Leonid Brejnev'in etkisi

Leonid Brejnev'in etkisi, 1964-1982 yılları arasında Sovyetler Birliği Komünist Partisi genel sekreteri görevi yapan ve iki kere Yüksek Sovyet Prezidyumu Başkanı olan Leonid Brejnev'in Sovyetler Birliği ve Rusya Federasyonu'ndaki etkileridir. 1964-1982 yılları arasında yüksek politik mevkilerde görev yapan Brejnev uluslararası ilişkilerdeki rolü ve savunma politikalarındaki yöntemleri ile Sovyetler Birliği'ni bir süper güç olarak dünya siyasetinde güçlü bir aktör hâline getirdi.

Göreve geldikten sonra Sovyetler Birliği ekonomisi'nin büyüme oranları ve bununla paralel olarak ülkedeki yaşam kalitesi arttı. Tarım politikalarına özel önem vererek tarımsal alanlara devlet teşvikleri verilmesini sağladı ve Sovyet tarımının gelişmesini sağladı. Ancak 1970'lerin ikinci yarısından itibaren ekonomik durgunluk dönemi başladı. Değişim yanlısı olmaması ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi Politbürosu ile birlikte fikir birliği ile karar alma konusundaki titizliği, parti ve ülke içinde sürekli bir siyasi istikrarla sonuçlandı.

Brejnev uluslararası ilişkilerde yumuşama politikası izledi. Sovyetler Birliği Silahlı Kuvvetleri'ne yapılan harcamaları artırarak ordunun gelişiminde büyük rol oynadı. Sovyet ordusu uluslararası siyasette bir güç olarak nüfuzunu artırdı, bu yönüyle bir yandan dünya üzerindeki komünist ayaklanmalara ve hükûmetlere destek verirken, diğer yandan Doğu Bloku içerisinde ortaya çıkan siyasal sorunları askerî yöntemle bastırmada bir güç olarak kendini var etti. Bu durum Brejnev Doktrini olarak anıldı.

Brejnev'in görev süresi boyunca siyasi yolsuzluklar artış gösterdi ve bu durum Sovyetler Birliği ekonomisinin 1980'li yıllara kadarki gelişiminde büyük bir sorun hâline geldi. Ölümüne yakın döneme kadar Sovyet halkı arasındaki popülaritesi azaldı, ancak onun politikalarına verilen destek her zaman belirgin bir halde kaldı. Ölümünün ardından kendisi ve ailesi sert politik eleştirilere maruz kaldı. Öldüğünde nüfusunun çoğunluğundan yaşlı kişilerin yönetim kademelerinde olduğu bir gerontokrasi dönemi bıraktı. Kendisinden sonra gelen Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, Brejnev'in politikalarını açıkça eleştirdi ve onun döneminini Durgunluk Dönemi olarak niteledi. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Rusya'da yapılan çok sayıda ankette Brejnev dönemi olumlu olarak hatırlandı.

Ekonomiye etkisi

1973'e kadar olan ekonomik büyüme

Dönem Yıllık
milli gelir büyümesi
(CIA'e göre[1])
Yıllık
malzeme ürünü
büyümesi
(Grigoriy Hanin'e göre[1])
Yıllık
malzeme ürünü
büyümesi
(Sovyetler Birliği'ne göre[1])
1960-1965 %4.8 %4.4 %6.5
1965-1970 %4.9 %4.1 %7.7
1970-1975 %3.0 %3.2 %5.7
1975-1980 %1.9 %1.0 %4.2
1980-1985 %1.8 %0.6 %3.5
[not 1]
Lviv'deki pamuk iplik fabrikası, 1970.

Brejnev'in liderliği dönemine tekabül eden 1960-1970 yılları arasında Sovyet tarım üretimi yıllık %3 oranında arttı. Endüstri de gelişti, Sekizinci Beş Yıllık Plan kapsamında fabrikaların ve madenlerin üretimi 1960'a kıyasla %138 arttı. Sovyetler Birliği Komünist Partisi Politbürosu'nun reformizm karşıtı politikaları olmasına rağmen Aleksey Kosigin hem Brejnev'i hem de Politbüro'yu ikna ederek, Yeni Ekonomik Mekanizma adında bir ekonomik reform politikası başlatan Macaristan Halk Cumhuriyeti lideri János Kádár'ın serbest hareket etmesini sağladı ve perakende pazarlarının kurulması için sınırlı izin verildi.[11] Benzer olarak Polonya Halk Cumhuriyeti yönetimi 1970 yılında Sovyetlerden bağımsız bir ekonomik yaklaşım daha benimsendi, zira Polonya hükûmeti ağır sanayinin hızlı büyümesini kolaylaştırmak için birinci dünya ülkelerinin kredilerine ihtiyacı olduğuna inanıyordu. Brejnev liderliğindeki Sovyet hükûmeti sübvansiyon olarak petrol ve doğal gaz ihracatını sürdürmeyi göze alamadığı için Polonya'ya onay verdi. Ancak reformlara tolerans konusunda karşı örnekler de gerçekleşti, örneğin Alexander Dubček'in reformlarının çok ileri gittiğini düşünen Sovyetler ve Varşova Paktı ülkeleri 1968'de Çekoslovakya'ya müdahale etti.[12] Brejnev döneminde Politbüro, Kruşçev döneminden kalan adem-i merkeziyetçilik politikalarını terk etti ve aynı dönemde bölgesel ekonomileri yönetmek için kurulan Sovnarhozlar ortadan kaldırıldı.[13]

Dokuzuncu Beş Yıllık Plan bir değişiklik sağladı, ilk kez endüstriyel tüketim ürünleri, sanayi sermaye ürünlerini üretti. Bu yolla saat, mobilya, radyo gibi tüketim malları bolca üretildi. Ancak devletin plan kapsamında sanayi sermaye malları üretimine yaptığı yatırımın büyük kısmı karşılıksız kaldı. Bu sonuç, hükûmet içindeki üst düzey Parti yetkililerinin çoğunluğu tarafından Sovyet devletinin geleceği için olumlu bir kazanım olarak görülmedi. 1975 yılında tüketim malları, sanayi sermaye ürünlerinden %9 daha yavaş büyüdü. Brejnev'in tüketici halkı memnun etmek için hızlı bir yatırım değişikliği yapma taahhüdünde bulunmasına ve daha yüksek bir yaşam standardına öncülük etmesine rağmen bu olumsuz durum devam etti.[14]

1928-1973 arası dönemde Sovyetler Birliği ekonomik olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Batı Avrupa'yı kolaylıkla yakalayabilecek bir hızla büyüdü. Bununla birlikte Sovyetler II. Dünya Savaşı'nın etkisiyle yıkıma uğradı ve çoğu bölgesi harabe hâline geldi. 1941-1945 yıllarındaki Müttefik Devletler yardımları ile askeri, teknolojik, endüstriyel amaçlarla nakit, malzeme ve ekipman sağlayan casusluk faaliyetleri sayesinde Sovyetlerin ekonomik kalkınması birçok Batı ülkesini geçti. Özellikle nükleer teknoloji, radyo iletişimi, tarım ve ağır sanayi alanlarında ileri teknolojiler ülkenin ekonomik gelişiminde kilit rol oynadı. Ancak 1970'li yılların başında Batı'nın geri kalanını yakalama süreci duraksadı, 1973 yılı çok sayıda kaynak tarafından Durgunluk Dönemi'nin başlangıcı olarak tanımlandı. Durgunluğun başlangıcı Batı Avrupa ve ABD'deki finansal krizle aynı zamana denk geldi.[15] 1970'lerin başında Sovyetler Birliği dünyanın en büyük ikinci sanayi kapasitesine sahipti ve diğer ülkelere göre daha fazla çelik, petrol, pik demir, çimento ve traktör üretti.[16] Sovyetler Birliği ekonomisi 1973'ten önce hem Amerikan ekonomisinden daha hızlı bir şekilde genişledi hem de Batı Avrupa ekonomileri ile istikrarlı bir şekilde aynı oranda büyüdü. 1964-1973 yılları arasında, Sovyet yurttaşlarının kişi başına düşen gelir oranı kabaca Batı Avrupa'nın yarısı, ABD'nin ise üçte biri oranına yakındı.[17]

Tarım politikası

Bakir Topraklar Projesi'nin 25. yılını anmak amacıyla 1979 yılında basılan Sovyet posta pulu.
1979'da 100 ton tahıl ithal eden ilk bölge olan Pereslavski'de çalışan işçi Vladimir Kuritsin. Sovyetler Birliği Komünist Partisi şehir komitesi ve Bölge Konseyi, Kuritsin'e başarılarından ötürü kutlama mektubu yolladı.

