864 resmi olarak savaşın bitişi oldu.[52] Ardından, Rus İmparatorluğuna teslim olarak itaat etmeyen herkes tüm köyüyle beraber öldürüldü.[34]
Demografi, etkilenen gruplar ve katledilen sayısı
Çerkes kabilesi | (Tahmini) Soykırımdan önce | (Tahmini) Soykırımdan sonra | (Tahmini) Hayatta kalan oranı | (Tahmini) Öldürülen veya sürgün edilen oranı |
---|---|---|---|---|
Toplam | 1.235.240 | 86.655 | 7.015% | 92,985% |
Kabartaylar | 350.000 | 50.000 | 7.000% | 93.000% |
Şapsığlar | 300.000 | 1.983 | 0.661% | 99.339% |
Abzehler | 260.000 | 14.660 | 5.648% | 94.362% |
Natuhaylar | 240.000 | 175 | 0.073% | 99.927% |
Çemguylar | 80.000 | 3.140 | 3.925% | 96.075% |
Bjeduğlar | 60.000 | 15.263 | 25.438% | 74.561% |
Memhığlar | 8.000 | 1.204 | 15.050% | 84.950% |
Ademıylar | 3.000 | 230 | 7.667% | 92.333% |
Ubıhlar | 74.000 | 0 | 0.000% | 100.000% |
Janeler ve Hatıkuaylar | 100.000 | 0 | 0.000% | 100.000% |
Soykırımın ana hedefi, Çerkeslerin (Adığelerin) yok edilmesi olsa da, olaylardan bazı Abhaz, Abazin, Çeçen, İnguş,[53][54] Oset[55] ve diğer Müslüman Kafkas[13] toplulukları da etkilenmiştir. Tam olarak kaç kişinin etkilendiği bilinmese de, araştırmacılar Çerkes nüfusunun en az %75'i, %90,[14][15], %94,[16] veya %95-%97'sinin[17] etkilendiğini öne sürmüştür. Bu oranlar göz önüne alınarak etkilenen kişi sayısı tahmini olarak 600.000 ile 1.500.000 arasında kabul edilir. Stephen Shenfield'e göre, toplam 1.5000.000 kişi etkilenmiştir.[56]
Karaçay ve Balkarlar savaşmadan teslim olduğu için çok fazla etkilenmese de, Abhazlar Çerkeslerle birlik olduğu için nüfusunun %60'ını kaybetmiştir.[57]
Rus kaynaklarına göre, 1863-64 yılları süresince 418.000 kişi Osmanlı'ya sürülmüştür. 1858-65 yılları arasında sürülenlerin toplam sayısı 493.000 olarak kaydedilmiştir. 45.023 Natuhay, 27.337 Abadzeh, 165.626 Şapsığ, 74.567 Ubıh, 11.873 Abhaz, 10.500 Bjeduğ, 30.000 Abazin, 4.000 Besleney, 15.000 K'emguy, Mahoş, Yegerukay, 30.650 Nogay, 17.000 Kabardey ve 23.193 Çeçen Anadolu'ya yerleşmiştir[58]. 1864 öncesinde tamamı 25 bin ile 100 bin arasında tahmin edilen[59] Ubıhların, sürülen sayısının 74.567 olarak verilmesi, Ubıh limanlarından Osmanlı'ya gönderilenlerin sayısının 100 bin dolayında olduğu kanısını güçlendirmektedir. Ancak belirtilen bütün bu sayılar, Ruslarca kayıt altına alınmış ve büyük bir olasılıkla düşük tutulmuş olduğu için güvenilir değildir.
İngiliz savaş tarihçisi W.E.D. Allen'a göre, o zamanki Osmanlı topraklarına yerleştirilmiş olan Çerkeslerin sayısı 600 binden fazladır [60]. Amerikalı Justin McCarthy, sürülen Çerkes ve diğer Kafkas topluluklarının sayısının 1.200.000 dolayında olabileceğini, bunun ancak 800 bin kadarının hayatta kalabildiğini belirtiyor. Sürgüne katılan nüfusun en az dörtte birinin yolculuk, kamp yaşamı ve yeni yerleşim yeri sırasında öldüğü kabul edilmektedir. Rusların doğrudan öldürdüğü Çerkes sayısı ise 600 binden fazla olarak tahmin edilmektedir.[61]
Sürgün sırasında koşullar
Walter Richmond, Çerkeslerin durumunu modern çağın ilk devletsiz halklarından birisi olarak tanımlar.[62]
Olaylara şait olan Rus araştırmacı Adolf Petroviç Berzhe, şunları kaydetmiştir:[19]