Brejnev'in tarım politikası kolektif tarımı güçlendirmeye dayalıydı. Üretim kotaları merkezi olarak uygulanmaya devam edildi.[18] Daha büyük kolhozların verimliliği artıracağı düşüncesiyle Kruşçev'in çiftlikleri daha büyük şekilde birleştirme politikasını sürdürdü. Çiftliklerdeki devlet yatırımlarının artmasını sağladı, 1970'li yıllarda devlet yatırımlarının %27'si tarıma aktarılarak tarıma aktarılan kaynak ülke tarihinin en yüksek seviyesine çıkarıldı. Sadece 1981'de, 33 milyar Amerikan doları (çağdaş döviz kuru) tarıma yatırıldı.[19]

1980 yılında tarımsal üretim, 1966-1970 arasındaki ortalama üretim oranından %21 daha yüksekti. Tahıl ürünleri üretimi %18 artış gösterdi. Ülkede tarımsal verimi değerlendirme kriteri tahıl hasadıydı. Kruşçev döneminde başlayan tahıl ithalatı devam etti. Amerika Birleşik Devletleri ile ticari ticaret anlaşmalarını imzalamaya yanaşmadı, Arjantin örneğinde olduğu gibi başka ülkelerle anlaşma yapmak için görüştü. Ticaret gerekliydi, çünkü Sovyetler Birliği'nde üretilen yem bitkileri önemli ölçüde eksikti. Eksiklik görülen başka bir sektör ise 1970'li yıllarda üretimi %2 oranında azalan şeker pancarı idi. Brejnev'in bu sorunları çözmek için devlet yatırımını arttırdı. Politbüro üyesi Gennadiy Voronov, her bir çiftlikteki iş gücünün birbiriyle bağlantılı olarak bölünmesini savundu.[19] Buna göre her bir "bağlantı" bir çiftliğin süt ünitesini çalıştırmak gibi belirli işlevlere sahip olacaktı. Voronov önerinin gerekçesi olarak iş gücünün büyümesiyle birlikte işçilerin kendilerini daha az sorumlu hissettiğini savundu.[19] Bu program 1940'larda Andrey Andreyev tarafından Stalin yönetimine önerilmişti, ancak Kruşçev Stalin'in ölümünden önce de sonra da bu öneriye karşıydı. Brejnev önerileri kabul etmedi ve 1973'te Voronov Politbüro'dan ayrıldı.[20]

Bağlantılı çiftliklerle ilgili denemelere yerel bazda izin verildi. Stavropol'daki bölgesel komitenin birinci sekreteri olan Mihail Gorbaçov kendi sorumlu bölgesinde bağlantılı çiftlik denemeleri gerçekleştirdi.[20] Tarımla ilgili çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalan Politbüro, "Çiftliklerarası İşbirliği ve Tarım-Sanayi Entegrasyonu Temelinde Tarımsal Üretim Uzmanlığının ve Konsantrasyonunun Geliştirilmesi Üzerine" başlıklı bir karara imza attı.[20] Karar, üretimi arttırma çabalarında işbirliği yapmaları için kolhozların birbirine yakın olması talimatını içeriyordu. Diğer yandan hükûmetin gıda ve tarım sektörüne sunduğu destekler kullanım dışı çiftliklerin yeniden faaliyet göstermesini engellemedi; ürün fiyatlarındaki artışlar, petrol ve diğer kaynakların maliyetindeki artışlarla dengelendi. 1977'ye gelindiğinde, petrol 1960'ların sonlarında olduğundan %84 daha pahalıya mal oldu. Diğer kaynakların maliyeti de 1970'lerin sonunda arttı.[20]

1978'de MTZ-50 model Sovyet traktörleri.

Brejnev bu sorunlara yönelik olarak biri 1977, diğeri 1981 yılında olmak üzere iki kere kararname çıkardı. Bu kararnamelere göre Sovyetler Birliği'ndeki özel mülklerin azami boyutu yarım hektara çıkarıldı. Bu önlemler tarımsal üretimin artmasının önündeki çok sayıda engeli ortadan kaldırdı, ancak sorunları tamamen çözmedi. Brejnev döneminde özel arazilerdeki toprağın %4'ü kullanıldığında ulusal ekonomiye %30 oranında pozitif katkı verdi. Bu durum bazı kaynaklarca kolektivizasyon politikasından vazgeçmenin Sovyet tarımının çökmesini önlemek ile eşdeğer olarak görüldü, ancak Sovyet politikacıları ideolojik nedenlerle kolektivizasyon karşını sert tedbirleri desteklemekten kaçındı.[20] Tarımsal sorunların altında yatan sorunlar genellikle vasıflı işçilerin gittikçe artan sıkıntıları, harap olan kırsal kültür, işçilerin ücretlerinin kalite yerine miktarla orantılı olarak ödenmesi, küçük toplu çiftlikler ve yol bulunmayan kırsal alan için gerekli olan büyük tarımsal makinalar gibi konuları kapsıyordu. Brejnev bu sorunlar karşısında büyük toprakları tarıma uygun hale getirme projeleri, sulama projeleri ve radikal reformlar gibi atılımlar gerçekleştirdi.[21]

Ekonomik durgunluk

Mihail Gorbaçov tarafından Durgunluk Dönemi olarak adlandırılan dönem; iki süper güç olan Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki silahlanma yarışı, Sovyetler Birliği'nin ekonomik izolasyon fikrinden vazgeçerek ve aynı zamanda Batı toplumlarında meydana gelen değişiklikleri göz ardı ederek uluslararası ticarete katılma kararı, 1968'de Prag Baharı'nın bastırılması için Sovyet tanklarının gönderilmesi gibi politikalarının artan sertliği ; Afganistan'a müdahale, iç bürokrasi sorunları, yönetimin yaşlı kadrolarca gerontokrasi yoluyla oluşması, ekonomik reform eksikliği, politik yolsuzluklar, arz eksiklikleri ve ekonomik yapısal sorunlar gibi çok sayıda durumun ortaya çıktığı bir dönem oldu.[22] Sosyal durgunluk; vasıfsız işçilerin artan talepleri, iş gücündeki yetersizlikler ve emek-verimlilik disiplindeki gerileme ile devam etti. Brejnev, Aleksey Kosigin aracılığıyla küçük ve düzensiz ekonomik reformlar yapsa da, 1970'li yılların başlarında ekonomik gelişmeler yavaşladı.[23] Bu reformlardan biri 1965 Sovyet ekonomik reformu idi. Kökenleri Kruşçev dönemindeki 1956-1962 reformuna uzanan reform Kosigin öncülüğünde başlatıldı. Parti Merkez Kongresi ekonomik sorunların var olduğunu kabul etmesine karşın "pazar ekonomisini" ve "piyasalaşmayı" getiren reformların çok ileri gittiğine karar verdi ve reformu iptal etti.[24]

1973 yılında Sovyet ekonomisinin büyümesi yavaşladı. Devam eden Soğuk Savaş nedeniyle Sovyetler Birliği Silahlı Kuvvetleri üzerindeki yüksek harcama seviyesi ile birlikte hafif sanayi ve tüketim malları için ayrılan bütçenin azaltılması Sovyet ekonomisinin Batı'nın gerisinde kalmasına yol açtı. Tarımsal üretim kent nüfusunun besin ihtiyacını daha az karşılamaya başladı, buna karşın hükûmetin "olgunlaşan sosyalizmin" getirdiklerine dair vadettiği yüksek yaşam standardı sağladı. Brejnev'in ekonomi politikalarının en öne çıkan eleştirmenlerinden biri, yönetici konuma yükseldikten sonra Brejnev'in yönetimi altındaki ekonomiyi "sosyalizmin en düşük aşaması" olarak nitelendiren Mihail Gorbaçov'du.[25] 1970'lerdeki Sovyet gayri safi millî hasılasının (GSMH) büyüme oranları hem 1950'li ve 1960'lı yıllardaki seviyenin gerisinde kalmaya başladı hem de Batı Avrupa ve ABD'nin gerisine düştü. Bu dönemde GSMH büyüme hızı yılda %1-2'ye kadardı. Sovyet teknolojisi Batı'nın gerisinde kalırken 1980'lerin başında Sovyetler Birliği ekonomik durgunlukla karşı karşıya kaldı. Brejnev döneminin son yılları boyunca CIA Sovyetler Birliği'nin ekonomik büyümesini izledi ve Sovyet ekonomisinin 1970'lerde zirve yaptığını ve bunun Amerikan GSMH'nin %57'sine ulaştığını hesapladığını bildirdi. İki ülke arasındaki gelişme farkı genişledi; ABD ekonomisindeki büyüme hızı Sovyetler Birliği'ne oranla yılda ortalama %1 büyüdü.[26]

1979 yılında kurulan Kosigin hükûmetinin üstlendiği son önemli reform, iş kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla Parti Merkez Komitesi ile ortaklaşa yapılan 1979 Sovyet ekonomik reformu oldu. Reform, 1965 reformunun aksine bakanlıkların görev ve sorumluluklarını artırarak merkezi hükûmetin ekonomi üzerindeki yetkilerini daha da artırmaya çalıştı. Kosigin'in 1980'deki ölümü ve sonrasında onun yerine seçilen Nikolay Tihonov'un ekonomiye dair reform karşıtı yaklaşımı nedeniyle, reformun çok az bir kısmı gerçekleştirilebildi.[27]

Onuncu Beş Yıllık Plan %6,1'lik bir büyüme hedefine ulaşmaya çalıştı, ancak bu hedefe ulaşamadı. Benzer olarak On Birinci Beş Yıllık Plan da başarısızlıkla sonuçlandı, büyümedeki değişim %4-5 oranında kaldı. Brejnev, Batı Avrupa ve Arap devletleri ile ticaret ilişkilerini geliştirerek bu sorunları dengelemeye çalıştı.[26] Ağır sanayi sektöründe olumlu sonuçlar alındı, Brejnev döneminde ABD büyüme oranlarından daha fazla oranlar elde edildi. Brejnev yönetiminin bir başka olumlu etkisi de bazı Doğu Bloku ülkelerinin Sovyetler Birliği'nden ekonomik olarak daha gelişmiş hale gelmesi oldu.[28]

Topluma etkisi

Brejnev 1979 Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliğinde.
Çocuklarıyla birlikte Moskova'da gezen bir aile, 1967.

Brejnev'in Sovyetler Birliği lideri olduğu on sekiz yıl boyunca, kişi başına düşen millî gelir yarı yarıya arttı. Bu büyümenin dörtte üçü 1960'larda ve 1970'li yılların başında meydana geldi. Brejnev döneminin ikinci yarısında kişi başına ortalama gelir dörtte bir oranında arttı.[15] Dönemin ilk yarısında kişi başına gelir yılda %3,5 oranında artış gösterdi, bu durum önceki yıllara nazaran daha az bir büyüme oranıydı. Kimi kaynaklar bu durumu Brejnev'in Kruşçev politikalarının çoğunun tersine döndürmesiyle açıklar.[17] Dönem boyunca kişi başına tüketim oranı %70 oranında arttı, ancak bu büyümenin dörtte üçü 1973 öncesinde dörtte biri ise dönemin ikinci yarısında gerçekleşti.[29] Brejnev döneminde tüketim mallarının üretimindeki artışın büyük bölümü 1965 Kosigin reformu ile ilişkilidir.[30]

Ekonomik büyümenin 1970'li yıllarda yavaşlamasına karşın, yaşam standartı ve konut kalitesi önemli ölçüde yükseldi.[31] Brejnev döneminde Sovyet liderliği ekonominin büyümesine dikkat etmek yerine sosyal hizmetleri artırarak ülkedeki yaşam kalitesini iyileştirmeye çalıştı. Bu durum artık Sovyet halkının yönetime verdiği desteğinin artmasına neden oldu.[25] Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti'nde yaşam kalitesi, Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ve Estonya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin gerisinde kaldı. Bu durum, kimi Rus yurttaşların Brejnev liderliğindeki Sovyetler Birliği hükûmeti'nin Rus halkına zarar verdiğine inanmasına neden oldu.[32] Devlet yönetimi işçileri değişken işlerde görevlendirdi ve bu Sovyet endüstrisinde karakteristik bir özellik hâline geldi.[33] Fabrikalar, maden ocakları, ofisler gibi devlet kuruluşlarına, işlerini önemsemeyen ve iyi yapmayan ve disiplinsiz personeller gönderildi. Kimi kaynaklar bu durumu asıl verimsizliğe neden olan durum olarak görür.[34] Sovyet hükûmetinin bu duruma karşı etkili bir önlemi yoktu, vasıflı işçilerin yeteri kadar olmaması nedeniyle işinde yetersiz kalan işçilerin yerine uzman kadro alınamadı.

Brejnev döneminde bazı alanlarda gözle görülür iyileşme mevcutken, bazı alanlarda kötüleşme gözlendi. Sağlık sisteminde gerileme görüldü ve hastalık oranı arttı.[34]. Yaşam alanı birinci dünya ülkelerine göre oldukça düşük kaldı, ortalama Sovyet insanı 13.4 metrekarede yaşıyordu. Çok fazla olmamakla birlikte yinede Moskova'daki evsiz insan sayısı daha önceki dönemlere göre arttı, bu insanların çoğu küçük kulübelerde veya eski tramvaylarda yaşıyordu. 1970'li yılların sonlarında gıda çeşitliliği geriledi, örneğin Sverdlovsk'da temel gıda ürünlerinin alınması zorlaştı.[35]

Brejnev yönetimi Sovyetler Birliği'nde tatil haklarını yüksek standartlara çekti. çalışkan Sovyet yurttaşları için çok sayıda dinlenme tesisi ve yıllık tatil hakları düzenlendi. Sendika aktivistleri ve ailelerini Kırım Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ve Gürcistan SSC'deki plaj tatilleriyle ödüllendirdi.[36]

Sosyal statünün katı hale gelmesi Sovyet toplumunun ortak bir özelliği hâline geldi. 1930'lu ve 1940'lı yıllarda bir işçi yerel Sovyet yetkililerinin gözüne girer ise masa başında yetkili konumdaki bir işe terfi edebilirdi. Brejnev döneminde durum böyle değildi, daha yüksek standartlardaki bir iş pozisyonuna sahip kişiler mümkün olduğunca makamlarını kimseye bırakmazdı. Herhangi bir işte yetersizlik olmak o işten çıkarılmak bir neden olarak görülmedi.[37] Bu durum Brejnev dönemindeki Sovyet toplumunu durgun bir hale geldi.[38]

Dış politika ve savunma alanına etkisi

Sovyet-ABD ilişkileri

Sovyet lideri olarak 18 yıl görev yapan Brejnev, genel anlamda yumuşama politikası izledi. Kruşçev çözülmesi sırasında izlenen yaklaşımlar bazı benzerlikler taşırken, Brejnev'in politikası Kruşçev çözülmesinden iki ana konuda önemli ölçüde farklıydı. Birincisi; amaçları açısından daha kapsamlı olması ve silah kontrolü, kriz önleme, Doğu-Batı ticareti, Avrupa güvenliği ve insan hakları konularında imza anlaşmaları içermesiydi. İkinci ise Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği'nin askeri gücünü eşitlemenin önemine dayanıyordu. 1965-1970 yılları arasında Brejnev yönetiminin savunma alanına yaptığı harcamalar %40 oranında arttı ve sonrasında periyodik olarak yıllık artışlar devam etti. Brejnev'in öldüğü 1982 yılında gayri safi millî hasılanın %15'i Sovyetler Birliği Silahlı Kuvvetleri'ne harcandı.[39]

Brejnev ve Gerald Ford, SALT I antlaşmasına yönelik ortak bildiriyi imzalarken, 24 Kasım 1974.

1970'lerde Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerde siyasi ve stratejik gücünün zirvesine ulaştı. Stratejik Silahların Sınırlandırılması Görüşmeleri'nin birinci antlaşması (SALT-1), iki süper güç arasında nükleer silahların eşit etkinliğini sağlamlaştırırdı[40], Helsinki Nihai Senedi Doğu Avrupa'daki Sovyet egemenliğini meşrulaştırdı[41] ve ABD'nin Vietnam'daki yenilgisi ile Watergate skandalı ABD'nin prestijini zayıflattı. Brejnev ve ABD Başkanı Richard Nixon, her iki ülkeyi de gelecek füzelere müdahale edecek sistemler tasarlamayı yasaklayan ve ABD ile Sovyetler Birliği'nin misilleme korkusu olmadan diğerini vurmaktan alıkoyan Anti-Balistik Füze Antlaşması'nı imzaladı.[42] Sovyetler Birliği Orta Doğu ve Afrika'daki diplomatik ve politik etkisini genişletti.[43]

1970'lerin ortalarında Henry Kissinger'in Sovyetler Birliği'ne yönelik yumuşama politikası başarısız oldu. ABD açısından yumuşama politikası, iki ülke arasında bağlantı kurulabileceği ve SALT I ile birlikte ilişkilerin gelişeceği umudu doğurmuştu. Ayrıca Sovyet-ABD arasında gelişmiş bir ticaret ilişkisinin üçüncü dünya ülkelerindeki komünizmin büyümesini durduracağı düşünüldü. Ancak bunların hiçbiri gerçekleşmedi, Sovyetler Birliği Vietnam Savaşı sırasında ABD'ye karşı savaşan Vietnam Ulusal Kurtuluş Cephesi mensubu komünist gerillalara aktif biçimde destek vermeye başladı. ABD, Vietnam Savaşı'ndan yenilgiyle ayrıldı ve Kamboçya, Laos ve Vietnam'da komünist hükûmetler kuruldu.[44] Gerald Ford, Jimmy Carter'a karşı başkanlık seçimini kaybettikten sonra ABD'nin dış politikası Sovyetler Birliği'ne ve komünist dünyaya yönelik daha saldırgan bir hale geldi, anti-komünist hükûmet ve örgütlerin finanse edilmesi faaliyetlerine başlandı.[45] İlk başlarda tüm savunma alanlarına yapılan yatırımlar düşüş gösterirken, Carter'ın başkanlığının sonraki yıllarında Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri'ne yapılan harcamaları artırıldı.[46]

Vietnam Savaşı

ABD Başkanı Richard Nixon ve Brejnev Haziran 1973'de Camp David'in hemen dışında konuşuyor.