« Novorossiisk limanında gördüklerimi asla unutmayacağım, on yedi bin Çerkes kıyıda toplanmış. Onların bu durumunu görenler Hristiyan da olsa, Müslüman da olsa, dinsiz de olsa dayanamaz, çökerdi. Kışın soğuğunda, karda evsiz, yiyeceksiz ve doğru dürüst giyecek giysisi olmayan bu insanlar tifo, tifüs ve çiçek hastalığının pençesindeydiler. Sadece görmek bile insanın kalbini acıtıyordu, zayıf bir kadın cesedi çöplüğe iki bebeğiyle beraber atılmış, birisi hayat mücadelesi içinde, diğeri annesinin göğsünde besin arıyor. Böyle sahneler hiç de nadir değildi. Rus tarihinin yüz karası olan bu acılı sayfa Çerkes tarihi açısından büyük zararlara yol açtı. » | |
Aynı şekilde olaylara şait olan Ivan Drozdov, şunları kaydetmiştir:[22]
« Yolda sarsıcı bir görüntüyle karşılaştık, kadın, çocuk ve yaşlıların cesetleri, parçalara ayrılmış, yarısı köpekler tarafından yenmiş, sürülenler açlık ve hastalıkla boğuşuyor, neredeyse bacaklarını hareket ettirecek güçleri yok, yere devriliyorlar ve canlı halleriyle köpeklere yem oluyorlar. Türk gemiciler en ufak hastalık belirtisi gösterenleri anında suya fırlatıyor. Dalgalar, bu şanssız cesetleri Anadolu kıyılarına sürüklüyor. Sürgüne gönderilenlerin sadece yarısı karayı canlı görebildi. » | |
25 Mayıs 1864'te, İstanbul'daki İngiliz büyükelçisi Henry Bulwer, İngiliz hükûmetinin kendi gemilerinden bazılarını bu amaçla getirmesi gerektiğini, çünkü Osmanlıların kendi başlarına yeteri kadar gemiye sahip olmadığını savundu; ve 29 Mayıs'ta bir Moldavya, bir Alman ve bir İngiliz gemisi ve sekiz Yunan gemisinin Çerkeslerin taşınmasına yardım ettiği bildirildi.[63][64]
Rusya, tüm bunlara rağmen, Çerkesleri sürmeye devam etti ve öbür tarafa varıp varmadıklarını çok umursamadığından, hiçbir tedbir almadı.[65] Bu sebeple, hastalıklar, fırtınalar[66] ve kapasiteyi aşan cimri gemiciler[67] sebebiyle batan gemiler sonucu, sürülenlerin tahminen yarısı kadarı öldü. Bazı Çerkesler, yolculuğun parasını ödeyebilmek için, tüm mallarını, hatta bazen kendilerini ve aileleini köle olarak satmak zorunda kaldı.[68][69] Bazı gemiler hedefe vardıklarında, içerideki tüm Çerkesler ölmüştü. Bu sebeple, gemiler "yüzen mezarlık" olarak anıldı.[70][71]
Osmanlı kıyılarına varmayı başaran nüfusun büyük kısmı hastalıklar sebebiyle öldü.[72] Olaylara şahit olan bir İngiliz şunları kaydetti:
« Erkek, kadın ve çocuk cesetleri tam anlamıyla deniz kıyısını kaplıyordu. Çoğu çıplaktı. Bir çoğu oracıkta öldü. » |
Tüm bu olayların ardından, Osmanlı liman görevlileri Rus hükûmetine sürgünü durdurmaları için onlarca istekte bulundu, Osmanlı hükûmetinin sadece 50.000 kişiyi beklediğini belirtti. Rus yetkilileri bu istekleri reddetti[73] ve 1867'de Mikail Nikolayeviç eğer katliamlar çabucak son bulmazsa Avrupa'da bir koalisyon kurulabileceğini belirtti, bunun ardından süreç katlarca hızlandırıldı.[74]
Rus ordusunun işlediği katliamlar
Çar II. Aleksandr tarafından verilen emir Çerkesleri katletmek yerine sınır dışı etmek olsa da, Rus komutanlar Çerkes nüfusunun büyük bir bölümünü katletme fikrine açıktı ve General Fadeyev Rus komutanlığının "Çerkeslerin yarısını yok etme kararı aldığını"[75] yazdı.
Rusların Kabardey bölgesini işgali sırasında Çerkesleri düşük ırk olarak gördüğünü söyleyen baş komutan[76] Grigori Zass, Çerkes köylerini yakıp yıkarak halkı katletmek, kasıtlı olarak salgın hastalık çıkarmak, barış için geldiğini söyleyerek içeri girince herkesi öldürmek gibi pek çok yöntemle Çerkeslere uyguladığı etnik temizlikle bölgedeki Çerkes nüfusunun yaklaşık %80'ini yok etti.[77] Buna ek olarak Zass'ın Çerkes cesetlerini parçalayarak süs olarak sakladığı ve denek olarak kullanılması için yurtdışına gönderdiği kaydedilmiştir.