Nikita Kruşçev döneminde başlayan Kuzey Vietnam desteği Brejnev döneminde de devam etti.[47] Şubat 1965'te Aleksey Kosigin çok sayıda Sovyet hava kuvvetleri generali ve ekonomi uzmanıyla birlikte Hanoi'ye gitti. Sovyet ziyareti sırasında ABD Başkanı Lyndon B. Johnson Vietnam Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin yakın tarihli Holloway Kampı saldırısına misilleme olarak Flaming Dart Operasyonu ismiyle Kuzey Vietnam topraklarına bombalama izni verdi.[48]

Amerikalı First Lady Pat Nixon ve Brejnev Beyaz Saray'da, Haziran 1973.

Johnson Brejnev'e, Kuzey Vietnam'a Sovyet garantisi verirse Güney Vietnam düşmanlığına son vereceğini belirtti. Brejnev başlangıçta bu teklifle ilgilendi, ancak Andrey Gromıko Kuzey Vietnam hükûmetinin savaşa diplomatik bir çözümle yaklaşmadığını söylemesinden sonra teklifi reddetti. Johnson yönetimi bu reddedilmeye Vietnam'daki Amerikan varlığını genişleterek yanıt verdi, ancak daha sonra silah kontrolüne ilişkin bir anlaşmayı müzakere etmek Sovyetler Birliği'ni davet etti. Sovyetler bu davete basitçe yaklaşmadı, çünkü Brejnev ve Kosigin Vietnam'daki savaşın uzun zamana yayılması sebebiyle kimin Sovyetler Birliği'ni yurtdışında temsil etme hakkına sahip oldukları konusunda anlaşmazlığa sahipti.[48] 1967'nin başlarında Johnson, Ho Chi Minh ile anlaşma yapmayı teklif etti ve Güney Vietnam'a saldırıların son verilmesi hâlinde ABD'nin Kuzey Vietnam'daki bombalı saldırılarına son vermeye hazır olduğunu söyledi. ABD'nin bombalama saldırıları birkaç gün durdu ve Kosigin bu teklifi desteklediğini açıkça ilan etti. Kuzey Vietnam hükûmeti bu teklife yanıt vermedi ve bu nedenle ABD Kuzey Vietnam'daki saldırılarına devam etti. Brejnev bu olaydan sonra Vietnam'da devam eden savaşa diplomatik çözümler aramanın umutsuzca bir yol olduğu sonucuna vardı. Johnson, 1968 yılında Kosygin'i Vietnam Savaşı'nı ve silahlanma yarışında devam eden sorunları tartışmak için Glassboro Zirvesi Konferansı'na davet etti. Zirve dostça bir atmosferde geçti, ancak her iki tarafı da memnun edecek somut adımlar atılamadı.[49][not 2]

1969'daki Çin-Sovyetler Birliği sınır çatışmasının ardından Çin, Kuzey Vietnam hükûmetine yardım etmeye devam etti, ancak 1969'da Ho Chi Minh'in ölümü üzerine Çin'in Vietnam’a en güçlü bağlantısı kesildi. Bu dönemde Richard Nixon Amerika Birleşik Devletleri Başkanı seçildi. Nixon, komünizm karşıtı söylemleriyle tanınmasına rağmen 1971'de ABD'nin komünist Çin ile ilişki kurması gerektiğini söyledi.[51] Bu söylemdeki amaç, ABD birliklerinin Güney Vietnam hükûmetini koruyarak Vietnam'dan yavaşça çekilmesi içindi. Nixon bunun mümkün olabilmesi için tek yolun hem Çin hem de Sovyetler Birliği ile ilişkileri geliştirmek olduğunu düşündü. Daha sonra silah yarışının kontrolü ve Vietnam Savaşı üzerine bir antlaşma müzakere etmek için Moskova'ya bir ziyarette bulundu, ancak Vietnam konusunda hiçbir anlaşma sağlanamadı.[51] Moskova'ya yaptığı ziyarette Nixon ve Brejnev SALT I'i imzaladılar ve Soğuk Savaş sırasında var olan düşmanlığın yerini alacak olan barış içinde bir arada yaşama çağını ilan edecek yumuşama döneminin başlangıcını belirlediler.[42][52]

Çin-Sovyet ilişkileri

1965 yılındaki Romanya Komünist Partisi'nin 9. Kongresi için Bükreş'te bulunan Brejnev, Çin lideri Deng Şiaoping ve Romanya lideri Nikolay Çavuşesku ile görüşmeler gerçekleştirdi.

Çin ile Sovyetlerler Birliği arasındaki ilişkiler Kruşçev'in Yugoslavya ve Batı sistemlerine benzer liberal Doğu Avrupa devletleriyle yakınlaşma girişiminde bulunmalarının ardından hızla kötüye gitti ve Çin-Sovyet ayrılığı derinleşti.[53] Brejnev 1960'larda yönetimde ilem geldiğinde Çin'de Mao Zedong önderliğinde Kültür Devrimi'ni başladı. Denge siyaseti izleyen Brejnev yönetimi, "Mao'nun sosyalist devrimi bitirmek için neden böyle kendi kendini yıkıcı bir yöntem başlattığını anlamadığını" belirtti.[54] Bu dönemde Brejnev'in yönetiminin kendine iç sorunları da mevcuttu, zira Çekoslovakya Sosyalist Cumhuriyeti yönetimi Sovyet modeline aykırı hareket eden kararlar alıyordu. Varşova Paktı'nın Çekoslovakya'ya müdahalesinin ardından Brejnev; Batı modeline kayan herhangi müttefik bir komünist devlete Sovyetler Birliği'nin müdahale etme hakkı olduğunu belirten Brejnev Doktrini'ni ilan etti.[54] Bu doktrin sadece Doğu Bloğu ile değil, aynı zamanda Asya'daki komünist devletlerle de gerginliği arttırdı. 1969'da diğer komünist ülkelerle olan ilişkiler, Brejnev'in Moskova’daki uluslararası bir konferansa katılmak için iktidardaki on dört komünist partisinden beşini bile toplayamadığı bir düzeye kadar kötüye gitti. İlgi görmeyen konferansın ardından Sovyet yönetimi "uluslararası komünist hareketin lider merkezi yoktur" açıklamasında bulundu.[55]

1969'da daha sonra Çin Halk Kurtuluş Ordusu kuvvetleri Sovyet sınırını geçerek Çin-Sovyetler Birliği sınır çatışmasını başlattı ve iki ülke arasında gerilim yükseldi.[55] Bunun üzerine Sovyetler Birliği Bakanlar Konseyi Başkanı Aleksey Kosıgin Pekin'i ziyaret etti.[56] 1980'lerin başında Çin ve Sovyet yönetimleri, iki devlet arasındaki ilişkilerin normalleşmesini isteyen bildiriler yayınladılar. Çin'in Sovyetlerden istediği koşullar Çin-Sovyet sınırındaki Sovyet askeri varlığının azaltılması, Afganistan ve Moğolistan'daki Sovyet birliklerinin geri çekilmesi ve Kamboçya'daki Sovyet destekli Vietnam işgalinin son bulmasıydı. Brejnev Mart 1982 tarihinde Taşkent'te yaptığı konuşmada ilişkilerin normalleşmesi için çağrıda bulundu. Ancak Çin-Sovyet ilişkileri Mihail Gorbaçov dönemine kadar tam olarak normalleşemedi.[57]

Afganistan'a müdahale

1978'deki Sevr Devrimi ile birlikte Afganistan'da komünist hükûmet kurulmasının ardından Afganistan İç Savaşı patlak verdi.[58] Sovyetler Birliği yönetimi Orta Asya'daki devrimci hareketlere etkisini sürdürmek amacındaydı. KGB raporunda Afganistan'da birkaç hafta içinde sosyalist düzenin sağlanabileceği iddiasının ardından, Brejnev ve üst düzey parti yetkilileri tam bir müdahaleye katılmayı kabul ettiler.[44] Günümüzdeki birçok araştırmacı, Brejnev'in Afganistan'daki durum hakkında yanlış bilgilendirildiğine inanmaktadır.[59] Bu kaynaklara göre, müdahale yanlıları Afganistan'da 1950'den beri var olan 1.500-2.500 arası Sovyet askeri danışman ve teknisyene dayanarak askeri zaferin rahatlıkla elde edilebileceğine yönelik olumlu bir senaryo çizdi, ancak düzenli ordu birimlerini gönderme konusunda anlaşamadılar.[59] Bazı kaynaklar söz konusu dönemde Brejnev'in sağlığının kötü olduğunu ve doğrudan askerî müdahale taraftarlarının Afganistan'daki durumun kolay olacağına dair sahte kanıtları kullanarak aldatma yoluyla Politbüro'daki çoğunluğu elde ettiğini iddia eder.[59] Bazı kaynaklar ise Brejnev'in kendisine tam senaryoyu anlatılmadan kararnameye imza attığını, aksi takdirde böyle bir kararı hiçbir zaman onaylayamayacağını yazar. Sovyetler Birliği'nin ABD büyükelçisi Anatoly Dobrynin Brejnev'i yanlış bilgi veren grubun asıl beyninin Mikhail Suslov olduğuna inanıyordu.[60] Brejnev'in kişisel doktoru Mihail Kosarev sağlığı iyi iken Brejnev'in müdahaleye direndiğini ifade etti.[61] Devlet Duması Başkan Vekili Vladimir Jirinovski yaptığı resmi açıklamada Afganistan'daki askeri çözümün bir grup tarafından desteklenmesine rağmen Savunma Bakanı Dmitri Ustinov'un düzenli ordu birimleri göndermekte ısrar eden tek Politbüro üyesi olduğunu belirtti.[62]

Sovyetler Birliği Silahlı Kuvvetleri'nin bazı yöneticileri Afganistan'da Sovyet askeri birimlerinin varlığına karşı çıkarak Afganistan'daki siyasete müdahale edilmemesi gerektiğini savundu. ABD Başkanı Jimmy Carter, Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski'nin önerisine uyarak "1945'ten bu yana barış için en ciddi tehlike" olarak nitelendirdiği Afganistan müdahalesini kınadı.[63] ABD yönetimi, Sovyetler Birliği'ne yapılan tüm tahıl ihracatını durdurma kararı aldı ve Moskova'da düzenlenen 1980 Yaz Olimpiyatları'nı boykot etti. Sovyetler Birliği 1984 Yaz Olimpiyatları'nı boykot ederek yanıt verdi.[63] Çin müdahaleyi kınadı ve Afgan direnişçilerine askeri destek sağladı.[64][not 3]

Doğu Avrupa

Varşova Paktı'nın Çekoslovakya'ya müdahalesi sırasında direnişçiler yanan bir Sovyet tankının yanında görülüyor.

Brejnev yönetiminin ilk ciddi krizi 1968 yılında Çekoslovakya Sosyalist Cumhuriyeti'nde Alexander Dubček liderliğinde Prag Baharı olarak bilinen liberalleşme girişimiyle başladı.[65] Brejnev Varşova Paktı'nın Çekoslovakya'ya müdahalesinden önce Temmuz ayında Çekoslovakya liderliğini revizyonist ve Anti-Sovyet olarak tanımladı ve kınadı. Müdahale sonrasında Ağustos'ta Dubček görevden uzaklaştırıldı. Müdahale bazı Doğu Bloku ülkelerdeki muhaliflerin protestolarına yol açtı. Ardından Brejnev'in Sovyetler Birliği'nin "sosyalizmi korumak" adına diğer devletlerin iç işlerine müdahale etme hakkına sahip olduğunu duyurmasıyla birlikte Brejnev Doktrini ortaya çıktı.[66] Çekoslavakya'ya müdahâlenin ardından Brejnev, 13 Kasım 1968'de Polonya Birleşik İşçi Partisi Beşinci Kongresi'nde düşüncelerini şu sözleri dile getirdi;[65]

« Sosyalizme düşman olan güçler, bazı sosyalist ülkelerin kalkınmasını kapitalizme dönüştürmeye çalıştığında, bu durum yalnızca ilgili ülkenin sorunu değil, tüm sosyalist ülkelerin ortak bir sorunu ve endişesi hâline gelir. »

Brejnev Çekoslovakya'daki durum Politbüro'da tartışıldığı zaman askeri güç kullanımı için yoğun baskı yapmadı.[67] Zira yaşanan durumun tehlikeli olduğunun farkındaydı, ancak müdahaleye karşı oy kullanırsa gerek Sovyetler Birliği gerekse Doğu Bloku ülkelerinde büyük kargaşalarla karşı karşıya kalınabilirdi.[68] Sovyet arşivlerine göre Brejnev Çekoslovak hükûmeti ile geçici bir uzlaşma arayan birkaç kişiden biriydi.[67] Sovyet liderliğindeki belirgin sesler, "devrimci hükûmetin" yeniden kurulmasını istedi. 1968’'deki askerî müdahalenin ardından Brejev Çekoslovakya Komünist Partisi'nin Politbüro üyesi olan Çekoslovak reformcu Bohumil Šimon ile bir araya geldi ve "Eğer Sovyetlerin Çekoslovakya'ya silahlı müdahale için oy kullanmasaydım bugün bu makamda oturmazdınız, büyük ihtimalle ben de olmazdım." ifadelerini kullandı.[67]

Brejnev 1967 yılında Doğu Berlin'deki Almanya Sosyalist Birlik Partisi Kongresi'nde.

1980'de Polonya Halk Cumhuriyeti'nde Solidarność hareketinin ortaya çıkmasıyla siyasi bir kriz meydana geldi. Ekim ayının sonunda hareketin 3 milyon, Aralık ayında ise 9 milyonu üyesi vardı. Polonya hükûmeti tarafından düzenlenen kamuoyu yoklamalarında, ankete katılanların %89'u Solidarność'u destekledi.[69] Bu harekete yönelik ne yapılacağına dair anlaşmazlıklar ortaya çıktı, ancak çoğunluk Wojciech Witold Jaruzelski'ın sıkıyönetim uygulama önerisine sıcak baktı. Sovyetler Birliği ve Doğu Bloku neler yapılacağına hemen karar vermedi, ancak Doğu Almanya Devlet Konseyi Başkanı Erich Honecker askerî müdahalede ısrar etti. Honecker Brejnev'e yazdığı resmi mektupta "Polonya'daki artan sorunları kontrol altına almak için ortak askeri tedbir" önerdi. CIA raporunda Sovyet ordusunun müdahale için hazırlıklara başladığı belirtildi.[70]

1980-81'de Doğu Bloğku milletvekilleri Polonya'nın durumunu görüşmek üzere Moskova'da bir araya geldi. Brejnev 10 Aralık 1981'de Polonya delegelerine Sovyetler Birliği'nin istenirse müdahale edebileceğini, ancak Polonya'nın iç meselelerini kendilerinin çözmesinin daha iyi olacağını ifade etti.[71] Bu durum Brejnev Doktrini'nin her durumda uygulanmayacağı sonucunu çıkardı. İç meseleler Jaruzelski'nin öneriği şekilde 12 Aralık 1981'de ilan edilen sıkıyönetim yöntemiyle çözüldü.[72]

Ölümü ve sonrası

Ukrayna'da yer alan Dneprodzerzhinsk Devlet Teknik Üniversitesi'nin duvarındaki Brejnev kabartması.

Brejnev'in ölümü Sovyet halkının büyük çoğunluğunu derinden etkiledi.[73] Brejnev'in görev süresi boyunca siyasi yolsuzluklar artış göstermiş ve bu durum Sovyetler Birliği ekonomisinin 1980'li yıllara kadarki gelişiminde büyük bir sorun hâline gelmişti. Brejnev'in ölümünden sonra Genel Sekreter seçilen Yuri Andropov ülke çapında geniş kapsamlı bir yolsuzlukla mücadele kampanyası başlattı. Andropov, Sovyetler Birliği hükûmeti ile Sovyet işçi sınıfı arasındaki sosyal disiplini yeterli seviyeye getirebilirse Sovyet ekonomisinin düzeleceğine inandı.[74] Bununla birlikte Brejnev Dönemi'nde dair ideolojik kayıtsızlık ve kişisel hoşgörü konularını eleştirdi.[75] Brejnev döneminde gerontokrasi ile yaşça büyük kişilerin belirgin olarak yönettiği hükûmet kabinesi aşamalı olarak değiştirildi ve Nikolay Rıjkov ve Yegor Ligaçev gibi yeni üyeler Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin merkez yönetimine görevlendirildi.[76] Brejnev'in son yıllarında Sovyet dış politikası kötüye gittiği için ölümünden kısa süre önce Haziran 1982'de Amerika Birleşik Devletleri başkanı Ronald Reagan Sovyetler Birliği'ni Kötülük İmparatorluğu olarak tanımladı. Bu radikal diplomatik tutum Mihail Gorbaçov tarafından başlatılan Yeni Politik Düşünce hamlesiyle birlikte sönümlendi.[77] Marksizm-Leninizm her dönem gibi Sovyet yurttaşlarından güçlü destek almaktaydı, ancak Brejnev Dönemi'nde bu oran az da olsa geriledi. Tüm olumsuzluklara rağmen Sovyet halkı Brejnev döneminde de liberal demokrasi ve çok partili sistem gibi kavramlardan uzak durdu ve bu nedenle Marksizm-Leninizm ülkedeki öncü inanç olarak kalmaya devam etti.[78]

Rus Devlet Müzesi'inde yer alan ve Brejnev'in Büyük Vatanseverlik Savaşı yıllarını konu alan resim. Eylül 1989'da Sovyetler Birliği Yüksek Sovyeti Brejnev'in savaştaki rolünün abartıldığına karar verdi ve kendisine verilen Zafer Nişanı'nı iptal etti.