Ivan Drozdov'un bildirdiğine göre, Nisan 1862'de bir grup Rus askeri, cephanesi bittiği için barışçıl yolla teslim olan yüzlerce Çerkesi katletti.[78] Çoğunlukla Rus ordusu, Çerkeslerin ikamet ettiği bölgeleri ayrım gözetmeksizin yok etmeyi tercih etti. Eylül 1862'de General Yevdokimov, bir Çerkes köyüne yapılan saldırdıktan sonra köydeki yaşlı, kadın ve çocukların kurtularak ormana kaçtığı haberini aldıktan sonra, askerlerine o ormanı altı saat boyunca kuşatmalarını ve gördükleri tüm canlıları vurmalarını emretti, bu sürenin ardından ormanı ateşe verdi.[78]
« Kazığa geçirdiğim, parçaladığım ve kopardığım Çerkes kafalarını kaynatıyor ve temizliyorum, sonra da Berlin’de anatomiyle ilgili çeşitli işyerlerine ve öğretim görevlisi dostlarıma gönderiyorum. Hayvanların bilim adına kullanılmasında hiç sakınca yoktur. » | |
(Grigori Zass, Rus komutan) |
« General Zass, karargâhının yakınında, özel olarak yapılmış küçük bir tepenin üzerine, mızraklara geçirilmiş, sakalları rüzgarda uçuşan Çerkes kafaları dizmişti. Bu iğrenç tabloyu seyretmek üzüntü vericiydi. Bir gün Zass, davetlisi bir hanımın ricası üzerine düşman kafalarını kaldırmayı kabul etti. Biz de o sırada misafiriydik. Generalin çalışma odasına girdiğimizde dayanılmaz, iğrenç bir kokuyla sarsıldım. Zass büyük keyifle gülerek, yatağın altında Çerkes kafalarının konduğu sandıkların bulunduğunu söyleyerek şaşkınlığımızı giderdi ve camlaşmış gözleriyle korkunç şekilde bize bakan birkaç kafanın bulunduğu kocaman bir sandığı çekip çıkardı. » | |
(Dekabrist Lorer) |
1863 sonbaharından itibaren başlatılan operasyonla, Çerkes köyleri ve erzakları yakılacak, ve bu süreç General Yevdokimov bölgedeki tüm yerlilerin öldüğüne ikna olana kadar tekrarlanacaktı.[79][80]
Çerkeslerin yerleştirilmesi
Yerel halklardan destek
Sürgünün ardından hayatta kalan Çerkeslere, yerel halklardan destek geldi. Bulgaristan'da, yıllardır kriz içinde olan Müslüman ve Hristiyan halk ilk defa el ele vererek ellerindeki mahsülleri Çerkes göçmenlere verdi. Kıbrıs'ta Müslüman nüfus yetim Çerkesleri evinde ağırladı. Eğitim için, toplanan bağışlarla Çerkesler adına camiler ve okullar inşa edildi ve hocalar atandı, Osmanlı Sultanı bile 50.000 pound bağışta bulundu, ancak İngiliz raporlara göre bu para Çerkeslere ulaşmadı ve memurlar tarafından cebe atıldı.[81] Ancak bir süre sonra, Çerkesler ile yerel halklar arasında çatışmalar çıktı.
Balkanlar
Sadece 1861-1862 yıllarında Danube'de 41.000 Çerkes vardı.[82] Sürgünün sonunda, Balkanlarda yaklaşık 250.000 Çerkes vardı.[83][84]
Bulgaristan'a çok sayıda Çerkes yerleştirildi. Istoria Bulgarii'ye göre, "yaklaşık 6.000 aile Burgaz üzerinden transfer edildi ve Trakya'ya; 13.000 aile, Sofya ve Niş'e 12.000 aile yerleştirildi. Geri kalan 10.000 aile Svishtovsk, Nikipolsk, Oriskhovsk ve diğer kenar bölgelere dağıtıldı." Kosova bölgesinde 23 Çerkes yerleşim yeri daha vardı.
Sonuçlar
Geri dönme dilekçeleri
Bazı Çerkes toplulukları, Kafkasya'ya yeniden yerleşmek için İstanbul'daki Rus büyükelçiliğine dilekçe verdi.[93] Kısa süre sonra, Osmanlı İmparatorluğu'nun her yerinde Rus konsoloslukları bu tür dilekçelerle boğuldu. Bu dilekçelerin hepsi reddedildi.[94]
Hala dünyanın neresinde olursa olsun çoğu Çerkes, Karadeniz'i geçerken kaybettikleri akrabalarının anısına, Karadeniz'den gelen balık yemez.
Türkiye Çerkesleri
Tüm Türkiye vatandaşları resmi amaçlar için Türk olarak kabul edilir, ancak Türkiye'de yaklaşık 2.000.000 etnik Çerkes olduğu tahmin edilmektedir. Söz konusu "Çerkesler" her zaman atalarının dillerini konuşmayabilirler, hatta bazı durumlarda kendilerini "sadece Türk" olarak tanımlayanlar bile olabilir. Bu kimlik kaybının sebebi olarak yıllarca Türkiye hükûmeti tarafından sürdürülen asimilasyon politikaları[95][96][97][98][99][100][101][102][103][104][105][106][107][108] ve Çerkes olmayanlarla yapılan evlilikler öne çıkar.
Çerkeslerin Türkiye tarihinde rolünün büyük olduğu tarihçiler tarafından kabul görmektedir. Sürgün edilenlerden bazıları ve onların soyundan gelenler Osmanlı İmparatorluğu'nda yüksek mevkiler kazandı. Jön Türklerin önemli bir kısmı Çerkes kökenliydi. Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar birçok Çerkes orduda ve Teşkilat-ı Mahsusa’da etkin bir şekilde görev aldı.
Birinci Dünya Savaşı sonrası süreçte Çerkesler hem kolay mobilize olan sert savaşçılar olmaları hem de Osmanlı topraklarına gelene kadar Rus birlikleriyle giriştikleri mücadele neticesinde silahlanma ve organize olma kabiliyetleri gelişmiş bir grup olarak Anadolu’da ön plana çıktılar. Ancak savaş sonrası Osmanlı İmparatorluğu’nun içerisinde bulunduğu durum onların da İstanbul ve Ankara arasındaki farklı güç dengeleri arasında kalmalarına hatta vurucu kuvveti olmalarına neden oldu.[109] Bu dönem için Anadolu’da diğer birçok grupta olduğu gibi Çerkeslerin de hepsinin birlikte hareket ettiğini söylemek mümkün değildir.[109]
Ankara hükûmeti Aralık 1922, Mayıs ve Haziran 1923’te farklı günlerde Gönen ve Manyas bölgesinden 14 Çerkes köyünü, kadın, çocuk ayırmaksızın yerlerinden kaldırarak Konya’da Sivas ve Bitlis’e kadar Anadolu içinde farklı yerlere sürdü.
Büyük bir mağduriyet oluşturan bu olayın Çerkesleri’nin asimilasyonuna büyük bir etkisi oldu.1923 sonrasında ise Çerkesler Çerkesçe’nin yasaklanması,[95][98][102][103][104][105][106][107][108] köy isimlerinin değiştirilmesi, soyadı kanunu[99][100][101] gibi politikalarla kısıtlandılar. Kimliklerini rahatça sürdürme noktasında birçok problem yaşayan Çerkesler, kaçınılmaz olarak asimile edilmesi gereken bir grup olarak görüldüler.[109]
Soykırım olarak sınıflandırılması
Tarihçi akademisyenler ve Çerkes aktivistler, olayların etnik temizlik ve soykırım kavramının bir tezahürü olarak kabul edilebileceğini öne sürdüler ve Rus askerleri tarafından halkın sistematik olarak katledilmesine dikkat çekildi.[110]
Eski Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin Mayıs 1994 tarihli açıklamasıyla, çarlık güçlerine karşı direnişin meşru olduğunu söyledi ve Rusların katliam yaptığını kabul etti ancak soykırım kelimesini kullanmadı.
5 Temmuz 2005 tarihinde, Rusya Federasyonu'ndaki çeşitli Çerkes halklarının temsilcilerini bir araya getiren bir örgüt olan Çerkes Kongresi, Rusya'yı Çerkeslere karşı uyguladığı çarlık politikaları için önce kabul edip sonra özür dilemeye çağırdı.[111] Temyiz başvuruları, "resmi çarlık belgelerine göre 400.000'den fazla Çerkesin öldürüldüğüne, 497.000'inin Türkiye'ye kaçmak zorunda kaldığına ve sadece 80.000'inin kendi ülkelerinde hayatta kaldığına" işaret ediyordu.[112] Rus hükûmeti dilekçeyi diaspora Çerkeslerinin geri döneceği kaygısıyla reddetti.[111]
21 Mayıs 2011'de Gürcistan Parlamentosu, Rusya İmparatorluğu tarafından Çerkeslere yönelik uygulaban "kasıtlı kıtlık ve salgın hastalıklar" eşliğinde "önceden planlanmış" toplu katliamların "soykırım" olarak tanınması gerektiği kararını aldı. Rusya ile ilişkileri zayıf olan Gürcistan, 2008 Rus-Gürcü Savaşı'ndan bu yana Kuzey Kafkasya etnik gruplarına sosyal yardım çabalarında bulundu. 2010 ve 2011'de Tiflis'te akademisyenler, insan hakları aktivistleri ve Çerkes diaspora grupları ile yapılan istişare ve parlamento görüşmelerinin ardından Gürcistan, olaylara atıfta bulunmak için "soykırım" kelimesini kullanan ilk ülke oldu.[113][114][115][116] 20 Mayıs 2011 tarihinde, Gürcistan Cumhuriyeti Parlamentosu, kararında, Rus-Kafkas savaşı sırasında Çerkes halkının toplu imhasının 1907 Lahey Sözleşmesi ve 1948 BM Sözleşmesi'nde tanımlandığı şekilde soykırım oluşturduğunu açıkladı.[117]
Ertesi yıl 21 Mayıs gününde, Çerkeslerin çektiği acıyı anmak için Gürcistan'ın Anaklia kentinde bir anıt dikildi.[118]
Rusya Çerkesleri Federal Ulusal Kültür Özerkliği Başkanı Alexander Ohtov, Kommersant röportajında soykırım teriminin haklı olduğunu söylüyor:
"Evet, Çerkeslere karşı soykırım kavramının haklı olduğuna inanıyorum. Neden soykırımdan bahsettiğimizi anlamak için tarihe bakmalısınız. Rus-Kafkas savaşı sırasında, Rus generaller sadece ürgün etmediler. Aynı zamanda onları fiziksel olarak yok ettiler. Sadece çatışmada öldürmekle kalmadılar, aynı zamanda sivillerle yüzlerce köyü yaktılar. Ne çocukları ne kadınları ne de yaşlıları yaşattılar. Olgun ekin tarlalarının tamamı yakıldı, bahçeler kesildi, böylece Çerkesler geri dönemeyeceklerdi. Sivil nüfusun büyük ölçekte yok edilmesi bir soykırım değil mi? "[119]
Akademisyen Anssi Kullberg, Kırım Tatarlarına ve Çerkeslere yönelik politikaların Rus devletinin "modern etnik temizlik ve soykırım stratejisi" icat etmesiyle sonuçlandığını belirtir.[120]
Ellman, bir kitap incelemesinde, soykırım teriminin kullanımının BM tanımına göre "bir etnik grubu tamamen veya kısmen" yok etmeyi amaçlayan eylemlere atıfta bulunarak haklı olduğunu kabul eder.[121]
Walter Richmond da 1864 olaylarının "modern toplum mühendisliğinin ilk örneklerinden biri" olduğunu düşünerek "soykırım" teriminin uygun olduğunu savunur.[122][123]
İtalyan tarihçi Fabio Grassi'ye göre, sürgün kelimesi az kalmakla birlikte, katliam kelimesi olayları açıklamak için kullanılabilir.[124]
Fransız tarihçi Robert Mantran, Osmanlı Tarihi adlı kitabınının 3. cildinde olayları tanımlamak için Çerkes Sürgünü ve Soykırımı adlandırılmasını kullanmıştır.