Brejnev'in ailesinden Yuri Brejnev, Galina Brejneva ve Yuri Çurbanov yoğun soruşturmalara tabi tutuldu ve Galina hariç aile üyeleri Gorbaçov döneminde siyasi yolsuzluk suçlamasıyla tutuklandı.[79] Brezjev'in kayınpederi Çurbanov, büyük çapta zimmet geçirme ve yolsuzluk suçlamasıyla on iki yıl hapis cezasına çarptırıldı, Aralık 1988'e kadar olan bütün devlet onurları geri alındı ve bir çalışma kampına gönderildi. Galina, Brejnev'in ailesinin geri kalanıyla birlikte devlet haklarını kaybetti. Aralık 1988'de, 1982 yılından beri adı "Brejnev" olan kentin adı eski ismi olan Naberezniye Çelni'ye döndürüldü ve Sovyet hükûmetinin çıkardığı kararname doğrultusunda Brejnev'in adını taşıyan tüm kasabaları, caddeleri, fabrikaları ve kurumları yeniden adlandırma girişimini başlattı.[80][81] Torunu Andrey Brejnev, "Brejnev" isminin aile için bir lanet hâline geldiğini, aile üyelerinin çalıştığı işlerden kovulduğunu ​​ve arkadaşlarının onları terk ettiğini söyledi.[80] Büyük Vatanseverlik Savaşı'ndaki rolünün abartıldığına karar verildi ve 21 Eylül 1989 tarihli Sovyetler Birliği Yüksek Sovyeti toplantısında Zafer Nişanı iptal edildi.[82]

Gorbaçov döneminde, Brejnev dönemi Stalin yönetiminden daha az başarılı olarak kabul edildi. Bu dönemde yapılan bir ankette, katılımcıların sadece %7'si Brejnev dönemini iyi olarak değerlendirdi, %10'u ise Stalin dönemini en iyi dönem olarak kabul etti.[83] Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından pek çok Rus Brejnev dönemini nostalji ile gördü, Gorbaçov ve Boris Yeltsin döneminde istikrarın kaybedildiği görüşü sıkça dillendirildi.[84]

Tarihsel değerlendirmeler

Brejnev'in Kremlin Duvarı Mezarlığı'ndaki mezarı.

Birçok tarihçi Brejnev ve yönetimine yönelik eleştirilerini dile getirdi. Liderliği döneminde Brejnev'i konu alan bilimsel literatür azdı, ancak daha sonrasında, ölümünden hemen sonraki dönem hariç, çok sayıda olumsuz incelemeler yapıldı. Buna karşın yine de Brejnev hakkında Rusça ve İngilizce olarak çok az şey yazılmıştır. Mark Sandle ve Edwin Bacon'a göre; Brejnev'i yeniden değerlendiren yazarlar onun ölümünden kısa süre sonra oluşan fikir birliği nedeniyle bu dönemle fazla ilgilenmedi. Ancak Mihail Gorbaçov döneminde başlatılan perestroyka ile birlikte Brejnev dönemine ağır iktisadi ve siyasi eleştiriler yöneltilmeye başlandı ve bu dönem Gorbaçov tarafından Durgunluk Dönemi olarak adlandırıldı.[85] Gorbaçov, Brejnev'in "yeni ve şiddetli bir Stalinci çizgiyi takip ettiğini" ifade etti[86], ancak daha sonra yaptığı bir açıklamada söz konusu dönemin "söylendiği kadar kötü olmadığını" ve "şimdi yapılan çizgi film figürü gibi bir şey olmadığını" belirti.[87]

Robert Service, "Brejnev Kruşçev'in yerine geçtiğinde Partinin ve hükûmetin daha etkili bir şekilde çalışmasını bekleyen güçlü bir politikacıydı. Boş durmuyordu, kararsız biri değildi. Ancak onun genel sekreterliğinde komünizm 1917'den beri en derin aşağılayıcı şekilde bir tören saltanatına dönüştü." ifadelerini kullandı. Ayrıca "Brejnev için üzülmenin zor olduğunu" belirterek onun sosyo-ekonomik politikalarının ülkeyi, haleflerinin asla tam olarak düzeltemeyeceği bir Durgunluk Dönemi'ne soktuğunu ifade etti.[38] Talal Nizameddin "Genellikle onun zayıf ardıllarından (Yuri Andropov ve Konstantin Çernenko) etkilenmeyen Brejnev'in mirasının, Afganistan'da dolaşma, Çin ve Japonya ile gerginliğin yanı sıra ABD'nin Stratejik Savunma Girişimi'ne (Yıldız Savaşları) karşı silahlanma yarışına yeni bir boyut getirme ümidi vardı." ifadelerini kullandı.[88] David Dyker, Brejnev'in haleflerine bir dizi iç ve dış sorunla baş başa bir Sovyetler Birliği bıraktığını söyledi. Ayrıca Dyker'e göre; en büyük engel teknolojik gelişmelerden geri kalmaktan kaynaklı gerileyen ekonomiydi ve bu durum Brejnev'in son yıllarında Sovyetler Birliği dışına nüfuz etmesini önemli ölçüde baltaladı.[89]

Seweryn Bialer, Brejnev yönetiminin dönemin "kaybedilen fırsat" dönemi olduğu yorumunda bulundu, ancak Brejnev'in döneminin tamamının olumsuz olmadığını, ilk yıllarındaki ekonomik büyümenin gerçekleştiğini ve bunun da radikal bir reform sebebini ortadan kaldırdığını ifade etti. Bununla birlikte Bialer, Brejnev 1982'de öldüğünde bizzat kendisinin yarattığı gerontokrasi gruplarının bile büyük hayal kırıklığına uğradığını belirtti.[90] Robert Vincent Daniels, Brejnev'in polis devleti bile olsa ülkeye istikrar kazandırdığını ve iç ve dış politikalarıyla statükoyu sürdürdüğünü söyledi.[91] Daniels, Brejnev yönetimini iki bölümde inceledi; ilkini 1964'te başlayan ve 1975'te sona eren "statüko liderliği, ekonomiyi inşa etme, yumuşama politikasını sürdürme ve ülke içinde siyasi dengeyi koruma" dönemi, ikincisini ise 1975'te başlayan "ekonomik büyümenin durduğu, kolektif liderliğin Nikolay Podgorni'nin uzaklaştırılmasıyla sona erdiği, Brejnev'e dair bir kişilik kültünün geliştiği ve ülkenin durgunlaştığı" dönem olarak tanımladı.[92] Jiří Valenta ve Frank Cibulka Brejnev'in politik mirasının "hem iç hem de dış politikadaki başarıların ve başarısızlıkların bir karışımı" olduğunu ifade etti. Bununla birlikte, ölümüyle birlikte başarısızlıklarının ciddi kronik sistematik problemler hâline geldiğini belirttiler. Valenta ve Cibulka'ya göre Brejnev'in kazandığı başlıca başarılar dış politika ve savunma alanındaydı, ancak ekonomi düşüşle birlikte bu başarılar uzun vadede dayanıklı olmadı. Ayrıca bu dönemde Sovyetler Birliği'nin kendisini komünist olmayan üçüncü dünya ülkelerindeki etkilerini artıran bir süper güç olarak pekiştirdiğini belirttiler.[93]

Olumlu yorumculardan Ian Thatcher, tüm Sovyet liderlerinin kötülenmesi yerine , Brejnev'in Sovyet siyaset sanatının en başarılı temsilcilerinden biri olarak övülmesi gerektiğini belirtti ve Sovyet siyasi sistemi çerçevesinde iyi bir politikacı olduğunu savundu.[94] Rusya Devlet Başkanlığı Basın Sekreteri ve Sözcüsü Dmitri Peskov, "Brejnev ülkemizin tarihi için bir eksi değildi, aksine büyük bir artıydı, ülkenin ekonomisi ve tarımı için bir temel attı." ifadelerini kullandı.[95] Archie Brown, genel anlamda komünist yöneticiler açısından bakıldığında Brejnev döneminin birçok yönden başarılı olduğunu belirtti. Brown, Sovyetler Birliği'nin 1970'lerin başında askeri olarak ABD ile eşit koşullara ulaştığını ve Brejnev'in ülkesini askeri anlamda süper bir güç hâline getirdiğini ifade etti.[96] Brown ayrıca Brejnev döneminde on milyonlarca Sovyet yurttaşının günümüze kadar barışçıl ve öngörülebilir bir yaşam sürdüğünü ve çoğu insanın KGB korkusuyla yaşamadığının altını çizdi.[97]