Türk tarihçi Server Tanilli Yüzyılların Gerçeği ve Mirası adlı eserinde aynı olaylar için Büyük Çerkes Sürgünü ve Katliamı adlandırmasını kullanmıştır.
Türk tarihçi İlber Ortaylı tarafından olaylar "ölüme sürgün" olarak tanımlanmıştır.[125]
|
Kaynakça
- Richmond, Walter (2013). The Circassian Genocide. Rutgers University Press. back cover. ISBN 978-0-8135-6069-4. 17 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ekim 2017.
- Ahmed, Akbar (2013). The thistle and the drone: How America's war on terror became a global war on tribal Islam. Washington, D.C: Brookings Institution Press. ISBN 9780815723790. 13 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ekim 2017. s. 161
- Richmond, Walter (2013). The Circassian Genocide. Rutgers University Press. back cover. ISBN 978-0-8135-6069-4. 17 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ekim 2017.
- "We Will Not Forget the Circassian Genocide!". www.hdp.org.tr. Erişim tarihi: 26 Eylül 2020.
- Richmond, Walter (9 Nisan 2013). The Circassian Genocide (İngilizce). Rutgers University Press. ISBN 978-0-8135-6069-4. 17 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ekim 2017.
- Geçmişten günümüze Kafkasların trajedisi: uluslararası konferans, 21 Mayıs 2005. Kafkas Vakfı Yayınları. 2006. ISBN 978-975-00909-0-5.
- "Tarihte Kafkasya - ismail berkok | Nadir Kitap". NadirKitap. 8 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2020.
- "UNPO: The Circassian Genocide". unpo.org. 13 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2020.
- Coverage of The tragedy public Thought (later half of the 19th century) 1 Aralık 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Niko Javakhishvili, Tbilisi State University, 20 December 2012, retrieved 1 June 2015
- "The Circassian exile: 9 facts about the tragedy". The Circassian exile: 9 facts about the tragedy (İngilizce). 9 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2020.
- Gazetesi, Jıneps (2 Eylül 2013). "Velyaminov, Zass ve insan kafası biriktirme hobisi". Jıneps Gazetesi. 13 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2020.
- Memoirs of Dmitry Milyutin, "the plan of action decided upon for 1860 was to cleanse [ochistit'] the mountain zone of its indigenous population", as quoted in W. Richmond The Northwest Caucasus: Past, Present, and Future. Routledge. 2008
- "Caucasus Survey". 15 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Nisan 2015.
- "145th Anniversary of the Circassian Genocide and the Sochi Olympics Issue". Reuters. 22 Mayıs 2009. 2 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Kasım 2009.
- Barry, Ellen (20 Mayıs 2011). "Georgia Says Russia Committed Genocide in 19th Century". The New York Times. 14 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2020.
- Sarah A.S. Isla Rosser-Owen, MA Near and Middle Eastern Studies (thesis). The First 'Circassian Exodus' to the Ottoman Empire (1858–1867), and the Ottoman Response, Based on the Accounts of Contemporary British Observers. Page 16: "... with one estimate showing that the indigenous population of the entire north-western Caucasus was reduced by a massive 94 per cent". Text of citation: "The estimates of Russian historian Narochnitskii, in Richmond, ch. 4, p. 5. Stephen Shenfield notes a similar rate of reduction with less than 10 per cent of the Circassians (including the Abkhazians) remaining. (Stephen Shenfield, "The Circassians: A Forgotten Genocide?", in The Massacre in History, p. 154.)"
- Richmond, Walter. The Circassian Genocide. Page 132: ". If we assume that Berzhe’s middle figure of 50,000 was close to the number who survived to settle in the lowlands, then between 95 percent and 97 percent of all Circassians were killed outright, died during Evdokimov’s campaign, or were deported."
- diaspora.gov.ge : Çerkezler, Litera 2011, Kafkaslar: Özgürlük İçin Mücadele
- Ahmed 2013, ss. 162–163.
- Ahmed 2013, pp. 162–163.
- "Çerkesler'in Kesilen Başlarını Berlin'e Göndermişler". Haberler.com. 14 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2020.
- Drozdov, Ivan. "Posledniaia Bor’ba s Gortsami na Zapadnom Kavkaze". Pages 456-457.
- Drozdov, as quoted by Rosser-Owen (2007), "The First Circassian Exodus", page 24
- King, Charles. The Ghost of Freedom. ss. 37-39.
- Shenfield 1999, s. 150.
- Natho, Kadir I. Circassian History. Pages 123-124
- Richmond, Walter. The Circassian Genocide. Page 59: "Shamil's third naib, Muhammad Amin, arrived during the Adagum Zafes and gained the allegiance of most Circassian tribes in less than a year. He frequently resorted to military force to ensure the loyalty of 'peaceful' tribes such as the Egerukay, Mahosh, and Temirgoy, and to coerce Shapsugs and Natuhays who had not adopted Islam into abandoning paganism and Christianity."
- Shcherbina, Fyodor and Felitsyn, Yevgeniy (2007). Kubanskoye Kazachestvo i ego Atamany. Moscow: Veche, 2007. Page 77
- Potto, Vasiliy (1993). Kavkazskaya Voina v 5i Tomax. Stavropol: Kavkazskiy Krai 1993–1994. Second Volume: Page 204
- King, Charles. The Ghost of Freedom: A History of the Caucasus. ss. 92-93.
- "Tarihsel mücadele sürecinde Çerkesler". 2004. 30 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- King, Ghost of Freedom, p47-49. Quote on p48:This, in turn, demanded...above all the stomach to carry the war to the highlanders themselves, including putting aside any scruples about destroying, forests, and any other place where raiding parties might seek refuge... Targeted assassinations, kidnappings, the killing of entire families and the disproportionate use of force became central to Russian operations...
- King, The Ghost of Freedom, 74
- Ahmed 2013, s. 161.
- King, Ghost of Freedom, p93-94
- King, The Ghost of Freedom, p73-76. p74:"The hills, forests and uptown villages where highland horsemen were most at home were cleared, rearranged or destroyed... to shift the advantage to the regular army of the empire."... p75:"Into these spaces Russian settlers could be moved or "pacified" highlanders resettled."
- Natho, Kadir I. Circassian History. Page 357.
- Richmond, Walter. The Circassian Genocide. Page 63
- Baumgart. Peace of Paris. Pages 111– 112
- Conacher. Britain and the Crimea. pages 203, 215– 217.
- King, Charles. The Ghost of Freedom: A History of the Caucasus. Page 94. In a policy memorandum in of 1857, Dmitri Milyutin, chief-of-staff to Bariatinskii, summarized the new thinking on dealing with the northwestern highlanders. The idea, Milyutin argued, was not to clear the highlands and coastal areas of Circassians so that these regions could be settled by productive farmers...[but] Rather, eliminating the Circassians was to be an end in itself – to cleanse the land of hostile elements. Tsar Alexander II formally approved the resettlement plan...Milyutin, who would eventually become minister of war, was to see his plans realized in the early 1860s.
- L.V.Burykina. Pereselenskoye dvizhenie na severo-zapagni Kavakaz. Reference in King.
- Richmond 2008, s. 79. "In his memoirs Milutin, who proposed deporting Circassians from the mountains as early as 1857, recalls: "the plan of action decided upon for 1860 was to cleanse [ochistit'] the mountain zone of its indigenous population.".
- Rosser-Owen (2007). "The First Circassian Exodus". Page 15: "Although the Russian Government did not give the plan official sanction until May 1862, in 1859 they had already started talks with the Ottomans to provide for a limited number of Circassian migrants. "
- Kuzey Kafkasya KD,sayı 87-88,s.8;İstoriya narodov Severnogo Kavkaza,Moskva,1988,s.206-207
- Rosser-Owen (2007). "The First Circassian Exodus". Page 20
- Richmond Defeat and Deportation 27 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. University of Southern California, 1994
- Richmond, Walter. Circassian Genocide. Page 72
- Esadze. Pokorenie. Page 352
- Rosser-Owen (2007). "The First Circassian Exodus". Page 16
- Shenfield 1999, s. 151.
- CircassianMinsterls, 2015
- "Caucasus and central Asia newsletter. Issue 4" (PDF). University of California, Berkeley. 2003. 27 Şubat 2008 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2020.
- "Chechnya: Chaos of Human Geography in the North Caucasus, 484 BC – 1957 AD". www.semp.us. Kasım 2007. 20 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2020.