Kamuoyu yoklamaları

Novorossiysk'deki Brejnev Anıtı

Brejnev dönemi, kendinde önceki ve sonraki dönemlerle karşılaştırıldığında Rusya kamuoyu yoklamalarında oldukça olumlu sonuçlar aldı. Buna karşın batı kamuoyunda Sovyetler Birliği'nin dağılmasını tetikleyen ekonomik durgunluğu başlatması Brejnev için en çok ifade edilen konu oldu.[98] Rusya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi'nin Eylül 1999'da gerçekleştirdiği ankette Brejnev döneminin "20. yüzyıldaki sıradan insanların en iyi yaşadığı dönem" olduğu sonucu çıktı.[99] Yine aynı kuruluşun 2000 yılında gerçekleştirdiği ankette belirli dönemlerin Rusya için olumlu olup olmadığı soruldu. Ankete katılanların %36'sı Brejnev döneminin olumlu olduğunu söyledi. Önceli lider Nikita Kruşçev dönemi ise %33 olumlu görüş ile Brejnev'in hemen arkasından geldi.[100] 2006 yılındaki ankette Rusya halkının %61'inin Brejnev döneminini ülke için olumlu olarak gördüğü verisine ulaşıldı.[101] 2007 yılındaki ankette ise Rusya halkının çoğunluğunun 20. yüzyılın Rusya tarihinin herhangi bir döneminde Brejnev döneminde yaşamayı tercih edeceğini sonucu çıktı.[102] 1998 Rusya ekonomik krizi sonrası yoksulluğun artmasının ardından Brejnev'in politikalarına olumlu bakan kişi sayısında artış görüldü ve Batı dünyasının sosyo-ekonomik durgunluğun olduğu iddiasının aksine fiyatlarındaki ve gelirlerindeki istikrarın iyi olduğu dönem olarak hatırlandı.[98] 2013 yılında Levada Merkezi'nin yaptığı araştırmada Brejnev döneminin 20. yüzyılda Rusya'nın en istikrarlı ve müreffeh dönemi olduğu sonucu çıktı.[103]

Dipnotlar

  1. Batılı uzmanlar Sovyetler Birliği'nin açıkladığı yıllık net malzeme ürününün (YNMÜ) (yani gayri safi millî hasılanın (GSMH) çarpıtmalar içerdiğine ve ülkenin ekonomik büyümesini doğru bir şekilde yansıtmadığına inandı ve büyüme oranlarını büyük ölçüde abartılı buldu. Bu nedenle bu uzmanlar Sovyet büyüme oranlarını tahmin etmek ve bu oranları kapitalist ülkelerin büyüme oranlarıyla karşılaştırmak için GSMH rakamları yarattılar.[2] Grigoriy Hanin, büyüme oranlarını 1980'lerde YNMÜ'nün GSMH'ye "çevirisi" olarak yayınladı. Tabloda görülen Hanin'in büyüme hızları resmi rakamlardan çok daha düşüktü ve hatta bazı Batı tahminlerinden bile oldukça aşağı seviyelerdeydi. Tahminleri, muhafazakâr düşünce kuruluşları tarafından yaygın bir şekilde kamuoyuna açıklandı, örneğin Washington DC'deki The Heritage Foundation Hanin'in rakamlarını yayınladı. 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Hanin'in tahminleri CIA gibi birkaç kurumun yayınlanmış tahminlerini tekrar gözden geçirmeye zorladı. CIA'ye Sovyet büyüme rakamları üzerinde oynama suçlamaları yöneltildi. Bunun üzerine, sahte rakam verilerinin gerçekten doğru olup olmadığını kontrol etmek için ekonomist James Millar liderliğindeki bir panel kuruldu. Panel, CIA'in gerçeklere dayandığını ve Hanin'in yaklaşımının iyimser olduğu ve başkalarının sonuçları tekrarlamasına gerek olmadığı." sonucuna vardı.[3] Amerika Birleşik Devletleri Ticaret Bakanlığı'nda ekonomist olan Michael Boretski de CIA'yi eleştirdi ve tahminlerin gerçekten çok düşük yansıtıldığını savundu. Boretski aynı CIA metodunu Batı Almanya ve ABD büyüme oranlarını belirlemek için kullandı ve sonuçlara baktığında Batı Almanya'nın resmi GSMH büyümesinin %32 altında olduğunu, ABD'nin resmi GSMH büyümesinin ise %13 altında olduğunu rapor etti. Sonuç olarak Sovyetler Birliği ekonomisi, durgunluğa girdiği 1970'lerin ortalarına kadar hızla büyüdü.[4]
    Sovyet ekonomisinin büyüme rakamları aşağıda görüldüğü gibi büyük ölçüde değişmektedir:
    Sekizinci Beş Yıllık Plan (1966–1970)
    Dokuzuncu Beş Yıllık Plan (1971–1975)
    • YNMÜ: %3.7 [5]
    • MG: %5.1 [7]
    • İş verimliliği: %6 [9]
    • Tarımsal yatırım: %27 [8]
    Onuncu Beş Yıllık Plan (1976–1980)
    • YNMÜ: %2.7 [5]
    • MG: %3 [6]
    • İş verimliliği: %3.2 [10]
  2. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Henry Kissinger, Sovyetler Birliği o dönem kolektif liderlikle yönetildiği için Glassboro Zirvesi Konferansı'nda Sovyetleri temsil eden Aleksey Kosigin'in hatalı bir şekilde "Sovyetler Birliği lideri" ve "Sovyet dış politikasının başındaki kişi" olduğunu düşündü.[50]
  3. Çin'in Afgan direnişçilere verdiği destek doğrultusunda direnişçilerin Pakistan'da yer alan eğitim kampları Çin sınırları içerisine taşındı, Çinli askeri danışmanlar bu kamplarda direnişçilere askeri eğitim verdi ve yüzlerce uçaksavar füzesi, roketatar ve makineli tüfek desteği sağladı.[64]