- Özdemir Özbay,Dünden Bugüne Kuzey Kafkasya,Ankara,1999,s.165;İstoriya narodov Severnogo Kavkaza,s.206-207
- Shenfield, Stephen D (1999). "The Circassians: A Forgotten Genocide". In Levine, Mark D and Penny Roberts, Massacres in History. Page 154: "The number who died in the Circassian catastrophe of the 1860s could hardly, therefore, be less than one million, and may well have been closer to one-and-a-half million"
- Viacheslav A. Chirikba Abkhaz, p. 6 – http://apsnyteka.org/file/Chirikba_Abkhaz.pdf 7 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- İstoriya narodov Severnogo Kavkaza,s.207
- L.İ.Lavrov,Vubıkhlar Hakkında Etnografik Bir Araştırma,Kafkasya Gerçeği Der.,Samsun,1992,s.47
- W.E.D.Allen ve ölü Paul Muratoff,1828-1921 Türk-Kafkas Sınırındaki Harplerin Tarihi,Gnkur.Basımevi,Ankara,1966,s.104
- Dr.Almir Abreg,Geçmişten Günümüze Kafkasların Trajedisi,İstanbul,2006,s.43
- Richmond, Walter (2013). The Circassian Genocide. Page 85
- Richmond, Walter (2013). The Circassian Genocide. Page 89
- Unsigned report, May 17 (OS), 1864, Georgian State Archive (Tbilisi), f. 416, op. 3, doc. 146, 1– 2.
- Rosser-Owen, Sarah A. S. Isla. "The First Circassian Exodus". Page 22: "The deportations were not conducted with any kind of efficiency on the part of the Russians, with the Circassians often left to find unchartered transports, which also left them open to abuses by the captains of the vessels."
- King 2007
- Rosser-Owen, Sarah A. S. Isla (2007). "The First Circassian Exodus". Page 24
- Rosser-Owen, Sarah A. S. Isla (2007). "The First Circassian Exodus". Page 23-24
- ‘The Circassian Slave Trade’, The Scotsman, August 30, 1864, p.4. Cited in Rosser-Owen (2007), "The First Circassian Exodus"
- King, Charles. The Ghost of Freedom: A History of the Caucasus. ss. 96-97.
- ‘The Circassian Exodus’, The Times, May 9, 1864, p.11. Cited in Rosser-Owen, Sarah A. S. Isla (2007), "The First Circassian Exodus", page 24
- Rosser-Owen, Sarah A. S. Isla (2007). "The First Circassian Exodus". Page 25
- Richmond, Walter. The Circassian Genocide. Page 88
- Mikhail Nikolaevich to Novikov, September 20 (OS), 1867, Georgian State Archive (Tbilisi), f. 416, op. 3, doc. 160, 2.
- Fadeyev, quoted in Shenfield, Stephen D (1999). "The Circassians : A Forgotten Genocide". In Levene and Roberts, The Massacre in History, page 157
- Щербина Ф. А. История Армавира и черкесо-горцев. — Екатеринодар: Электро-тип. т-во «Печатник», 1916.
- Canbek, Serap (2013). "Velyaminov, Zass ve insan kafası biriktirme hobisi". 3 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- Richmond, Walter (2013). The Circassian Genocide. Page 77
- Richmond, Walter. The Circassian Genocide. Page 81.
- Field notes of Evdokimov for June–December 1863, available from the Georgian State Archives, Tbilisi. f.416, op. 3, doc. 1177, 100-190 passim.
- Rosser-Owen (2007). "The First Circassian Exodus". Page 38: "One private letter sent to The Spectator magazine from Dr Sandwith in Gratz claimed that out of the £50,000 given for the aid of the refugees, only £1,000 had actually reached them, accusing Ottoman officials of having each stolen a share along the way". Author notes later that the figure of 49,000 embezzled is probably not a "reliable estimate".
- Natho, Kadir I. Circassian History. Page 380
- Richmond, Walter (2013). Circassian Genocide. Page 103.
- Pinson, Mark. "Ottomon Colonization of the Circassians in Rumili after the Crimean War". Etudes Balcaniques 3 (1972): Pages 78-79
- Richmond, Walter (2013). The Circassian Genocide. Rutgers University Press. s. 130. ISBN 978-0813560694. 21 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ekim 2020.
- Danver, Steven L. (2015). Native Peoples of the World: An Encyclopedia of Groups, Cultures and Contemporary Issues. Routledge. s. 528. ISBN 978-1317464006. 4 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ekim 2020.
- Zhemukhov, Sufian (2008). "Circassian World Responses to the New Challenges" (PDF). PONARS Eurasia Policy Memo No. 54: 2. 19 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2016.
- "Израйльский сайт ИзРус". 30 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2013.
- "Syria" 25 Mayıs 2012 tarihinde WebCite sitesinde arşivlendi Library of Congress
- "Независимые английские исследования". 8 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2013.
- "Adyghe by country". 21 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2013.
- "Circassians", Wikipedia (İngilizce), 10 Ekim 2020, 11 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 13 Ekim 2020
- Думанов Х. М. Вдали от Родины. Нальчик, 1994. Стр. 98.
- Дзидзария Г. А. Махаджирство и проблемы истории Абхазии XIX столетия. 2-е изд., допол. Сухуми. 1982. С. 238, 240–241, 246.
- Ayhan Aktar, "Cumhuriyet’in Đlk Yıllarında Uygulanan ‘Türklestirme’ Politikaları," in Varlık Vergisi ve 'Türklestirme' Politikaları,2nd ed. (Istanbul: Iletisim, 2000), 101.