Kaynakça

Özel
  1. Bacon & Sandle 2002, s. 40.
  2. Kotz & Weir 2007, s. 35.
  3. Kotz & Weir 2007, s. 39.
  4. Kotz & Weir 2007, s. 40.
  5. Kort 2010, s. 322.
  6. Bergson 1985, s. 192.
  7. Pallot & Shaw 1981, s. 51.
  8. Wegren 1998, s. 252.
  9. Arnot 1988, s. 67.
  10. Arnot 1998, s. 67.
  11. Service 2009, s. 385.
  12. Service 2009, s. 386.
  13. Service 2009, s. 389.
  14. Service 2009, s. 407.
  15. Bacon & Sandle 2002, s. 45.
  16. Service 2009, s. 397.
  17. Bacon & Sandle 2002, s. 47.
  18. Service 2009, s. 400.
  19. Service 2009, s. 401.
  20. Service 2009, s. 402.
  21. Service 2009, s. 403.
  22. Bacon & Sandle 2002, s. 1-2.
  23. Sakwa 1999, s. 339.
  24. Sakwa 1999, s. 341.
  25. Bacon & Sandle 2002, s. 28.
  26. Oliver & Aldcroft 2007, s. 275.
  27. "Предшественник Гайдара? 30 лет назад умер Алексей Косыгин" (Rusça). Newsland.ru. 17 Aralık 2010. 17 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2019.
  28. Oliver & Aldcroft 2007, s. 276.
  29. Bacon & Sandle 2002, s. 48.
  30. "Анализ динамики показателей уровня жизни населения" (Rusça). Moskova Devlet Üniversitesi. 12 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2019.
  31. Sakwa 1999, s. 28.
  32. Service 2009, s. 423.
  33. Service 2009, s. 416.
  34. Service 2009, s. 417.
  35. Service 2009, s. 418.
  36. Service 2009, s. 421.
  37. Service 2009, s. 422.
  38. Service 2009, s. 427.
  39. Bacon & Sandle 2002, s. 90.
  40. "The President" (İngilizce). 27 Ağustos 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Şubat 2019.
  41. Hiden, Made & Smith 2008, s. 209.
  42. Foner 2012, s. 815.
  43. Gaddis 2005, s. 178.
  44. McCauley 2008, s. 75.
  45. McCauley 2008, s. 76-77.
  46. McCauley 2008, s. 76.
  47. Loth 2002, s. 85-86.
  48. Loth 2002, s. 86.
  49. Loth 2002, s. 86-87.
  50. Brown 2009, s. 403.
  51. Anderson & Ernst 2007, s. 50-51.
  52. "Strategic Arms Limitation Talks (SALT I)" (İngilizce). Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı. 15 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Şubat 2019.
  53. Whitman, Alden (12 Eylül 1971). "Khrushchev's human dimensions brought him to power and to his downfall". The New York Times. 17 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Şubat 2019.
  54. Kornberg & Faust 2005, s. 103.
  55. Kornberg & Faust 2005, s. 104.
  56. Zubok 2007, s. 194-195.
  57. Kornberg & Faust 2005, s. 105.
  58. Kakar 1997, s. 15.
  59. Rasanayagam 2005, s. 33.
  60. "Страницы истории (фрагменты из книги А.Ф. Добрынина "Особо доверительно")". Дипломатический вестник (Rusça), 5. 1997. s. 77-78. ISSN 0869-4869.
  61. ""К 75 годам Леонид Ильич совсем расслабился"" (Rusça). Kommersant. 11 Kasım 2002. 31 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Şubat 2019.
  62. "Хроника заседания Государственной Думы 25 декабря 2009 года" (Rusça). Devlet Duması. 22 Aralık 2009. 31 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Şubat 2019.
  63. McCauley 2008, s. 77.
  64. Staar 2004, s. 158.
  65. Herd & Moroney 2003, s. 5.
  66. McCauley 2008, s. 24.
  67. Brown 2009, s. 398.
  68. Brown 2009, s. 399.
  69. Paczkowski & Byrne 2008, s. 11.
  70. Paczkowski & Byrne 2008, s. 14.
  71. Paczkowski & Byrne 2008, s. 21.
  72. "1981 Martial law" (İngilizce). BBC. 17 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Şubat 2019.
  73. Patricia, Blake (22 Kasım 1982). "The Soviets: Changing the Guard". Time (İngilizce). s. 3. 14 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2019.
  74. Service 2009, s. 428.
  75. Service 2009, s. 429.
  76. Service 2009, s. 430.
  77. Service 2009, s. 432.
  78. Kort 2010, s. 357.
  79. James von, Geldern. "1980: Our Little Father" (İngilizce). Soviethistory.org. 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ocak 2019.
  80. White 1993, s. 79.
  81. Staar 1991, s. 42.
  82. Chaney 1996, s. 263.
  83. White 1993, s. 80.
  84. Churbanov 2001, s. 149.
  85. Bacon & Sandle 2002, s. 1.
  86. Bacon & Sandle 2002, s. 2.
  87. Bacon & Sandle 2002, s. 27.
  88. Nizameddin 1999, s. 44.
  89. Dyker 1987, s. 166.
  90. Bialer 1986, s. 55-56.
  91. Daniels 1998, s. 46.
  92. Daniels 1998, s. 49-50.
  93. Valenta & Cibulka 1990, s. 4-5.
  94. Bacon & Sandle 2002, s. 207.
  95. White, Gregory L. (6 Ekim 2011). "Putin Aide Cites Brezhnev as 'Plus' for Russia" (İngilizce). The Wall Street Journal. 13 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2019.
  96. Brown 2009, s. 415.
  97. Brown 2009, s. 416.
  98. Bacon & Sandle 2002, s. 6.
  99. Bacon & Sandle 2002, s. 5.
  100. Bacon & Sandle 2002, s. 4.
  101. "Russians Satisfied with Brezhnev's Tenure" (İngilizce). Angus Reid Public Opinion. 29 Aralık 2006. 18 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2019.
  102. "ВЦИОМ: Лучшие лидеры — Брежнев и Путин" (Rusça). Rosbalt.ru. 25 Nisan 2007. 12 Kasım 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2019.
  103. "Russians name Brezhnev best 20th-century leader, Gorbachev worst". RT. 22 Mayıs 2013. 3 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2019.
Genel
  • Anderson, David L.; Ernst, John (2007). The War That Never Ends: New Perspectives on the Vietnam War (İngilizce). University Press of Kentucky. ISBN 978-0813124735.
  • Arnot, Bob (1988). Controlling Soviet Labour: Experimental Change from Brezhnev to Gorbachev (İngilizce). M.E. Sharpe. ISBN 978-0873324700.
  • Bacon, Edwin; Sandle, Mark (2002). Brezhnev Reconsidered (İngilizce). Palgrave Macmillan. ISBN 978-0333794630.
  • Bergson, Abram (1985). The Soviet Economy: Toward the Year 2000 (İngilizce). Taylor & Francis. ISBN 978-0-04-335053-9.
  • Bialer, Seweryn (1986). The Soviet Paradox: External Expansion, Internal Decline (İngilizce). I.B.Tauris. ISBN 9781850430308.
  • Brown, Archie (2009). The Rise & Fall of Communism (İngilizce). Bodley Head. ISBN 978-0061138799.
  • Chaney, Otto Preston (1996). Zhukov (İngilizce). University of Oklahoma Press. ISBN 978-0806128078.
  • Churbanov, Alexander (2001). Russia's Bitter Path to Modernity: A History of the Soviet and post-Soviet Eras (İngilizce). Continuum International Publishing Group. ISBN 978-0826413505.
  • Daniels, Robert Vincent (1998). Russia's Transformation: Snapshots of a Crumbling System (İngilizce). Rowman & Littlefield. ISBN 978-0847687091.
  • Dyker, David (1987). The Soviet Union under Gorbachev: Prospects for Reform (İngilizce). Routledge. ISBN 978-0709945192.
  • Foner, Eric (2012). Give Me Liberty!: An American History (İngilizce). W. W. Norton & Company. ISBN 0393935531.
  • Gaddis, John Lewis (2005). The Cold War: A New History (İngilizce). Penguin Press. ISBN 978-1594200625.
  • Herd, Graeme P.; Moroney, Jennifer D. (2003). Security Dynamics in the former Soviet Bloc (İngilizce). Routledge. ISBN 978-0415297325.
  • Hiden, John; Made, Vahur; Smith, David J. (2009). The Baltic Question during the Cold War (İngilizce). Routledge. ISBN 978-0415569347.
  • Kakar, M. Hassan (1997). fghanistan: The Soviet Invasion and the Afghan Response, 1979–1982 (İngilizce). A. University of California Press. ISBN 978-0520208933.
  • Kornberg, Judith; Faust, John (2005). China in World Politics: Policies, Processes, Prospects (İngilizce). UBC Press. ISBN 978-1588262486.
  • Kort, Michael (2010). The Soviet Colossus: History and Aftermath (İngilizce). M.E. Sharpe. ISBN 978-0765623874.
  • Kotz, David Michael; Weir, Fred (2007). Russia's Path from Gorbachev to Putin: The Demise of the Soviet System and the New Russia (İngilizce). Taylor & Francis. ISBN 978-0-415-70146-4.
  • Loth, Wilfried (2002). Overcoming the Cold War: a history of détente, 1950–1991 (İngilizce). Palgrave Macmillan. ISBN 978-0-333-97111-6.
  • McCauley, Martin (2008). Russia, America and the Cold War, 1949–1991 (İngilizce). Pearson Education. ISBN 978-0582279360.
  • Nizameddin, Talal (1999). Russia and the Middle East: Towards a new Foreign Policy (İngilizce). Palgrave Macmillan. ISBN 978-0312225384.
  • Oliver, Michael J.; Aldcroft, Derek Howard (2007). Economic Disasters of the Twentieth Century (İngilizce). Edward Elgar Publishing. ISBN 978-1848441583.
  • Paczkowski, Andrzej; Byrne, Malcolm (2008). From Solidarity to Martial Law: The Polish Crisis of 1980-1981: A Documentary History (İngilizce). Central European University Press. ISBN 978-9637326967.
  • Pallot, Judith; Shaw, Denis (1981). Planning in the Soviet Union (İngilizce). Taylor & Francis. ISBN 9780856645716.
  • Rasanayagam, Angelo (2005). Afghanistan: A Modern History (İngilizce). I.B.Tauris. ISBN 978-1850438571.
  • Sakwa, Richard (1999). The Rise and Fall of the Soviet Union: 1917–1991 (İngilizce). Routledge. ISBN 978-0582784659.
  • Service, Robert (2009). History of Modern Russia: From Tsarism to the Twenty-ad Century (İngilizce). Penguin Books Ltd. ISBN 978-0674034938.
  • Staar, Richard Felix (1991). Foreign Policies of the Soviet Union (İngilizce). Hoover Institution Press. ISBN 978-0817991029.
  • Starr, S. Frederick (2004). Xinjiang: China's Muslim Borderland (İngilizce). Routledge. ISBN 978-0765613189.
  • Valenta, Jiří; Cibulka, Frank (1990). Gorbachev's New Thinking and Third World Conflicts (İngilizce). Transaction Publishers. ISBN 978-0887382123.
  • Wegren, Stephen (1998). Agriculture and the State in Soviet and Post-Soviet Russia (İngilizce). University of Pittsburgh Press. ISBN 978-0-8229-8585-3.
  • White, Stephen (1993). After Gorbachev (İngilizce). Cambridge University Press. ISBN 978-0521458962.
  • White, Stephen (2000). Russia's New Politics: The Management of a Postcommunist Society (İngilizce). Cambridge University Press. ISBN 9780521587372.
  • Zubok, Vladislav Martinoviç (2007). A Failed Empire: the Soviet Union in the Cold War from Stalin to Gorbachev (İngilizce). UNC Press. ISBN 978-0807859582.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.