- Davison, Roderic H. (2013). Essays in Ottoman and Turkish History, 1774-1923: The Impact of the West. University of Texas Press. s. 3. ISBN 978-0292758940. 6 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2016.
- Sofos, Umut Özkırımlı; Spyros A. (2008). Tormented by history: nationalism in Greece and Turkey. New York: Columbia University Press. s. 167. ISBN 9780231700528.
- Soner, Çağaptay (2006). Otuzlarda Türk Milliyetçiliğinde Irk, Dil ve Etnisite. İstanbul. ss. 25-26.
- Toktas, Sule (2005). "Citizenship and Minorities: A Historical Overview of Turkey's Jewish Minority". Journal of Historical Sociology. 18 (4): 400. doi:10.1111/j.1467-6443.2005.00262.x. 3 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2013.
- Suny, edited by Ronald Grigor; Goçek,, Fatma Müge; Naimark, Norman M. (23 Şubat 2011). A question of genocide : Armenians and Turks at the end of the Ottoman Empire. Oxford: Oxford University Press. ISBN 978-0-19-539374-3.
- İnce, Başak (26 Nisan 2012). Citizenship and identity in Turkey : from Atatürk's republic to the present day. Londra: I.B. Tauris. ISBN 978-1-78076-026-1.
- Kieser, ed. by Hans-Lukas (2006). Turkey beyond nationalism: towards post-nationalist identities ([Online-Ausg.] bas.). Londra [u.a.]: Tauris. s. 45. ISBN 9781845111410. 13 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2013.
- Ertürk, Nergis. Grammatology and literary modernity in Turkey. Oxford, UK: Oxford University Press. ISBN 9780199746682.
- Toktas, Sule (2005). "Citizenship and Minorities: A Historical Overview of Turkey's Jewish Minority". Journal of Historical Sociology. 18 (4). 12 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2013.
- Sofos, Umut Özkırımlı & Spyros A. (2008). Tormented by history: nationalism in Greece and Turkey. New York: Columbia University Press. s. 167. ISBN 9780231700528.
- editor, Sibel Bozdoǧan, Gülru Necipoğlu, editors ; Julia Bailey, managing (2007). Muqarnas : an annual on the visual culture of the Islamic world. Leiden: Brill. ISBN 9789004163201.
- Aslan, Senem (Nisan 2007). ""Citizen, Speak Turkish!": A Nation in the Making". Nationalism and Ethnic Politics. 13 (2). Routledge, part of the Taylor & Francis Group. ss. 245-272.
- Suny, edited by Ronald Grigor. A question of genocide : Armenians and Turks at the end of the Ottoman Empire. Oxford: Oxford University Press. ISBN 9780195393743.
- "CANER YELBAŞI YAZDI: Kurtuluş Savaşı, Çerkesler ve "Yeni Türkiye Devleti"". Bianet - Bagimsiz Iletisim Agi. 25 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ekim 2020.
- A new war in the Caucasus?. Review of book Bourdieu’s Secret Admirer in the Caucasus 3 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. by Georgi M. Derluguian The Times February 1, 2006
- Richmond 2008, s. 172.
- Paul Goble "Circassians demand Russian apology for 19th century genocide 21 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", Radio Free Europe / Radio Liberty 15 July 2005, Volume 8, Number 23
- Georgia Says Russia Committed Genocide in 19th Century 2 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. The New York Times. May 20, 2011
- Hildebrandt, Amber (14 Ağustos 2012). "Russia's Sochi Olympics awakens Circassian anger". CBC News. 22 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2012.
- Georgia Recognizes ‘Circassian Genocide’ 18 Eylül 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Civil Georgia. May 20, 2011
- Recognizes Russian 'Genocide' Of Ethnic Circassians. Radio Free Europe/Radio Liberty. May 20, 2011
- "Грузия признала геноцид черкесов в царской России // Сайт «Лента.Ру» (lenta.ru), 20 May 2011". 15 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2020.
- "Georgian Diaspora – Calendar". 2 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2020.
- "Это намеренное уничтожение народа". Kommersant. 6 Haziran 2011. 11 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2020.
- Kullberg, Anssi (2004). "The Crimean Tatars". Tanner, Arno (Ed.). The Forgotten Minorities of Eastern Europe: The history and today of selected ethnic groups in five countries. East-West Books. ISBN 9789529168088. 11 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2020.
- Ellman, Michael. The Circassian Genocide/Neizvestnaya Kavkazkaya voina. Byl li genotsid adygov? 20 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. 26 Jan 2015. Review of Walter Richmond, 2013, The Circassian Genocide
- Kumykov, Tugan. 2003. Arkhivnye Materialy o Kavkazskoi Voine i Vyselenii Cherkesov (Adygov) v Turtsiiu. Nalchik. Page 80.
- Richmond, Walter. The Circassian Genocide. Pages 92-97
- "Fabio L. Grassi ile 156. Yılında Çerkeslerin Sürgünü". 10 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- "İlber Ortaylı". Twitter. 27 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2020.
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
- Çerkes sitesi.
- Çerkes sürgün yazıları.
- Çerkes derneği.14 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Soçi Olimpiyatları’nı kuşatan Çerkes hayaleti4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Fehim Taştekin.